Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > Hristiyanlık

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 31-12-2005, 10:03
Russell - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Russell Russell isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Nov 2004
Bulunduğu yer: Çukurova
Mesajlar: 736
Standart Hristiyanlıkta Stigmata İnancı

Stigmata nedir?

Stigma, çoğulu Stigmata, yunanca kökenli bir sözcüktür ve süs, kavim veya mülkiyet işareti olarak hayvanlara, esirlere ya da kölelere uygulanan dünyeni bir yakılmış ya da dövme ile yapılmış bir işareti ifade eder.

İsa’nın katlandığı çile bağlamında stigmata hiçbir fiziki sebebi olmaksızın bedende belirgin olarak (“asıl stigma”) ya da görülmeyen acı duyusu (“görülmez stigma”) şeklinde İsa’nın yara izlerinin insanlarda (ayaklarda, ellerde ve böğründe) ortaya çıkmasıdır. Bu yaralar tedaviye dayanıklıdır, yani iyileşmezler, bir virüsten kaynaklanmazlar yani aseptiktirler, periyodik olarak (çoğu kez Kutsal Hafta – İsa’nın çarmıha gerildiği hafta – ile bağlantılı zaman süreçlerinde) kanarlar.

Tarihi
Ortaçağa kadar stigmatizasyon fenomeni kaydedilmemiştir. Stigmatizasyon olarak ilk belli ve kaydedilmiş olay aziz Assisili Fransua’nın (14 Eylül 1224 tarihinde) Toskana’daki Laverna dağında yaşadığı durumdur. Serafları (Eski Ahit’te geçen melekler) görmesinin ardından Fransua’da devamlı olarak çivi izleri ve böğründe yara çıkar. Fransua bunu devamlı gizli tutmasına rağmen, arkadaşı Cremonalı Elias bir mektupla bunu Fransiskenler tarikatına bildirir. Etkisi büyük olur ve sayıma göre günümüze kadar 350 ya da daha fazla olan ve içlerinde Sienalı Katharina (1375), Veronica Giuliani (1697), A. K. Emmerick (1813), Th. Neumann (1926) bulunduğu stigmatizasyon olaylarında kendisini gösterir.

Teolojik yargılama
Kilise stigmatizasyon olaylarına ihtiyatlı ve dikkatli bir şekilde yaklaşır. Mucizeler konusunda prensip olarak fenomenin bireysel biyografi ve eğilimler bağlamında incelenmesidir (tıbbi, psikolojik ve teolojik açılardan “ruhların ayıredilmesi anlamında). Sahtekarca stigmatizasyonlar bir kenara bırakıldığında ototelkin ve karizma, doğal ve doğaüstü oluşum arasında bir spektrum kalmaktadır. Stigmatizasyon ile azizlik, kutsallık arasında bir bağ zorunlu değildir, ancak gerçek stigmatizasyon haçın ve İsa Mesih’in katlandığı çilenin anlamı konusunda sıradışı bir belirti, işaret olabilir. Burada geçerli olan, katolik hristiyanlar için genel olarak mucize konusunda genel olarak geçerli olan şeydir: Kilise tarihini inceleyen bir hristiyan, kabul edilmesinde en sıkı kriterler uygulansa da, geçmişte ve günümüzde mucizelerin olduğunu ve olabileceğini kabul eder. (bkz: Andreas-Pazificus Alkofer, art. “Stigma” i.b.e: Lexikon für Theologie und Kirche, c. IX, Freiburg:Herder, 2000)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 31-12-2005, 18:43
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart ...

Stigmatic vakalar aslında Tanrı'nın verdiği ceza olarak değil, dinine istisnai olarak çok bağlı hristiyanların sahip olduğu bir nevi "ödül" olarak görülür....

Stigmata vakaları sadece katolik kilisesi tarafından kabul edilir...Eğer kişinin stigmatasının gerçek olduğu uzun araştırmalardan sonra kilise tarafından onaylanırsa o kişiye "aziz" ünvanı verilir...

kilise tarafından onaylanmış Stigmatic vakalar vardır...

Aziz Pavlus bu geleneğe göre ilk "Stigmatic"tir...

"Gal 6:17: Ben, İsa'nın yara izlerini bedenimde taşıyorum."

Bunun güzel bir de filmi vardır
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 01-01-2006, 01:03
Russell - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Russell Russell isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Nov 2004
Bulunduğu yer: Çukurova
Mesajlar: 736
Standart

Filmden aklıma geldi zaten bu başlığı açmak.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 25-03-2007, 17:48
collin collin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Mar 2007
Mesajlar: 3
Standart Re: Hristiyanlıkta Stigmata İnancı

[b]filmi geçrekten çok güzeldir 2000 yılında çevrilmişti sanırım..
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 25-03-2007, 18:23
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart Re: Hristiyanlıkta Stigmata İnancı

O da yalan, buda yalan
* * * *Var birazda ,sen oyalan


* * * * * * * KOCA YUNUS
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 26-03-2007, 11:18
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Re: Hristiyanlıkta Stigmata İnancı

ozgur_beyin";p=&quot´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
O da yalan, buda yalan
Â* Â* Â* Â*Var birazda ,sen oyalan


Â* Â* Â* Â* Â* Â* Â* KOCA YUNUS

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 26-03-2007, 11:22
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: Hristiyanlıkta Stigmata İnancı

Geçmiş zamanda yapılmış bir deneyde;
El ayası içine çakılmış bir çivinin, insan vücudunun ağırlığını taşıyamayacak olduğunu ispatladı deniyordu. (Yakın zamanda izlediğim bir tv. belgeselinden) Elin anatomik yapısı gereği; avuç içine çakılan çivi, kişinin ağırlığın etkisi ile el parçalamaktadır.
Tüm ikon ve heykellerde gördüğümüz, çarmıha gerilmiş insan figürlerinin fiziksel doğrulukları bu tez doğrultusunda, şüphelidir.
Ancak.
Bilek ve bileğin üstüne çakılan çivilerde, vücut ağırlığını kaldırabileceği söylenmektedir.

Sonuç;
Daha önce görülmemiş olan yaralar, son dönem *Stigmata cılarda, bilek ve bilek üstü olmaya başlamıştır!

Başımdan geçen bir olay:
İran'dan misafir olarak gelmiş olan bir bayan hoca hakkında söylenceydi. Sözde bu hocanın soyu Seyyid, kendisi alamet erbabı çok alim birisiydi!
Alameti; ter, yerine bu bayandan gül suyu/yağı çıkmasıydı. Bizzat tanıştık.
Yapım gereği baştan beri böyle şeylere inanmam. Duruşumdan mıdır nedir, ispat için bir kağıdı eline bastırarak bana verdi. Gerçekten de gül yağı kokuyordu.
İlk aklıma gelen; Bu bayanın gülyağı harcaması için oldukça fazla para harcıyor olduğu idi.
Hikayenin devamı da var lakin gerek yok. Anlayan anlamıştır.

Hatalarımızı, cehaletimize bağışlayın
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:35 .