Haydin Oruca

[yagmurunelleri]

Hep sunu merak etmısımdır.İslami din acısından bakıyorum ve o dının mensubu oldugumu dusunuyorum(mesela) sonra dıyorum nıye oruc tutulur ki ılk aklıma gelen toplumsal fayda dıyorum ıyımser kısmıyla bakıyorum tabiki Sonra:ramazan ayı boyunca muslumanız oruc tutarız gıbı butun gun yemek yemeden duran ınsanların ac ınsanları anlayacaklarını ve bu yuzden daha duyarlı olucaklarını dusunuyorum ....Sadece DUSUNUYORUM sonra bır bakıyorum ki ac kalnlar marketlerde sankı hayatları boyunca yemek yememıs gıbı herseye saldırıyorlar belkide genelde kuramadıkları kadar luks sofralar kuruyorlar sonra guluyorum ne anlamı var ki dıyorum ıslam adına bakınca ne anlamı var butun gun yemesende aksam olunca en ıyı seylerle en pahalı yıyeceklerle beslen corbalardan tatlılara kadar ) hıc oruc tutmadım ve dıne ınanmıyorum ama ınanada saygım var onlar bunu hakkedecege surece tabiki ınanclarla ıyı ınsan olunmaz ve artık gordugumun de ınsanlar artık ınanarak herseyden karsılık beklemeye baslamıslar tanrılara bıle yalvarıp sozde cennete gıdeceklerıne ınanıyorlar her ıyılıkte sanki HEY allahım bugun ıyılık yaptım benı gor dıyorlar .Ben ınanmıyorum ama yedıgım ıctıgım herseyde acba dıyorum su an buna ıhtıyacı olan ınsan var mı .BEN ınsan olmanın ınanmakla olmayacagını bılıyorum hatta ınanmayarak daha cok deger verıyorsun her seye cunku:artık cennetın yok cehennemın yok karsılıgın yok cunku kotuluk ınansanda ınanmasanda var zaten ıcınde bırınde sana kalmıs ınananda nasılsa dualarıyla kaparım acıgı dye dusunur olmus ben ınsanım kul degılım dogruları yanlısları bana dın ogretmedı hos dın ne ogretebılır kı mılyon yıl olmus ınsanın varlıgı 3000 yıl degıl ve evren 5 mılyardr var tanrı ınsanı yaratmak ıcın bıraz uzun dusunmus tam 4497000000 yıl herkese selamlar

[pante]

Rakamları biraz düzeltirsek Evrenin yaşı 13.7 milyar yıl.Ama 13 ila 18 milyar yıl arası olasılığı daha doğru.Dünyanın yaşı 4.5-5 milyar yıl.İnsanın yaşı ise 2,5-3 milyon yıl..
Aradaki farkı Tanrının düşünmesine vermek doğru değil.Tanrı yol vermiş.Evrim bilimsel olarak bizim boyutumuzdaki zamana göre bu miktar zamanda tamamlanmış.

Orucun İslam öncesine bir göz atalım..

Oruç , eski Çağ dinlerinde , özellikle, rahiplerin Tanrılara yakınlaşmaya hazır olmalarını sağlamaya yarayan bir yoldu. Helenistik Dönemin inançlarına göre , Tanrılar bir *takım kutsal öğretileri ancak oruç tutan kişilere vahiy yoluyla gönderirlerdi. Bazı eski kültürlerde ise oruç , öfkelenen Tanrıları teskin etme gibi amaçlara yönelikti. Sibirya Tungu şamanları ise , ruhlarla ilişki kurabilmek için oruç tutarlardı.

Bütün dinlerde, belirli zamanlarda oruç tutma geleneği vardır. Budha rahipleri , gene belirlenmiş günlerde oruç tutarak günahlarını itiraf ederek , arınacaklarına inanırlar. Hindistan’da Sadhular gene günahlarından arınmak için oruç tutarlar. Çin’de göksel Yang ilkesinin başlamasından önce belirli bir süre oruç tutulur.
Hristiyanlık’ta , Protestan klisesi herne kadar oruç tutmayı insanların kendi isteklerine bırakmışsa da , Katolikler ve Ortodokslar , 40 *günlük büyük perhiz de ve Noel’den önceki Advent döneminde oruç tutarlar.
Yahudiler de özellikle Kefaret Günü olan Yom Kippur’da oruç tutarlar.

İslam öncesi dönemde de Araplar oruç tutmaktadır. *

“Aişe anlatıyor: İslam öncesinde Kureyş , Aşure gününde oruç tutardı.”
Buhari , Es-Sahih, Kitabu’s Savm 1.

Bakara / 183. Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.

İlk Müslümanlar , önceleri , Yahudiler gibi Tişrin’in 10. günü , güneşin batmasından ertesi günü güneşin batışına kadar , tam bir günlük Aşura orucu tutarlarken , daha sonra müslümanların Medine’de güçlenmeye başlamasından sonra , Yahudilerden gelen bu adet ayetle değiştirilmiştir. Kuran , her sene tarihi değişen , bazı yıllar kısa kış günlerine; bazı yıllarda uzun yaz günlerine rast gelen Ramazan ayında oruç tutulmasını ister.

Oruç için Ramazan ayı belirlenmiştir. Orucun başlayacağı süre ise , sabahın ilk saatleri ile , akşamın indiği saatler arasındadır.. Bu Bakara / 187 ayette, Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için , sonra akşama kadar orucu tamamlayın. şeklinde belirtilmiştir.. *

Burada sorulacak soru , kutuplara yakın ülkelerde yaşayan bir Müslüman’ın , Ramazan ayında durumunun ne olacağıdır. Bilindiği gibi bu ülkelerde , beyaz geceler yaşanmaktadır *, bazı günler hiç güneş batmamakta , daha aşağılarda olan ülkelerde ise , gece sadece 1 saat sürmektedir. Yani bu duruma göre , oruç tutan bir Müslüman’ın bütün bir ramazan ayı boyunca hergün 23 saat süreyle aç susuz yaşaması gerekmektedir. Bu durumda , Kur'an ayetlerinde belirtilenin dışına çıkılması ve ortalama bir saat ile orucun tutulması mecburiyeti doğmaktadır..

[sargon]

Yani şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Ya kutuplara yakın bölgelerde yaşayan insanlar için oldukça ağır şartlar getirilmiş yada buralarda yaşayanlar hiç düşünülmemiş. Bence düşünülmemiştir. Aslında Kabe tartışmasında olduğu gibi başka birçok konuda da başlangıçta sadece Mekke, Yemen, Suriye gibi yakın bölgelerdeki kabilelerin gözönüne alındığı görülüyor.

[yagmurunelleri]

pardon dunyanın yası 5 mılyar dı.sanırım bu ılk foruma katılısım ama oruc hakkındaki goruslere katılmıyorum.Herseyı yaratan dedıgınız tanrı ki boyleyse o zaman nasıl oluyor da yarattıgı kullarında oruc tutmak veya ona ıbadet etmek gibi seyler beklıyor yani buna ıhtıyacı mı var sızce kim için istiyor ınsanlaraın ona karsı olan sevgısı oylemi yani ibadetle onu yucaltmek oyleyse onu yuceltmek ıcın ki bunun ona ıhtıyacı yok bence ....ınsanlar butun zamanlarda hep bır gucun varlıgına ınanmıslar kımı ates kımı su kımı baska seyler ılk zamanlar ılk toplu yasayıslarda bır seylerden korkutalarak kurallar koynuslar ama sonra bu kurallarla ulke yonetmısler ve dınler cıkmıs ıste sumerelog ılmıye cıgın arstırmaları ılgınc geldı bana tablet uzerınde sumerlerın efsanelerı ve bunlar dın kıtaplarında okuyorlar dı ki sümerlerle ne ılgısı var kı bunun dıye sorguluyordu ne ısı vardı gercekten sumerler dınlerın cıkıs noktası hep aynı garip gelıyor bunlar ben burda sadece dusuncelerımı paylasmak ıcın yazıyorum ve bılımsel olarak ki ustune cızerek soyluyorum dokuman bulmus degılım acaba bu tarz dokumanlarlar mı ayet v.s gıbı yazmak gerekıyor bılmıyorum *tesekkurler

[sargon]

Muazzez Ilmiye Çığ, Sümerlerin dini anlayışlarının Babil ve Akad kültürü üzerinden İbranileri etkilemiş olduğunu çeşitli örneklerle göstermeye çalışıyor. Bu değerlendirmenin kaynağı Samuel Noah Kramer'dir.

http://www.turandursun.com/modules.p...ewtopic&t=2057

Kramer, ilk olarak Nuh Tufanını Sümer tabletlerinde bulup ortaya çıkardığında hıristiyan dünyasında bir sarsıntı yaşanır. Çünkü o zamana kadar inanılan şey tufan öyküsünün ilk olarak Tevrat'ta yer aldığı idi. Ancak Sümer metinleri Tevrat'tan çok daha eskiler. Sonra birçok tablet çıkarıldı ve bunlar gösterdi ki, Tevrat'ta geçen ve ordan da Kuran'a geçmiş olan birçok öykünün kökeninde Sümer mitleri var. Araştırmalar geliştikçe hangi anlayışların hangi dinleri ne kadar etkilemiş olduğu hergün daha çok açığa çıkıyor.

Bu araştırmalar elbette Ortadoğu'da oluşan dinlerle ilgili. İslamiyetin "ilahi" kabul ettiği 3 din birbirine benzer, aynı kökenden gelme dinler ve Sümer etkisi oldukça belirgin.

Oruç ise bir gelenek. Tanrının bunu istemiş olduğu gibi şeyler insanların inancı. Gerçek olan oruç geleneğinin çok eski zamanlara kadar gittiği. En ilkel dinlerde bile bu tür bir ibadet var.

[aspartam]

Kaynak (Allah) aynı olunca ibadetlerin ve kutsal metinlerin birbirine benzemesi doğaldır.

[sargon]

Fark şu ki, Sümerlerin, Babillerin, Kenanların vb. Allah'ı değil çok sayıda tanrıları vardı. Şu anda niyeyse kimse bu tanrıların (Enlil, Enki, İnanna, An vb.) var olduğuna inanmıyor. Tek tanrılı dinler, örneğin İslam savunucuları bu dinlerdeki tanrıları insanların uydurduğunu söylüyorlar. Bir tek kendi tanrılarını gerçek kabul ediyorlar. Hatta gidip bir hıristiyanla konuşun, God ile Allah'ın aynı olduğunu bile kabul etmez. İslamiyet sadece Yahudi ve Hıristiyanların tanrılarını kendi tanrısıyla aynı kabul ediyor. Mesela müslümanlar Hint tanrılarını adam yerine bile koymuyorlar. Hani kaynak aynıydı?

[aspartam]

Herşeyi aynı olsaydı yeni peygamber göndermeye gerek yoktu.Şimdi 1 tek Kur'an olduğu halde Kur'ana inandığını söylerken hayatında Allah'tan başka birçok ilahlar (şeyhler,efendiler,makamlar,para,kadın-erkek vs.)olan hiçkimse yok mudur?

[sargon]

Aspartam, seni yakında tasavvufçu saflarda mı göreceğiz acaba. Oraya doğru bir derinleşme seziyorum sözlerinde.

[pante]

Bakara/183. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

Hemen hemen bütün dinlerde orucun olduğunu biliyor musunuz? Semavi dinler olarak tanımlanan 3 dinin dışındaki dinlerde dahi oruç vardır.

Örneğin Budizm'in kurucusu Buda, kurtuluşa yani Nirvana'ya ulaşmanın yolunun arzulardan vazgeçmekten geçtiğini vurgular. Bunun pratik yolu da oruç tutmaktır. İşte bazı dinlerde orucun yeri:

Hinduizm'de oruç: Hint dinlerinden Hinduism'de oruç nefsi terbiye için yılın belirli aylarında ve günlerinde oruç tutulur. İbadet amacıyla duaların okunduğu günlerde oruç tutulması gerekir. Hinduizm'de oruç genellikle belirli bazı besinleri yememe, yani bir çeşit perhiz şeklindedir.

Taoizm'de oruç: Doğu kültürlerinin dinlerinden Taoizm'de oruç, daha geniş bir anlamda ele alınmıştır. Burada oruç, sağlığı koruma ve böylece yaşlanmayı geciktirme özelliğiyle ön plana çıkar. Çinliler ayrıca, büyük bayram günleri ile kötülüklerin arttığı dönemlerde de, kendilerini korumak için oruç tutarlar.

Brahmanizm'de oruç: Güney Asya Hint dinlerinden Brahmanizm'de her ayın 12 ve 13'üncü günlerinde oruç tutmak gelenektir. Brahmanizm'de yaşlılar hastalar ve çocuklar dahi oruçtan muaf değildir. Bazıları insani isteklerini yenmek için 15 gün boyunca oruç tutar. Bu süre içinde bir yudum sudan başka bir şey yiyip içmeleri orucu bozar.

Jainizm'de oruç: Hint dinlerinden Jainizm'de orucun kuralları daha serttir. Jainistler kesintisiz olarak 40 gün oruç tutarlar. Bu dinin kurucusu Mahavira'nın (M.Ö 599-527)) kendisine işkence yaparak dinde yüksek dereceye ulaşmaya çalıştığı, et ve yumurta yemediği ve hatta ölünceye kadar da oruç tuttuğu söylenmektedir.

Budizm'de oruç: Güneydoğu Asya dinlerinden Budizm oruca en fazla önem veren dinlerdendir. Budizm'in kurucusu Buda'ya göre, ne dünyaya bağlanmak ne de dünyadan vezgeçmez gerekir. Bu amaca ulaşmak için koyduğu kuralların birincisi ise, her iki ayda bir oruç tutmak ve bu süre içinde de toplum içinde tüm günahlarını itiraf etmektir. Buda'ya göre sonsuz kurtuluşa, yani Nirvana'ya engel olan tek şey arzulardır. Kurtuluş ancak arzuları terketmekle sağlanır. Ve arzulardan kurtulmanın birinci yolu da oruç tutmaktır.

Maniheizm'de oruç: Manilikte oruç, ışığı gönderen güneş ve aya dua etmek amacıyla tutulur. Babil ve Asurluların da orucu büyük önem verdiği bilinir. Eski Mısır'da ise oruç genellikle dini bayramlarda tutulur.

Avrupa eski yerel dinleri: Keltler'in oruç tuttuğu, eski Roma ve Yunanlıların da orucu felaketlerden kurtulmak için bir yol olarak kabul ettiği bilinir.

Yarın gece tüm İslam alemi ilk sahura kalkacak ve Ramazan'a merhaba diyecek. Kutlu olsun.