21-11-2004, 06:12
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 16 Nov 2004
Mesajlar: 159
|
|
ella Diyor ki
Merhaba Ebu Leheb,
Müslümanların geri kalmalarındaki temel sebep taassuptur. İnsanların Kuran’da uzaklaşmaları ve hadislerle oluşan uydurma dine uymalarıyla bu durumun içine düşmüşlerdir. Özellikle 12 ve 13 yüzyıldan sonra bazı Müslüman din adamları akıl ve düşünmeden ayrılıp içtihat kapısının kapandığını ve mevcut mezheplerin hükümler konusunda yeterli olduğu iddia edilip, farklı her türlü düşünce ve görüş dışlanmıştır. Bu İslam dünyasını tümüyle içine kapanmasına sebep olmuştur. Daha sonra bu taassup topluma o kadar hakim olmuş ki, devlet kendini yönetemez, hatalarını düzeltemez hale gelmiştir. Bu Osmanlının çöküşünü hazırlayan bir etmendir.
Dinin değerleri kavramları tümüyle değiştirilip saptırılmıştır. Senin yazında sorduğun soruların cevabı bile İslami değer ve kavramların ne derece dejenere edildiğini gösterir.
Sen haklı olarak okuma yazma bilmeyen birisine nasıl olup da okunması istenir diye soruyorsun. Ümmi kelimesi uydurma hadislere göre okuma yazma bilmeyen anlamında kullanılmaktadır. Oysa Kuran’da ümmi kelimesi okuma yazma bilmeyen değil, kitapları bilmeyen anlamında kullanılmaktadır.
2/78- Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.
Diğer ayetlerde de bu ayetteki gibi ümmilik okuma yazma bilmemek değil, daha önceki kitapları bilmemek anlamında kullanılmaktadır. İşte hadislerde Kuran’da anlatılanın tamamen tersinde bir inanış anlatılır.
Peygamberin okuma yazma bilmemesi gibi bir şey söz konusu değildir. Onun ümmiliği önceki kitapları bilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bunun dışındaki iddialar gerçek değil sadece sahtekarlar tarafından uydurulmuş sözlerdedir.
İşte Müslümanlar büyük çoğunluğu Kuran’da bu kadar açık olan bilgiyi bile görmemezlikden gelerek, uydurma hadislerde anlatılanlara inanmışlardır. Allah katından olmayan, akıldışı hadisler din diye inanılmakta ve günümüzde uygulanmaktadır.
Hacı sana yakışan bir açıklama getirmişsin.
|
bir kere dininizde taassup olduğunu kabul ederek günaha girdin onu baştan söyleyim
ikinci ve daha büyük hatan ise, bütün islam medeniyetinin geri kalmasının nedenini bu taassuba bağladın. bu ne menem bir taassupmuşki bütün islam ülkeleri geri kalmış! o zaman bu taassubun boyutları çok fazla, bütün islam alemi taassup içinde kıvranıyor! aksi halde ufak tefek taassupların koca islam medeniyetini geri bırakması düşünülemez di mi? :wink: ben şahsen taassup içinde olan bir dine inanmayı tercih etmezdim. ben şahsen bu taassubun ortaya çıkmasına meydan veren bir dine inanmak istemezdim.
sen en iyisi yukarı yazdıklarımı iyi oku ve gerçek geri kalma nedeninizi öğren. bu arada birinin tezine cevap vermiştim. cevap verdiğim bu kişinin tezini kabul ediyormusunuz yani size mantıklı geliyormu?
Eğer dininiz Tanrı tarafından gönderilseydi mükemmel olurdu ve bizler bu kadar fazla çelişki bulamazdık ve sizler de bu çelişkileri savunmak zorunda kalmazdınız.
|
20-11-2005, 16:53
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 01 Oct 2005
Mesajlar: 500
|
|
forumun derinliklerinden bulduğum bu konuyu yeniden gündeme taşıyorum...
|
05-06-2010, 00:10
|
|
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
|
|
Güncelleme
İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.
Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.
Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
|
06-06-2010, 23:47
|
|
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
|
|
İslam ülkelerinin neden geri kaldığını saınırım "okma-yazma" başlığı altında yeniden güncelleyebiliriz.
Alınan esas; Sünnet, yani peygamberin uygulamaları ve yaşam tarzıdır.
İslam alemi peygamberini örnek aldığı sürece bir ilerleme yaşamakta zorlanacaktır.
Okumak aydınlanmanın, öğrenmenin ilk basamağıdır. Bu eylemi gerçekleştirmeyenler sadece muhafazakar tavrını sürdürüp, kabullenmeme sanatını icra etmeye devam edeceklerdir.
İslam ülkelerinin geri kalmasının başlangıç nedenini bu olarak görüyorum, dayandığım temel ise; kağıt üzerinde yüzde doksandan fazla musluman olmasına rağmen nerdeyse karşılaştığım yada konuştuğum insanların yüzde birinin dahi okumamış olmasıdır.
Biz inanıyoruz, allah bizim yanımızda, islam dinine mensubuz, allah bizi kollar...tavırları, kendine güven ve sonuçta olumsuz olsa dahi kadere bağlar (düşünce) yapısı ile kendini yeteresiz bırakmaya yönelik tavıra bürünmüşlerdir. En büyük ilerleme ajanı olan "azim" i de, bu şekilde (yavaşça kırararak veya) yumuşatarak yolu hepten sarp olmuştur ilerlemenin.
İslam dünyası yüzyıllar boyu "Okuma yazma iyi bir şey olsaydı en başta Muhammed bunu öğrenirdi" diye düşünmüş ve okuma yazmayı azınlık bir grup hariç ihmal etmiştir. Günümüzde bile dolar milyarderi Suudi Arabistanda %40 okuma yazma oranının olması Muhammedin mirasıdır.
Şüpesiz islam ülkelerinin pygamber sünnetlerini sorgusuz uygulamalarına yönelik sorular sorulduğunda ise, şartsız imanı kenara bırakıp "ama" ile başlayan cümleler ile savunma mekanizmalarını çalıştırmaları, soranlara iman yerine akıl yollu açıklama sunmaları birazda kendiyle çelişen tablo sunuyor aslında.
Bilime değilde ilime önem veren bir yapıda olan islamı uygulayan ülkelerin ilerleyememesi aslında gayet net.
ve islami şekilde yaşanlarla geri kalmış uygulamalarını sorgulamaya yönelttiğimiz zamanda, Ali imran 20. ayeti sunuyorlar:
"Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: "Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik. O kitab verilenlere ve ümmîlere: "Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?" de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir."
Gerilemenin araştırmamak, tembellik yapmak ve bunu kutsal ameliyelere bağlamaktan geçtiğini savunuyorum.
İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.
Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.
Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
|
06-08-2016, 23:06
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Feb 2010
Mesajlar: 1.879
|
|
Akp sayesinde Türkiye ileri bir islam ülkesi oldu sananlar hesaplasınlar bakalım... Türkiye ile İran 2 yıl süreli savaşa girseler kim kazanır? Türkiye'nin akaryakıt stoku 6 ay süreli dense bile 6 aylık stoka inanmıyorum ben. Ortadoğu'nun petrolüne ve Rusya'nın gazına muhtaç bir Türkiye, akaryakıt ve elektrik enerjisini kendi karşılayan İran'a karşı, uzun vadede askeri üstünlük kuramaz. Türkiye petrol ambargosu altında kalsaydı İran gibi, TSK savaş uçaklarını neyle uçurabilecekti? Ve İran islam devriminden önceki siyasi rejimini korusaydı veya laik bir İran devam etseydi, şimdi en ileri islam ülkesi olasılıkla İran idi. Gerçi islam inancı olduğu sürece teknolojik buluşları olmazdı ama ithal yolla gene Türkiye'den ileri olurdu her şekilde. Kanıta dayalı bilimsel bilgi yerine hurafeye değer vermek, tüm islam ülkelerinde revaçtatır. Muhammedistlik/Ümmetçilik, olguyu sorgulamadan, özdekçi bilinç evrenselini düşünmeden bir çift öküzün tarla sürerken yanında gördüğü izi takip etmesi gibi huşu içinde muhammedi tekrarlamak, eleştirel usu gereksiz kılıyor müslüman kişilerde.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
|
07-08-2016, 00:43
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 29 Dec 2006
Mesajlar: 146
|
|
Türkler islama girince geri kaldı düşüncesi yanıltıcı, göçebe toplum yerleşik yaşama geçemediği sürece ileriye hamle yapması olanaksız. Görüyoruz ki hala ( evet günümüzde bile) göçebe ruhunu taşıyan bu toplum islam olmasaydı da geri kalacaktı. 1923 hamlesine rağmen
Allahsız, dinsiz dediler; ama kitapsız diyemediler...
|
08-08-2016, 00:29
|
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.739
|
|
Bu dünyada bir köleci toplum dönemi yaşandı, köleliği mukaddes sayan dindarlar ise her daim köleydi...
bilgivehis
|
08-08-2016, 09:52
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 15 Jan 2015
Bulunduğu yer: Antik bir Yunan tapınağının merdivenlerindeyim.
Mesajlar: 779
|
|
Şehir büyüklüğünde köyler
kasarsis´isimli üyeden Alıntı
Türkler islama girince geri kaldı düşüncesi yanıltıcı, göçebe toplum yerleşik yaşama geçemediği sürece ileriye hamle yapması olanaksız. Görüyoruz ki hala ( evet günümüzde bile) göçebe ruhunu taşıyan bu toplum islam olmasaydı da geri kalacaktı. 1923 hamlesine rağmen
|
Ne kadar berrak bir tespit ! Bu açıdan Moğolları, gayrimüslim Türkler olarak da görebiliriz.
Sadece göçebe deyimi yerine "köylü" tabirini kullanırım. Köylülükten kastım fiziksel köylülük değil. Zihinsel köylülük. Hani 20 araçlık sünnet/düğün konvoyları görürsünüz mesela, korna çala çala giderler gece 12:00'de. Bu zihinsel köylülüktür.
Modern dünyada şehirleşme neyi getirdiyse bize hala gel(e)medi : Bireyin sürüden kopmasını. Bu yüzden hala sürüler (cemaat, aşiret, büyük ve hala kopamamış aileler) var.
Bu husus 1923 devrimlerinin etkisizleşmesine yol açıyor. 23 devrimleri sosyal devrimler ama bir kısmı bireyin (esasen) şehirleşmesine, özgürleşmesine dönükler. 20'. yy'la kadar İstanbul ve İzmir hariç, Anadolu'da şehir bile yoktu (maalesef). Bu hususu, amfitiyatroları, yol altı kanalizasyonu, temiz su içme tesisatı olan, şehir planlamasından geçmiş Priene antik kenti (ilk grid sistemli kenttir) veya Efes'le kıyaslayabiliriz.
Bu topraklar planlı şehirlere, şehirleşmeye bir kaç bin senedir aşina, sadece hakim kültürün "şehir" kavramından haberi yok. Son 14 senelik gelişmelerin, ümmet oluşturma arzu ve başarılı çabalarının zihinsel şehirleşmeye katkıda bulunmadığı oldukça aşikar.
Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. M. Kemal ATATÜRK
|
08-08-2016, 13:39
|
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.739
|
|
Arkadaşlar islam ülkeleri neden geri kaldı sorusunu dolandırıp Türklüğe, köylülüge, göçebeliğe dayandırmanız son derece yanlıştır...
Yüzyıllardır yaşanmış din baskısı ve feodalizmi yok sayarak bu şekilde olumlu bir yere varamazsınız...
Feodalizm, kapitalizmden önce yaşanması gereken bir sömürü sistemiydi. Türkler, hem feodal sistemin hem saldırgan sarayın hem de dinin boyunduruğu altındaydı. Bir yandan mevcut sömürü alanıyla mutlu olan-kapitalizme geçmeyen saray diğer yandan bilime sırtını dönen dinin ortasında kalmış bir toplum. Diğer islam ülkeleri de bundan çok farklı değildi. Çünkü din her dönemde oldugu gibi kapitalizminde işine yaramış ve işbirlikçileri ile islam ülkelerinin gelişmesini rahatlıkla engellemişti. İslam diniinin eğemen oldugu ülkelerin içinde sadece Türkiye bütün saldırıların içinden başarıyla çıkmıştı. Feodalistler, kapitalistler, din tacirleri için bu durum çok büyük bir tehdit oluşturuyordu bu yüzden Makyavelizme, amaca ulaşmak için her şey mübahtır ilkesine başvurdular. Bu ilkeyi en iyi yürütecek olan yine din başı çekti...
|
26-02-2017, 15:41
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Feb 2010
Mesajlar: 1.879
|
|
Tuvalete girerken okunacak dua, hırsızlık yaparken okunacak dua, emek sömürürken okunacak dua, rüşvet alırken okunacak dua, yalan söylerken okunacak dua, insanları kışkırtırken okunacak dua, kindarlık ve nefret yayarken okunacak dua... Hepsi islam'a inananların niçin geri toplum olduklarını açıklamakta bunların.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:09 .
|