Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 30-09-2012, 07:49
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

yani Nurculardır."
Buna göre ayetin anlamı şu oluyor:
"O'nun yorumunu bir Allah, bir de Risale-i Nur ve Nurcular bilir."
Nisa Suresi'nin 173. ayeti de Risale-i Nur'a. işaret ediyormuş. Ayetin Türkçe anlamı:
"Ey insanlar, size Rabbinizden bir delil geldi. Ve size açık bir nur indirdik."
Said-i Nursi'ye göre: "Burada sözü edilen Nur da, Risale-i Nur'dur." O zaman ayetin anlamı şu oluyor:
"Ey insanlar, size Rabbinizden bir delil geldi. Ve size apaçık bir nur olan Risale-i Nur'u indirdik."
"İnanan-iman edenlere, hidayet kaynağı ve her türlü dertlerine şifa verdik" anlamındaki âyet de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş.
Said-i Nursi'ye göre; "Kur'an nasıl bir hidayet kaynağı ve dertlere şifaysa; Risale-i Nur da öyle hidayet kaynağı ve dertlere şifadır."
O zaman ayetin anlamı şu oluyor:
"—İnanan-iman edenlere, hidayet kaynağı olan ve her derde şifa veren Kur'an-ı Kerim'i ve Risale-i Nur'u verdik."
Tevbe Suresi'nin 130. ayeti de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş. Ayetin Türkçe anlamı:
"-Eğer yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. Ondan başka Tanrı yoktur. Ona güvendim ve ona dayandım."
Said-i Nursi'ye göre; "bu âyet, Risale-i Nur kitaplarından olan işaret-ül İcaz adlı kitabın yazıldığı tarihi gösteriyor. Birinci Dünya Savaşı'nin başlangıcı sayılan olaylar meydana geldiğinde, hiç kimseden yardım görmeden nurların yayıldığına işaret ediyormuş."
Buna göre ayetin anlamı şu oluyor:
"Ey Risale-i Nur, eğer senden yüz çevirirlerse de ki; Allah
32
bana yeter. O'ndan başka Tanrı yoktur. O'na güvendim ve O'na dayandım."
"Şüphesiz, Allah'ın askerleridir galip olanlar" anlamındaki ayet de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş.
Said-i Nursi'ye göre; "bu âyetteki Allah'ın askerleri' sözünün kapsamında özellikle, Risale-i Nur Şakirtleri vardır. Âyet, Risale-i Nur Şakirtlerinin bir zaman hapse girmelerine karşılık, manevi yönden galip olduklarına işaret ediyor ve tesellide bulunuyor."
Nursi'ye göre;
"Risale-i Nur Şakirtleridir. Galip olanlar."
Ayetin Türkçe anlamı:
"Onlar ki O'nun birlikte inandılar, iman ettiler. Onların nurları, önlerinden ve sağlarından koşuşmaya ve uçuşmaya başlar. Yani nurları çevrelerine saçılır. Onlar o zaman, -Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla! derler."
Said-i Nursi'yi göre; bu ayette de, özellikle Risale-i Nur şakirtleri, yani Nurcular anlatılmaktadır.
Nursi'ye göre; ayetin anlamı şu oluyor:
"Said-i Nursi'yle birlikte inananlar ve ifnan edenlerin nurları çevrelerine saçılır. O zaman onlar, -Ey Rabbimiz nurumuzu tamamla ve bizi bağışla! diye dua ederler."
İsrâ Suresi'nin 82. ayeti de Said-i Nursi'ye göre; Risale-i Nur'a işaret ediyormuş.
Ayetin Türkçe anlamı:
"-Biz Kur'an'ı imanlara rahmet ve şifa olsun diye indiririz."
Said-i Nursi'ye göre; "Risale-i Nur da, 'Kur'an'ın semasından indiği için', bu âyette Risale-i Nur da anlatılmaktadır." O zaman ayetin anlamı şu oluyor:
"...Biz Kur'an-ı Kerim!i ve O'nun semasından gelen Risale-i Nur'u, inananlara rahmet ve şifa olarak indirdik."
"Yunus", "Ra'd", "Hicr", "Şuarâ", "Kasas" ve "Lokman"
32
surelerinin başlarında bulunan "-İşte bunlar, kitabın ayetleridirler!" anlamındaki ayetler de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş...
Said-i Nursi'ye göre; "Bu yüzyılda Risale-i Nur denilen 33 adet söz, 33 adet mektup, 31 adet Lem'alar; bu zamanda kitab-ı mübindeki âyetlerin âyetleri'dirler."35
Yine Said-i Nursi'ye göre ayetteki: '"İşte bunlar' sözüyle, Risale-i Nur'un parçaları anlatılmak isteniyor."
O zaman ayetin anlamı şu oluyor:
"-İşte bunlar, yani Risale-i Nur'un parçaları olan: 33 adet söz, 33 adet mektup ve 31 adet Lem'alar; Allah'ın kitabının ayetleridirler!"
Kalem (Nun) Suresi'nin 32. ayeü de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş... Ayetin anlamı:
"Belki Rabbimiz, daha hayırlısına çevirerek bundan daha iyisini bize verir."
Said-i Nursi'ye göre; "Risale-i Nur'un yazılması ve yayılması sırasında çok olağanüstü olaylar oldu. Yazarına, yani Said-i Nursi'ye büyük sıkıntılar verildi. O sırada, 'Küçük bir mescid'ine de ilişildi!' İşte o
zaman Risale-i Nur şakirtleri 'Güçlü bir rica' ve yakarışla Allah'a yalvardılar: 'Ya Rab! Bu korkunç Rü'yayı hayre çevir!' dediler. Herkes umutsuz bulunurken, Risale-i Nur şakirtleri, umud'lu oldular ve Müslümanların morallerini güçlendirdiler. Onun için de Allah dileklerine göre daha hayırlısını verdi. İşte âyette, bu olaya işaret ediliyor."
Buna göre ayetin anlamı şu oluyor:
"Risale-i Nur şakirtleri dediler ki: Umarız ki Rabbimiz, bundan daha iyisi, hayırlısını bize verecek."
Zümer, Câsiye, Ahkaf surelerinin başlarında bulunan "-Kitabın indirilişi, aziz ve hâkim olan Allah'tandır" anlamındaki ayetler de Risale-i Nur'a işaret ediyorlarmış...
Said-i Nursi'ye göre; "bu âyetlerde Risale-i Nur'un adına 32
36

kendisine, ne zaman yazılacağına ve ne zaman yayılacağına Cifır yoluyla işaret ediyor. Çünkü Risale-i Nur, Kur'an Semasından ve âyetlerin yıldızlarından inmiştir."36 (Ek: 7)
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 30-09-2012, 07:50
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

"İndirilen kitapla hem Kur'an-ı Kerim, hem de Risale-i Nur anlatılmak isteniyor."37
"Kitabın indirilişi" sözü, ebced hesabıyla, "Risalet-ün-Nur" adının sayı değerine, çok az bir farkla denk geliyor."38 Nursi'ye göre; ayetlerin anlamı şöyle oluyor:
"Kur'an-ı Kerim'in ve Risale-i Nur'un indirilişi, aziz ve hakim olan Allah'tandır." .
Secde Suresi'nin 1. ve 2. ayetleri de Risale-i Nur'a. işaret ediyorlarmış... Ayetlerin anlamları:
"Hamim, Rahman ve Rahim olan Allah'ın indirişidir."
Said-i Nursi'ye göre; "indiriliş" "sözünün sayı değeri de, Risale-i Nur'un sayı değerine denk geliyor. Ebced hesabıyla ve cifır yoluyla bu sonuç elde ediliyor. O zaman, ayetlerin anlamlan şu demek oluyor:
"Kur'an-ı Kerim ve Risale-i Nur, Rahman ve Rahim Olan Allah 'ın bir indirişidir."
"Onlar isterler ki, Allah'ın Nuru'nu ağızlarıyla söndürsünler. Oysa, inanmayanlar hoşlanmasalar bile Allah nurunu tamamlayıcı ve parlatıcıdır" anlamındaki âyet de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş...
Said-i Nursi'ye göre; "bir yabancı ülkenin sömürgeler bakanının, Kur'an'ın nurunu söndürmeye çalışmasına karşılık, kendisinin ortaya atıldığına ve o nur'u parlattığına işaret ediliyor."
Yani Said-i Nursi olmasaymış, "o sömürgeler bakanı, Allah'ın Nur'unu söndürecekmiş. İşte o Nur, hem Kur'an-ı Kerim'dir, hem de Risale-i Nur'dur."39

36Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.76, sat.9-10. (Ek: 7)
37Aynı kitap, s.76-80.
38Aynı kitap, s.78.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 30-09-2012, 07:51
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

36

"Risale-i Nur'un 129 parçası, Kur'an'dan uzanan elektrik telinin ucuna takılan 129 elektrik lambası gibidir."40
Nursi'ye göre; anlam şöyle oluyor:
"-Onlar isterler ki Allah'ın Nur'u olan Kur'an'ı ve Risale-i Nur'u ağızlarıyla söndürsünler. Oysa inanmayanlar hoşlanmasalar bile, Allah gerek Kur'an'ı ve gerek Risale-i Nur'u tamamlayıcı parlatıcıdır."
İbrahim Suresi'nin 1., Sâd Suresi'nin 29. ayetlerinde de Risale-i Nur'a. işaret ediliyormuş... Ayetlerin Türkçe anlamı:
"Bu öyle bir kitaptır ki, insanları karanlıktan ışığa çıkarasın diye sana indirdik."
Said-i Nursi'ye göre; "bu âyetlerdeki Nur, yani ışık sözüyle anlatılmak istenen yine Risale-i Nur'dur." Ve bu âyetlere Said-i Nursi şu anlamı vermektedir:
"Bu öyle bir kitaptır ki, sen onunla insanları Risale-i Nur'un ışığına çıkarasın diye onu sana indirdik. '41
Fussilet Suresi'nin 33. ayeti de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş. Ayetin anlamı:
"Allah'a çağıran, güzel işler yapan ve ben Müslümanlardanım diyen kimsenin sözünden daha güzel ne olabilir!?"
Said-i Nursi'ye göre: "Hiçbir sözün kendisininkinden daha güzel ola-mıyacağı 'Söz', Risale-i Nur Külliyatı'ndan olan 'Sözler' adlı Risale yani kitaptır. Âyetle, işte bu kitap anlatılmak istenmiş ve övülmüştür."
Said-i Nursi, ayetin kelimelerinden sayılar çıkarıyor ve bir tarih meydana getiriyor. Ayetle, o tarihte "her sözden daha güzel bir söz" bulunduğuna işaret edildiğini anlattıktan sonra şöyle diyor:
"-Demek ki; biri, o tarihte son derece güzel sözlerle


36Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.76, sat.9-10. (Ek: 7)
37Aynı kitap, s.76-80.
38Aynı kitap, s.78.



36
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 30-09-2012, 07:52
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

meydana çıkacak, sözlerinin güzelliği ile halkı büyüleyecek. Bu özellikse bu zamanda; Risale-i Nur'un sözler adlı: San'at, güzellik, tesir, büyüleyicilik yönünden yüksek bir mertebede bulunan Risalenin kelimelerinde ve güçlü sözlerinde bulunur. Demek ki, bu âyet işaret anlamı ile, Risale-i Nur'u övmektedir."42
Said-i Nursi'ye göre; ayetin anlamı şöyle oluyor:
"Allah'a çağıran, güzel işler yapan ve ben Müslümanım diyen Said-i Nursi'nin: Sözler adlı kitabından daha güzel ne olabilir?"
Nisa Suresi'nin 42. ayeti de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş... Ayetin anlamı:
"-Eğer hasta olur, yahut yolculuk yaparsanız, ya da herhangi biriniz büyük abdestini yapar veya kadınla cinsi birleşmesi olursa işte o zaman suyu bulamadığında - temiz toprakla teyammüm etsin."
Said-i Nursi'ye göre:
"Bu âyetteki 'Temiz Toprak' sözüyle, Risale-i Nur'a işaret edilmiştir. Âyetin işaret anlamı şöyledir: Yüce Allah diyor ki: 1357 yılında; Manevi Ab-ı Hayât'ın kaynakları kapatıldığı zaman, temiz toprağa yönelin! Onda bir yaşayış kaynağını ve nur madeni bulursunuz."
"Bu âyetin özellikle Risale-i Nur'u anlattığını gösteren iki delil vardır."43
Said-i Nursi bu iki delili, uzun uzun anlatır kitapta.44
İbrahim Suresi'nin 24. ayeti de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş...
Ayetin Türkçe anlamı:
"-Görmez misin Allah nasıl örnek veriyor: Temiz ve güzel bir gözü, güzel bir ağaca benzetiyor. Öyle bir ağaç ki, kökü yerde dallan da gökte bulunur."

36Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.76, sat.9-10. (Ek: 7)
37Aynı kitap, s.76-80.
38Aynı kitap, s.78.


36
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 30-09-2012, 07:53
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Said-i Nursi'ye göre:
"Bu âyetteki: 'Güzel bir söz' ifadesiyle anlatılmak istenen, Risale-i Nur'dur. 'Güzel ağaç' sözüyle de Risale-i Nur anlatılmak istenmiştir. Kur'an gibi, Risale-i Nur'un da kökü yerin derinliklerinde, dallarıysa yücelerde bulunur."45
Said-i Nursi'ye göre, ayetin anlamı şu demek oluyor:
"Görmez misin Allah nasıl örnek veriyor: Temiz ve güzel bir söz olan Kur'an ve Risale-i Nur, güzel bir ağaç gibidir. Öyle bir ağaç ki, onun kökü yerin derinliklerinde, dalları da göklerde, yücelerde bulunur."
Enbiyâ Suresi'nin 107. ayeti de Risale-i Nur'a işaret ediyormuş... Ayetin Türkçe anlamı:
"Seni ancak rahmet olarak gönderdik âlemlere."
Risale-i Nur şakirtlerinden birinin kaleme aldığı bir şiirde; "Risale-i Nur, âlemlere rahmet olarak nitelendirildiği"ni gören Said-i Nursi, bu ayeti ele alıyor ve nur şakirdi yani Nurcunun görüşüne katılarak: "-Evet, Risale-i Nur âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir", anlamına gelen bir açıklamada bulunuyor.46
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.87.
Aynı kitap, s.90.
Aynı kitap, s.94.
Aynı kitap, s. 131.
Said-i Nursi'ye göre; ayetin anlamı şu oluyor:
"-Ey Risale-i Nur, biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik."
"Risale-i Nur'u, Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah imzaladığı gibi, başta Hazreti Muhammed olmak üzere: Hazreti Ali, Abdülkadir Geylâni, Muhyiddin-i Arabî ve öteki ulu kişiler de 'imza basmışlardır' Risale-i Nur'a."47
İşte Said-i Nursi denen adam, kendi kitabı olan Risale-i Nur'dan böyle söz ediyor. Neden mi böyle söz ediyor? Said-i Nursi buna şöyle cevap veriyor:
39
"Ben Risale-i Nur'u, övmekle, ondan överek söz etmekle aslında Kur'an'ı övmüş oluyorum. Çünkü Risale-i Nur, Kur'an'ın en güçlü bir tefsiridir. Hattâ ondaki olanlar, Kur'an'daki olanlardan sızmış, süzülmüş şeylerdir. Onun için Risale-i Nur'u haklı olarak övüyorum."48
İşte Said-i Nursi'ye göre, Said-i Nursi budur. Böyle bir ulu kişi (!) dir. Kendisini böyle tanıtıyor Said-i Nursi.
Bir insanın, kendisinden böyle söz etmesi, kendisini böyle tanıtması için akıl ve ruh hastası, veya maksatlı olması gerekir. Acaba bu ihtimallerden hangisi doğrudur? Yoksa ikisi de doğru mudur? Bu noktalar üzerinde ileride daha çok durup, açıklamalar yapmaya çalışacağız
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 30-09-2012, 07:54
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

d) Nur Risaleleri Hakkındaki Düşünceleri
Said-i Nursi Risale-i Nur hakkındaki görüşlerini şöyle açıklamaktadır:
"Risale-i Nur, düşmanlan teslim olmak zorunda bırakan elmas bir kılıçtır."49
"Risale-i Nur, kalbi, ruhu, duyguları aydınlatan ve insanların her derdine ilâç olan bir kitaptır."50
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i GayM (Arap harfleriyle teksir), s.92-164.
Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s.46-48.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.2. 50/1)7» kitap, s.2; Said-i Nursi, Lem'alar, Sinan Matbaası, İstanbul, 1958, s.6.
"Risale-i Nur'un kerameti vardır."
"Risale-i Nur, girdiği yerleri mübareklendirmiş, bu arada; bir ilimizi, yani İsparta'yı mübareklik makamı kazandırmıştır. Eski zamanların mübarek kenti Şam-ı Şerifin mübarekliği, Risale-i Nur vasıtasıyla, İsparta'ya nasip olmuştur. Risale-i Nur, İsparta'ya bütün vilâyetlerin üstünde bir dindarlık meziyeti de kazandırmıştır. Onun için
39
buvilâyetin bütün insanları hattâ dinsizleri bile; beni ve Risale-i Nur'u savunmak zorundadırlar... "52
Said-i Nursi, Risale-i Nur okumanın askerlikten ve kutsal savaştan bile üstün olduğunu iddia ederek der ki:
"Risale-i Nur öyle değerü bir kitaptır ki, Kur'an'ın onda yansıyan nurlarına hizmet etmek, askerlikten ve kutsal savaştan bile üstündür. Benim elimde fırsat ve param olsa, Risale-i Nur hizmetinde olan değerli kardeşlerimi askerlikten kurtarmak için; bin lira karşılığında bile olsa bedeli; öder ve kurtarırım onları."53
Said-i Nursi, Risale-i Nurların Kur'an-ı Kerimin bir aynası olduğunu ve kimsenin yazamayacağı birer harika kitap olduğunu da aşağıdaki cümlelerle açıklar:
"Risale-i Nur, Kur'an'ın bir aynasıdır. Bir mucize durumundadır."54
"Risale-i Nur'a karşı konulamaz ve onunla boy ölçüşülemez."55
"Risale-i Nur, sönmez ve söndürülemez. O, üfledikçe parlayan bir nurdur."56
"Ölüm hakikatinin muammasını, yalnızca Risale-i Nur çözmüştür."57 "Nur Risaleleri içinde bazıları birer harikadır."58
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.20; Said-i Nursi, Mesnevi-yi Nuriye, s.6; Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66; Said-i Nursi, Lem'aları Risalesi, s.259.
Said-i Nursi, Lem'alar Risalesi, s. 153.
Aynı kitap, s.95.
Said-i Nursi, Sönmez Risalesi, s.29.
Aynı kitap, s.28.
Aynı kitap, s.29.
Said-i Nursi, Meyve Risalesi, s.6; Said-i Nursi, Miftah-ul-İmam, s.20.
Miftah-ül-İmam, s.65.
39
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 30-09-2012, 07:55
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

"Risale-i Nur'un yayılması, yağmurun yağmasıyla çevrenin yeşillik ve çiçeklerle donatılması gibi sonuçlar verir."59
"Risale-i Nur'un bölümlerinden bazıları 6 saatte yazıldıkları halde, en güçlü dindar filozoflar, o parçaları 6 günde bile yazıp meydana getiremezler."
Said-i Nursi aynen şöyle diyor:
"-Ve bir günde 6 saatlik bir Risale olan, 30. sözü, ne ben, ne de en müdakkik dindar filozoflar, 6 günde o hakikati yapamazlar... Demek ki, en zengin bir mücevherat dükkânının dellalı... Olmuşuz..."60
"Risale-i Nur, Said-i Nursi'ye Allah tarafından verilmiş."61
Said-i Nursi, Risale-i Nurların Kur'an-ı Kerimin cesedine girdiğini ve Kur'an'm bir mucizesi olduğuna iddia edecek kadar ileri giderek der ki;
"Kur'an-ı Kerim'in Ruhu, Risale-i Nur'un cesedine girmiştir."62
Bunun böyle olduğunu bir Nurcu söylediğinde üstad, bunu aşırı bir iltifat şeklinde düşünecek olmuş sonra vazgeçmiş bu düşüncesinden. Nedenini de şöyle açıklıyor:
"-O Nurcunun sözünü aşırı bir şeymiş gibi düşündüğüm zaman, Kur'an'm hakikati bana manen şöyle dedi:
'"-Cesede, elbiseye bakma; bana bak. O, benim hakkımda konuşuyor. Doğru söylemiş!' Kur'an böyle söyleyince ben de artık itiraz etmedim... "63
"Risale-i Nur, Kur'an'm bir mucizesi olduğu için, her şeyde bir marifet penceresi açmıştır. Bu kitap, Kur'an'a mahsus bir sun da çözerek, bir yıllık işi, bir saatte görecek duruma ulaşmıştır... Risale-i Nur, Musa Peygamberin asası gibi, nereye vurmuşsa su çıkarmıştır..."64
Said-i Nursi, Bediüzzaman Cevap Veriyor, Medeniyet Matbaası, Ankara, 1960, s.123.
Aynı yerde.
Aynı kitap, s. 122.
Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s.79.
Aynı kitap, s.79.
Said-i Nursi, Mesnevi-yi Nuriye, s.6. 42
Nursi, Risale-i Nurların hayvanları etkilediğini ve kendisine önem vermeyenleri de tokatladığını anlatır.
Risale-i Nur, yalnızca insanlarda değil, hayvanlarda, kuşlarda bile kerametini göstermiştir (!) "Risale-i Nur'un, birtakım olaylara karşı yararlı olduğunu, kuş'lann da anlayıp anlamadığını ve nasıl anlayabileceklerini" soran Nurculara Said-i Nursi, şu karşılığı veriyor:
"Elcevap: Bütün hayvanların bir çobanı, bir bakanı olduğu gibi, kuş'lann da bir çobanı vardır. Onlar bilmeseler bile, onların çobanlan, Tann'nın buyruğuyla kendilerini sevk eder. Kuşlar bu şekilde yürürler. Kuşlann bu tutumlan, onlara gelen İlham'a dayanır...
"Diğer yaratıklar nasıl Risale-i Nur'la ilgileniyorsa, kuşlar da, ilgilenirler elbette onunla... Kuşlar Risale-i Nur'u, başarılarından dolayı tebrik edip alkışlarlar.."65
"Risale-i Nur'u sadece kuş'lar değil; gökte ve uzayda bulunan her şey de alkışlıyor. Bu kitabın kerameti, yalnızca insanlarda, hayvanlarda, uçan kuşlarda değil; cansız cisimlerde bile kendini gösteriyor. Bu keramet karşı koyuyorsa, yağmur yağmıyor. Aylarca kuraklık oluyor. Gerekli kılıyorsa yağmur yağıyor. Yağmur ve şimşek meleği, Risale-i Nur'u alkışlıyor. Ona saygısızlık gösteril-diği, aleyhine bir iş yapıldığı zaman yeryüzü, itiraz ediyor. Bu yüzden deprem oluyor. Kâinat, Risale-i Nur'un serbest bırakılmasına sevinirken, onun mahkûm edilmesi, toplattırılması karşısında hiddet ve şiddetini gösteriyor; öfkeleniyor."66
"Risale-i Nur, kerametiyle; bela ve felaketleri önlüyor. Böylece; Risale-i Nur'un kerameti, sadece yaratıklarda değil; olaylarda da etkisini gösteriyor. Anadolu'ya gelecekbela ve felâketlerin önüne geçmekte Risale-i Nur, en önemli bir rol oynuyor."67
"İkinci Dünya Savaşı'na katılmamızı önleyen de Risale-i Nur olmuştur."68
Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s.88.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.44-45; Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, Nur Matbaası, Ankara, 1959, s.30.
Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, Nur Matbaası, Ankara, 1959, s.26.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.40.
"Risale-i Nur'un Kerameti, öldürücü zehirlerin 9 kat daha tesirlisini yutan adamı bile ölümden kurtarıyor. Risale-i Nur'un kerametiyle, bu kadar tesirli ve öldürücü zehir, üstad'a yutturulmuş ama, ona tesir etmemiş."69
Tabii rivayet kendinden.
"Risale-i Nur'un kerameti, kendisine önem vermekte kusur edenlere tokat vurmak biçiminde de kendini gösterir. Bu tokatlardan kimileri zecr ve ceza tokatıdırlar. Kimileri de şefkat tokatıdırlar. Risale-i Nur tarafından vurulan tokat olayları'nın sayısı, yüzden fazladır.
"Vurulan tokatlarla bazı kimselerin işleri bozulmuş, durumları sarsılmıştır. Bazı kimselerin sağlıkları bozulmuş, hattâ kalem tutan elinin parmakları kırılmıştır. Bazı kimselerin malları, hattâ hayatlan ellerinden gitmiştir."70
Risale-i Nur, kendisine hizmet etmekte kusur edenlere nasıl tokatlar vuruyorsa; eksiksiz hizmet edenlere de olağanüstü (!) yardımlarını göstermeyi biliyor; böylelerini, kazalardan belalardan kurtanyor (!) Bakın Said-i Nursi, bir açıklamasında neler anlatıyor:
"Aziz ve Candan Kardeşlerim!
"Size Risale-i Nur'un kerameti'ni gösteren çok anlamlı hayret verici bir olay anlatacağım:
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 30-09-2012, 07:56
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

"Dünya ehli, Risale-i Nur talebelerine, Risale-i Nur'a ve onun 'Âyet-ül Kübra' adlı bölümüne ilişmek, zarar vermek amacını güttükleri için; karşımda: Eskiden Belediyenin bulunduğu Hükümet binasının dairelerinden biri, hiç görmediğimiz şaşıp kaldığımız biçimde birden parladı... Tam bitişiğinde Risale-i Nur'un çalışkanlanndan bir talebesi, iki kardeşinin ve masum Ceylan'ın sermayesinin bulunduğu büyük mağazalan, yangının çok yakınında olduğu ve dehşetli yangın bütün şiddetiyle mağazalara doğru ilerlediği için; biçare Ceylan'la birlikte bana geldiler: 'Biz yanı-yoruz, mahvoluyoruz!' dediler.
"Yangının hücum ettiği mağazada; Risale-i Nur külliyatından Âyet-ül-Kübra vardı. Ben, yangından iki gün önce, bu kitabın bana getirilmesini söylemiştim de getirilmemişti. Yangın zamanında anlaşıldı ki, kitap orada; yangını söndürmek için kalmış. Ben de Risale-i Nur-u ve Âyet-ül-Kübra adlı o Risale'yi şafaatçı kılıp:
"'-Ya Rabbi kurtar!' dedim. 3 saat o dehşetli yangın hücumunda devam etti.
"Bütün o büyük dâireyi, altında ve bitişiğindeki dükkânların hepsini yaktı. Ama, Risale-i Nur-un ve Âyet-ül-Kübra adlı bölümünün koruyuculuğu'nda olan mağazaya, hiç mi hiç ilişmedi. Ve altındaki Risale-i Nur talebesinin dükkânına da dokunmadı. Bu dükkân da sağlam kaldı... Bu, Risale-i Nur'un bir kerameti'dir. Kastamonu'da meydana gelen yangında da aynı durum görülmüştür.
"Risale-i Nur Şakirtlerinden Hafız Ahmet'in evi, "Hârika" nevinden kurtulmuştur. Bununla birlikte onun kız kardeşinin, üçüncü kat yangınında elmas ve altın mücevherlerini kurtarması yine bir 'Hâri-ka'ydı. Kadıncağız, hem canını, hem de mücevherlerini kurtarmıştı ki, bu; Risale-i Nur'un bereketiyleolmuştu.
Bundan başka, Risale-i Nur'un çalışkan talebelerinden ve çalışkan evsahiplerinden 4 kişi, kendilerini o yangından kurtarmışlardı. Bunun da, Risale-i Nur'un ve Âyet-ül-Kübra adlı Risalenin bir kerameti olduğuna hem ben, hem de bütün arkadaşlar kanaat getirdik.. ."71
Risale-i Nur'un kerametiyle "Mürekkep"lerin, boyaların rengi bile değişiyormuş (!) Said-i Nursi, bir olayı şöyle anlatıyor:
"..Tahsin'e:
"-Yaz! dedim. O da yazmaya başladı... İkinci Cilt Fihristi'nin mak-buliyetini, değerini göstermek için o siyah mürekkep, güzel bir kırmızı renge girdi. Ta yarım saat süren bu olağanüstü durumu biz şaşarak seyrettik. Sonra mürekkep, yine siyah renge döndü. Sayfanın bir yansı kırmızı iken, öteki yansı: Aynı kalem ve aynı hokka ile; Sim-Siyah yazıldı.
"Bir zamanlar Barla'da bağlardaki köşkte Şam'lı Hafız Mesut ve Süleyman'la birlikte bulunurken de aynı durumu yani buna benzer bir olayı gördük. Şöyle ki: Ben sevmediğim için elimdeki siyah mürekkebi biraz döktüm. Kalan kısmı, birden güzel bir kırmızı renge döndü. Risale-i Nur şakirtlerini neşelendirdi. Risale-i Nur bizlere, keramet dizisi'nin bir ucunu, bir sızıntısını gösterdi."72 (Ek: 8)
Said-i Nursi, Risale-i Nurlara, ekmek ve su kadar ihtiyaç olduğunu ve hayvanlara da etki ettiğini anlatıyor:
"Ekmek ve su'ya ne kadar ihtiyaç varsa, Risale-i Nur'a da o kadar ihtiyaç vardır."73
"Risale-i Nur'a, çekirgeler, kuşlar bile ihtiyaç duyarlar. Onun için Risale-i Nur okunurken gelir; onu dinlerler. Hattâ yalnıza Risale-i Nur'u değil; Risale-i Nur Şakirtlerinden gelen mektupları bile dinledikleri olur bunların.
"...Marangoz Ahmet'in gönderdiği mektubu arkadaşlara
71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 30-09-2012, 07:56
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

okuduğum zaman; iki çekirge'nin, mektubun başına gelip, ta bitinceye kadar dinlediklerini gördüm. Birkaç gün önce biz mektup yazarken; iki güvercin, mektubun makbuliyeti'ni nasıl doğruladılar, müjdeci serçe ve kuddus kuşlan'nın müjdelerini tasdik ettilerse; marangozun iki çekirgesi de, güvercinleri ve müjdeci kuşları tasdik ederek:
"-Biz de Risale-i Nur'u tanıyoruz diyerek durumlarıyla çok güzel ve anlamlı bir şekilde anlattılar..."74
"Risale-i Nur, çekirge'lerden, serçelerden, güvercinlerden kısacası hayvanlardan başka: Yer küre'sini, hattâ hava tabakası'nı (Atmosferi) bile kendisiyle meşgul etmektedir."75
Said-i Nursi, Risale-i Nur hakkındaki saçmalıklarına devamla şöyle
der:
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.20. (Ek: 8)
Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s.205.
Aynı yerde.
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, s.22.
"Risale-i Nur'lan okumak, okutmak, yazmak ve buna benzer şekilde onunla meşgul olmak; kalbe rahatlık, ruha genişlik, rızka bereket, vücuda sıhhat veriyor."76
"Risale-i Nur'a karşı konulamaz. Onunla kimse başa çıkamaz... O sönmez ve söndürülemez. O üfledikçe parlayan bir nurdur."77
"Risale-i Nur bir mucize durumdadır.. O'nda öyle parçalar vardır ki, kimisi 6 saatte, kimisi 2 saatte, kimisi 1 saatte, hattâ kimisi 10 dakikada yazıldığı halde yemin ederim ki: 10 saatte yazıp meydana getiremiyorum... Ve 6 saatte yazılmış olan otuzuncu sözü ben de, en yeterli ve dindar filozoflar da çalışsak 6 günde yazamayız. Ve kimse yazamaz."78
71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
45

"Risale-i Nur'da üstad konuşur."79
"Ama, O'nda yazılı olanlar Kur'an'm malıdır; Allah'tandır."80
"Peygamberimiz nasıl Kur'an-ı Kerim'in sadece bir Tercümanı idiyse, üstad da Risale-i Nur'un sadece bir tercümanı (!) durumundadır."81
"Risale-i Nur, Peygamberimizin Risaletinin yani Peygamberliğinin bir mirasını verir Üstad'a."82
"Onun için üstad da dersini Risale-i Nur'dan alıyor ve ondan öğreniyor."83
Risale-i Nur'un verdiği derslerde de bir özellik olduğu anlatılır:
"Risale-i Nur, başka bilginlerin eserleri gibi yalnız aklın ayağı ve bakışıyla ders vermiyor. Evliyaların yaptığı gibi yalnız kalbin keşif ve zevkiyle de hareket etmiyor, akıl ve kalbin birleşmesi, kay-
Said-i Nursi, Sönmez Risalesi, s.28.
Aynı kitap, s.28-29.
Said-i Nursi, Bediiizzaman Cevap Veriyor Risalesi, s. 122.
Aynı kitap, s.39.
Said-i Nursi. Hizmet Rehberi, s.92.
Aynı kitap, s.73 (ve çeşitli kitapları).
Said-i Nursi, İmam Hakikatleri, s. 162.
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, s.92 (ve birçok risaleleri).
naşması ve ruhun ve öteki manevi güçlerin birbirlerine yardımı aracılığıyla, böyle bir ayakla hareket ederek yücelerin tepesi'ne çıkıyor. Ona aykırı olana felsefe'nin değil ayağı, gözünün bile erişemediği yerlere yükseliyor... "84
Said-i Nursi, uydurmuş olduğu saçmalıkları; Kur'an'm tefsiriymiş gibi göstererek, kimleri cennete göndereceğini açıklıyor:
"Risale-i Nur, bu çağda, bu tarihte bir urvetül-vüska kopmayan kulptur... Kopmaz bir zincirdir. Bir Allah 71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.

45
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 30-09-2012, 07:57
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

ipidir. Bu Allah'ın ipine elini atıp tutunan kurtulur."85
"Şeriate, ruha nüfuz etmenin en kısa, en hatasız, en zevkli yolu; Risale-i Nur'a bağlanmaktır.. ."86
"Risale-i Nur, Kur'an-ı Kerim'in en hakikî tefsiridir."87
"Risale-i Nur, kendisine hizmet edenler, başta talebelerini mutlaka cennete götürecek."88
Bakın neler söylüyor Said-i Nursi bu konuda:
"Birinci Şua'da bir-iki âyetin işaretinde: Risale-i Nur'un sadık talebelerinin iman ile, kabr'e girecekleri ve ehli cennet olacakları hakkında kutsal bir müjde ve güçlü bir sevindirici haber bulunduğu gösterilmiştir. Fakat, bu pek büyük meseleye ve bu çok değerli işarete, tam güç kazandıracak yeterli bir delil ister diye beklerdim. Çoktan beri bu bekleyiş içindeydim.
"Şükür ki, iki emare birden kalbime geldi:
"Birinci emare: Tahkiki imân, 'bilgi planındaki kesinliği'nden, 'Gerçek Planındaki kesinliği'ne yaklaştığı zaman, artık 'Selp' edilemi-yeceği, şeytan tarafından çalınamıyacağına 'Keşif ve 'Tahkik Ehli', hükmetmiştir. 'Keşif ve tahkik ehli' şöyle demişlerdir:
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, s.73.
Aynı kitap, s.31 ve Meyve Risalesi, s. 150.
Aynı kitap, s.73.
Said-i Nursi, Hutbe-i Şamiyye, s.6; Said-i Nursi, Âyet-iil-Kübra, s.76.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s. 19.
"-Ölüm sarhoşluğunda, şeytan, vesveseleriyle ancak, akla şüphe verebilir. İnan-ı Tahkiki ise; (gerçek plandaki kesinliğe ulaşan iman) sadece akılda durmuyor. Kalbe, ruha, sırr'a, ve daha birçok şeylere işliyor. Ve kökleşiyor. Onun için şeytanın eli, bu imanın varacağı yerlere yetişemez. Bu duruma gelmiş imanlar, zevaldan, çalınmaktan kurtulur...
71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
45
"Böyle bir imana ulaşmanın iki yolu vardır: Birinci yol: Veli-lik'tir. Velilikle, bu imana ulaşılabilir. Çünkü; velilikte gözle görülür gibi bir durum meydana gelir. İman edilen şey, gözle görülmüş gibi olur. Bu yol, en özel kişilere mahsus bir yoldur.
"İkinci yol: Vahy'ın bereketiyle; akıl ve kalbin birleşmesiyle Kur'an'ın burhanı biçiminde 'hakkelyakîn' yani gerçek plandaki iman derecesine ulaşır. Bu derece güçlü bir iman, inanılan şeye açıklık kazandırır ve insanı ister istemez inanmaya zorlar. Bu iki yolun da, Risale-i Nur'un esası, mayası, temeli, ruhu, hakikati olduğunu gözde talebeler görüyorlar. Başkaları da insafla baksalar, aynı gerçeği görecekler.
"Risale-i Nur talebelerinin cennetlik olduklarına ikinci emare: Risale-i Nur'un sadık şakirtlerinin güzel bir şekilde ölmelerine, imanla çene kapamalarına o kadar makbul ve samimî dualar yapılıyor ki; o dualardan hiç değilse birinin kabul olmamasına akıl, imkân vermez. Meselâ:
"Risale-i Nur'un bir hizmet edicisi ve talebesi: (Said-i Nursi) 24 saatte en az 100 kerre: Risale-i Nur talebelerinin son nefeslerini iyi bir şekilde vermelerine, ebedî mutluluğa erişmelerine dua ediyor. Bu arada, en az 20 kere de: Onların imanlarının Şeytan tarafından ça-lınmamasına, özel olarak onların imanla kabre girmelerine dua ediyor. Hem de bu duaları, duaların en çok kabul olacakları saatlerde ve kabul olma şartlarına dikkat ederek yapıyor.
"Sonra Risale-i Nur talebeleri, şu zamanda her yönden hücuma ve dumura uğrayabilecek olan imanın selâmeti için, birbirlerine içten ve masum dilleriyle dualar ediyorlar. Bu dualar o kadar güçlüdür ki, Allah'ın rahmeti ve hikmeti, onların kabul olmamasına imkân vermez. Bunların hepsi red edilse de, yalnızca birinin duası kabul olsa, yine Risale-i Nur talebelerinin sağlam imanla kabre 71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
45
girmelerineyeterli olur. Çünkü duaların hepsi de, bütün Risale-i Nur talebelerini içine alıyor."89
"Sadakat ve kanaatla Risale-i Nur dairesine girenlerin imanla kabre gireceklerine çok güçlü emareler vardır."90
Said-i Nursi, Risale-i Nurları okuyanların birer âlim olacaklarını ve ölmezlik suyu içeceklerini de anlatarak der ki:
"Risale-i Nur, herkese, Ab-ı Hayat=Hayat suyunu, yani ölmezlik suyunu içiriyor. Musa Peygamberin asası, nasıl bir taştan 12 çeşme akıttıysa ve gerek Hazreti Musa'yı, gerek beraberindekileri nasıl susuzluktan kurtardıysa, Risale-i Nur da öyledir. Bir Kur'an asasıdır."91
"Risale-i Nur ve talebelerinin uğraştıktan görev, yeryüzündeki bütün önemli görevlerden daha önemlidir."92
"Risale-i Nur'u okumak, O'na hizmet etmek bir ibâdet'tir. Ona hizmet, üç aylarda yapılan zikirlere bile tercih edilmelidir."93
"Risale-i Nur'dan alınan bilgiler, onu yazarken akıtılan mürekkepler, şehitlerin kanından daha üstündür! Risale-i Nur'a yapışmak suretiyle Peygamberin yolundan gidenler, şu fesat zamanda yüz şehit sevabından daha çok sevap kazanırlar."
(Aynı kitapta aynı sayfada bu anlama gelen ifadeler var.)
"Risale-i Nur'u okumak ya da yazmak, âlim olmak için yeterlidir. Başka şey istemez."94
Bir Nurcu, şöyle bir soru soruyor, Said-i Nursi'ye:
"-Alimlerin mürekkepleri, şehitlerin kanlarından ağır gelir anlamındaki hadiste âlim sözü geçiyor. Bizim bir kısmımız ise, sa-
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s. 19-20.
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, Sinan Matbaası, İstanbul, 1960, s.49.
71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Nurculuk islamın içinde bir tarikatmıdır yoksa yeni bir dinmi? xcan İslam 19 08-08-2012 22:17
Islamist Muslumanlik evrensel-insan İslam 80 12-10-2010 19:24
Muslumanlikta Dogan Bir Bebegin Islam Ve Muslumanlik Sorumlulugu Ne Zaman Baslar? evrensel-insan İslam 42 16-04-2010 04:35
İslam, Nurculuk ve Said Nursi pante İslam 61 22-04-2009 22:00
şeyh sait= saidi nursi=nurculuk=fethullahcılık İslam 24 21-12-2005 13:48

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:44 .