İşte Ardi'nin yaşayan tıpatıp benzeri Bonobo!
Ardi... 1.22cm boyunda 50kg ağırlığında. Bu fosil Etiyopya’da 1994 yılında bulunmuş. Güya otlar arasından ileriyi görmek isteyen maymunlar ayağa kalkmışlar ve evrimleşerek insan oluşmuş! Evrimciler artık ne uyduracaklarını şaşırıyorlar. Örneğin ayılar da ayağının üzerine kalkıyor. Orada birçok çeşit hayvan var ayağa kalkan; hayvanların hepsi zaman zaman ayağa kalkıyor ama hiçbiri insana dönüşmüyor. Günümüzde yaşayan ve evrimcilerin öne sürdüğü Ardi fosiline tıpatıp benzeyen bir maymun türü var: Bonobo maymunu!
Günümüzde yaşayan Bonobo maymunu şaşırtıcı şekilde Ardi’yi andırıyor, ama bu maymun hala yaşıyor! Dişleri aynı, görüntüsü aynı, fiziksel yazısı aynı! Hayvan hiçbir değişikliğe uğramamış, evrimle alakası yok. Hayvan o şekilde yaratılmış. Bonobo maymunun iskelet yapısı evrimcilerin yoğun hayal gücüyle ortaya attığı Ardi ile aynı. Hayvan yüz milyonlarca yıl hiç değişmemiş! Bonobo ile Ardi’nin el yapısına, parmaklarına, diş yapısına evrimciler bir baksınlar. Şimdi evrimciler yaratılışın yoğun bir şekilde yayılmasından öyle bunaldılar ki 1994 yılında bulunan fosili yeni bir ara fosil gibi göstermeye çalışıyorlar. Fosilleri tozlu arşivlerden çıkarıp çıkarıp delil gibi sunuyorlar.
Tam 6000 maymun türü var, bunlardan 120 tür günümüzde yaşıyor, evrimciler de soyu tükenmiş maymunların fosillerini bulup bulup “işte ara fosil bulduk!” diye sevinç çığlıkları atıyorlar. Oysa buldukları ara fosil filan değil. Bütün organları tam gelişmiş, mükemmel bir iskelet yapısına sahip bir maymun fosili buluyorlar. Kaç kere söyledim, ama bir kere daha söyleyeyim. Buldukları fosilin ara fosil olabilmesi için patalojik olması, tam gelişmemiş, ara aşamada bir canlıya ait olması gerekir. Oysa Ardi diye isim taktıkları fosilin mükemmel bir yapısı var, böyle kusursuz, tüm organları gelişmiş bir fosil ara fosil olamaz.
Evrimcilerin bu çırpınışları bana “denize düşen yılana sarılır” sözünü anımsatıyor. Yaratılışçılar yaratılışı ispat ettikçe, bilim yaratılışı gösterdikçe evrimciler ne yapacaklarını şaşırıyorlar, her buldukları fosile ara fosilmiş gibi atlıyorlar. Yaratılışçıların tek bir ara fosile karşılık 10 trilyon teklif etmesi ve evrimcilerin de tek bir ara fosil bulamaması da onları çok rahatsız etti anlaşılan. Bakalım evrimciler şimdi hangi hayali ara fosili ortaya çıkarmaya çalışacaklar ve bu fosil için hangi masalı uyduracaklar çok merak ediyorum. Ama bu masalların çok zevkli olduğunu söylemem gerek, çünkü her ortaya attıkları iddia hayal güçlerini iyice zorladıklarını gösteriyor. Bir de oturup hayali çizimler yapıp bu hayallerini resme de döküyorlar. Fakat artık ne yazık ki insanların gözü açıldı. Artık insanlar kainattaki mükemmelliğin asla tesadüfen oluşamayacağını biliyor. Bilim adamının da “her şey tesadüf” demesini kabul etmiyorlar. Bu yüzdem evrimcilere tekrar sesleniyorum, boşa kürek çekmesinler. Evrim teorisi 21. Yüzyılda tarihin tozlu raflarına bir daha canlanmamak üzere gömülmüştür. Aşağıdaki ayetler evrimcilerin nasıl bir kuşku içinde olduklarını ve Allah’ın sonsuz gücünü çok açık bir şekilde göstermektedir:
Ya, Biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar 'karmaşık bir kuşku' içindedirler. (Kaf Suresi, 15)
Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kaf Suresi, 16)