Alvin´isimli üyeden Alıntı
Burada paylastiklariniz guzel, degerli seyler- kismen- fakat onemli olan onu (bir kavrami, duyguyu, dusunceyi, yaklasimi, anlayisi) yorumlamak, yoksa kitaptakini ezberleyip camera karsisinda tekrar etmek degil. Yoksa kitaptan okurum, baskasinin bana soylemesine ne gerek var. degil mi.
Ben sahsen vaktim elverdikce ogrenmeye calisiyorum, ogrendigim uzerine derin dusunuyorum- bu ayri konu tabi de-, fakat asil mesele, konuyu yorumlayip, sorgulamak. Yasamla bir baglanti kurabilmek…
Bu sebeple size sormakisterim
sizce, sizin hayatinizda donum noktalari olan filozoflar kimlerdir? Yada hangi kavram yada dusunce? Filozof olmak zorunda da degil. Ve neden? Bakis acinizi nasil degistirdi? Onu nasil yorumlayip sorguladiniz ve elestirdiniz? Hayatinizda neye nasil dokundu?
Paylasmak isterseniz, giris seviyesinde sohbet edelim ve konusalim
|
Sevgili Alvin, güzel bir soru.
Çocukken sömürünün, baskının ne olduğunu elbette bilmiyordum.
Çocukken gördüğüm yanlışların, çelişkilerin dayatmaların farkındaydım ama bunun ilahi bir adalet olduğu ve uymamız gerektiği bizlere aşılanmıştı. Ancak bunca acı ve çelişkileri kabul edecek bir yapıya sahip değildim. Bunları insanların kendi çıkarları için dayattıklarına çok emindim. Bu yüzden herşeye tepkiliydim ve hiç bir çevrede sevilmezdim. O çocuk aklımla böyle bir düşünce yapısına sahiptim. Ancak kendimi bu düşüncede hep yalnız gördüğüm için üzülüyordum. Birgün çalıştığım iş yerine okuyan bir çocuk geldi. Onunla sohbeti ilerlettiğimizde senin gibi düşünen komünist örgütler var dedi. O gün düşüncemde yalnız olmadığımı duymak beni bir hayli sevindirmişti...
Kitapları okumak ve gerçek dünyayla tanışmak işte o gün başladı.
Kitapçıkları da sayarsak herhalde üçbinin üzerinde kitap okumuşumdur.
Okumadığım filozof, düşünür, kuramcı sayısı çok azdır.
Ancak daha sonraları yaşadığım bazı olaylar (özellikle 12 Eylül darbesi) maalesef okuduğum kitapların yüzde yetmişbeşini unutmama neden oldu.
Kitaplardan edindiğim bilgilerin şu anda ancak yüzde yirmisi aklımda ki onu da toparlayamıyorum.
Ayrıca buraya yazdığım bende bir sırdı ama ilk defa paylaşmış oldum.
Yani tartışılan neredeyse herşeyin içeriğini biliyorum ama yüzde yirmi yeterli gelmiyor.
Karl Marks, Mao Zedung, ütopyacı sosyalistler, Kant ve diğerleri hafızamdan silinmiş ama hafızamda kalan yüzde yirmilik bilgiyle tartışmaları anlayabiliyorum.
Dolayısıyla seninle güzel tartışmalar yapmayı çok isterdim, hani yarama dokunduğun için bunu yazdım.
Yetmişlerde olsaydı seninle çok güzel sohbetler ederdik.
Lakin yazılarını okumak da benim için güzel birşey, bu yüzden her zaman yaz kardeşim, foruma girmesem de okuyorum.