Saygideger serkotek;
1- dinin modası olurmu _?
2- tanrı kaçtanedir _?
3- neden bir dine ihtiyacımız var _?-serkotek-
1) Dinin modasi derken neyi kastettigini pek algilayamadim ama; butun dinler, metafizik ve etiksel veri, deger ve tabular ustune kurulur ve bunlarin getirdigi yonlendirim, yaptirim ve kurallar temelinde sistemlesir, yani vucut bulur. Eger dinlerin kendi icindeki cikis tarihlerini zamansal olarak goz onune alirsak; 21. yuzyila kadar, insanoglu hem ideolojik inancsal sistemlerini hem de etiksel verilerini cagi yakalamak adina "yenilemislerdir.
Bu yenileme, dinin temelini teskil eden rehberlerde (Kuran, Incil v.s. ) degil de; yasamda ve iliskilerde toplumsal yasam ve iliskinin etiksel sekillenmesinde, kendini gostermistir. Tabi bunu "rehberine uyarlama cabasi" da yok degildir. Bu uyarlama, yazana getirilen yorumda kendini gosterir.
2) Her turlu yaraticiya verilen her farkli icerik ve o icerik temelli kurulan bag ve iliski kadar yaratici algisi vardir. Bu yaratici icerik ve algisinin polizmi (coklugudur), ama her hangi bir yaraticiyi ortaya koyma ve ideolojik inancsal dogru olarak ona ulasma ise, monizmdir (teklik)
Iste bu cogulcu tekligin getirdigi her turlu yaratici, yaratilissal ideolojik inancsal dogrusal olarak ayni yol ve yontemi kullanir, yani mentalitesi TEKTIR. Cokluk ise, farkli ideolojik inancsal dogrusallarin, dogrulainin coklugundan kaynaklanir. Ama sonucta her inancin ideolojik dogrusal olarak tek dogrusu ve tek inanci ve de yaraticisi vardir.
Yani sonucta her ideolojik inancsal dogrusali savunan kendi dogrusu temelinde tek yaraticisina varir. Ama yaraticiya varis, verilen icerik ve kurulan bag temelinde ve ideolojik inancsal dogru coklugundan, varmak isteyen icin, secilen TEKTIR.
3) Dine ihtiyac duyumun, bir suru nedeni vardir. Basta ideoloji ve inanc gelir. Sonra bu ideoloji ve inanclarin tabulasan etiksel ve metafizik verileri gelir, sonrada her dini savunanin kendi adina bu savunuyu, sabitlemesi, sahiplenmesi ve onu yasaminin onunde bir deger olarak gormesi gelir.
Eger kisi, kendi kendine kendi oz iradesiyle "benim bu dini inanca neden ihtiyacim var?" sorusunu sorabilmesi, onun kisisel olarak kendisine verilen dini degerleri ve tabulari sorgulamasi ve dini degerleri yasam ve iliskisinde uygulamaktan rahatsizlik duymasi ve bir acabaya/supheye dusmesi temelindedir. Eger bu sorgulama da korkularini ve endiselerini yenebilir ve tum kendisine verilen dini degerlerin yasam ve iliskisinde bir yarari olmadigini algilar, farkeder ve bilincine varirsa; o zaman dine ihtiyac duymaz, ya dinsiz bir yaraticiya ihtiyac duyar, ya da o yaraticiya da ihtiyac duymaz.
Buradaki tehlike nihilizmdir. Yani kisinin tum degerlerden "serbeste ererek" ve "korkularindan arinarak" bireyci akilci olmasi ve sirf kendi cikar ve egosu icin; daha once deger verdigi degere duydugu degersizlikten dolayi, insandisi ve insanlikdisi dusunce ve davranisa sapmasi.
Eger bir birey, dine ihtiyac duymadigini, insani ozu temelinde uygularsa da, boyle bir insandisi ve insanlikdisi "canavarlasma/egoistlesme" temelli bir dusunce ve davranisa sapmaz. Toplumun hala uyguladigi etiksel kurallara da dine ihtiyac duymasa bile, bagli kalir.
Saygilarimla;
evrensel-insan
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
|