Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 19-04-2012, 20:44
yucemanitu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
yucemanitu yucemanitu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jun 2008
Mesajlar: 3.591
Standart Alo Öğretmen İspiyon Hattı

Derste bir öğrencinin sorusu yanıtlamak için Darwin'i ve evrim teorisini anlatan Fen bilgisi öğretmeninin ceza aldığı bir ülkede, küpe takan erkek öğretmenin cezalarla soruşturmalarla boğuştuğu bir ülkede, taciz edilen kız öğrenciyle müdür ilgilenmeyince kızı koruyan olayı polise bildiren öğretmenin sürekli saçma sapan sebeplerle kınamalarla uyarılarla boğuştuğu bir ülkede böyle bir gammazlık hattının iyi niyetle açıldığını hiiiç sanmıyorum.

-------------------------------------------

- “Allooo.”
- “Buyurun.”
- “Ben falan yerden arıyorum. Falan okulda görev yapan filan isimli öğretmen hakkında çok önemli bir ihbarda bulunmak istiyorum.”
- “Hangi konuda?”
- “Malum öğretmen, öğretmenlik mesleğine yakışmayan her türlü ahlaksız, münasebetsiz, rezil şeyleri yapıyor.”
- “Ne tür şeyler?”
- “Öğrencilere sürekli dayak atıyor, ayrıca sarkıntılıkta da bulunuyor.”
- “İsminiz?”
- “Gizli.”
Tabii ki bu hayali bir telefon konuşması.
Ama eğitim camiası, önümüzdeki günlerde bu tür telefon konuşmaları ile oldukça sık bir şekilde karşı karşıya kalacak..
Zira, ‘ispiyoncu’, ‘gammazcı’, ‘şantajcı’ bir kişilik yapısına sahip olan velilere ve öğrencilere artık gün doğdu.
‘Kızdığınız’, ‘gıcık kaptığınız’, ‘tipini beğenmediğiniz’ öğretmenlere hadlerini bildirmek artık sizin ellerinizde.
Yapmanız gereken şey, sadece telefonu kaldırmak ve ilgili çağrı merkezinin numarasını çevirmek. Gerisini, size ‘daha iyi bir gelecek’ sunmaktan başka bir gayeleri olmayan (!) çok muhterem ilgililere bırakın.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=21571

SAPERE AUDE!
"Cehennemliklerin en hafifi azaplısı ayaklarına ateşten iki nalın giydirilmiş olan kimsedir. Bu nalınlar o kimsenin beynini tıpkı bir kazan gibi kaynatırlar. Kulakları kor, azı dişleri kor ve kirpikleri yalazdır. Karın boşluğundaki iç organları eriyip ayaklarından akar. Bu kişi en hafif azaplı cehennemliklerden biri olduğu halde en ağır cehennem azabını çekenlerden biri olduğunu zanneder." (Müttefekün Aleyh)
"Onların derileri pişip yandıkça azabı duymaları için onlara yeni cilt giydiririz." (Nisa; 56) Hasan-ı Basri şöyle demiştir: "Onların derileri günde yetmiş bin kere yanar ve yenilenir."
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin alt çeneleri göğüsleri üzerine iner, üst çeneleri de alınlarına kadar çıkar. Bundan sonra sırıtan bir kelle halinde kalırlar." (Tirmizi)

Allah işkence edenlerin en hayırlısıdır.
http://kloroben.blogspot.com/

http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/malumat-i-siddik
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19-04-2012, 21:44
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

Kimse kendi çocuğunda ya da öğrenci olarak bizzat kendinde bir kusur bulmaz, bulmak istemez. Bu nedenle de suçu en kolay şekilde öğretmene atar.

Aslında yapılması gereken ise ahbap-çavuş ilişkisinin dışına çıkartılabilmiş bir rehber oğretmen kurumunun tam olarak işlerlik kazanması ve herhangi bir sorun ya da şikayet durumunda uzman pedagogların olaya el koyarak bizzat öğrencinin şikayetlerini dinlemesidir. Ancak bunların hiç biri maalesef lkemiz eğitim sisteminde geçerli değildir ve uzun bir süre daha geçerli olacak gibi durmamaktadır.

Aslında yukarıdaki sistem, ülkedeki genel hukuk uygulmalarının bir yansımasından ibarettir. İsimsiz ihbarlar ve suistimal edilerek belirli amaçlar için uygunsuz olarak kullanılan gizli tanıklık uygulamasından farklı değildir. Hatta aynısıdır. Bu bakımdan ülkeye ya da eğitim sistemine bir yararı olacağını sanmıyorum.

Sistemin uygulanacağı ilk ve orta öğretim kurumlarını, gerek okuduğum dönem, gerekse yakın akrabalarım ve çevrem aracılığı ile bilmekteyim. Sistemin suistimal edilmesi fazla sürmeyecektir. Ekiden öğretmenin arabasını çizen veletler, gelecekte meslek yaşamını zehir edecektir.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19-04-2012, 21:54
taylan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
taylan taylan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2009
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.271
Standart

Hem lise hem de ilköğretimde çalışan bir eğitimci olarak bu durumun fazlasıyla suistimale açık olduğuna katılıyorum. Branşım gereği ders anlatmıyorum ama sürekli öğrencilerle iç içeyiz. Çok tehlikeli bir meslek öğretmenlik. Özellikle kız öğrencilere belli bir mesafede konuşmak zorundasınız. Kesinlikle yalnız kalmamalısınız. Hiç ummadığınız beklemediğiniz bir anda kolunuza yapışan iki polisle karşılaşabilirsiniz. Tüm bunlar için öğrencinin sizi gözüne kestirip hoşuna gitmeyecek bir hareketinizi yakalaması yeterli.

Bence bu hat tamamen iktidara muhalif eğitimcileri sindirmek ya da meslekten kolayca atabilmek amaçlı kurulmuş gibi görünüyor.

http://evrimteorisi.org
Hayat Değişimdir...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19-04-2012, 22:19
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

Ben de eğitimciyim, meseleye nasıl bakıyorsunuz kozmoz aşkına?

Öğrencilerde sürekli ''öğretmeninde açık arayan bir zihniyet'' yok arkadaşlar. Bilakis, öğrenciler şu haliyle dahi öğretmenlerin keyfi, zaman zaman mütecaviz ve baskıcı tutumları karşısında oldukça savunmasızdırlar.

Öğrenciler, özellikle kızlar elbette birtakım ''hatalara'' meyillidir; dahası bu normaldir. Anormal olan öğrencilerin davranışlarını doğru yorumlaması gereken öğretmenlerdir. Örneğin 13-14 yaşlarında ergen bir kız öğrencinin erkek öğretmenlerine ''hayranlık'' duyması gayet normaldir. Hatta bu liselerde biraz ileri gidip ''aşık olma'' durumuna varabilir. Öğretmenlerin yapması gereken şey öğrencisiyle arasındaki mesafeyi doğru ayarlaması, onların hassasiyetlerini bilmesidir. Kusura bakmayın da 13-14-15 yaşındaki ergen kızlarla sarmaş dolaş olan öğretmenlerin hareketlerini o yaştaki çocukların ''doğru yorumlamasını'' beklemesin kimse.

Kaldı ki şiddet ve cinsel taciz vak'alarının bu denli göz ardı edildiği ülkemizde, böylesi hatlar bazı bakımlardan faydalı sonuçlar da verebilir. Öğrenciler, kendileri olmasa dahi arkadaşlarının başına gelen yahut şahit oldukları bir vak'ayı kolayca haber edebilir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 19-04-2012, 22:55
yucemanitu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
yucemanitu yucemanitu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jun 2008
Mesajlar: 3.591
Standart

İyi de derste Darwin'i anlattı diye ceza yiyen öğretmen var. Kulağı küpeli diye, ceza yiyen erkek öğretmenden tut kısa kollu tişört giydi diye öğrencilerinin önünde ahlaksızlıkla suçlanıp bir etkinlikte konuşturulmayan kadın öğretmen var. Bunları yapan bir hükümetten bahsediyoruz. Bu yaptıklarından sonra bunun ardında iyi niyet aramak mümkün mü? Sendikalı, sol görüşlü hükümete yandaş olmayan öğretmenleri tasfiye etme planıdır bu ancak.

SAPERE AUDE!
"Cehennemliklerin en hafifi azaplısı ayaklarına ateşten iki nalın giydirilmiş olan kimsedir. Bu nalınlar o kimsenin beynini tıpkı bir kazan gibi kaynatırlar. Kulakları kor, azı dişleri kor ve kirpikleri yalazdır. Karın boşluğundaki iç organları eriyip ayaklarından akar. Bu kişi en hafif azaplı cehennemliklerden biri olduğu halde en ağır cehennem azabını çekenlerden biri olduğunu zanneder." (Müttefekün Aleyh)
"Onların derileri pişip yandıkça azabı duymaları için onlara yeni cilt giydiririz." (Nisa; 56) Hasan-ı Basri şöyle demiştir: "Onların derileri günde yetmiş bin kere yanar ve yenilenir."
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin alt çeneleri göğüsleri üzerine iner, üst çeneleri de alınlarına kadar çıkar. Bundan sonra sırıtan bir kelle halinde kalırlar." (Tirmizi)

Allah işkence edenlerin en hayırlısıdır.
http://kloroben.blogspot.com/

http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/malumat-i-siddik
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 19-04-2012, 22:59
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

AlbatrosS´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben de eğitimciyim, meseleye nasıl bakıyorsunuz kozmoz aşkına?

Öğrencilerde sürekli ''öğretmeninde açık arayan bir zihniyet'' yok arkadaşlar. Bilakis, öğrenciler şu haliyle dahi öğretmenlerin keyfi, zaman zaman mütecaviz ve baskıcı tutumları karşısında oldukça savunmasızdırlar.

Öğrenciler, özellikle kızlar elbette birtakım ''hatalara'' meyillidir; dahası bu normaldir. Anormal olan öğrencilerin davranışlarını doğru yorumlaması gereken öğretmenlerdir. Örneğin 13-14 yaşlarında ergen bir kız öğrencinin erkek öğretmenlerine ''hayranlık'' duyması gayet normaldir. Hatta bu liselerde biraz ileri gidip ''aşık olma'' durumuna varabilir. Öğretmenlerin yapması gereken şey öğrencisiyle arasındaki mesafeyi doğru ayarlaması, onların hassasiyetlerini bilmesidir. Kusura bakmayın da 13-14-15 yaşındaki ergen kızlarla sarmaş dolaş olan öğretmenlerin hareketlerini o yaştaki çocukların ''doğru yorumlamasını'' beklemesin kimse.

Kaldı ki şiddet ve cinsel taciz vak'alarının bu denli göz ardı edildiği ülkemizde, böylesi hatlar bazı bakımlardan faydalı sonuçlar da verebilir. Öğrenciler, kendileri olmasa dahi arkadaşlarının başına gelen yahut şahit oldukları bir vak'ayı kolayca haber edebilir.
Sistemin bu hali ile işler olmadığını düşünüyorum. Çünkü sigorta görevi görebilecek bir kontrol mekanizması bildiğim kadarıyla bu sistem içerisinde bulunmamakta.

Bu sebeple mesai arkadaşları ile ya da amirleri ile ahbap-çavuş ilişkisinden bağımsız konumlanmış rehber öğretmenlerin okullarda bulundurulmasının öncelikli amaç olduğunu düşünüyorum. Bu tür şikayetler her zaman olabilir ve olmalıdır da. Ancak sorun ile ilgilenme işi gücü elinde tutan ve "testi kırılmadan çocuğu döveceksin" mantığına sağip bürokratik denetçilerden önce işin eğitimini almış uzman pedagoglarda olmalıdır. Daha adli tıp kurumlarımızda bile bunu sağlayamamışken iyi niyetle getirilmiş olabilecek bu sistemde bu gerekliliklerin sağlanmış olduğunu düşünmek zor.

Ayrıldığım nokta, niyet iyi ancak teknik yetersizlikler nedeniyle suistimale açık.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 20-04-2012, 09:37
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

yucemanitu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İyi de derste Darwin'i anlattı diye ceza yiyen öğretmen var. Kulağı küpeli diye, ceza yiyen erkek öğretmenden tut kısa kollu tişört giydi diye öğrencilerinin önünde ahlaksızlıkla suçlanıp bir etkinlikte konuşturulmayan kadın öğretmen var. Bunları yapan bir hükümetten bahsediyoruz. Bu yaptıklarından sonra bunun ardında iyi niyet aramak mümkün mü? Sendikalı, sol görüşlü hükümete yandaş olmayan öğretmenleri tasfiye etme planıdır bu ancak.

Alo 147 öncelikle ''cinsel taciz ve şiddet'' vak'aları için düşünülmüş bir şikayet hattıdır. Ki, bu iki mesele eğitim sisteminin üzerine çok fazla eğilinmemiş iki ''mesleki hastalığı'' gibidir. Özellikle fiziki yahut psikolojik şiddet. Özellikle lise branş öğretmenlerinin bu konudaki genel psikolojisi şudur: Artık çocuklara ''bağıramıyoruz'' dahi, çocuklar şikayet edebilir!


Verdiğiniz örneklerin ''alo 147'' hattıyla alakası da yok. Böyle bir hat olmasa dahi, öğretmenin giyim kuşamından tutun da bazı ''meşru'' davranışlarından ''suç'' peydahlamak isteyen idareciler bunları zaten kullanmakta.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 20-04-2012, 10:03
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

istatistik´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sistemin bu hali ile işler olmadığını düşünüyorum. Çünkü sigorta görevi görebilecek bir kontrol mekanizması bildiğim kadarıyla bu sistem içerisinde bulunmamakta.

Bu sebeple mesai arkadaşları ile ya da amirleri ile ahbap-çavuş ilişkisinden bağımsız konumlanmış rehber öğretmenlerin okullarda bulundurulmasının öncelikli amaç olduğunu düşünüyorum. Bu tür şikayetler her zaman olabilir ve olmalıdır da. Ancak sorun ile ilgilenme işi gücü elinde tutan ve "testi kırılmadan çocuğu döveceksin" mantığına sağip bürokratik denetçilerden önce işin eğitimini almış uzman pedagoglarda olmalıdır. Daha adli tıp kurumlarımızda bile bunu sağlayamamışken iyi niyetle getirilmiş olabilecek bu sistemde bu gerekliliklerin sağlanmış olduğunu düşünmek zor.

Ayrıldığım nokta, niyet iyi ancak teknik yetersizlikler nedeniyle suistimale açık.
Benim itiraz ettiğim de bu zaten. Bu hattın doğrudan öğretmenleri ''cezalandırmak'' üzere kurulan bir komplo-vari yeni buluş sayılması. Size birkaç gün önce başıma gelen bir olay anlatayım:

Geçenlerde 6. sınıf öğrencilerime ''Aranızda bugüne kadar dayak yememiş kaç kişi var? '' diye sordum. Sınıfta o an on erkek öğrenci vardı. Ve tamamı bir sefer de olsa dayak yemiş! Bu nedir biliyor musunuz? Apaçık bir ''mesleki yetersizlik'' sorunudur öncelikle. Her ne kadar ''karşı olsam da'' özel eğitim kurumlarında(örneğin dersanelerde) dayak vak'aları yok denecek kadar azdır. Oysa milli eğitime gelince durum değişiyor. Bu ciddi bir sorun ve duyarlılık gösterilmeli.

İşin kötü tarafı da şu: Birçok veli, öğrenciye atılan tokatı ve psikolojik şiddeti ''meşru'' görüyor. Daha ilköğretim çağındaki çocuklar, gerek aile-sosyal çevre; gerekse eğitim çevresi bağlamında bir şiddet sarmalının içine hapsolmuş durumda. Daha da felaketi şu: 6. sınıftan bir öğrencim dayak olayları söz konusu olduğunda ''Hocam biz de bazen hakkediyoruz'' diyebiliyor!

Bana bir zeusun kulu cinsel şiddeti ve tacizi hakkettiğini düşünen mağdur bir kadınla dayağı hakkettiğini düşünen öğrenci psikolojisi arasında büyük bir fark olduğunu iddia edebilir mi?

Zaman zaman suistimal edilecek dahi olsa, böylesi bir hat nereden bakarsanız bakın zaruri, gerekli ve olumludur. Kaba, çıplak ve psikolojik şiddetin böylesine toplumsallaştığı, adeta alelade bir meşruiyete sahip olduğu bir ortamın değişmesi gerekiyor. İster kadın ister erkek olsun, asgari duyarlılığı olmayan herkes bu şiddet sarmalının bir biçimde içinde maalesef.


Rehberlik servislerinin ''ahbap-çavuş ilişkisi''ne gelince... Çok açık söylüyorum: Cinsel taciz o derece yaygın ve travmatik ki rehberlik servisleri bunlardan korkuyor. Evet, korkuyor. Özellikle ''ensest'' vak'alarında suç bildiriminde bulunacakları zaman, adli süreçlerin de içinde yer alacakları için çocukların ailelerinden gelebilecek tehdit ve saldırılar öğretmeni korkutmaktadır. Bunun sayısız örneği mevcut. Sırf bu nedenle okul değiştiren ya da istifa eden öğretmenler var.

Bu konuda gerekli hukuksal alt yapı olmalı. Mevzuatlarda ciddi eksiklikler var. Örneğin öğretmenlerin ''tanık gizliliği'' ve ''güvenliği'' sağlanmalıdır. Bu konuda ciddi tedbirler alınmalı ve sosyolojik saha araştırmaları yapılmalıdır.


Bilmeyenler için söylüyorum: Cinsel şiddet vak'alarının suç motivasyonları üzerine yapılmış akademik çalışmalara göz atsınlar. Ayrıca, bu vak'aların hangi kaynaklardan geldikleri araştırılsın. Şayet bu araştırmalara göz atılırsa ''yakın çevre''nin (aile, komşu,arkadaş, fırsatçı eş-dostlar) ne denli kritik olduğunu göreceklerdir. Bu bağlamda, ''şiddet ve taciz'' vak'alarında öncelikle önlem alınması gereken yerler çocukların yakın sosyal ilişkide oldukları alanlardır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Misyoner öğretmen sensin, öyle mi? diye sordu. .. ngcoskun Konu-dışı 4 24-12-2018 10:27
Ateist öğretmen ile öğrencisinin münakaşası alemdar27 Konu-dışı 29 30-11-2018 15:57
"Alo fetva" hattı... dolfen Konu-dışı 13 05-10-2007 23:34

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:06 .