Dostum konuya döndük madem, beynin ve kalbin fonksiyonlarından bahsetmezkuran, doğru ama eksik, çünkü beyinden hiç bahsetmezken kalpten bol bol beynin işlevlerine atıfla bahseder.
Kalp ile ayetlerdenörnekler koyalım önce
Araf 179: "
Kalpleri vardır, onunla kavrayıp anlayamazlar; gözleri vardır, onunla göremezler, kulakları vardır onunla işitemezler
Tevbe 87: Onların
kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp anlayamazlar.
Mücadele 22: Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) onların
kalplerine imanı yazmış ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir.
Nahl 22: Ahirete inanmayanlar var ya, onların
kalpleri inkârcıdır ve kendileri de böbürlenen kimselerdir."
Nahl 108: "Onlar (kâfirler), Allah'ın,
kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar da onların ta kendileridir.
Tevbe 64: Münafıklar,
kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir surenin aleyhlerine inmesinden çekiniyorlar.
Feth 4: Müminlerin
kalplerine; imanlarına iman katıp arttırsınlar diye, güven duygusu ve huzur indiren O'dur.
Şuara 194: "Onu, Ruh'ul Emin senin
kalbine indirdi ki, uyarıcılardan olasın.
Şuara 89: O gün, ne mal fayda verir ne de evlat; ancak Allah'a selim (sağlıklı) bir
kalple gelenler başka
Kaf 38: Hiç şüphesiz bunda,
kalbi olan veya hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Bakara 10:
Kalplerinde hastalık vardır; Allah da hastalıklarını artırmıştır
Ahzab 12: Hani; münafık olanlar ve
kalplerinde hastalık bulunanlar: Allah ve Resulü bize aldanıştan başka bir şey vaad etmedi, diyorlardı
Bunların hepsindede kalp kelimesidir kullanılan.
Kalp yerine beyin kelimesi kullanalım,
Araf 179: "
Beyinleri vardır, onunla kavrayıp anlayamazlar; gözleri vardır, onunla göremezler, kulakları vardır onunla işitemezler
Tevbe 87: Onların
beyinleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp anlayamazlar.
Mücadele 22: Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) onların
beyinlerine imanı yazmış ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir.
Nahl 22: Ahirete inanmayanlar var ya, onların
beyinleri inkârcıdır ve kendileri de böbürlenen kimselerdir."
Nahl 108: "Onlar (kâfirler), Allah'ın,
beyinlerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar da onların ta kendileridir.
Tevbe 64: Münafıklar,
beyinlerinde olanı kendilerine haber verecek bir surenin aleyhlerine inmesinden çekiniyorlar.
Feth 4: Müminlerin beyinlerine; imanlarına iman katıp arttırsınlar diye, güven duygusu ve huzur indiren O'dur.
Şuara 194: "Onu, Ruh'ul Emin senin
beynine indirdi ki, uyarıcılardan olasın.
Şuara 89: O gün, ne mal fayda verir ne de evlat; ancak Allah'a selim (sağlıklı) bir
beyinle gelenler başka
Kaf 38: Hiç şüphesiz bunda, beyni olan veya hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Bakara 10: beyinlerinde hastalık vardır; Allah da hastalıklarını artırmıştır
Ahzab 12: Hani; münafık olanlar ve
beyinlerinde hastalık bulunanlar: Allah ve Resulü bize aldanıştan başka bir şey vaad etmedi, diyorlardı
Cuk oturdu, ilginç.
Birde nedense sine(göğüs) kısmına atıflar buluruz bol bol.
Neml 74
Oysaki, Rabbin onların
sineleri ne gizliyor ve ne açıklıyorlarsa hepsini mutlaka biliyor.
Ankebut 49
Fakat o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş kimselerin
sinelerinde parıldayan parlak ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkar eder.
Lokman 23
Kim de inkar ederse, artık onun inkarı seni üzmesin! Onlar dönüp Bize gelecekler, o zaman Biz onlara bütün yaptıklarını haber vereceğiz. Muhakkak Allah bütün
sinelerin neler sakladığını bilir.
Mülk 13
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün
sinelerin özünü bilir.
Nas 5
ki, insanların
sinelerine vesvese verir durur.
Ruh kelimesinin kalp yerine kullanıldığı tek ayet yoktur ki oda tamamen bilim dışıda olsa iddia olarak o kısmı geçtik, tanrı kavramı kuranda ruh demeyide kalp demeyide gayet güzel biliyor.
15:29 -
Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın." 16:2 -
Kendi emrinden ruh ile melekleri, kullarından dilediği peygamberlere indirip şu gerçeği insanlara bildirin, buyuruyor: Benden başka hiçbir ilâh yoktur. Ancak benden korkun.
32:9 -
Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve fuad(kalp - gönül) var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!
38:72-
"Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanın."
66:12-
Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.
Dostum ruh aynen arapça kökenli kelime ve tanrın bunu aynen cümlede kullanmayı biliyor.yukardaki verdiğim ruh ayetlerindede aynen geçer, kalple alakalı bir tane bile bulamazsınız.
4.fî-hi: onun içine
5.min rûhi-hÎ: ruhundan
Gelelim işi fuad(kalp) kelimesi üzerinden ruha bağlama bölümüne.
Ruhun ne olduğu konusu zaten inançsal bir sorunki kalp kelimesini hiç bağlamadığı gibi, bu işlevlerin ruhça yapıldığına dair tek bir atıf dahi yoktur.Ayrıca yine fuadında ruhun bir işlevi olmadığı belli.
Fuad birde necm 11 de geçerki ordada yine kalp, gönül anlamındadır.
Gözlerin gördüğüne
kalp(fuad) yalan demedi.
Kısacası dostum bu kadar zorlamak kuranda yazanları değiştirmiyor. Gördüğünüz gibi hem kalp ayetlerinin ruh ile ilişkisiz oluşu, hem sine ayetlerinin vurgusu kalbin gayet güzel beyin sanılması hatasını ortaya koymakta.
Ruhuda tanrınız hiç kalbe bağlamak ihtiyacı hissetmemiş.Yani tanrınız ne dediğini bilmez , kalp yerine ruh koyalım öyle anlayın diyorsanız , kusura kalmayın o kadarda ileri gitmezsiniz diye düşünüyorum.
Ya o ne dediğinden habersiz, ya siz çaresiz.
Şimdilik saygımla gitttim...