Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim > Psikoloji

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #1  
Alt 27-04-2011, 01:12
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart Anti-Psikiyatri

Psikiyatri ''bilimi'', bilimin egemen sınıf elinde nasıl da araçsallaşıp afyonlaşabildiğini göstermesi bakımından oldukça dikkate değerdir. Tıpkı din gibi, özünde toplumsal ve politik olan sorunların üzerini örtmeye yaramaktan başka bir işe yaradığı yoktur. Psikiyatri, sosyo-politik zeminin mağdur ettiği bireylere ''hasta'' yaftası yapıştırıp, kusuru sosyo-politik sistem yerine bireyde arar. Örneğin birey işsizlikten ötürü bunalıma girdiyse, burada sorun işsizlik ya da işsizliği dayatan sistemde değil sendedir! Psikiyatri bununla da kalmaz, hastalığı tanımlama tekelini elinde tuttuğu için, bireyleri sindirip düzeni temize çıkarmak için yarı-bilinçli bir misyon da üstlenir. Bireyi hasta olduğuna ve hastalığının kökeninin biyolojik olduğuna, yani yine bireyin kendisi olduğuna inandırarak kişiyi sıkıştırır. Birey kendini gerçekten de sorunlu ve hasta hissederek kendini sorgulamaya başlar. Korku, kaygı, suçluluk duygusu ve kendi gibi 'hasta' olmayıp 'normal' olanlar karşısında eksiklenme baş gösterir. Birey iyice içine kapanır. Tüm bu yöntemlerle bireyin isyanı sindirilemez ve itirazına devam ederse bu sefer de 'tıbbi' tedavi adı altında binbir çeşit psikoterapik ilaçla ''tedavi edilmeye'', yani maddi araçlar da kullanılarak sindirilmeye çalışılır. Aslında sistemin mağdur ettiği bir birey, duyarsız ve sisteme uyan diğer bireyler arasında belki de tek sağlıklı bireydir ama anormal ve düzeltilmesi gereken bir vaka muamelesi görür. Psikiyatri, hastalığı hiç sistemde aramaz, hep bireylerde arar.

Psikiyatri, kapitalizmin yeni dinidir. Artık suçluluk hissi, korku ve kaygıyı psikiyatri vermekte, düzeni temize çekmek üzere düzenin mağdurlarını suçlama misyonunu o üstlenmekte, eskinin günahkarlık kavramına benzer biçimde bireye kendini anormal ve hastalıklı hissettirmektedir. Üstelik psikolog ve psikiyatristler, tıpkı din adamları gibi, bu işi paraya da dökmüşlerdir! İktidarlar, kendine karşı çıkan ya da bir biçimde mağdur ettikleri herkesi sindirmek için ille de asker-polis gücünü kullanmaz. Ya da tutuklayıp hapse atmaz. Bundan daha öncelikli ve etkili bir yol benimser. En başta başkaldıran bireyin ve etrafındaki insanların bu başkaldırıyı ezmesi ve dışlaması için bunu bir hastalık, bir anormallik olarak tarifler ve topluma benimsetir. Psikiyatri denen 'bilimsel faşizm', iktidara bu yolda büyük destek sunar. Akıl hastaneleri ve terapi seansları başkaldırının sistem adına ezilip hastalığın tüm 'kabahatinin' bireyde arandığı, böylece bireyin daha da sindirildiği aslında tümüyle politik bir süreç olarak yaşanır. Sosyo-kültürel yapının mağdur ettiği insanlar, ''ruh hastası'' olarak yaftalanıp -tıpkı mahkumlar gibi- bir yere kapatılır. Mahkumların 'ıslah edilmesi' gibi, bu insanlar da 'tedavi edilmeye' başlanır. Ta ki tüm sorunun kendilerinde olduğuna inanıp sistem eleştirisi yapmayı bırakana ve mevcut düzene uyumlu bir birey olana kadar. Psikiyatrinin 'normallik' ve 'sağlıklılık' tanımı temelde mevcut sisteme uyum, o sistemin üzerinde yükselen toplumsal ilişkilere ve kültüre uyumdur. Aykırılık yapanlar olsa olsa 'deli' ya da 'ruh hastasıdır'. Başta burjuva medya olmak üzere devrimcilere sürekli olarak 'patolojik vaka', 'şiddet eğilimli tipler', 'asosyaller' v.s. denmesi boşuna değildir. Bu söylemlerin tümü sistemin tahakkümünü bireyler üzerinden her gün tekrar tekrar üretmeye yarar.

Kısacası: Kahrolsun psikiyatri! İmamları nasıl dikkate almıyorsanız, psikolog takımını da dikkate almamanızı tavsiye ederim. Zira aynı temelden kök almakta ve aynı amaca hizmet etmektedirler. Ruh sağlığında bir sorun hissediyorsan bunun sebebi toplumsaldır, biyolojik değil. Çözümü de yaşam pratiğini devrimcileştirmektir, psikiyatriste sonunda seni suçlaması için bir tomar para boca etmek değil.

Emekçiler sadece fiziksel olarak değil duygusal olarak da sömürülüyor. Kapitalizm, başta medyası ve reklamları olmak üzere algımızı ve duygu dünyamızı da kontrol edip yönlendirmeye çabalıyor. Arzularımıza uygun ürünler satmak yerine, ürünlerini arzulamamızı sağlamak üzere duygu dünyamıza tecavüz etme yoluna gidiyorlar. Psikiyatri denen yeni din, emekçilerin duygulanımlarının bir sonraki günün sömürüsü için kontrol edilmesi, sınırlar içinde tutulması ve yeniden üretilmesini sağlayan modern bir afyondan başka birşey değil.

Konu Jolly Jocker tarafından (27-04-2011 Saat 01:19 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Anti-teizm ve ateizm farki evrensel-insan Ateizm 9 27-09-2013 20:40
Fitna Anti trepxe Multimedya 1 22-12-2010 12:44
Anti Hidrojen Atomu evrensel-insan Kuantum Mekaniği 4 05-12-2010 18:45
Anti-Negri Grubu Kurulsun : ) negri Konu-dışı 1 27-09-2009 15:36

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:56 .