Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 19-02-2007, 20:54
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Hitler Yahudi Soykırımı yaptı mı?

Öncelikle şunu belirteyim, bu başlığın amacı manyaklığı nedeni ile seçilerek Almanya’nın başına getirilen ve tarihin kaydettiği en sapık, en hasta ruhlu, ırkçı ve faşist liderlerden biri olan Adolph Hitler’i savunmak değildir. Benzer özellikleri nedeni ile İran’ın başına ge(tiri)len ve Ortadoğu’nun Hitler’i olmaya aday Mahmud Ahmedinejad’ı savunmak hiç değildir. Sadece, Ahmedinejad’ın “Yahudi soykırımı yalandır” söyleminden yola çıkarak böyle bir soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğini sorgulamaktır. Ben başlangıçta 5 soru-cevap ile başlayacağım, ilgi görürse ileride konuyu daha detaylı inceleriz.

1- Nazilerin 2. Dünya savaşında 6 milyon yahudiyi öldürdükleri ile ilgili ne gibi sağlam kanıtlar vardır?
Cevap :
Hiç. Bütün bilinenler savaş sonrası kurtulanların çelişkili ifadelerine dayanmaktadır, *gaz odaları ile ilgili birkaç şahit ifadesi dışında bilgi yoktur, ne kül yığını tepeleri, ne insandan yapılmış sabunlar, ne insan derisinden yapılmış abajur şapkaları, ne bu kadar insanı yakma kapasitesine sahip krematoryumlar, ne de güvenilir demografik istatistikler mevcuttur.

2- Nazilerin 2. Dünya savaşında 6 milyon yahudiyi öldürmedikleri ile ilgili ne gibi sağlam kanıtlar vardır?
Cevap:
Çok. Bu sayıda yahudinin öldürülmesinin kesinlikle olası olmadığını gösteren *adli tıpla ilgili, demografik, analitik, karşılaştırmalı çok çalışma vardır ve bu sayının akıldışı bir abartı yansıttığını göstermektedirler.

3- Gaz odası ile ünlü Auschwitz kampındaki gaz odası ile ilgili durum nedir?
Cevap:
Savaş bitiminde burayı ilk ele geçiren Sovyetler alelacele büyük bir gaz odası benzeri oda inşa etmişler ve bu oda iddiaların kanıtı olarak kabul edilmiştir. Gaz odaları konusunda büyük tecrübeye sahip, demokrasinin beşiği ABD’li ünlü gaz odası uzmanı Fred Leuchter, bu odayı inceledikten sonra bu odanın insanları “gazlayarak öldürmek” amacı ile kullanılmış olduğunu düşünmenin saçmalık olacağını belirtmiştir. Elbette, böyle bir rapor hazırlayan Fred Leuchter’in başına gelmeyen kalmamış, örneğin bir TV programına katılmak için gittiği Almanya’da tutuklanmış ve hapse atılmıştır. Gerekçe ise çok ilginç, Almanya’nın imajını zedelemek! Yani Auschwitz’de gaz odası bulunmadığını söylemek Almanya’nın imajını bozuyormuş. Hikaye uzun, ama Leuchter raporlarına ve hikayesine ulaşmak isterseniz:

http://www.revisionists.com/leuchter/index.html

Elbette, google araması yaptığınızda internet ADL (antidefamation league)’de dahil pek çok siyonist kuruluşun adam aleyhine hazırladıkları ve tozunu attıkları raporlarla dolu, hangisine isterseniz ona inanabilirsiniz.

4- Auschwitz ölüm kampı değilse neydi?
Cevap:
Nazilerin savaşta en çok ihtiyaç duydukları şey olan sentetik yakıt (günümüzdeki adı ile biodizel) üretimi yapan büyük bir tesiste zorla çalıştırılan mahkumların barınma yeriydi.

5- Nazilerin yahudileri gaz odalarında öldürmek için kullandıkları söylenen siyanür içeren böcek ilacı Zyklon-B gazının asıl üretim amacı nedir?
Cevap:
Toplama kamplarındaki ana ölüm nedeni olan tifüs salgınlarını engelleyebilmek. Yukarıda adı geçen Fred Leuchter’in aldığı duvar numunelerinde siyanür gazının bulunduğu tek örnek, Auschwitz’de kalanların elbiselerinin ilaçlandığı odadan alınan örnek. Yani Nazi’ler bu gazdan daha fazla kullansalar daha çok mahkum kurtulacakmış.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 20-02-2007, 11:52
tut-ank-amon tut-ank-amon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Aug 2006
Mesajlar: 8
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Sevgili yfln,

Oswiecim'de ve benzeri bircok nazi toplama kampinda yahudi soykirimi yapildigina dair dediginiz gibi birkac tane degil , bircok sahit vardir. Siz bu konudaki tezlerinizi okudugunuz yazılardan yola cikarak mi soyluyorsunuz yoksa birebir bu olayi yasamis insanlarla gorusmeleriniz oldu mu ??


Guney Polonya da ( SLASK Bolgesi) yasayan bir kisim Polonyali 2. dünya savasindan sonra kendilerini Polonyali olarak bile gormemekte , bu insanlar kendilerine Hanesler demektedir.Buyuk bir kismi bu toplama kamplarinda gorevli olarak calismis ve kendilerini Alman halkindan sayan insanlardir.

Bir iki defa bu insanlara gorustum , bazilari toplama kamplarinda yaptiklarindan pismanlik duyuyorlar. Insanlik disi uygulamanin haricinde toplu olumlere sahit olduklarini, hatta kendilerine olulerin imha edilisi sirasinda gorev verildigini falan anlattilar.

Oswiecim Krakow dan cok fazla uzakta olmayan bir kasaba , bildiginiz gibi Krakow 2.dünya savasindan once nufusunun buyuk kismi Yahudi olan bir sehirdi, hatta Karol Wojtyla nin dogmus oldugu ev bile bir yahudi ye ait olup Papa oldukten sonra buyuk paralara satilmaya kalkilmisti.

Ben Oswiecim'i gorene kadar bu anlatilanlarin abarti ve *hikaye oldugunu dusunmustum. Ama bence her insanin gidip gormesi gereken bir yer , bize bugune kadar anlatilanlar az bile kaliyor .


Saygilarimla
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 20-02-2007, 12:29
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.684

Onur Üyeliği 

Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Sevgili Yfln vaktim yok, uzun zaman önce bizzat tanıkların anlattıklarından oluşturulmuş kitapları okumdum, çok kısa bir şey söyleyeyim;

1.)Toplama Kamplarına alınanların kaçağı göçeği saymazsak, genel kanı olarak hepsi kayıt altına alınmış.
2.) Kamplara alınanlara kurşuna dizme, gaz odaları vs dışında başka bir yöntem daha uygulanmış. Kampa alınanlara Tifo'ya karşı aşı yaptıklarını kayıtlara düşmüşler. Evet, Tifoyu önlemek ve mahkumların hayatta kalmalarını sağlamak için bir çaba gibi değil mi? Kayıtlarda aynen böyle yansıyor, şuna, buna, ona vs tifo aşısı yapıldı.... Garip olan şu; kayıtlarda Tifo aşısı olarak görülen aslen tam tersi tifonun kendisidir.
3.) Mesala, Auschwitz, sentetik yakıt üretmek için yapılmış bir inşaat değildir, ilk binanın yapım amacı At Ahırı olması içindir, burası Kamp olarak belirlendikten sonra kamp haline getirilmiştir.....

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 20-02-2007, 12:49
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Nazilerin *yaptıkları *Yahudi *Katliamı'ndan *sağ *kurtulanlarla *ilgili *All *port, *Bruner *ve *Jandorf *adlı *psikologlar *tarafından *yapılan *bir *araştırma, *tatsız *düşüncelere *karşı *etkin *bir *direnme *modelini *ve *durumun *ciddiyetiyle *yüz *yüze *gelme *konusunda *şiddetli *bir *isteksizliği *açığa *çıkarmıştı. *Geç *de *olsa, *1936'da *Almanya'yı *terk *edecek *kadar *şanslı *olan *birçok *Musevi, *mesleklerine *geri *dönmeye *başladılar. *Diğerleri *yaşadıkları *üzerine *düşünmek *zorunda *kalmamak *için *hafta *sonlarında *kırsal *bölgelere *kaçtılar. *Sağ *kurtulanlardan *biri *anlatmıştı. *Yan *tarafta *yakılan *sinagogdan *gelen *dumanı *fark *etmemiş *gibi *yaparlarken, *Mozart'tan *bir *parça *çalan *orkestrasının *tek *bir *nota *kaçırmadığım *anımsıyordu.
http://www.turandursun.com/modules.p...ewtopic&t=4385

Auschwitz'deki *doktorları *ele *alın. *Lifton *tarafından *açıklandığına *göre,(http://globetrotter.berkeley.edu/peo...fton-con0.html) *orada *çalışan *hekimler *ilkönce *dünyanın *ve *hatta *bazı *olaylarda *Yahudilerin *çıkarlarına *uygun *davrandıklarından *kesin *olarak *emin *olmadan *Nazi *makinesinin *etkin *çarklarından *biri *olmazlardı. *Bazıları *Yahudilerin *iyilikleri *açısından *gerçekten *endişelenmişler *ama *bu *yalnızca *Auschvvitz *gerçeğinin *katı *sınırlan *içinde *olmuştur. *Başka *biçimde *ifade *edersek, *çalışan *mahkumların *montaj *hattında *öldürülmeleri *veya *gazla *zehirlenmelerinin *haklılığı, *akıllılığı *ya *da *insanlığını *ve *mahkumların *barındırıldıkları *çok *kötü *koşulları *sorgulamayı *reddederek *çoğunlukla *acıyı *dindirmek *amacıyla *geride *kalan *az *şey *için *çabalamışlardır.
Bunu *yaparken *kullandıkları *en *yaygın *yöntemlerden *biri *hastalara *asitfenik *enjekte *ederek *tifüs, *tüberküloz *ve *diğer *bulaşıcı *hastalıkların *aniden *ortaya *çıkmalarını *önlemekti. *Çocuklar, *tıbbi *blokta *uzun *süre *kalmış *olan *yetişkinler *ve *hasta *olanlar *ya *da *hasta *olma *konusunda *gizli *olasılıkları *olanlar *iğne *yapılmak *için *toplanırlardı. *Hekimler *veya *teknisyenler *enjektörü *asit-fenik *şişesinden *doldururlar *ve *enjektörün *içeriğini *boşaltmak *üzere *iğneyi *hastanın *kalbine *batırırlardı. *Çoğu *hasta *neredeyse *hemen *öldüğü *halde *bazıları *saniyeler, *hatta *dakikalar *boyunca *yaşarlardı. *Aynen *Ormancılık *Hizmetleri *ve *kereste *şirketlerinin *yaptıkları *gibi, *bu *hekimler *de *hastalarını *öldürerek *salgın *hastalıkların *aniden *ortaya *çıkmasını *önlüyorlardı. *Bu, *ölmüş *ve *yakılmış *olan *mahkumların *artık *hayatta *olanlara *hastalık *bulaştırma *riski *taşımadıkları *söylenerek *mantıklı *biçimde *açıklanabilirdi. *Gerekçeler *bir *yana *bırakıldığında, *bu *cinayetti.
*
Çelişir *biçimde *aklın *bu *yıkıcı *çerçevelerinden *çıkış *yolu *bulmak--düşünce *veya *mazeret *bulmak *değil--yaşamak *için *tek *panzehirdir. *Irksal *saflık *kavramlarının *arkasına *saklanmak *veya *salgın *hastalıkları *önlermiş *gibi *yapmak *yerine *şimdi *şuna *dikkat *edin: *Küçük *erkek *çocuğunun *kolunu *kaldırıyorum. *Çocuk *altı *yaşında. *Derisinin *rengi *solgun. *Gözleri *benimkilere *kilitlenmiş: *dehşet *içinde *bakıyor. *İğneyi *dördüncü *ve *beşinci *kaburgalarının *arasına *sokuyorum. *Kolaylıkla *kayıyor. *Çocuk *ürküp *geri *çekiliyor *ve *hıçkırığını *bastırıyor. *Şırınganın *hareketli *parçasını *bastırıyorum. *Çocuk *kaskatı *kesiliyor *ve *tabureden *düşmeden *önce *görevli *memurum *onu *arka *kapıya *taşıyor. *Memur *geri *dönüyor *ve *bir *kadını *ön *kapıdan *içeriye *sokuyor. *Kadın *taburede *yerini *alıyor. *Kadının *sol *kolunu *kaldırıyorum. *Onun *gözleri *de *benimkilere *kilitleniyor. *O *an, *onun *göreceği *son *şey *olduğumu *fark *ediyorum.

http://www.turandursun.com/modules.p...r=asc&start=30
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 20-02-2007, 12:59
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Sn. yfln,

"Tarihi, kazananlar yazar."
Kaynağını hatırlayamadığım bu söz çok hoşuma gider. Ve bu sözün ışığında düşünürüm.

1. Dünya savaşının galibi Almanya-Avusturya-Macaristan-Osmanlı devletleri olsa idi;
a) Bu günki Ortadoğu nasıl bir yer olurdu?
b) İngiltere'nin, Osmanlı topraklarındaki emperyalist politikaları nasıl değerlendirilirdi?
c) Rusya'nın bu günki görüntüsü ne olurdu?
d) ABD'nin savaşa, İngiltere-Fransa tarafında girerek aldığı pozisyonun sonucu ne olurdu?
e) Almanya'nın Versay, Avusturya'nın Sen Jermen, Macaristan'ın Triyanon, Bulgaristan'ın Noyyi ve Osmanlı'nın Serv anlaşmaları karşı taraflara uygulaması nasıl olurdu.
***f) Ermeni soykırımı denilen olay ve tarih bu günki dünyada nasıl işlenirdi?

2. Dünya savaşının galibi ABD-Sovyetler Birliği-Birleşik Krallık (İngiltere) değil de Almanya-Japonya-İtalya olsa idi;
a) Bahsetmiş olduğunuz Yahudi soy kırımını nasıl bilirdik?
b) İsrail devletinin bugünki durumu ne olurdu?
c) Dünya coğrafyasının durumu ne olurdu?
d) ABD'nin bu günki durumu ne olurdu?
e) Atılan atom bombalarının sonucu ne olurdu?
***f) Türkiye'nin bu günki hali ne olurdu?

Verin kalemi ve kağıdı gardiyana ve yazmasını isteyin mahkumun halini, sonuç ne olurdu?
Verin kalemi ve kağıdı mahkuma ve yazmasını isteyin gardiyanın halini, sonuç ne olurdu?

Hatalarımızı, cehaletimize bağışlayın.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 21-02-2007, 09:10
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Sevgili tut-ank-amon, spartacus ve psikokemoterapi,

2. dünya savaşı sırasında yüzbinlerce yahudi (onlarla birlikte belki de daha fazla sayıda farklı ırk-din ve özelliklere sahip muhalif) toplama kamplarında insanlık dışı muamelelere maruz kalmışlar, çeşitli şekillerde ölmüş-öldürülmüşler. Bunun tartışılacak ya da hoş görülebilecek bir tarafı yok. Bu işlerin yapılabilmesi için elbette bir sistem gerekli ve o sistem de kurulmuş. Günümüzde Auschwitz (ya da Oswiecim) örneğinde bunu görüyoruz, o kamplarda çalışan ya da kurtulanlardan da yapılanları öğreniyoruz. Benim sorguladığım, bu olayın sistematik bir soykırım olup olmadığı ki öyle olmadığı ile ilgili çok belge-bilgi var. 2/3'ü Asya'da olmak üzere 60 milyon'a yakın insanın öldüğü bir savaştan söz ederken akla gelen en önemli, neredeyse tek konunun yahudi soykırımı olmasındaki anormallik bile bence bu konunun sorgulamaya değer olduğunu gösteriyor.

Sn mhmmd,

Kazananlar sadece tarihi yazmıyorlar, tarihi önceden kurguluyorlar da. Yahudi soykırımı ve İsrail'in kuruluşu bunun en güzel örneklerinden biri aslında. Bkz. Albert Pike'ın Mazzini'ye yazdığı mektup diyeceğim ama bakamazsınız, zira çok uzun süreden beri British Museum'da sergilenmiyor.

Bu günlerde iş yoğunluğu nedeni ile güncelleme yapmam zor oluyor ama ilk fırsatta bu konuya farklı yönlerden bakmaya çalışmaya devam edeceğimi umuyorum. Bu süre içinde konuya katkı yapacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 21-02-2007, 10:25
commandante commandante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2006
Mesajlar: 305
commandante - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

HİTLER VE NAZİ FELSEFESİ HAKKINDAKİ BİR YAZIYI PAYLAŞMAK İSTİYORUM
Yakınlarının anlattıklarına göre Adolf Hitler geceleri çığlıklar atarak uyanıyordu;
titreyerek anlaşılmaz sözcükler söylüyor, soluk soluğa yatağından fırlıyor, odanın ortasına dikiliyor, görmeyen gözlerle bakarak ‘İşte o, buraya da gelmiş, işte o’ diye inliyor sonra yine anlamsız garip sözcükler mırıldanmaya başlıyordu. Zorla teskin edilip yatağına yatırılıyor ama yine fırlayarak ‘İşte yine orada, köşede..’ diye haykırarak tepiniyor ve çığlıklar atıyordu.” Herman Rausching, “Hitler Bana Dedi ki” adlı kitabında Hitler’le ilgili bu iddialarda bulunuyor.
Dünyayı titreten Nazi liderini korkutan ne olabilirdi? Çok yazılıp çizilen siyasi ve askeri kişiliğinin ötesinde Adolf Hitler kimdi? On iki yıl basın sözcülüğünü yapmış olan Otto Dietrich, “Çılgınca milliyetçi düşünceleri olan şeytani bir adam” diyordu Hitler için.
Yenik bir ulusun kırılan gururu, açlıktan perişan bir milletin bilinçsizce umut arayışı, bir ırkın hedef gösterilmesi, komünizmin ülkeyi kaosa sürüklemesi ve daha bir sürü sebep, Hitler’in kitleler üzerindeki etkisini ve büyüsünü tek başına açıklamaya yetmiyordu. Dahası I. Dünya Savaşı’nda büyük kayıplar veren Avrupa 2. Dünya Savaşı’nın kapıda beklediğinin farkında değildi. Savaş birden bire, Hitler’in bütün dünyaya meydan okumasıyla başladı. Milyonlarca insan öldü, sınırlar değişti. Savaşın yaraları hâlâ sarılabilmiş değil. II. Dünya Savaşı bilinen yönleriyle, siyaset bilimciler ve uluslararası ilişkiler uzmanları tarafından enine boyuna tartışıldı, üniversitelerde ders olarak okutuldu. Oysa bu büyük savaşın pek bilinmeyen ve fazlaca da ele alınmayan garip nedenleri bulunuyordu. Kısa süreli aralıklarla dünyayı kana bulayan savaşların acaba gizemli sebepleri bulunabilir mi?
Bu sorunun yanıtını bulabilmek için Hitler’i ve II. Dünya Savaşı’nın bilinmeyen yönlerini araştırdık.
Büyüsel güçlerle ilgili kitap yazdı
Hitler’in bu gizemli konumuyla ilgili en önemli kaynaklardan biri olan Rausching’in “Hitler Bana Dedi ki” kitabı Hitler’le ilgili başka tanıklıklarda daha bulunuyor:
“Hitler, sürekli olarak zamanın çok az kaldığı endişesindeydi ve sürekli korkuyordu. Sık söylediği şeyler arasında, ‘Evrenin Kesin Dönemeci’ sözü vardı ama eğitilmemiş olan bizler, gezegende olacak bir kıyameti tam anlamıyla kavrayamazdık. Kitle için ‘ruhun yanlış yolu’ deyimini kullanıyordu. ‘Büyüsel görüşe’ sahip olmak, insan tekamülünün amacıydı. Kendisi, o andaki ve gelecekteki başarıların kaynağı olan gizemli bilginin eşiğindeydi. İlkel dünyaya ait efsaneleri inceliyor, ilk toplumları ve kitleleri etkileyen mitleri araştırıyordu. Doğa yasalarının değiştirilmesi için kullanılan büyüsel antik yöntemler hakkında bir kitap bile yazdı. Kendi gücünün, gizli güçlerden kaynaklandığına emindi. İnsanlığa yeni İncil’i bir an önce bildirmek hevesi içindeydi.”
Rausching’in bu sözleri eğer doğruysa Hitler’in büyüyle olan ilişkisi açıkça görülüyor. Nitekim ünlü Fransız bilim adamı Jacques Bergier, “Büyü ve Politika” adlı çalışmasında büyünün 20. yüzyılda bir çok biçimde politikayı gizli olarak yönettiği düşüncesini ortaya koyuyor. Bergier, büyünün soyut olmadığını ve her şekilde ortaya çıktığını söylerken, çok gizli politik büyü gruplarının gizli bir savaş içerisinde olduklarını, bu savaşta hatanın kabul edilmediğini ve acımasızlığın ana ilke olduğunu belirtiyor. Artık bu akıl ötesi politik—büyü örgütleri, ulusların ötesinde, kendi çıkarları için mücadele etmektedirler, bu güce bilinçsizce karşı çıkanlar, aldatılarak silinmekte ya da kurban edilmektedir.”

dinlerin olmadığı beyinlerin zehirlenmediği bir dünya için....


http://commandantembaran.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 21-02-2007, 10:26
commandante commandante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2006
Mesajlar: 305
commandante - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Rausching’in kitabında, Hitler’le özel olarak görüşen bir yakınının şu konuşmasına da yer veriliyor:
“Führer’im, kara büyüyü tercih etmeyiniz, kara büyüyü seçerseniz, artık o yaşamınızdan ve kaderinizden bir daha asla çıkmayacaktır. Çamura bulanmış mahlukların sizi iyi yoldan çevirmelerine izin vermeyin.”
Bazı görüşlere göre Hitler, Nazi öğretisinden çok daha ürkütücü güçlerin kontrolü altındaydı. Hitler kendisinden çok daha büyük olan ve kendisini aşan öğretinin basitleştirilmiş, küçük bir kısmını halka açıklıyordu... Bütün gezegendeki yaşamı değiştirmekle ilgili düşüncelerini Rausching’e ve diğer arkadaşlarına zaman zaman şöyle ifade ediyordu:
“Hakkımda hiçbirşey bilmiyorsunuz. Parti arkadaşlarım, peşimi hiç bırakmayan hayaller ve öldüğüm zaman temelleri atılmış olacak olan o görkemli yapı hakkında ufak bir görüşe bile sahip değiller. Dünya bir dönüm noktasına ulaşmıştır. Sizler anlamayacaksınız ama gezegen altüst olacaktır. Olup bitenler yeni bir dinin oluşumunu çoktan aşmıştır.”
Thule Efsanesi’nden etkilenmişti
İddialara göre Hitler, Germen mitololojisindeki Thule Efsanesi’nden etkilenmişti. Thule Efsanesi de tıpkı Atlantis gibi kayıp bir ülkenin efsanesiydi ve Hitler’in arkasındaki gizli ve büyülü güç de Thule örgütüydü. Bu örgütün en önemli ismi Münih Üniversitesi profesörlerinden Karl Haushoffer adlı bir bilim adamıydı.
Karl Haushoffer’ın kimliği de en az Hitler kadar ilgi çekici. Haushoffer ile Hitler’i tanıştıran Rudolf Hess’ti. Thule grubunun yaşayan son üyesi Rudolf Hess, barış görüşmeleri için silahsız bir uçakla İngiltere’ye gönderilmiş ancak beklenmedik bir şekilde tutuklanmıştı. Savaştan sonra da Hess, Nazi savaş suçlularının kapatıldığı Spandau Cezaevi’nde ömür boyu tutuldu. Diğer mahkumların bazıları idam edildiler veya cezalarını çekip tahliye oldular, ancak Hess Spandau Cezaevi’nin tek mahkumu olarak yıllarca İngiliz, Fransız, Amerikalı ve Ruslar’dan oluşan bir birliğin gözetimi altında kaldı. Hakkında bir çok kitap yazıldı. Bunlardan birisi on yıl önce “Dünya’nın En Yalnız Adamı” ismi ile Türkçe’ye çevrildi.
Hess, çok yaşlanmasına, aradan uzun yıllar geçmesine ve ötekiler kadar ağır bir savaş suçlusu olmamasına rağmen neden ölünceye kadar hapiste tutulmuştu? Hess’i farklı kılan, savaşın farklı sebepleriyle ilgili olarak bildikleri, Hitler ve Haushoffer’e olan yakınlığıydı. Hitler iktidara gelişinden önce yaşanan ayaklanmadan ötürü hapse atılınca, Haushoffer onu hergün ziyaret ediyordu. 1869 doğumlu olan Haushoffer, Hindistan ve Uzak Doğu’nun çeşitli yerlerinde uzun yıllar görevli olarak bulunmuştu. Japonya’ya gitmiş ve Japonca öğrenmişti. Ona göre Alman ırkının kökenleri Orta Asya’da idi. Haushoffer, en gizli Budist örgütlerinden birine alınmış ve görevinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda harakiri yapmaya yemin etmişti. 1914 yılında genç bir generalken olayları önceden isabetle tahmin etmesi ile dikkatleri üstüne toplamıştı. Düşmanın saldıracağı saati, top mermilerinin düşeceği yerleri, fırtınaları, yabancı ülkelerdeki siyasal değişimleri önceden biliyordu. Hitler de ordusunun Paris’e ilk gireceği günü, çeşitli cephelerde düşmanın ne kadar dayanabileceğini ve Roosvelt’in ölüm tarihini önceden doğru tahmin etmişti.
Haushoffer, I. Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden öğretim hayatına döndü. Çeşitli bilimsel içerikli dergiler yayınladı. Nazi Partisi’nin sembolü olan Gamalı Haç’ı seçen de oydu. Nitekim “Bilinmeyen Hitler” adlı kitabında Wulf Schwartzwaller iddiaları doğruluyor:

dinlerin olmadığı beyinlerin zehirlenmediği bir dünya için....


http://commandantembaran.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 21-02-2007, 10:27
commandante commandante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2006
Mesajlar: 305
commandante - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

“Hitler, Landsberg Hapishanesi’ndeyken en düzenli ziyaretçileri Münih Üniversitesi Jeopolitik Enstitüsü Profesörü General Karl Haushoffer ile Rudolf Hess’ti. Hitler, ‘Kavgam’ adlı kitabını bu iki önemli ismin yardımıyla yazmıştı. Haushoffer, Hitler ve Hess çok uzun söyleşilere, müzakerelere dalıyorlardı. Haushoffer gizli bilimlerin yanısıra Zen Budizmi’ne de ilgi duyuyordu. Tibetli Lama rahiplerinden ders almıştı. Dietrich Eckart’tan sonra Hitler’i etkileyen ikinci kişiydi. Berlin’de Berlin Luminous Locası’nı o kurmuştu. Haushoffer ünlü Rus büyücü ve metafizikçisi Gregor İvanovich Gurdyev’in öğrencisiydi. Gurdyev ve Haushoffer dünyanın altında yaşayan ve insandan daha üstün dünya dışı bir tür ile ilişki içerisinde olduklarına emin oldukları Tibet Locası’na üyeydiler. Hitler, Alfred Rosanberg, Himler, Goring ve Hitler’in hemen hemen yanından hiç ayırmadığı fizikçisi Dr. Morell de aynı zamanda bu Loca’ya üyeydiler.” (The Unknown Hitler, Wulf Schwartzeller, Berkeley Books, 1990)
Nazi Karargahında Tibet rahipleri
Hitler’in başında bulunduğu Nazi Partisi 1925 yılından itibaren hızla büyümeye ve iktidara yürümeye başladı. Partinin yedi kurucusu da kara güçler tarafından yönetildiklerine ruhen ve bedenen emindiler. Onları birleştiren yemin, enerji ve şans kaynağı bir Tibet Efsanesi’ne dayanıyordu. Araştırmacı yazar Ergun Candan, “Gizli Sırlar Öğretisi” adlı kitabında bu konuyla ilgili son derece çarpıcı bulgulara yer veriyor:
“II. Dünya Savaşı sonlarına doğru yıkılan Nazi Karargahı’na girildiğinde, hiç akıllara gelmeyen bir şeyle karşılaşılmıştı. Yıkıntılar arasında 12 Tibetli rahibin cesetleri bulunuyordu. Bu duruma o yıllarda hiç bir anlam verilememişti. Aslında savaş atmosferi içinde bunu hiç kimsenin düşünecek hali de yoktu. Savaş bitip de her şey normale dönmeye başladıktan sonra bu durum bir çok kimsenin dikkatini çekmeye başladı:
Nazi Karargahı’nda 12 Tibetli rahibin işi neydi? Bu soru uzun bir süre zihinleri meşgul etti. Naziler ile Tibetli rahiplerin ne gibi bir birlikteliği olabilirdi? İşte bu konu inceden inceye araştırılmaya başlandı. Ortaya çıkan sonuçlar bir hayli düşündürücüydü: Naziler bir yer altı uygarlığı olduğuna inanılan Şambala ile irtibatlıydılar!
Her şey Thule Efsanesi’yle başlıyordu. Thule Efsanesi’nin kökeni ise kayıp bir uygarlığa dayanıyordu. Bu da Nazizm’in temelini oluşturuyordu. Bu efsane etrafında birleşen bir grup, Thule adında gizli bir tarikat kurdu. Nazi Partisi’nin yedi kurucusundan biri olan Diettrich Eckardt, Thule tarikatinin temel felsefesini şöyle açıklıyordu:
“Thule’un tüm sırları, eski kayıp bir uygarlığa dayanır. İnsanoğlu ile ‘dış zekalar’ arasında bulunan bazı aracı varlıklar, bu sırlara erenlere büyük bir güç kaynağı oluşturmaktadır. Bu güç kaynağı Almanya’yı dünyaya egemen kılacaktır. Yine bu güç kaynağı geleceğin üstün insanının ortaya çıkmasını ve insan türünün değişimini sağlayacaktır.”
İşte bu sözler özetle Nazizm’in de temelini oluşturmaktaydı. Gizli Thule Tarikati’nin üyeleri arasında Rudolf Hess, Karl Haushoffer, Alfred Rosenberg ve Adolf Hitler gibi önde gelen isimler bulunmaktaydı. Daha sonraları Hitler’in büyü çalışmaları da gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Bunlardan en belirgin olanı radyodan yaptığı konuşmalarda kullandığı ‘ses büyüsü’ denilen bir yöntemdi. Bu yöntem büyük kitlelerin etki altına alınmasında büyük bir fonksiyon görmüştü.”

dinlerin olmadığı beyinlerin zehirlenmediği bir dünya için....


http://commandantembaran.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 21-02-2007, 10:33
commandante commandante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2006
Mesajlar: 305
commandante - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Re: Hitler yahudi soykırımı yaptı mı?

Ergun Candan’a göre bir başka ilginç nokta da Naziler’in bayraklarında kullanmış oldukları semboldü. Bu şekil öyle rastgele seçilmiş bir sembol değildi. Gamalı Haç insanlığın kullanmış olduğu en eski sembollerden biriydi. Dünyanın pekçok köşesinde bu sembole rastlanmıştı. Eski uygarlıkların en önemli sembollerinden biri olan Gamalı Haç’ı daha da ilginç yapan özellik, bunun bir Mu sembolü olmasıydı. Mu kültürüyle karşılaşan tüm eski uygarlıklar da, bu sembolü kullanmışlardı.
Gamalı Haç, Mu kültüründen alınma
Gamalı Haç, Mu tabletlerinde ilk bulunduğu şekle dayanıyordu. Bu sembol dünya üzerinde yüze yakın yerde bulunmuş ve Mu uygarlığı ile ilgili bilgi ve belgeleri ortaya çıkaran Niven ve Churchward’ın kayıtlarında da yer almıştı. Bu sembol Mu’nun gizli bilgilerinin en önemli sırlarından birini bünyesinde saklıyordu. Sembolün anlamı Eski Mısır ve Tibet’teki mabetlerde bulunan rahiplerce, büyük bir sır olarak saklanmış ve kimseye bu sırla ilgili bir açıklama yapılmamıştı. Bu sembolün sırrını sadece gizli eğitimden geçen rahipler bilmekteydi. Kökeni Mu’ya dayandığı için bu sembol iki yer altı uygarlığı olan Agarta ve Şambala’da bilinen ve kullanılan bir semboldü. Naziler’in bu sembolü ele geçirmeleri de Tibet’teki gizli çalışmalarına dayanmaktaydı. Şambala üyesi bazı rahiplerden öğrendikleri sırlar arasında bu sembol de bulunmaktaydı. Böylece sembol Şambala’nın karanlık güçlerine hizmet eden Naziler tarafından dejenere edilerek karanlık amaçları doğrultusunda bayraklaştırıldı.
Hitler, kendi liderliğindeki dönemde ateş çağının yaşanacağına, buz ve soğuğun yenileceğine inanıyordu. İddialara göre, Rusya’daki buz çöllerine askerlerini yazlık elbiselerle göndermesi bu yüzdendi. Kafkasya’ya girdikten sonra yüksek rütbeli üç SS subayı, yüksek bir dağın zirvesine Gamalı Haçlı kara tarikat bayrağını dikti. Stalingrad yenilgisinden sonra Nazi söylevcisi Goobels haykırıyordu. “Anlamıyor musunuz? Evrensel anlayış yenildi, ruhsal güçler yeniliyor. Hüküm saati geliyor, tüm insanlar acı çekecekler ve çekmeliler.” Hitler ekliyordu: “ Yeterince kayıp verilmedi!”
Hitler ve yandaşları korkuyorlardı. Karşıt güçler harekete geçmişti ve cezalandırılacaklardı. Son anda bile, Berlin düştüğünde, metroya sığınmış 300 bin Alman için Hitler çılgınca emir verdi: “Metroyu sular altında bırakın, herkes ölsün, bu bir ayindir ve kurban gerektirir, böylece yerdeki güçler yardımımıza koşacaktır.” Gerçekten çıldırmış mıydı yoksa öğretisini mi uyguluyordu?
“Ya Masonlar, ya biz”
Rausching’in kitabında Hitler ve arkadaşlarının kendilerine başka tarikatları rakip gördükleri açıkça ortaya konuyor ve son derece önemli ipuçları bulunuyor:
“Düşmanlarımdan çok şey öğrendim. Katoliklerden, Marksistlerden veya masonlardan. Masonlar hakkında bir rapor hazırlattım. Simgeler, esrarlı törenler. Bu adamlarda tehlikeli olan tek şey, benim de kullandığım tarikat sırrı yöntemidir. Bir tür ruhani aristokrasi oluşturuyorlar. Hiyerarşik bir örgüt kuruyor ve simgeler kullanıyor ve ayrı ayrı ibadetler yapıyorlar yani zekayı yormadan. Alıştırarak simgelerin büyüsel etkilerini kullanıyorlar. İşte masonların en tehlikeli yönü budur. Dünyada bir kaç örgüte yer yoktur. Ya masonlar ya biz...”
‘Zaman Gezmenleri’ adlı kitapta da konuyla ilgili ilginç bazı ayrıntılar bulunuyor:
“Bilimsel tüm yasalara karşı amansız bir savaş açan Nazi’lerin şefi Adolf Hitler bu gücü nereden bulmaktaydı? Yeni bir bilim ve hayat görüşünü on sene gibi kısa bir zaman sürecinde ortaya koyması imkansızdı. Adolf Hitler’in arkasındaki güç gizemli ve büyülü bir kimliğe sahipti. Bu gizli gücün ismi ‘Thule Örgütü’ idi. Bu örgütün en önemli ismi Karl Haushoffer adlı bilim adamıydı.
1923 sonbaharında Münih’te, şair Dietrich Eckardt ciğerleri iperit gazıyla kavrulmuş olarak öldü. Komaya girmeden önce, ‘İşte benim Hacer—i Esved’im’ dedi. Astronomik bilimin kurucularından Prof. Oberth’e miras bıraktığı siyah bir göktaşı önünde kendine özgü tapınarak dostu Houshoffer’e uzun bir el yazması postalamıştı. Ölüyordu ama içi rahattı. Thule örgütü yaşamaya devam edecekti; çok geçmeden hem dünyayı, hem de hayatı köklü şekilde değiştirecekti.”
Thule’n son temsilcileri
D. Eckardt’la aynı gizli örgütün üyesi olan mimar Alfred Rosenberg, 1920’lerde Hitler’i tanımışlar, üç yıl boyunca zorlu bir eğitime tabi tutmuşlardı. Adolf Hitler’e Doğu bilgisinin gizemlerini, gizli dilini ve konuşmayı öğreten Eckardt’tı. Öğretisini iki ayrı planda yürütmüştü; gizli öğreti ve propaganda planları. Eckardt, 1923 yılının temmuz ayında kurulan Hitler’in Nasyonel Sosyalist Partisi’nin yedi kurucu üyesinden biriydi.
Kitaba göre Thule örgütünün ardında Cermen kökleri yatıyordu. Dünyanın gizli tarihinde kuzey kutup bölgesinde batmış bir ada olduğu rivayet ediliyordu. Kökleri Mu uygarlığına dayanıyordu. Öğretinin temel taşlarını “insan psikolojisinin bilinmeyen yanları” ve “zaman boyutları” oluşturmaktaydı. Eckardt ve dostları, Thule’un dünyadaki temsilcileriydi. Dünyanın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirerek, “üst zekalılarla” diyaloğa geçmeyi hedefliyorlardı. Thule’un temsilcileri Karl Haushoffer ve Dietrich Eckardt, medyum özelliğine sahip Adolf Hitler ve Rudolf Hess’i kendi amaçları için kullanmışlardı.
1926 yılında Berlin’de, Berlin ve Münih’e küçük bir Tibet kolonisi yerleşti. Ruslar Berlin’e girişleri sırasında cesetler arasında rütbesi olmayan bin kadar Tibet ölüm gönüllüsüne rastladı. Nazi hareketi başarıya ulaşır ulaşmaz Tibet’e heyetler gönderilmiş ve bu 1943’e kadar kesintisiz devam etmişti. Thule grubu üyeleri uzlaşmayı bozacak bir hata işleyecek olurlarsa intihar etmeye yemin etmişlerdi ve 14 Mart 1946’da Karl Haushoffer, karısı Martha’yı öldürüp, Japon usulü harakiri yaptı. Mezarına hiç bir anıt ya da haç dikilmedi. Oğlu, Hitler’e karşı düzenlenen süikaste karışanlardan biri olarak idam edildi. Ceketinin cebinde şiir şeklinde yazılmış olan şu yazı bulundu: “Babam kötülüğün sesini duymadı. Şeytanı dünyaya saldı.”

dinlerin olmadığı beyinlerin zehirlenmediği bir dünya için....


http://commandantembaran.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:52 .