Kürtaj(Küretaj) Hak mı? Suç mu?

[milomanara]

Sesli´isimli üyeden Alıntı

Her canlı yaşayan bir organizmadır. Siz ceninin acı duymadığını sanan ve bu konulardan anlamayan biri gibi konuşunca size biraz gidin de okuyun sorun ve öğrenin demek gerekli.

Öncelikle ortaya cenin gibi terimler atarak kavram kargaşası yaratmayalım. Kimse ceninin(fetus) alınmasından bahsetmiyor. Kürtaj operasyonu embriyo döneminde yapılıyor.

Sesli´isimli üyeden Alıntı

Balık da cenin de sinir sistemi olan varlıklardır. Sizin sandığınz gibi değil. Canlıları öldürmek suçtur. Bunu sizin gibi bilmeyenlerin öğrenmesi gerek...

Bu iddianızı bana değil kasaplar odasına(arzuhalciye güzelce yazdırarak) iletmeniz daha verimli olacaktır.

Sesli´isimli üyeden Alıntı

Sümük ile cenini bir sanınca, siz sümüğünğüzden çocuk yapın o zaman...

Vallahi cehaletin boyutunu görünce, zaten olmuş arkadaşlar var, benim bir şey yapmama gerek yok diye düşünüyorum çoğu zaman.

[Bilge Engin]

40 hafta süre ile taşıyıcı olan annedir. Ayrıca bir çocuğa duyulabilecek en büyük bağlılığı o çocuğun annesi gösterebilir. Buna karşın, bir anne, içinde büyüyen canlıyı istemiyorsa bu karar kendisine aittir. Eğer ki devlet bu kadar çok sahip çıkmak istiyorsa istemeyen anneden cenini alıp özel tanklarda yetiştirsin. Hiç bir devlet bir kadına zorla taşıyıcılık yapacaksın diyemez.

Buna karşın kürtaj yine de doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalı. Eğer ki devlet kürtaja el atmak istiyorsa doğum kontrol yöntemleri ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme adımı atmalı.

[Neva]

Sesli´isimli üyeden Alıntı

Her canlı yaşayan bir organizmadır. Siz ceninin acı duymadığını sanan ve bu konulardan anlamayan biri gibi konuşunca size biraz gidin de okuyun sorun ve öğrenin demek gerekli.

Balık da cenin de sinir sistemi olan varlıklardır. Sizin sandığınz gibi değil. Canlıları öldürmek suçtur. Bunu sizin gibi bilmeyenlerin öğrenmesi gerek...

Sümük ile cenini bir sanınca, siz sümüğünğüzden çocuk yapın o zaman...

Sayin Sesli;

Siz annenizin rahminde henuz bir embriyo iken, bir sebeple (bas agrisi, karin agrisi vs.) canininizin yandigini hatirliyor musunuz?

Veya Budizm vs. benzeri bir bakis acisiyla mi yaklasiyorsunuz olaya?

[AlbatrosS]

Selam,

Kürtaja olmamama rağmen ufak bir bilgi yanlışımı düzeltti bu başlık. Ben kürtajın cenin döneminde olduğunu hatırlıyordum, o bile değilmiş.

Kürtaj yasağı neden saçmadır vs zaten epey yetkin biçimde anlatılmış. Benim değinmek istediğim işin başka bir kısmı:

Özellikle tecavüz sonucu oluşan hamileliklerde kadınlara '' n'olursa olsun doğurun'' diyen bir mantık var. Muhafazakar laçkalığın dip noktası. Hadi bilimi, rasyonal aklı geçtim; zerre kadar insani ya da insana dair olmayan bir laçkalık. Bir erkeğin bunu diyebilmesi için, samimi söylüyorum ''kadınların tecavüzden zevk alabileceğini'' düşünmesi lazımdır. Kürtaj 12 Eylül ürünüdür... diyerek aklınca kolpalık yapmaya çalışan kafa var ya; basbayağı kendi ''zihniyetini'' ta'rif ediyor.


Nasıl mı?

12 Eylül sonrasının ''tecavüzden zevk alan Ahu Tuba'' filmleri vardı, yaşı müsait olanlar bilir. Sanatın her türlüsünün sansüre uğradığı dönemlerde bu ''laçkalık abideleri'' (erotik filmlerle birlikte) hiçbir sansüre tabi değildi. Kadına ''tecavüz de edilsen doğur-acak-sın!'' diye emreden bu zihin ahanda bu zihniyetin en rafine halidir. Bizzatihi 12 EYLÜL ÜRÜNÜDÜR.

Hayatı boyunca tecavüz edilen bir kadınla bir dakika olsun empati kurmamış, böyle bir kadını görmemiş insanlar bunu anlayamazlar. Bakın bu o derece ''travmatik'' bir hadisedir ki birçok kadın hayatı boyunca bir biçimde o olayı yaşar. Hem de olayın yaşandığı tarihlerde her an. Geceler boyu rüyasında görür. Kalabalıklara çıkamaz. Uyanıkken bile o anları yaşar. İnsanların gözlerine bakamaz, korkar. Sevdiği adamın bile! Yapacağınız istem dışı ani hareketler bile onu korkutup tedirgin eder. Duruma göre bir süre ''yaşayan bir ölü'' gibidir. Hele hele tecavüze fiziksel şiddet, eziyet vs eşlik edip de bir şekilde o olaydan sağ kurtulduysa daha da beterdir.

Kadınlar üzerinden atıp tutan ahlak zabitleri bu durumu zerre kadar umursamazlar. Çünkü onlar bu durumda bile ''tahrik mi etti, belki hakketmiştir'' diye düşünür. Bu laçkalığı gayet iyi bilen kadın, yaşadığı travmanın üstüne bir de bu ahlak tacirleriyle uğraşır. Kendini suçlar. Depresyondan şizofreniye sayısız psikiyatrik hastalıkla uğraşır: Çünkü bedeni gibi hatta ondan çok psikolojisi zarar görmüştür.

Bu kadınlar ancak kendilerine yardımcı olan, şefkatli ve her şekilde onların yanında olacak insanlar sayesinde biraz olsun yaralarını sarabilir. Yaşadıkları(ve aslında hiç de hakketmedikleri) utancı yenmeleri için onları destekleyecek, cesaretlendirecek ve bilinçlendirecek insanlara ihtiyaçları vardır: AMA ASLA AHLAK ZABİTİ YAVŞAKLARA DEĞİL!

Tecavüz bir erkek kültürüdür. İstisnai olarak kadınlarda da görülse de, istisnalar kaideyi doğrular! Tecavüzü bir şekilde meşrulaştırmak, tahrik vs bahaneler aramak KÖLE TACİRLİĞİDİR.


Kadınlara sesleniyorum!

Ahlak zabitleri size ve kişiliğinize asla değer vermez. Onlar bedeninizi kimin kontrol etmesi gerektiğiyle ilgilenirler yalnızca! Bedeniniz her ne şekilde olsun dokunulmaz kaldıysa ''değerlisinizdir''! Bu hayvanlığı, bu insani olan her şeye düşmanlığı lütfen kabul etmeyiniz. Ben bir erkek olarak bu hayvanların zihin dünyalarını her gün gözlemliyoruz. Ne kadar laçka, kokuşmuş ve rezil olduklarını her gün görüyorum! Ahlak zabitlerinin hokkabazlıklarına inanmayınız.

Hülasa kürtaj yasağı ve gerekçeli hokkabazlıkları tecavüz kültürünü meşrulaştırmaktan başka bir halta yaramaz. O kültürü meşrulaştırmak bir yana yeniden üretir...

[istatistik]

Kürtaj, M.Ö. 2700'lü yıllara dayanan geçmişe sahip bir uygulama. Bir sorun olarak ortaya çıkışı ise yanlış bilmiyorsam kalabalık ülke nüfusunun güç anlamına geldiği orta çağ. Zamanın koşullarına göre nüsunuz ile ordunuz paralel bir süreci izlemektedir. Bu da doğal olarak ülkenin gücünü belirlemektedir. Ancak halka bunu bu şekli ile anlatmak mümkün olmayacağından dinsel öğreler kullanılmış ve "günah" kavramı ortaya atılmış. din de bu oyuna böylelikle dahil olmuştur.

Ancak günümüz koşullarında kalabalık nüfus güç olmaktan çok ülkelerin sırtında kamburdur. Bu nedenle de orta çağda kullanılan anlayış artık bir kenara bırakılmıştır.

Bugün kürtaj karşıtlığının en yoğun olduğu ve dinsel öğeler ile iç içe geçtiği ABD'de kimse kürtaj karşıtlarını dinlememektedir ve kürtajı yasallaştırmışlardır. Bu bakımdan kürtajın dinsel ya da insan hayatının kutsallığı gibi bahaneler ile pek bir ilgisi olmadığını anlamak mümkündür.

[Corpse Bride]

nerde okuduğumu unuttum ama, çinde ikinci gebelik olduğu için 7 aylık bebeği zorla kürtajla almış yetkililer. buyur burdan yak.

konuya gelince buna gebe karar verir isterse doğurur istemezse doğurmaz. lütfen değil, zorbalık hiç değil. karışamaz kimse. bu onun seçme hakkı.

[Engse Hohol]

Müslüman doğum kontrolü yapmaz. Çünkü islami cihadın dayanağı ve sürdürülebilirliği, şehitlik için hazırlanmış mücahitlerdir. Her mümin 5-6 çocuklu olmalı ki, her aile kurbanlık ismail gibi 1-2'sinden vazgeçebilsin.

[Cercis Hz Circis]

Az sayıdaki kalite ile çocuk sayısı fazlalığı ters orantılıdır. Bir kadın ne kadar sıklıkla çocuk doğuruyorsa, doğan çocukların kalitesi o kadar gevşek ve eğitimde algı sorunlarıyla boğuşabilen karakteri olabiliyor.