Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 14-06-2012, 15:56
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Yusuf Cemil'in köyünden 200 kadın ve çocuk öldürtülmüş ve bunların cesetleri buğday sapları üzerinde yakılmıştır.
http://www.arastiralim.com/necip-faz...atliami-2.html

Harekata katılan askerler konuştu
"Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yalnız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu."
Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk."
Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde...
http://gundem.milliyet.com.tr/-dersi...82/default.htm

"Üzerlerine gazyağı döküp yakıyorlardı"
Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..."
Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı. Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..."
Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor.
Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor...
http://gundem.milliyet.com.tr/-dersi...82/default.htm
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 20-07-2012, 16:09
Sayokan Sayokan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2012
Mesajlar: 459
Standart

Yazı güzel hazırlanmış olaya nasıl baktığınıza bağlı,ben bastırılan bir isyan olarak görüyorum.Egemen gücün sizden talep ettiklerine uymazsanız oda ıslah yoluna gider bu dünyanın her yerinde böyle.
Bunun haricinde olayın alevilere girişilmiş bir katliam gibi gösterilmesine karşıyım.Bende alevi bir ailede doğdum ve Atatürk sevgisiyle büyüdüm.Eğer Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet alevilere karşı bir politika izlemiş olsalardı şeriatın alevilere yaptığı zulümü ortadan kaldırmazdı.Ve diğer şehirlerdeki alevilere neden bir şey yapılmamıştır.Sadece TTunceli'de böyle bir olay yaşanmıştır.Ben bunu etnik milliyetçi bir isyan olarak görüyorum ve bunu aleviliğin meselesi gibi göstermenize karşıyım.
Bahsettiğiniz Dersim isyanının baş aktörleri şafi Kürtlerle iş birliği dahi yapmıştır, bunu bir alevi yapmaz.
Atatürk'ün baba tarafnın alevi olduğunu unutmayın onu zaten bu kadar çağdaş yapan babasının ona aşıladığı batıcı ve modern toplum geleneğidir.Atatürk hem modernite hemde Ziya Gökalp gibi insanların Türkçü ve Turancı düşünce yapısında şekillenmiş bir insandır.
Fakat cumhuriyet Turancı bir politika izlemezdi izleyemezdide.Ziya Gökalp'de açıkça belirtmiştir şu an için Türkiye içinde bir Türk birliği sanlanmalıdır,orta asya şu an için hayal gözükmektedir diye.
T.C Atatürk öldükten sonra tüm milliyetçi politikaları bir rafa kaldırıp Türk-islam sentezini savunmuştur bunun en büyük kanıtı Milli şef İsmet İnönü'nün 1944 yılında Türkçü-Turancıları sindirmek için yaptığı işkencelerdir,insanları tabutluğa hapsetmeleridir.
Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman Turancı bir politika izlememiştir,izleyemezdi de.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 20-07-2012, 22:08
DEMAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
DEMAN DEMAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 14 Aug 2011
Bulunduğu yer: Almanya
Mesajlar: 354
Standart Atatürk mü, İnönü mü, Bayar mı sorumlu ?

DEMAN´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
(...)
Bilindiği gibi yıllardır 1937-1938'de Dersim'de devletin yürüttüğü kanlı harekâtın "asıl" sorumlusunun kim olduğuna dair bir tartışma yürür. Sağ muhafazakâr veya İslami muhafazakâr çevrelere göre Tek Parti Dönemi'nin sembol ismi İnönü "asıl" sorumludur. CHP'lilere göre 1946'da Demokrat Parti'yi (DP) kuran Celal Bayar "asıl" sorumludur. Suçun İnönü ve Bayar arasında paylaştırılmasını mümkün kılan Dersim'in Tunceli'ye çevrildiği 1935'ten Dersim'in dinî ve siyasi lideri Seyit Rıza'nın ele geçirilmesine kadarki dönemde İnönü'nün başbakan olması, 1938 yazındaki İkinci Harekât döneminde ise, Celal Bayar'ın başbakan olmasıdır. Her iki kesimin de ortak noktası, olaylardan Atatürk'ü sorumlu tutmama eğilimidir. Onlara göre Atatürk o sırada hasta olduğu için, Dersim'de gerçekleştirilen katliamlardan haberi yoktur. Bazı Dersimliler de, Atatürk'ü Hazreti Ali'nin bu dünyadaki görünümlerinden biri olarak gördükleri için, Atatürk'e toz kondurmayanlara destek verirler. CHP'li Onur Öymen gibi bazıları ise, gerçek sorumlunun Atatürk olduğunu bilirler ancak bunu günümüzde Kürtlere karşı yürütülen baskı ve zulüm politikalarını meşrulaştırmak için kullanırlar. Kısacası 1937-1938'de Dersim'de yaşananların kimin sorumluluğunda olduğu meselesi geçmişe dair değil aynı zamanda günümüze dair bir meseledir.
***
Atatürk'ün sorumluluğu

Bana göre ise, bu üç şahsiyet de sorumludur ama en büyük sorumluluk, ölümüne kadar iktidarın hem hukuken hem de siyaseten rejimin en güçlü adamı olan Atatürk'ündür.
Öncelikle Atatürk, Dersim'de iplerin kopmasına neden olan uygulamaların yürürlüğe konulduğu dönemde, örneğin 1935'te "Tunçeli Kanunu" çıkarıldığında gücünün doruklarındadır. Öyle ki, Kemalizm bu dönemde katı bir ideoloji olarak tanımlanmıştır.
İkincisi Atatürk 1936'da TBMM açılışında yaptığı konuşmada "Bu korkunç çıbanı tümüyle temizleyip koparmak, kökünden kesip temizlemek ve bunu her ne pahasına olursa olsun yapmak gerektiği"ni savunurken sapasağlamdır.
Birinci Harekât
Dersimlilerin üstüne uçaklarla "Teslim olmazsanız Cumhuriyet'in kahredici ordusu tarafından mahvedileceksiniz" bildirileri atıldığı 4 Mayıs 1937 günü Dersim'in kaderini belirleyen Bakanlar Kurulu'na da Atatürk başkanlık etmiştir.
Atatürk, uçağıyla Dersim'i bombalayan manevi kızı Sabiha Gökçen'i 22 Mayıs 1937'de Ankara'daki Devlet Hava Yolları salonunda karşılamış, 10-12 Haziran 1937 tarihinde Trabzon'u ziyaretinde, bugün Atatürk Köşkü denen konakta Dersim'le ilgili harekât planlarını hazırlamıştır. Bugün müze olan köşkte sergilenen haritada bizzat Atatürk tarafından konulmuş kırmızı ve mavi işaretler (bizim kuvvetlerimiz ve isyancıların kuvvetleri diye) görülebilir.
Atatürk, Seyit Rıza ve adamlarının asılmasından birkaç gün önce yanına Sabiha Gökçen'i de alarak Dersim'i de kapsayan bir geziye çıkmış, önce Elazığ yakınlarındaki Singeç (Soyungeç) Köprüsü'nü açmış, Seyit Rıza asıldıktan sonra da önce Elazığ'a uğramış, sonra da Diyarbakır'a doğru gezisine devam etmiştir.
Atatürk, 1 Kasım 1937 günü yaptığı TBMM'yi açış konuşmasında "Milletimizin layık olduğu yüksek medeniyet ve refah seviyesine varmasını engelleyecek hiç bir engel düşünmeğe yer bırakılmadığını ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle bahtiyarım. Tunceli'deki icraatımız neticeleri bu hakikatin ifadeleridir" demiştir.
İkinci Harekât
Ocak 1938'de başlatılan ikinci harekât da Atatürk'ün kararıyla olmuştur. Bu kararın nasıl alındığını Celal Bayar yıllar sonra gazeteci Kurtul Altuğ'a şöyle anlatmıştır: "Şimdi, Mareşal Erkan-ı Harbiye Reisi (Genelkurmay Başkanı), ben Başbakan'ım. Atatürk malum... Üçümüz Dersim'de yapılan büyük ordu manevralarındayız. Manevranın da sonuna gelmek üzereyiz. Üçümüz birarada 'Ordunun emniyeti bakımından strateji ne olmalıdır?', onu görüşüyoruz... O sırada biz konuşurken, Dersimlilerin Jandarma karakollarımızdan üç-dört tanesini bastıkları haberi geldi. Atatürk'le göz göze geldik. Birbirimizi anlıyorduk. Atatürk benim yüzüme baktı. 'Ne olacak?' dedi. Anlıyorum, orada emniyet tesis edilecek. Ne olursa olsun bana hitap edecekler. Hükümet reisi benim. 'Anlıyorum efendim, bana hitap edişinizin manasını' dedim. Atatürk: 'Sorumluluğu üzerime alıyorum, vuracağız Dersim'i' dedi ve vurduk..."
Atatürk'ün 19 Mayıs 1938 günü Atatürk Stadyumu'nda henüz resmen "milli bayram" olmayan gençlik ve spor gösterilerini izledikten sonra 16:30'da stadyumdan ayrıldığını ve Hatay'ın Türkiye'ye ilhakı projesi kapsamında planladığı Mersin gezisine başlamak üzere gara gittiğini biliyoruz. Bizim kuşağın zihnine nakşolmuş Atatürk'ün trenin penceresinden hüzünle bakan yüzünü gösteren ünlü fotoğraf bu geziden kalmıştır. Yani Atatürk, o sırada bile bedensel açıdan değilse bile zihinsel açıdan gayet diridir.
Hepimiz sorumluyuz
Bütün bu bilgileri birleştirince, Dersim'le ilgili tüm hayati kararları Atatürk başkanlığındaki heyetin verdiği anlaşılır. Kısacası, bundan 74 yıl önce Dersim'de yaşanan korkunç olayların sorumluluğundan, ne Cumhuriyetimizin kurucu babası Atatürk, ne CHP geleneğinin sembol ismi İnönü, ne sağ muhafazakâr geleneğin temsilcisi Celal Bayar, ne de İslami muhafazakârların saygıyla andığı Fevzi Çakmak kurtulur. En az bu şahsiyetler kadar sorumlu olanlar ise tarihimizin bu karanlık sayfalarıyla hesaplaşmaya, mağdurlardan özür dilemeye, kayıp kızları bulmaya, kısacası Dersim'in yaralarını sarmaya teşebbüs etmeyen siyasetçiler, bu konuyu gündeme getirmeyen aydınlar, bilim insanları, gazetecilerdir...
Not: Bu yazıyı yazarken yararlandığım kaynakları, yer sorunu yüzünden daha önce bu sayfalarda yazdığım Dersim'le ilgili yazılarda belirttiğimden tekrarlamadım.
hurayse@hotmail.com
TARAF

Ayşe Hür
http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=26217

40 ile 80 bin INSANIN hunharca katliamiyla ve onbinlerce insanin sürgünüyle sonuclanmis bir SOYKIRIMI, devlet yapmasi gerekeni yapmis mantigiyla yaklasmaniz INSANCIL degil, IRKCI bir yaklasimdir.

Desim SOYKIRIMINA salt bir Alevi soykirimi demek tabii ki yanlistir...
Bu SOYKIRIMIN diger bir nedeni ise, bu bölgenin neredeyse tamaminin KIRMANC/ZAZA ve Kürtlerden ibaret olmus olmasidir...
Bu soykirimla ebedi sef, basbug misto kor, bir tasla iki kus vurmus oldu...Hem etnik temizlik hemde dinsel temizlik yapmaya calisti, cünkü türk-islam-sentezinin önündeki en önemli engellerden birisiydi DESiM...

Sizi ve sizin gibi mantik yürütenleri, INSAN olmaya davet ediyorum...

Alevi kökenli olmaniz, sizin daha humanist olmanizi gerektirir...Ateist olmaniz ise, katliamlarin tümüne, gerekcesi ne olursa olsun, DUYARLI yaklasmaniza bir engel teskil etmez, aksine dahada duyarli olmaniz gerektirir. Nitekim Ateist olmaniza vesile olan Turan Dursun'da bir katliamin kurbani oldu...

"Ben senin yalanlarınla ve hilelerinle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama bende senin önünde diz çökmedim, bu da sana dert olsun"...Pir Sêy Rıza

4 MAYIS: DÉSIM JENOSİDİNİ ANMA GÜNÜ

https://www.facebook.com/Alevism

https://www.facebook.com/BirAlevininKimlikMucadelesi
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 21-07-2012, 00:03
Sayokan Sayokan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2012
Mesajlar: 459
Standart

DEMAN´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=26217

40 ile 80 bin INSANIN hunharca katliamiyla ve onbinlerce insanin sürgünüyle sonuclanmis bir SOYKIRIMI, devlet yapmasi gerekeni yapmis mantigiyla yaklasmaniz INSANCIL degil, IRKCI bir yaklasimdir.

Desim SOYKIRIMINA salt bir Alevi soykirimi demek tabii ki yanlistir...
Bu SOYKIRIMIN diger bir nedeni ise, bu bölgenin neredeyse tamaminin KIRMANC/ZAZA ve Kürtlerden ibaret olmus olmasidir...
Bu soykirimla ebedi sef, basbug misto kor, bir tasla iki kus vurmus oldu...Hem etnik temizlik hemde dinsel temizlik yapmaya calisti, cünkü türk-islam-sentezinin önündeki en önemli engellerden birisiydi DESiM...

Sizi ve sizin gibi mantik yürütenleri, INSAN olmaya davet ediyorum...

Alevi kökenli olmaniz, sizin daha humanist olmanizi gerektirir...Ateist olmaniz ise, katliamlarin tümüne, gerekcesi ne olursa olsun, DUYARLI yaklasmaniza bir engel teskil etmez, aksine dahada duyarli olmaniz gerektirir. Nitekim Ateist olmaniza vesile olan Turan Dursun'da bir katliamin kurbani oldu...
Sayın deman dediklerinize katılmıyor değilim , beni yanlış anlıyorsunuz.Atatürk'ün Türk-islam sentezi gibi bir derdi yoktu onu milliyetçi Türkçü-Turancı diye nitelendirirseniz kabul fakat Atatürk Türk halkını din illetinden temizlemek isteyen bir insandı.

Bakın ortada şöyle bir gerçek var,ülkeyi işgal eden yabancı ülkeler var.Komutanlar milli mücadeleye önderlik edip , ülkeyi işgalden kurtarıyorlar.
Bunlar şimdi artık zafer kazandı, artık sorun ülke nasıl yönetilecek ona geldi:
Bu konuda da uzun bir savaş verildi ülkede;kazananlar kim oldu Atatürk ve onun gibi düşünenler.Atatürk'ün Türkçü milliyetçi olduğu bir gerçek ve sonuçta egemen güç yani T.C 'yi kuran kişi onun hangi politikada ilerleyeceğini belirlerken şunun farkındaydı Türkiye çorba gibi bir ülke ben öyle bir Türklük kavramı geliştirmeliyimki hem anadolunun sahibi olduğumu tasdiklemeli,hemde içindeki insanları ortak bir ideal doğrultusunda birleştireyim(nitekim Amerikan vatanseverliğinede benzetebilirsiniz).Bunun üzerine Sümerler-Hititler üzerine araştırmalar Maya uygarlığı ile ilgili araştırmalar düzenletti,Mu kıtası,güneş dil teorisi vs. Türklük kavramını önce sağlam temeller üzerine oturtmak istedi,sonrasında ise "Ne mutlu Türküm diyene ! " dedi dikkatinizi çekerim olana değil diyene.Bununla Türkiye'deki insanları bir manada kan bakımından değilde kendini Türk diye tanımlamalarını sağlayacak bir milliyetçilik akımı geliştirdi.Bunun karşısında Kürt kimliğinde ısrar edenlerde tabi devletin politikasını sekteye uğratmaktadır.Bunun sonucunda devlet bu kişileri öyle bir hücum uygulamalıdırki bu kişiler bir daha devletin politikaları önünde tehdit oluşturmasın.Sonuçları çok ağır oldu haklısınız katliam yapmak bir çözümde değil bugünn hala Tunceli insanı mevcut bugünki BDP'ye ve o tarz düşünce yapısına destek veren aleviler en çok Tuncelilerdir.Sebebininde bu gördüğü baskılar olduğununda farkındayım.

Fakat Atatürk öldükten sonra tüm bu devlet politikaları rafa kaldırıldı, zaten.Ondan sonra Türkiye gerilemeye başladı.İsmet İnönü ise Türkiye'de kendisine tehdit oluşturan hangi siyasi düşünce varsa üzerinde baskı kurdurdu(Bkz:1944 Davası,Komünistlerin tutuklattırılması,Said-i Nursinin tutuklattırılması)

Kısacası özetle Türkiye Cumhuriyetini kuran insan onun için bir yol çizdi ve bu yola çıkanları engellemeye kararlıydı.

Olaylar üzücüdür fakat,dersimde özerk bir bölge kurulsaydı yani Şeyh Said'in istediği gibi Kürt özerk bölgesi Alevi ve Şafilerin arasında eyaletlere ayrılsaydı,bugün bölgede neler olacağı hakkında yorum yapmak imkansız.

Orda ölen insanlar için üzücü bir durum.Böyle şeylerin yaşanmaması gerekiyor fakat Seyit Rıza bu yola çıkarken başaramazsa sonucunun ölüm olacağının farkındaydı başaramadı öldü.Halkıda ardından zülumlere katlandı.
Yani bir harekete kalkışıyorsa birisi başaramazsa olacakları düşünmeli.(Bkzeniz Gezmiş eğer ihtilal yapıp başarılı olsaydı bugün kahraman diye anılırdı,başaramadı hain diye anıyorlar)

Özetle budur.

Hümanist değilim,ırkçıda değilim.
İnsanların ne kadar kötü ve çıkarcı olabileceğini görmüş biriyim.Hümanist insanların neden hümanist olduğunu anlayabiliyorum sürekli insanlardan zarar gördüğünden kimsenin zarar görmesini istemiyor.
Bense şunun farkına vardım doğada güçlü olan yaişar,çıkarları ve amaçları doğrultusunda hareket edenler kazanır.

Daha önceden eğer sizi ve Tuncelileri incitecek bir şey yazdıysam kusura bakmayın 2 sene boyunca Türkçü-Turancı bir insandım eski alışkanlıklar düşünce biçimleri ve yargılar çabuk bırakılmıyor.
Ama size karşı yapılanın soykırım olduğunu düşünmüyorum bana kalırsa katliam olarak nitelendirilebilir.Soykırım olsaydı bugün Tunceli halkı olmazdı.

İyi geceler , saygılar...
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 10-08-2012, 02:41
Kurmay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kurmay Kurmay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Aug 2012
Mesajlar: 209
Standart

Katliam lafını bu ara ne kadar duyar olduk herkes söyler olmuş. Bu ülkede diyap ağalarda vardı seyit rızalar da. Dersim bölgesi osmanlı zamanından beri şımartılmış bölge. Kısmi özerklik verilmiş buradan ne vergi alınmakta nede halkı askere gitmekteydi. Bu daha sonra meşrutiyet zamanında kaldırılmaya başlandı işte o zamandan itibaren isyanlar başladı. Sakın bu isyanları halk isyanı olarak görmeyin bunların hepsi aşiret isyanı yani çıkarları ortadan kalkınca bir kaç ağanın isyanı olan o cahil halka oldu bu çakallar yüzünden. Daha sonra cumhuriyet zamanında da durum aynıdır. Seyit rıza bölgeyi iyice ahtapot gibi sarmış üniter devlet yapısına karşı tavır takınmaktaydı. çoğu aşiret bağlılıklarını bildiren mektuplar yazmış ama seyit rıza bunlar arasında yoktur. Gün geçtikçe de silahlı gücünü artırmıştır. Birde siyasi kışkırtıcı ingiliz uşağı nur dersimi de işin içine girince zaten isyan planları daha da artmıştır. Bu soğuk strateji döneminde dersim bölgesi için çok raporlar hazırlanmıştır. çünkü herkes her şeyi bilmekte orada devlet otoritesine karşı olan ikinci bir otorite vardır. Buradaki ağalık sistemini yıkmak oradaki halkı bilinçlendirmek eğitmek için çok uğraşılmıştır. Okullar yollar köprüler yapılmıştır. Amaç ağalık sistemini yıkmaktır. (ne trajedidir ki genelde bu dersim isyanını savunanlar feodalizme karşı olan kişilerdir ama aynı zamanda feodal bir isyanı savunmaktadırlar) ve bu gelişmeler sonucunda seyit rıza ve diğer isyancılar karakol basmışlar bütün askerlerimizi öldürmüşlerdir aynı zamanda köprüleri yıktılar, telgraf direklerini yıktılar dersimi devletten kopardılar kendi otoritelerine tamamen aldılar. Bu saatten sonra yapılması gereken belli. ülke yönetimin başında şimdiki gibi bop eşbaşkanları yok başta türk milletin kahramanı ulu önder mustafa kemal var. Tabi ki böyle bir durumu tepkisiz kalamaz isyancılara hainlere ne yapılması gerekiyorsa o yapılmıştır ve yapılacaktır. Masum insanlara gelince isyanları bastırmada ve silah teknolojinin olduğu durumda hiç masum ölmemiştir diyemeyiz. Teknoloji geliştikçe masum insan kaybı sayısı artar bu bir askeri gerçekliktir. Birde şunu unutmayalım isyancıların üniforması yok yani kim masum kim isyancı belli değil. Birde kadın çocuk ölümlerine gelince bu konuda hassasiyet tabi ki olunmalı ama ölen olmuşsa da bunun vebali meşru hakkını kullanan devlet değil o insanları tehlikeye atan isyancılarındır ve kişisel asker yada bir kaç komutan yaptıysa onlarındır. Bunu devlete mal etmek büyük yanlışlıktır. Devlete isyan edenlerin karşılığı her zaman aynıdır dünde böyleydi bu günde böyledir.

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 04-05-2024, 15:37
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.631
Standart



Katliam devam ediyor çünkü.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 04-05-2024, 16:32
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.631
Standart

Tweet dizisini x'den okuyun.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 05-05-2024, 19:53
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.631
Standart

Katliamın yıl dönümünde Dersim kırımı üzerine söyleşi | Baskın Oran - Bülent Bilmez

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dersim Olayları dersimmm Tarih 366 11-08-2018 13:57
Dersim İsyanı'nda Unutulanlar ! theatre Politika 1 19-11-2009 16:29
Atatürk'ü Anma.Gençlik ve Spor Bayramı.. prozac Konu-dışı 7 20-05-2009 11:21

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:51 .