Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 26-03-2024, 03:53
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 354
Standart Dil dogasi geregi toplumsaldir

Dili edebiyattan, politikadan ya da gunluk insani etkilesimlerimizin cogundan ayirmak imkansizdir. Dilbilimciler de insan dilinin temel ozelliklerini kesfetmek icin bireysel insan dillerini ve dil davranislarini incelerler. Bu girisim sayesinde ayni zamanda insan olmanin ne anlama geldigine dair bazi temel yonleri de kesfetmis oluyoruz.

Baslikta da belirtildigi gibi, bir insan etkinligi olan dil, dogasi geregi toplumsaldir; bu nedenle dilbilim genellikle sosyal bilim olarak siniflandirilir. Diller yalnizca insan davranislari yoluyla incelenebildiginden, dilbilim de tipki psikoloji gibi davranis bilimi olarak siniflandirilir; ve dil esasen zihinsel oldugundan dilbilim de bilissel bir bilimdir.

Dili bilimsel olarak incelemenin bircok yolu vardir. Kokleri binlerce yil oncesine, Klasik Yunanca ve hatta Klasik Sanskrit gramercilerine kadar uzanan en geleneksel dil, Tanimlayici Dilbilim olarak adlandirilir. Amaci sudur: bir dilin (genellikle dilbilgisi olarak adlandirilir) tamamen veya kismen acik bir tanimini saglamaktir (ornegin, Swahili dilinin ses sisteminin bir aciklamasi). Bununla birlikte, bir dilbilimcinin dilbilgisi, bazilarinin okuldan hatirlayabilecegi dilbilgisinden farkli olarak, kuralci degildir: bir dilin nasil olmasi gerektigini (dogru dil) dikte etmez, bunun yerine konusmacilarin gercek dilsel davranislarindan yararlanir. Cogu zaman, betimleyici bir dilbilimci, ozellikle de daha az calisilan bircok dilden biri uzerinde calisan biri, bu alanda onemli miktarda zaman harcayacak, o dili konusanlardan ogrenecek ve bazen dili ilk kez yazacaktir. Pek cok cesidi bulunan Teorik Dilbilim, genellikle tanimlayici gramerlerden yararlanarak tum dillere uygulanabilen acik genel ilkeler saglamayi amaclar. Hem tanimlayici hem de teorik dilbilim olarak burada bir kac sey var. Mesela, tarihsel dilbilim, dillerin zaman icinde nasil degistiginin incelenmesine adanmistir. Toplumdilbilim toplumdaki genis dil sorununu ele alir ve lehcelerin incelenmesini icerir. Psikodilbilim, birincil veri kaynagi olarak dili kullanarak deneysel psikoloji yontemlerini kullanir. Cocuk Dil Edinimi, cocuklarin dili hayatlarinin erken donemlerinde nasil edindiklerini ogrenmeye odaklanir. Norodilbilim, dil ile beyin arasindaki iliskiyi ele alir.

Cogu insan bir dilin oncelikle yazili oldugunu dusunur. Aslinda, bir kisi okulda bir dil calistiginda, genellikle yazi dilini, yani edebiyat (o dilde yazilmis metinler) veya kompozisyon (ogrencilerin kendi yazili metinlerini olusturduklari) ogrenirler. On dokuzuncu yuzyildan baslayarak modern dilbilimi digerlerinden ayiran sey, bunun tersinin dogru oldugunun anlasilmasiydi: Dil oncelikle konusulur ve yazi dili, oldukca yeni ve kusurlu bir teknoloji olan yazi araciligiyla aktarilan, konusma dilinin kusurlu bir yansimasidir.

Bu sonucun ardindaki temel kanit, her insan toplumunun tam olarak isleyen bir konusma diline sahip oldugu, oysa bir yuzyil oncesine kadar yalnizca cok az sayida toplumun bir yazi diline sahip oldugu ve o zaman bile okuryazarligin yine yakin zamana kadar yalnizca belirli bir dille sinirli oldugu gercegidir. (Ahh aciz insan ahhh.) Bu ilginc, cunku yirminci yuzyildan once var olan az sayidaki yazi sisteminin hepsinin kokenleri, hicbirinin yasi bes bin yildan fazla olmayan uc veya dort yeni bulusa borcludur; bircok bilim insani ise insan dilinin en az 50.000 yil once evrimlestigine inaniyor. Bu yazi sistemlerinin tumu, maddi acidan gelismis, devlet benzeri erken toplumlarda ortaya cikti. Bu icatlar arasinda Orta Dogu'daki Sumer civi yazisi ve Misir hiyeroglif yazisi (muhtemelen koken olarak birbiriyle iliskili); Cin yazisi; ve Maya hiyeroglif yazisi (yalnizca yirminci yuzyilin ortalarinda cozulebildi). Modern yazi sistemlerinin en yaygin kullanilani olan alfabe, Semitik konusan insanlar tarafindan Misir sisteminin bazi yonlerinin uyarlanmasiydi. Bu nedenle tum insan toplumlarinda ortak olan konusma dilidir.

Konusma dili, tum normal insan cocuklarina dogal olarak gelir: normal bir genc insan evladini diyelim, cok erken yaslardan itibaren herhangi bir dile maruz birakirsaniz, cocuk herhangi bir acik talimat olmaksizin dile tamamen hakim olur; oysa cogu insan icin yeni bir dil edinmek cok zordur. belli bir yastan sonra . Sanki kucuk insan cocuklari konusma dilini edinmeye onceden programlanmis gibiler (tum dilbilimciler olmasa da pek cok kisinin buna inandigi bir sey). Yazili dil ise aksine acikca ogretilmelidir; asla zahmetsizce ogrenilmez.

Ozet olarak diyebiliriz ki, pek cok dil ve pek cok kultur var, hepsi farkli ama hepsi temelde ayni; tek bir insan dogasi var ve bu insan dogasinin temel ozelligi, (hem dilde hem de kulturde) bu tur cesitlilige izin vermesi.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
dil, dilbilim, semitik, toplumsal


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:01 .