Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Diğer Bilimler

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 23-05-2010, 03:19
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart Kolloidal gümüş-ev yapımı sağlık

Aydınlandığım an, "dinlerdeki mucize" yani kabaca kutsal suyla alakalı araştırma yaparken rastlamıştım. Anlatılır ya "Kutsal su, hastaları iyileştirir" vs vs (Hristiyanlığın, Roma kültüründen çaldığı yöntemlerden biri diyelim). Romalılar; gümüşün( saf gümüş), suyu saflaştırdığını keşfetmiş ve bunu bi hayli kullanmışlar. İlaç olarak da 1930-1940 lara kullanılmış, yapay antibiyotiklerin daha kolay üretilmesi daha hızlı etki etmeleri ( patent dolayısıyla alınan eşşek yükü paralar kazandırması dolayısıyla) yüzünden unutulmuş hatta unutturulmuştur. Kısa bir alıntı (başlık bölünmesin diye araya alıyorum) ;

"Kolloidal Gümüş


Süper Antibiyotiğin Yeniden Keşfi

Kolloidal gümüş kuvvetli ve doğal bir antibiyotik ve enfeksiyonlara karşı etkili bir koruyucudur.

Bir katalizör olarak,tek hücreli bakterilerin,virüslerin ve mantarların oksijen metabolizmaları için ihtiyaç duydukları enzimi çalışmaz hale getirir.

Vücut kimyasına ve enzimlerine hiç bir zarar dokunmadan mikro organizmalar yok edilmiş olur.

Kolloidal gümüş 1940 lara kadar dünyada oldukça yaygın bir şekilde antibiyotik olarak kullanılıyordu.Fakat sentetik antibiyotkilerin daha ucuza üretilebilmesi ve kâr marjının daha yüksek olması nedeniyle,gümüş unutulmaya ve unutturulmaya başladı.Günümüze gelene kadar pek çok insan gümüşün bu özelliklerinden haberdar bile değildi.

Sentetik antibiyotiklerin bakterilere karşı başarısız olması,bakterilerin sentetik antibiyotiklere karşı direnç geliştirmeleri ve sentetik antibiyotiklerin yan etkilerinin neredeyse faydalarından daha fazla olması neticesinde alternatif antibiyotik arayışları başladığında 1940 lardan sonra adeta unutturulmaya çalışılan kolloidal gümüş tekrar hatırlandı.Bugün Amerika'da aleyhinde sürdürülen anti kampanyalara rağmen doğal bir antibiyotik olarak oldukça revaçta.

Gümüşün antibiyotik özellikleri aslında çok eskiden beri biliniyor.İnsanların gümüşü günlük hayatlarında,mutfak gereçleri,süs eşyası,saklama kabı olarak kullandıklarını biliyoruz.

İngiltere'de ağzında gümüş kaşıkla doğmak diye bir deyim vardır.Bu deyim şanslı insanlar için kullanılır.Eskiden zenginler yeni doğan çocuklarına emmesi için gümüş kaşık verirlerdi.Böylece çocuk hastalıklara karşı korunmuş oluyordu.

Avrupa'da Veba salgınında kıtanın neredeyse 3 de 1 i ölmüştü.Ama çingenelere hiç bir şey olmamıştı.Çünki çingeneler gümüş ve kalay konusunda uzmandılar.Gümüşü damar yoluyla vücuda zerk ediyorlardı.Avrupa vebadan kasıp kavruluken onlara bir şey olmamıştı.

Bugün gümüş anti mikrobiyal özellikleriyle yeniden meşhur oldu.Gümüş ipliğinden üretilen tekstil ürünleri bütün dünyada hızla yayılıyor.Gümüş ipliğinden üretilen çoraplar,tişörtler,şapkalar,baş örtüleri,montlar pazarlarda yerini alıyor.Yakında dünya ordularının askeri kıyafetleri gümüş ipliğinden üretilebilir.

Gümüş aynı zamanda iyi bir manyetik alan önleyici.Cep telefonlarının ve baz istasyonlarının neden olduğu elektro manyetik alanların zararlarından korunmak için de gümüş ipliğinden üretilen giysiler tercih ediliyor.Yakında perdelerimiz gümüş ipliğinden olabilir.

Kolloidal gümüş insan ve hayvan sağlığından başka alanlarda da kendine yer buluyor.İnsan ve hayvan sağlığına zararlı tarım ilaçlarının yerine kolloidal gümüş kullanılabiliyor.

Ayrıca su temizliğini sağlamak için de kullanılabiliyor.

Önceki Araştırmalar

Kolloidal gümüş 1938'lere kadar yaygın olarak kullanılıyordu.Pek çok insan büyüklerinin,sütü oda sıcaklığında bozulmadan korumak için,sütün içine gümüş para koyduğunu hatırlar.

20 yüzyıla geçerken bilim adamları vücuttaki en önemli sıvıların kolloidal olduğunu keşfetmişti.Burada kolloidal kelimesinin anlamını açıklamada fayda var.Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10 üzeri -5 ve 10 üzeri -7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir.

Vücudumuzda bulunan en önemli sıvılardan biri olan,hücrelere besin ve oksijen taşıyan kan, kollidal yapıdadır.

1938 lere kadar kolloidal gümüş doktorlar tarafından bir antibiyotik olarak kullanılıyor ve yüksek teknoloji olarak görülüyordu.

Fakat üretim metodları yüksek maliyetliydi.İlaç endüstrisi üretimi daha kolay ve daha kazançlı sentetik ilaçlar üzerine eğilince kolloidal gümüş unutuldu.

Amarikan Besin ve İlaç İdaresi (FDA) kolloidal gümüşü 1938 öncesi bir ilaç olarak tanımlamaktadır.

13/9/1991 tarihinde FDA tarafından yazılan bir raporda kolloidal gümüş ürünlerinin 1938 den önce sunulduğu şekilde ve önerildiği hastalıklar için kullanılabileceği söyleniyor.

Çağdaş Araştırmalar

1970'li yıllarda,Vücut Elektriği kitabının yazarı Robert O. Becker kol ve bacaklar,omurilik ve organlarda yenilenmeyi incelerken gümüş iyonlarının kemik gelişimini uyardığını ve bakterileri öldürdüğünü keşfetti.

Science Digest dergisinin Mart 1978 tarihli sayısında Güçlü Mikrop Savaşçımız" adlı makalede "gözlerimizi açan araştırmaya teşekkürler,gümüş modern tıbbın ilgi alanına giriyor,sentetik antibiyotik ilaçlar yarım düzine farklı mikro organizmayı yok edebiliyorken,gümüş 650(Altıyüzelli) farklı mikro organizmayı öldürüyor.Üstelik gümüş toksik değil." diye yazıyor.

Makale,biyokimyacı ve gümüş araştırmalarında öncülük yapan Dr.Harry Margraf'ın,"gümüş sahip olduğumuz en kuvvetli mikrop öldürücü" sözüyle bitiyor.

Nasıl Çalışıyor?

Kolloidal gümüşün bir virüsün,bakterinin,mantarın yakınında bulunması,bu mikro organizmaların oksijen metabolizma enziminin çalışmasını engelliyor.Mikro organizmaların oksien metabolizmalarını,bizim ciğerlerimize benzetirsek bir manada gümüş iyonları bu mikro organizmaların ciğerlerini çalışmaz hale getiriyor.

Bir kaç dakika içinde hastalığa neden olan mikro organizma, boğuluyor ve ölüyor.Vücuttan bağışıklık sistemi vasıtasıyla atılıyor.

Faydalı enzimleri de öldüren kimyasal antibiyotiklerin aksine,kolloidal gümüş insan vücudundaki faydalı enzimlere bir zarar vermeden sadece tek hücreli mikro organizmaların enzimlerini yok eder.Kolloidal gümüş insanlar,bitkiler ve bütün çok hücreli canlılar için güvenlidir.

Üretim Kalitesi

En yüksek kalite elektro-kolloidal/kimyasal olmayan metodla üretilendir.Bu metotda gümüş partikülleri ve su kolloide edilir.Elektirk akımı ile gümüş su içinde çözündürülür,su ve gümüş birbirine bağlanır.

Ürün şişesi ve damlalığı mutlaka cam olmalıdır.Güvenli gümüş konsantrasyonu 3-5 ppm dir.Bu orandan daha yüksek konsantrasyonlu ürünler mikropları öldüremez.

Kollodial Gümüşün Absorbsiyonu

Oral olarak alındığında kolloidal gümüş ağızda absorbe edilerek kana karışır ve hücrelere ulaşır.Çözeltiyi yutmadan önce dilin altında biraz bekletmek daha hızlı absorbe olmasını sağlayacaktır.

3 veya 4 gün içinde gümüş, dokularda toplanacak ve fayda sağlamaya başlayacaktır.

Kolloidal gümüş böbrekler,lenf sistemi ve bağırsaklar tarafından bir kaç hafta içinde atılır.

Tehlikeli patojenlere sürekli maruz kalınıyorsa koruma sağlamak için,kolloidal silver önerilen dozda her gün kullanılabilir.

Hafif yanıklarda kolloidal gümüş,enfeksiyona yakalanmayı engelleyerek yaranın iyileşmesini hızlandırabilir.

Kronik veya ciddi durumlar

5 ppm lik kolloidal gümüşün 1 çay kaşığı 25 mikrograma eşittir.(mcg).Günde 1 - 4 çay kaşığı genelde güvenli miktar olarak kabul edilir.Bu miktarda uzun süre kullanılabilir.

Bu miktardan fazlası terapatik miktar olarak kabul edilir ve sadece belli bir zaman dilimi için kullanılmalıdır.

Hastalık durumunda doğal tedavi uzmanları,günlük normal miktarın 2-3 katı kadar kolloidal gümüşü 30-45 gün boyunca kullanılabileceğini söylüyor.

Eğer vücudunuz çok hasta veya toksisite çok yüksekse,tedavi etmek için acele edip,herşeyi birdenbire yapmayın.

Patojenler ani bir şekilde yok edilirse vücudun 5 temizleme organı(böbrek,karaciğer,cilt,ciğerler ve bağırsaklar) aşırı yüklenme yaşayabilir,bu da soğuk algınlığındaki gibi,baş ağrısı,halsizlik,baş dönmesi,mide bulantısı ve kas ağrısına neden olabilir.

Kolloidal gümüş miktarını normal dozda alın,distile edilmiş su tüketimini artırın.

Bazıları kolloidal gümüşü,sinüslere ve burun kanallarına ulaşmak için burun spreyi olarak
kullanıyor.

Kolloidal gümüşü mutfak ve banyo yüzeylerinin dezanfektesi için kullananlar da var.

Cilt,boğaz yaraları,gözler,yanıklar

Kolloidal gümüş kesiklerde,tahrişatta,açık yaralarda acı vermeden kullanılır.

Bir bebeğin gözlerine bile uygulanabilir.Bazı antiseptikler gibi doku hücrelerini yok etmez.

Bir koltuk altı deodorantı olarak mükemmeldir.Çünki koltuk altı kokusunun en önemli nedeni ter bezlerinden salınan maddelerle beslenen bakterilerdir.

Kollodial gümüş egzema,kaşıntı,sivilce ve böcek ısırıklarına karşı da etkilidir.

Suyu temizlemek için 1 galon (3.78 litre) suya 1 yemek kaşığı kolloidal gümüş ekleyebilirsiniz.Suyu iyice çalkalayın ve 6 dakika bekleyin.

Hayvanlar ve Bitkiler Üzerinde Kullanımı

Kolloidal gümüş bütün ev hayvanları üzerinde etkilidir.Vücut ağırlığına uygun oranlarda kullanıldığında insanlardaki sonuçların aynısını sağlar.

Bitkilerde mantar,bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıklarda sulandırılmış süspansiyon yapraklara sıkılır ve toprağa verilir.

Bahçede,tarlada,serada suya yeterli miktarda ekleyin,gerisini bitkilere bırakın.

Mikroplara Karşı Toleransı

Kimyasal antibiyotiklere karşı direnç geliştiren süper bakterileri herkes duymuştur.Kolloidal gümüşe karşı mutasyon yoluyla herhangi bir direnç geliştirmeleri mümkün görünmüyor.

Ayrıca kolloidal gümüş diğer ilaçlarla herhangi bir etkileşimde bulunmaz.Kolloidal gümüş vücutta,toksik etki yapmaz.Kolloidal gümüş mikropların oksijen metabolizma enzimlerinden başak bir şeyle etkileşime girmez.
Kolloidal gümüş ademoğlunun bir çok hastalığı için güvenli,kuvvetli ve doğal bir antibiyotiktir.

Herhangi bir ilaçla kolloidal gümüşün etkileşime girdiğine dair bir rapor bulunmamaktadır.

Çok büyük miktarlarda tüketilmediği sürece aşırı doza ulaşmak mümkün değildir.

Kolloidal gümüş kullananlar tarafından bir çok enfeksiyon için hem bir ilaç hem de bir koruyucu olarak rapor edilmiştir.

Vücuttataki sıvıların çoğu kristalize yapıda değil kolloidal yapıda olduğundan,kolloidal maddeler vücut tarafından daha kolay absorbe edilir.Bu yüzden kolloidal gümüş mikroplara karşı en etkin antibiyotiktir.

Kolloidal süspansiyon bir maddenin partiküllerinin elektrik akımıyla başka bir madde içinde çüzdürülmesiyle oluşur.

Homojenize süt,aerosol spreyleri kolloidal süspansiyonlardır.

Mikroplara maruz kalma ihtimali yüksekse, kolloidal gümüş her gün ağız yoluyla alınabilir ya da cilt problemlerinde merhem olarak cilde uygulanabilir.İkinci bir savunmamekanizmasına sahip olmak gibidir.

Gümüş sadece bir katalizör gib davranır,toksik değildir.Alışkanlık yapmaz.

Kolloidal gümüş parazitleri de yok eder.Çünki parazitler tek hücreli yumurtalarla ürerler ve gümüş bu safhadayken onları yok eder.

Gümüş kullanan yaşlı insanlar eskiye nazaran daha enerjik olduklarını rapor ediyorlar.Daha enerjikler çünki gümüşten önce hastalıkları için harcadıkları enerji artık normal aktivitelerine harcanıyor.

Kolloidal gümüş kullananlarca sindirimlerinin daha iyi olduğu da rapor ediliyor.

Yapılan araştırmalar kolloidal gümüşün yaralarda ve yanıklarda daha hızlı iyileşme sağladığını gösteriyor.

Kolloidal silverın her hangi bir tadı yoktur.Bir bebeğin gözünü bile incitmez,mide sorunlarına neden olmaz.

650'den fazla hastalığı iyileştiriyor.

Kolloidal gümüşün 650 mikro organizmayı öldürebildiği rapor ediliyor.

Bu kolloidal gümüş almak mikropların neden oldukları hastlaıkları anında tedavi edecektir anlamına gelmiyor tabi ki.

Kolloidal gümüş mikropları,virüsleri,bakterileri,mantarları sadece onlarla belirli bir süre temasa geçebilirse öldürür.

Kolloidal gümüş kullanırken dikkat edilmesi gereken husus,hasta bölgeye yeteri kadar yüksek oranda kollodial gümüşün ulaşmasını sağlamaktır.

Kolloiadal gümüşü eğer gümüşe karşı alerjiniz varsa kullanmayın.

Aşağıdaki hastalıklar kolloidal gümüşün başarıyla kullanıldığı 650 hastalığın bir kısmı:

Sivilceler,AİDS,alerjiler,apandist,eklem iltihabı,ayak mantarı,mesane iltihabı,kan parazitleri,kan zehirlenmesi,haşlanmalar,yanıklar,kanser(Referans 2,4,7),kandida,kolera,kolit,konjonktivsistit,deri iltihabı,diyabet(Referans 1),dizanteri,egzema,lif dokusu iltihabı,gastrit,bel soğukluğu,saman nezlesi,uçuk,iltihaplı isilik,hazımsızlık,kornea iltihabı,cüzzam,lösemi,deri veremi,lenf damarı iltihabı,sıtma,menenjit,nevrasteni,parazitler,zatü rre,akciğer zarı iltihabı,prostat,kaşıntı,sedef hastalığı,göz iltihabı,burun iltihabı,romatizma,saçkıran,kızıl hastalığı,mikrobiyal kulak,burun,bogaz,göz hastalıkları,sebore,zona,cilt kanseri,staphylococcus ve streptococcus enfeksiyonları,tüberkiloz,bademcik iltihabı,trahoma,mide ülseri.

Referanslar

1. "Sağlık ve Hastalıkta Kolloidlerin Kullanımı" Kolloidal gümüşün bağırsak sorunlarında etinliği kanıtlandı. Dr. Henry Crooks colloidal gümüşün anti mikrobiyal olduğunu,insana zararsız olduğunu ve hiçbir şekilde toksik olmadığını buldu.Kimyasal ilaçların tersine,kolloidal gümüş bir antibiyotik olarak yüksek dozlarda da kullanılabilir,kimyasal antibiyotiklere nazaran daha iyi sonuçlarla.Bütün virüs,mantar,bakteri,streptococcus, staphylococcus ve diğer patojenik mikro organizmalar gümüşle temas ettikten sonra 3-4 dakika içinde ölüyor.Yüksek dozlarda bile herhangi bir yan etkisi yok.
2. Dr. Robert Becker, "Vücut Elektriği" adlı kitabın yazarı,düşük gümüş düzeyi ve hastalıklar arsında bağlantı buldu.Gümüş eksikliğinin bağışıklık sisteminin düzgün çalışmamasından sorumlu olduğunu söyledi.Dr.Becker gümüşün bütün patojenleri öldürdüğünü ve vücuda herhangi bir zarar vermediğini söyledi.Gümüşün hastalık yapan organizmaları öldürmekten daha fazlasını yaptığını belirtmişti.Gümüş aynı zamanda hasarlı dokuların tamirinin uyarılmasını sağlıyordu.Yanık tedavisi gören hastalar ve yaşlı insanlar gümüş kullanıldığında daha hızlı iyileşiyorlardı.Kanser hücrelerinin normale döndüğünü gördü.
Diğer antibiyotiklere direnç gösteren bütün patojenler kolloidal gümüş tarafından öldürülüyordu.

3. "Gümüş Kudretli Mikrop Savaşçımız" Science Digest Mart 1978.Bir anitbiyotik olarak kolloidal gümüş 650 hastalık yapıcı mikro organizmayı öldürüyor.Gümüş dünaymızdaki en kuvvetli antibiyotik ve üstelik hiç bir toksik özelliği yok ve bakteriler gümüşe karşı direnç geliştiremiyor.37 ülkede gümüş teknolojisini izleyen Gümüş Enstitüsü Müdürü Richard L. Davies,4 yıl içinde gümüşün 87 yeni tıbbi kullanım alanı bulduğunu söyledi.

4. İsveç'de bulunan Karolinska Enstitüsünde Dr. Bjorn Nordstrom,gümüşü kanser tedavisinde kullanıyor.

5. Amerikan Besin ve İlaç Dairesi FDA 1938 öncesinde kabul edilmiş bir ilaç olduğundan,kolloidal gümüşün aynı şekilde pazarlanabileceğini belirtmiştir.
13 Eylül 1991 tarihli FDA tüketici güvenliği memuru HArold Davis.
6. "Eczacılıkta kolloidal Gümüş Preparatları"
British Medical Journal,Şubat 1923: "Saf Gümüş Tamamen Güvenli"YÜksek gümüş oranlarında yapılan testlerde tedavi edici özelliğe sahip olduğu ispatlandı.

7. 1932 yılı nobel ödülü sahibi Dr. Otto Warberg kanserin oksijen eksikliği ve şekerin fermantasyonu sonucu oluştuğunu belirtti.

8. Provo Herald, 13 Şubat 1992, sayfa D1: "AİDS e Çare Olarak Colloidal Silver.

9. Amerikan İlaç İndeksi, İnorganik İlaç Kimyası bölümünde kolloidal gümüşü mikrop öldürücü olarak tanıdı.

10. Tıp Sözlüğünün 6. baskısında hafif gümüş proteini ilaç olarak listelendi.

11. Ev Yapımı Tıbbi Gümüş,Maurice Worthington, M.D., 1928.
12. "Eczacılıkta Kolloidal Gümüş Preparatları"British Medical Journal, 1932.

13. Kraliyet Ailesi dünya genelinde kanlarındaki gümüş nedeniyle mavi kanlılar olarak adlandırılırdı.Gümüş tabaklardan yerler,yiyecekleri gümüş kaplarda saklarlardı.Doktora htiyaç yoktu.Halk ise genelde hastaydı.
14."Kolloidal Gümüş Alternatif Antibiyotik",Lloyd Michael Canty ve Zane Baranowski

15. "Kansersiz Dünya" Amerika'da Alopatik Tıbbın Tarihi,Edward Griffin.

16. "Vücut Elektriği ve Çapraz Akımlar" Robert Becker.
17. "Toprağın Sırları"Christopher Bird and Peter Tompkins.
18. "İğneyle Cinayet" Eustace Mullin.

19. Kimyanın Mucize Kolloidleri,Kenneth Andrews. The Readers Digest, March 1936. Dr. Frederick Macy,Amerika'nın en iyi bakteriyologlarından biri.

20. John Hopkins Hastanesi,Gümüş Hakkında Yeni Haberler,Dr. Leonard Herschberg

21. Michael D. Lemonick. Katiller Her Yerde, Time Magazine, 12 Eylül 1994.

22. Searle, A.B. Kolloidal Gümüşün Sağlık ve Hastalıkta Kullanımı Kasım, 1913, sayfa 83 Dr. Henry Crookes

23. Kolloidal Gümüş,Nerelerdeydin? Iris A. Moore, The New Times, Seattle WA, Mayıs 1994

24. Brentano, L. MD, Margraf, H, Monafo, W.W. MD, Moyer,C.A. Kolloidal Gümüşün Antibakteriyel Etkinliği
Surgical Forum sayı 17, 1966, sayfa. 76-78

25. Kolloidal Gümüş Raporu,En İyi Saklanan Sır
Martha Duncan.

26. Thurman, R.B. ve Gerba, C.P. (1989) Bakır ve Gümüşün Bakteri ve Virüs Dezenfeksiyonunda Moleküler Mekaniği,alıntır. Richard Davies, Gümüş Enstitüsü sayı. 18, 4, sayfa 295

27. Oksijen Tedavileri,Ed Mc Cabe.

28. H.E.L.P ful News, Sayı 8 No. 9

29. Science Digest, Mart 1978,Jim Powell

30. Harold Davis, U.S. FDA Mektubu,Eylül 1991

31. The Olympian,Pazar,Şubat 20, 1994 Alexander Tomasz / San Francisco, Associated Press

32. Newsweek Magazine,Mart 28, 1994 Antibiyotikler,Mucize İlaçların Sonu mu?

33. Magnzeyum Okstazon,Kolloid Araştırma Fonu

34. Newsweek Magazine,22 Mayıs,1995.Korku Salgını"

Kaynak: www.sifalibitkilervedogaltedavi.com/haberler/Kolloidalgumus.html , bu ve benzeri yazılar ve bilimsel araştırmalar bolca var internette, ama bu en iyi derleneni. Arkadaşlar, internet üzerinden bakarsak, kolloidal gümüş üretimi ile alakalı bir sürü yöntem var. Size kısaca burada açıklayacağım ise,en güvenli ve ,en doğru olanıdır. Diğer anlatılan-tarifi verilen yöntemler daha yetersizdir, bazılarıda olumsuz kamu oyu oluşturmak için, yanlış-hatalı yöntemler vermektedir.Kolloidal Gümüş için gereken malzemeler:

1 tane ( 200 cc) cam bardak, bildiğimiz su bardağı.
3 tane 9 volt pil,
2 tane 10 cm boyunda % 99.99 (saflıkta) gümüş çubuk
1 tane kahverengi saklama şişesi ( ortalama 200 cc. eczaneden rahatça temin edilebilir)
1 litre (eczaneden alınmış ve streril olması 1. şart) distile su.
2 tane metal kıskaç.


Yapımı: 200 cc. saf su, (iyice duru su ile çalkalanmış) temiz bir bardağa koyulur (öncesinde bardağı saf su ile azıcık çalkalamakta fayda var). Sonra 2 adet gümüş çubuğu alıyoruz, uçlarını kanca şekline getirip bardagın kenarına (kaymayacak ve birbirlerine değmeyecek bir şekilde tutturuyoruz, resimdeki gibi; 3 tane 9 voltl pil birbirlerine seri olarak bağlıyoruz.

Şimdi (+) uç bir çubuğa ve (-) uç da diğer çubuğa bağlıyoruz. ortalama 15-20 dakika, resimde gösterildiği gibi akım veriyoruz ve ardından (15 dakika sonra) elektrik akımını kesiyoruz.

Üretim aşaması bu kadar, bu arada detayları vermek istiyorum.
-Distile suya kesinlikle hiçbirşey katmamak gerekiyor (tuz,soda,bal,potasyum vs vs vs).
-Mutlaka distile su kullanılmalıdır, distile sudan başka bir şey kabul edilemez. (içme suyu,musluk suyu,mineralli su, maden suyu,meşrubat, vs. vs.)
-Bardağa koyduğumuz distile suyu, istersek mikrodalga fırında yada bardak altı ısıtıcıda ısıtıp öyle devam edebiliriz (tercihe göre değişir bi durum bu, ısıtırsak işlem daha kısa sürüyor).
-Kullanılacak gümüş: % 99.99 veya 99.9 saflıkta olanı kullanmak gerekir (99.99 diğerinden (99.9' dan) 10 kat daha iyidir). Asla-kesinlikle 925 ayar gümüş falan kullanılmamalı, 925 ayar gümüş içerik olarak; sadece %92.5 i gümüştür. Gerisi bakır ve nikel alaşımdır, bundan dolayı zehirlenmeye yol açabilir.
-İşlemi yaparken kullanacağımız bardak mutlaka düz cam bardak olmalıdır (plastik de olmuyor-metal zaten olmaz),
-Kurduğumuz sistemde, elektik akımı açık iken; gümüş çubukları birbirine değdirmemeye özen gösteriyoruz,
-Kullandığımız gümüş çubuğun üstünde yada kullandığımız suda yabancı madde varsa-pis ise ; suyun içinde siyah, bulut gibi bir oluşum meydana gelir, beyaz bulut gibi olursa bardağı iyi temizleyemediğimiz, içinde daha önceden kalıntı kaldığını gösterir. Bu safhada suyu döküyoruz ve yeni/temiz (içinde su olmayan) bir bardak alıyoruz, birazcık distile su ile çalkalayıp işleme baştan başlıyoruz. Ben, bu durumda aynı bardağı, soğuk su ile ovalayarak temizledikten sonra (kesinlikle kimyasal birşey kullanmıyoruz) distile su ile çalkalayıp tekrar kulanıyorum.

İşlemi bitirdikten sonra, kolloidal gümüşü eczaneden aldığımız kahverengi şişeye koyuyoruz. Kolloidal gümüş yapmak için kullandığımız suyu, kesinlikle distile su şişesinin içine dökmüyoruz.

Hazırladığımız kolloidal gümüşün ömrü 6 aydır, buzdolabında kesinlikle saklamıyoruz, güneş ışığından koruyoruz, manyetik alanlardan ( monitör, motor, floresan yada tasarruflu lamba) uzak tutuyoruz.

İşlem bitince gümüş çubukları temiz scoth-brite ( yeşil bulaşık süngeri) ile akan suyun altında temizleyip (gümüşün üstü kararıyor çünkü), ardından kurutup, temiz bir buzdolabı poşetinde saklıyoruz.

Bu esnada neler oluyor biraz bundan bahsedeyim arkadaşlar. Resimde; 200 cc saf suyun içine, dakikada ortalama 1 ppm gümüş salınıyor,(ppm: particul per million, 1 milyon su partikülünde kaç parça gümüş olduğunu gösteren birim.) bizim ihtiyacımız ise, 3-5 ppm gümüştür. Bazı kaynaklar 5-10 ppm olarak anlatıyor. Genelde 10 ppm' den yukarı olmamasına, özen göstermemiz gerek, yoksa faydası azalıyor. Bu durumda en sağlıklısı 5 ppm' dir (5 ppm: 1 milyon su monekülüne karşılık olarak; 5 tane gümüş monekülü anlamına gelir. Her monekül ( bu yaptığımız sistemde) 15 gümüş atomundan oluşuyor). Minik bi tablo: 5 ppm' lik gümüş; 25 mcg oluyor(1000 mcg=1 mg).

Dikkat etmemiz gereken nokta: Günlük doz olarak 1000 mcg ' den yukarı gümüşsuyu alırsanız; Argyria hastalığına yakalanabilirsiz. Bu hastalık ise cildinizin "kalıcı mavi" olmasına sebebiyet verir. Şirin baba gibi dolaşısınız ortada benden söylemesi, arkadaşlar şaka bir yana argyria-arjiri hastalığına sebep olan unsur: suya tuz-bal-soda-potasyum katmak veya tavsiye edilenden daha yüksek yoğunlukta hazırlanmış ( genelde bitkiler ve hayvanlar için hazırlanmış) kolloidal gümüş kullanmaktır, bu konuda çok dikkatli olalım.

Yapmamız gereken çok basit: steril distile su(eczaneden ve serum şişesinde 6 tl.)- % 99.99 gümüş ( e-bay veya direkt satıcıdan)- ppm ölçer ( Yurtdışı satış sitesi E-bay' de 15 dolara bulmak mümkün ama burada 100 tl' ye satılıyor - en son olarak da 30 volt elektrik (27-36 arası kabuldür) sadece bu kadar .

Nasıl kullanılıyor onuda anlatayım.

Sabahları aç karna 1 yemek kaşığı su, ağzımızda 10 sn ile 1 dakika arası tutulur ve ardından yutulur. Dil altından hızlıca emilmeye başlayan gümüş çabucak dolaşım sistemine karışır. Eğer tadı rahatsız ederse 1 yemek kaşığı gümüş suyu; 1 bardak içme suyunun içine katılır ve gayet rahat içilir. Yemek yedikten sonra almak isterseniz en aşağı 2- ortalama 3 saat sonra almanız emilimi açısından daha iyi olur, en iyi yöntem sabah aç karna veya yatmadan öncedir. Amerika Besin ve İlaç ajansı (FDA) 70 yıllık bir süre boyunca, günde 14 çay kaşığı (1 saat aralıkla) kolloidal gümüş kullanılabileceğini onaylamıştır.


Ben ve ailem 1 yıldan fazladır kullanıyoruz, faydasından başka birşey görmedim. Ben kullanmaya başladığımda devamlı öksürüyordum, ciğerlerim fena tıkanık haldeydi, kullanmaya başladıktan 18 saat sonra hiçbişeyim kalmadı, romatizmam (sağ dizimde) iyileşti (artık yağmurun ne zaman yağacağını tahmin edemiyorum ) ,ter kokmuyorum, sırtımdaki sivilceler kurudu ve kayboldu cildim düzeldi gençleşti, kullanan arkadaşlarımın yüzlerindeki lekeler kaybolmaya başladı. Kullanan denek arkadaşlarımdan bayan olanlar, adet sancılarının %80 azaldığını ve daha rahat regl atlattıklarını belirttiler.

NOT: Hamile bayanlar kesinlikle, kullanmasın.

Değerli arkadaşlar, malzemeleri e-bayden alabilirsiniz. 90 cm boyunda 2.5 mm kalınlığında saf gümüş 25-26 dolara satılıyor, ve bunu yıllarca kullanabiliyorsunuz.



Dipnot: anlaşılmayan bir detay varsa lütfen sormaktan çekinmeyiniz ama yaptığınız hiçbir yanlıştan beni sorumlu tutmayın. Sağlıklı günler dilerim.

Birtanede yabancı şema vereyim:

http://www.montalk.net/colloidal_silver.gif

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 24-05-2010, 01:14
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

Değerli arkadaşlar, gerçi yaz aylarında pek hastalık olmaz. Ama kışa doğru yada kışın test etmek isteyen arkadaşlara seve seve gönderebilirim (isteyene şimdide gönderebilirim tabi ), ne antibiyotik nede soğuk algınlığı ilacı kullanmaya gerek kalmaz, tecrübe ile sabittir.

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 24-05-2010, 01:54
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

Sevgili nova,
Bu değerli çalışmanız ve Emeğiniz için Teşekkür ederim.
Okumadan geçenler ve verdiğiniz emeğe bir teşekkürü çok görenler gün gelir ilaç firmalarının ağına düşerlerse (umarım öyle olmaz) basitce bu durumu önleme şansını kullanmamanın bedelini ödemiş olurlar

Sevgi ve Saygılar...
UlUl
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 24-05-2010, 02:11
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

Sn. Ulul, teşekkür ederim 1 yıldır yaşadıklarımı ( olumlu olarak) tarif edebilmem gerçeken zor. Kullanan herkes çevremde değişimin farkında, basitçe arınmış hissediyorum kendimi. Daha başka sağlık takviyelerim var, bu aralar işten kafamı kaldıramıyorum ama en kısa zamanda yenilerini eklemeye çalışıcam. Kendimde denemediği kimseye tavsiye edemem ayıp olur.

Eylemlerim devam edecektir

Sevgiş ve saygılarımla.

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.

Konu Nova tarafından (24-05-2010 Saat 02:17 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 09-06-2010, 02:08
deran deran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Mar 2010
Mesajlar: 94
Standart

Sayın nova kolloidal gümüş uygulamaları çok ilgimi çekti saf gümüş çubuklarım vardı demek ki onları bu güne kadar bu iş için saklamışım...
Çok teşekkürler bilgilendirmeniz için diğer açıklamalarınızı da zamanınız olursa yazabilirmisiniz?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 09-06-2010, 02:14
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

deran´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın nova kolloidal gümüş uygulamaları çok ilgimi çekti saf gümüş çubuklarım vardı demek ki onları bu güne kadar bu iş için saklamışım...
Çok teşekkürler bilgilendirmeniz için diğer açıklamalarınızı da zamanınız olursa yazabilirmisiniz?
Saf gümüş çubukları neden buldunuz, üzerinde saflık değeri yazıyormu (yada sertifika vs) 925 ayar falan olmasın sakın

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 09-06-2010, 05:09
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Sevgili nova, baskasi yazsa dalga geciyor diyecektim ama sen soyleyince ilgimi cekti. Agir madenlerin mikrop oldurucu ozellikleri bilinen bir gercek, sendeki olumlu etkisi placebo effect degildir umarim. benim bildigim, saf suda elektroliz gerceklesemez; ionlar hareket edemez saf su ortaminda. Degerli aciklamalarini bekliyorum.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 09-06-2010, 23:58
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

vartor´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili nova, baskasi yazsa dalga geciyor diyecektim ama sen soyleyince ilgimi cekti. Agir madenlerin mikrop oldurucu ozellikleri bilinen bir gercek, sendeki olumlu etkisi placebo effect degildir umarim. benim bildigim, saf suda elektroliz gerceklesemez; ionlar hareket edemez saf su ortaminda. Degerli aciklamalarini bekliyorum.
Üstad selam, saf (steril distile) suda elktroliz mümkün ama tahmin ettiğimizden daha yavaş tabiiki. Normal şartlarda, musluk suyuna 12 volt verdiğimde su neredeyse kaynıyor, ama gümüş elektrodlara saf su içinde 30 volt verdiğinizde sadece gümüş monekülleri bir elektroddan diğerine doğru korkunç yavaş şekilde hareket ediyor, ben 1/2 litre saf suda 1 saat bekleterek 5-10 ppm elde ediyorum. Unutupta sabaha kadar açık unuttuğum bir uygulamada; anot elektrodun dışında bulutumsu, kara, ipliğimsi yapılar oluştu ve iki elektrod arasında ince iplik şeklinde hat belirdi. Bunu, çoğu yurtdışından elk. ve kimya fizik bilgisi iyi olan dostlarımla ve başkaları ile de konuştum, mümkün olduğunu ama en alt limitlerde olduğu için çoook yavaş olacağını söylediler. Ancak bu şekilde normal suda 1 dakidada olan işlemin, safsu içinde nerdeyse 20.000 defa daha yavaş olacağını söylediler. Yavaş olması çok iyi bir sonuç aslında, bu konuda şanslıyız. Çünkü ppm oranını ayarlamak için 500 cc. de 1 saat yetiyor .

Üstad etkileri plasebo olamaz, çünkü hastalanmak için aklının alamayacağı şeyler yaptım bu arada anne ve babama çaktırmadan verdim, annem kolon kanserini yendi, babamda da mesane tümörü vardı o konuda %80 iyileşme sağladı (6. amelyat oldu ondan önce). Vücut direncim düştüğünde veya öğün atladığımda aft çıkıyordu dudağımda yada dilimde ve 3-4 gün sürüyordu. Şimdi ise 15 dakika veya 1 saat sonra sona eriyor. Kullanan başka insanlarla da konuştum ve içinde gümüş preparatı bulunmayan saf su verdiğimde oldu test için. Sonuç: gümüş işe yarıyor, ama içinde gümüş olmayan safsu etkisiz ve faydasız kalıyor.Bir doktor arkadaşımla, başka hastalar üzerinde de deneyeceğiz (tabiiki onay alarak ).

Sevgi ve saygılarımla, Nova.

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 12-06-2010, 03:49
Marquis Marquis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2010
Mesajlar: 3
Standart

hocam bunu yapınca rengimiz maviye dönmesin, ortalıkta şirin baba gibi gezmeyelim?
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 13-06-2010, 02:05
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

Marquis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
hocam bunu yapınca rengimiz maviye dönmesin, ortalıkta şirin baba gibi gezmeyelim?
Bunun için 25 mcg civarında almak gerekiyor ki buda bizim sistemde imkansız (steril distile su kullandığın sürece ) Çoğunlukla eski kuyumcularda ve gümüş madeni işçilerinde-elektroliz suyuna; tuz, şeker, Na yada bal katanlarda oluyor üstad.

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Üstünden İnsan Yapımı Gereksiz Yükünü Atabilmiş Bilmeyi Bilen Arkadaşlara Merhaba harmony Yeni Üyeler 6 16-01-2010 23:52
Sağlık Köşesi Konu-dışı 25 27-11-2006 15:57
Eline Sağlık Cem Mutezile Konu-dışı 6 22-10-2005 00:27

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:07 .