Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 25-12-2013, 14:12
postalmarx postalmarx isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2013
Mesajlar: 957
Standart

Murted, her dediğine katılıyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 25-12-2013, 16:24
kaanuni kaanuni isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Dec 2010
Bulunduğu yer: Hamburg / Istanbul
Mesajlar: 273
Standart

Bence insanların yaptıkları temel hata Cemaati ABD ile ilişkilendirmek değil. İlişkiyi köle sahip ilişkisi gibi anlamak. Aynı hatalar Cemaat/AKP, ABD/Israil, ABD/Bin ladin, ABD/UK veya ABD/AB ilişkileri hususunda da yapılıyor. Halbuki bunların hepsi ortak çıkara dayalı. Bu mantık hatasının bir ismi olmalı, ama varsa ben bimiyorum. Biraz post hoc'a benziyor. Nasıl korelasyon etki-tepkinin kanıtı değilse, iki gurubun ortak çıkarları doğrultusunda işbirliği yapmaları birinin diğerine emir verdiği anlamına gelmez. Kimsenin kimseye emir vermediği anlamına da gelmez. Ayrıca ikisi de üçüncü bir yapı tarafından yönetiliyor olabilir. Bu sonuçların hiçbirisine sırf iki gurubun beraber hareket ettiğinden varamayız. İnsanların olayı köle/sahip ilişkisine indirgeme yönelimi entellektüel bir tembelliktir.

"Bunlar Amerikanın uşağı,"

deyip işin içinden sıyrılmak varken ortak çıkarları, anlaşmazlık halinde grupların birbirlerine karşı uygulayabilecekleri yaptırımları, kullanabilecekleri kozları araştırmaya, grupların monolitik olmadığını, içinde farklı görüşten insan barındırdığını ve bunların da grup içi sürtüşmelere, çıkarların ve hedeflerin değişmesine yol açacağını anlamaya ne gerek var? Tıpkı bazı dindarların dünyanın nasıl oluştuğunu, hayvanların nasıl türediğini, vs..

"Allah Yaptı"

diyerek aşmaları gibi.

Şu kaçınılmaz bir gerçektir: ABD ve Gülen Cemaatinin ortak çıkarları mevcut. Mesela adam gidip Rusyanın arka bahçesinde okul açıyor, ki bunlar bölgenin en iyi okullarından biliniyor, ve bu okullar da öğrencilerinin Türki ve Müslüman kimliklerini güçlendirerek, Turanı aşılayarak, Rus hegomonyasından uzaklaştırıyor. Amerikadaki istihbarat odakları zaten Soğuk savaşı tam olarak bitmiş görmüyor, tam olarak da bitmiş değil zaten ama bitse de görmemezlikten gelirler, çünki tehlike bitti algısı çok yayılırsa işlerinden olmaktan korkarlar. Ama Rusyayı zayıflatma amacını bir kenara bırakalım bu ülkelerin müthiş doğal kaynakları var, işin içinde Rusya olmasa da bu yüzden Gülenin Orta Asyada açtığı her okul CIA'yi dört köşe ediyor ve Gülene her türlü desteği veriyorlar. Fakat bu da demek değildir ki Gülen ABD'nin kuklasıdır. Yarın öbür gün çıkarları uyuşmadığında pek tabiki de külahları değiştirebilirler. Tıpkı Tayyiple olduğu gibi.

Zaten Gülenin ABD'nin kuklası olduğuna inansam, belki burada bazı Ateislerin de yaptığı gibi Fetoya ben de hocaefendi diyeceğim, gezideki tavırlarına rağmen. Çünki soğuk savaşta Batı Almanya ne idiyse, şimdi de "Terörle Savaşta," Türkiye odur. İstiyorlar ki Iranlıların açlıktan karınları guruldarken, liderleri Şeytan Amerika propagandası yaparken, aynı zamanda Türkiyedeki sıradan insanları televizyonda Mercedes'e binerken görsün. Bir de tabi 1. dünya savaşında olduğu gibi Türkiyenin kaybeden tarafla ittifak edip, istilaya uğraması. Amerikalıların Irağı ne hale getirdiği malum, öyle bir durumdan olan korkum, ABD emperyalizminden olan korkumdan kat kat öte.

İstemeye istemeye ABD emperyalizmi diyorum, çünki başka bir terim yok bunun için, ama bu emperyalizm eski emperyalizmler gibi değil. Oldukça farklı, anakronik bir terim kullanıyoruz. Ve her kullanıldığında içimden biraz "bullshit" diyorum. Aslında post modern emperyalizm veya başka bir isim bulup eski imparatorluklardan farklarını iyi analiz etmemiz lazım. Çünki yıl olmuş 2013, teknoloji, insanların bilgiye ulaşımları, ve hassasiyetleri değişmiştir. Gaye stratejik ham maddelerin kontrol altına alınması, bu bakımdan ne İngiliz, ne de Sovyet emperyalizminden bir farkı yok. Ancak yöntemler çok farklı. Bence bu imparatorluk içten göçecek.

Bir başka yanlış algı da ABD'yi sanki monolitik bir yapıymış, sanki tamamen gizli odaklardan yönetiliyormuş algısı. Hayır kardeşim ABD bir muz cumhuriyeti değil. Tabiki seçilmemiş bürokratlar belki de 50 sene ileriye giden planlar yapıyor. Ama sonuçta o hafta hangi islamıcının kumandılı uçaklarla öldürüleceğine Obama karar veriyor. Kaldı ki kongrede hep önünü tıkıyorlar Obamanın. İç politikada 2010'dan beri adım atamıyor, ne yapacak dış politikaya yönleniyor. Ayrıca bu bürokratlar da her konuda hem fikir değil, ve birden fazla plan var arasından Obamanın seçebileceği. Obama istese, Bush gibi bütün işi belli bir kesim (neocon) bürokratlara da bırakabilirdi, ama bırakmıyor, çünki dış politikada tam yetkili. Şöyle anlatabilirim belki: Obamanın BOP'si Bush'un BOP'sinden farklı.

Bir de Tayyibin bunu neoconlar yapıyor demesi çok abes. Neoconlar iş başında değil ki, zaten ahmak ve yolsuz olduklarını ıspatladılar. Amerikan halkını iyi bellediler. Irak savaşında Başkan yardımcısının eski şirketi Halliburton ABD'ye bir yağ filtresini $85000'dan sattı. Aklıma bizim meclisteki koltuklar geldi. Aynı numara, ama bizmkiler en azından 100,000 masum insanın kanını akıtmadı. Amerikan vergi mükellefi Iraq'tan beş kuruş elde etmedi. Doğrusu pek üzülmedi, herkes bunun petrol savaşı olduğunu biliyordu, ve savaşı destekleyerek kendileri kaşındılar. Hatırlıyordum üniversiteden bir arkadaşımla ICQ'da veya MSN'de derleşiyorduk mevzu Iraq'a gelince bana, "Valla ekonomi için iyi olacaksa olsun dedi," bir daha konuşmadım kendisiyle. AKP cumhuriyetçiler ile tıpatıp uyuşuyor, kürtaj polimiklerinden tut, din sömürüsü, çevre düşmanlığı ve evrim reddiyesine kadar, sanki fotokopisi.

Neyse, Erdoğan kesin gidici gibi gözüküyor. Hayırlısı inşallah.

"Le doute n'est pas une condition agréable, mais la certitude est absurde." ~ Voltaire

Konu kaanuni tarafından (25-12-2013 Saat 16:36 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 25-12-2013, 16:46
Selmet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Selmet Selmet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2013
Bulunduğu yer: Adana
Mesajlar: 514
Standart

Neyse, Erdoğan kesin gidici gibi gözüküyor. Hayırlısı inşallah.
gidecek gitmesinede yerine hayırlısımı gelecek? hiç sanmıyorum... öyle başa böyle tarak.. yersek böyle
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 25-12-2013, 17:31
uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
uyar uyar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2009
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 3.381
Standart

dedim ya f tipi yapilanma cok daha tehlikeli... rte den kurtulacagiz belki.. ama f tipinde? asil sorunsalimiz bu bence..

kuranı okuyun cunku okudukca allahin olmadigini daha iyi anlayacaksiniz .......
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 25-12-2013, 18:26
postalmarx postalmarx isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2013
Mesajlar: 957
Standart

Gülen Cemaatinin ABD'ye bakışı herhangi bir İslamcınınkinden farklı olamaz. Yani ABD Kafir Batı'nın, İslam'ın ezeli düşmanı Hristiyan dünyasının en güçlü üyesi ve hamisi olarak, İslam'ın da baş düşmanıdır ve aslında Allah tarafından Müslümanlara vaad edilmiş şanı ierefi izzeti kudreti ve dünyanın kendisini, yani Müslümanın meşru malını haksız yere gaspetmiş bir kuvvet olarak nihai düşmandır. Arap dünyasındaki İslamcılar olsun Gülen Cemaati olsun bir "yeniden diriliş" hayal etmekteler bu da eski İslam İmparatorluğunun yeniden inşası ve Batı'nın fethedilmesi, Müslümanların kafirler karısında güçsüz durumda olmasına son verilmesi hayalidir.

Arap Dünyasının İslamcıları Arap ülkelerinin laik rejimlerini ve bu arada Suudi devletinin ABD ile ittifaklar kuran "hain" hanedanını da değiştirip, ele geçirip hilafeti bu şekilde kurmak istiyorlar. Irak'ta ve Suriye'de iç savaş çıkarmak istemelerinin sebebi budur.

Türkiye'deki İslamcılar da tabi diğer İslamcılarla konuşmadan da ortak hedefe varmanın yolunu aynı şekilde rejimi ele geçirmek, İslami devlet kurmak, sonra da birleşip bir Hilafet yani İslam İmparatorluğu kurmak, ve Batı'ya kafa tutmak olarak görüyor.

Gülen Cemaati uzun vadeli ve sinsi hareketlerle, yasal çerçevede kalmaya çalışarak bu hedefe yürürken Arap İslamcıları ellerinde kaleşnikof ve bazokalarla, intihar yelekleriyle bu işi yapmaya çalışıyor.

Bu yüzden ABD ile Gülen hareketi arasında bir kankalık olduğundan bahseden adamlar ciddiye almaya değmez ahmaklardır.

Aynı şey Tayyip için de geçerli. Tayyip ve Milli Görüş hareketi de Gülen Cemaati gibi mümkün olduğunca yasal çerçevede kalarak devleti İslama yaklaştırma hedefiye, Gülen Cemaatinden bağımsız ayrı bir gelenek olarak, ve cemaatleşme yerine partileşme stratejisi izleyen, ama nihai hedefini hiçbir zaman unutmayan İslamcı bir harekettir.

O yüzden Tayyip için "ABD veya İsrail ajanı" falan diyenler demagoji yaparak bir kaç safı kandırma, ve askeri vesayet düzenini deva ettirme yolunu arayan uyanıklardır. Dürüst insanlar değillerdir.

Tayyip olsun Gülen olsun "köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme" konusunda esnektir. Tayyip Gülen'e göre daha sert ve taviz vermez adamdır. Ama ikisi de Bin Ladin veya Zevahiri gibi adamlara göre çok daha tavizci ve uyuşmacıdır. Ama bu metot farklılığıdır.

Tayyip bence Türkiye'yi kendi ömrü yetip İslam devleti yapabileceğine inanmamakla birlikte en azından sağlam bir ekonomiye sahip güçlü bir Türkiye kurup, eğitimde ve kültürdeki laik tekeli kaldırarak gelecek nesillere dair Hilafet hayalini saklı tutuyor. Cemaat ise belki bu aralar "Humeyni gibi gelme" hevesine kendini kaptırıp uzun vadeli düşünebilme basiretini kayetmiş gibi duruyor. Halbuki 90larda Refah Partisinin adamları aynı derecede taviz vermeye yanaşmayan ve kısa vade düşünen adamlarken Cemaat ve Gülen daha temkinli uzun vadeli düşünen aklıselim görüntü çizmişti. Refah "olayı koparttık" havasındaydı.

Bugün ise Gülen iyice yaşlandığı için heralde, ve Askeri Vesayetin yıkılması ile artık "Humeyni gibi dönme" olayını artık kendisi hakettiği için, iyice yaşlanıp ölmeden ömürlerinin emeğinin semersini dünya gözüyle görme hevesinin yarattığı acelecilik ile heralde bir anda basiretli düşünebilmekten uzaklaştılar, ve bütün ülkeye ve bugüne kadar İslamcı hareketin de bütün emeği ile kazandığına zarar verebilecek bir "ya benimsin ya toprağın" çılgınlığına giriştiler ve ortalığı ateşe verdiler. Bence Gülen'in Tayyip'ten nefret etmesinin tek sebebi Türkiye'de askeri vesayetten boşalan yeri kendine layık görmesindendir. Belki Pensilvanya'da bir ufak odada kala kala artık rasyonel düşünebilmekten uzaklaştı ve Türkiye'nin gerçeğini tam anlayamıyor.

Amerika açısından ise hem Tayyip ve Gülen desteklenmesi gereken adamlardır çünkü İslam Dünyası içinden bugünlerde öyle adamlar çıkıyor ki bunların eline bir nükleer silah geçse herhangi bir Batı şehrinde bunu patlatacak kadar fanatik insanlar var. Bunların Ortadoğuda siyaset dışı ve silahlı mücadeleleri de yarattığı asayiş ve güvenlik problemi ile tüm dünya ekonomisine zarar veriyor. Daha kötüsü ise bu ülkelerin "petrol fiyatı varil başına 200 dolar oalcak" diyen Bin Ladin gibi adamların eline geçme olasılığı. Tüm dünya ekonomisi pamuk ipliğine bağlıdır. Karşıda ise taviz vermez, ekonomik dengeleri umursamayan, genel olarak insan hayatını umursamayan fanatikler var.

Bunun kısa vadede çözümü yoktur. Yani Uriel'in bir diğer başlıkta bahsettiği "Batılılaşma" veya "İslamı bırakma" hayaldir. Ortadoğuda önümüzdeki 5-10 senede topyekün bir İslam'ı terkediş ve laik ve demokrat oluş görmeyeceğimiz çok muhtemel.

Ama en azından bu fanatik İslamcıların yerine daha ılımlı Müslümanlar, Batı ile diplomatik ilişki kurarken takım elbise giyecek insanlar olsa, mesela yerde bağdaş kurup kaleşnikof önünde Arapça tehditler ederek Batı'yla ilişki kuran adamlar yerine kravat takacak ve BM toplantılarına katılacak falan adamlar olsa. İran gibi mesela gene Batı düşmanı bile olsa en azından tamamen konuşmak dahi istemeyen adamlar yerine daha ılımlı daha mantıklı daha az fanatik insanlar olsa.

İşte bu açıdan Gülen Cemaati veya Tayyip gibi adamlar bir MODEL olma konusunda ABD için daha evla görülen şeylerdir. Bu demek değildir ki ABD inanıyor ki Türkiye'deki ılımlı Müslüman iktidarı ve yaşam tarzı ve kültürü bir ilham kaynağı olmak dışında bir güce sahiptir. Ve bu demek değildir ki "ılımlı islam diye yeni din çıkaracaklar, aslında bunlar gizliden İsrailci olacak, Kürtçü olacak ve şeytana tapıp Müslüman çocukların kanını içecekler". Ama maalesef bizim ülkede akılı siyasi tartışma diye bunlar var. TürkSolu diye bir "sol" derginin kurucusu değil miydi Gül ve Tayyip'i gizli siyonist falan ilan eden?

ABD'dinin "Rusya'nın Orta Asyadaki nüfuzunu zayıflatacak bir Turancı-Müslüman misyonerlik faaliyetini" çok önemli bulacağını düşünen arkadaşım bence dünyanın ne kadar büyük ve Gülen Cemaati ve okullarının ise ne kadar küçük ve önemsiz olduğunu bence farketmiyor.

Siyasi analiz yaparken en büyük hatamız şöyle bir hezeyanlı varsayımdan yola çıkmamız: "Biz Türkler olarak bütün bu dünya siyaset kavgasının merkezinde ve bütün büyük ülkelerin asıl saplantısı olan, kıskanılan ve arzu edilen ve bütün gizli entrikaların nihai amacında ve hedefinde olan ülkeyizdir heralde, ve şeytani planların yıkılması ve İyi Tarafın (yani bize benzeyen insanların ırkının) kazanması için de kilit ülke ve hatta Tanrı tarafından ve tarih tarafından kendine özel bir misyon verilmiş kilit millet biz olmalıyız heralde, aksi halde ben bu hikayenin asıl aktörü değil de kenardaki önemsiz figuranlarından olsaydım niye ben bir Türk olarak varım ki? Ben en önemli bir varlığım (çünkü dünyaya benim gözlerimden bakıyorum), benim bakış noktam da bütün bu tarihin ve hikayenin merkezinde biryerde olmalı, başka türlüsünü hayal bile edemiyorum."

Kısacası ABD için tek önemli olan enerji kaynaklarına sahip ülkelerdeki rejimlerin aklı başında ve ticaret yapmak isteyen, yeri gelince petrol musluğunun başında oturup tüm dünyaya şantaj yapmayacak, ve bu arada mümkünse medreselerinde çocuklara kaleşnikof kullanmayı ve Amerikalı öldürmenin farz-ı kifaye olduğunu öpretmeyecek rejimler olmasıdır. ABD için de bizim için olduğu gibi önemli olan dünyada istikrardır. ABD'liler "sömürmek" yerine sadece ticaret yaparak da gayet güzel yaşayabiliyorlar. Çalışkan yaratıcı insanlar. Sömürmek de görüldüğü üzere hem diğer sömürmek isteyen büyük güçler olduğundan hem de sömürülenlerin ayaklanmalarıyla uğraşmanın masrafı astarından pahalıya geldiğinden (ki binlerce yıl sürmüş imparatorluklar devrinin 1950lerde kapanmasının asıl sebebi budur) pek kolay olmadığı için ve ABD zaten kuruluşunda bir İmparatorluğa savaş vererek ve yayılmacı olmama ve diğer ülkeler ticaret yapma prensibi ile kurulduğu için zaten siyasi analiz yaparken öküz altında buzağı aramaya gerek yok. ABD tabi kendi menfaatleri için dünyada oraya buraya müdahele edip rejimleri değiştirmiş, askerlerini oraya buraya göndermiş savaşmıştır, ama burada yapılmak istenen fanatik değil ama fanatiklerin "kukla devlet" deyip düşman ilan ettikleri dünyanın geri kalanının da "uzlaşmaya yatkın, konuşmaya açık, aklı başında" insan olarak tanımladığı insanların rejimde olduğu, Saddam gibi sağa sola savaş açmak yerine Maliki gibi fahiş fiyata Batı'ya petrol satan; İran gibi dünyaya kafa tutup nükleer silah geliştirmeye çalışmak yerine Türkiye gibi fazla etliye sütlüye karışmayıp sadece durduğu yerden bağıran ve kendi işine bakan, üreten tüketen ticaret yapan, dünyayla uygar diplomatik ilişkiler kuran ve başka milletlerin itirazlarını ve şikayetlerini kaale alan (ve bu arada mümkünse kendi insanına da zulmetmeyen) insan gibi rejimler olsun istiyor. Ekonomi için en önemli şey asayiştir. Bu mahalle ölçeğinde de böyledir, uluslararası ölçekte de.
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 26-12-2013, 23:54
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.618
Standart

Sevgili sosyalmarx,

Forumu terkettiğinizi yazmışsınız, doğru olmadığını umarım. Her şeyden önce forum, kurallara uyan tüm üyelerindir, kendinizi forumda "misafir" gibi hissetmeniz yanlıştır. Önceden de söylemiş olduğum gibi, "siz ve ötekiler" tavrınızı bırakın, o zaman muhtemelen anlaşmanın, uzlaşmanın, birlikte yaşamanın bir yolunu buluruz.

sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Deist_tr peki bu olayı Türkiye'nin iç dinamikleriyle açıklamaya çalışssak olmaz mı? "Dış mihraklar" denilen mistik ve efsanevi şeyin etkisi olmadan da burada 70 milyon insanın kendi siyasi diyalektiği mesul olamaz mı siyasetteki gelişmelerden?
Dış mihraklar mistik ve efsanevi bir olgu değil gerçektir. Her ülke, çeşitli sebeplerle diğer ülkelere müdahale eder, içindeki elverişli grupları kullanarak manipüle eder. Gücü daha fazla olan ülkeler bunu daha fazla ve daha etkili yaparlar. Örneğin, manipüle edeceğiniz ülkenin halkını etkilemek yerine iktidarını seçmeniz yeterlidir, hem daha ucuza mal olur, hem daha verimli olur.

sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İkinci olarak mevzuyu açıklamaya çalışırken "karşı tarafta" gördüğün insanların (mesela AKP ve Cemaat) tamamen ahlaksız insanlar olduğu varsayımıyla hareket etmesek? Sence mesele "ihalelerden pay verme" falan etrafında mı dönüyor? Yani bu adamlar zaten hırsız, hiçbir ahlaki değere sahip değiller, aralarında da para yüzünden mi kavga çıkmış?
Medyada ağırlıklı olarak 3 seçeneğin konuşulduğunu, ancak, ABD güdümünde 1+2. seçenekleri daha gerçekçi bulduğumu söyledim. "İhalelerden pay verme" hedesi gerçekçi bulduğum bir seçenek değildi.

Paragrafın geneli için şunları söyleyebilirim:
AKP ve Cemaatin tümünün ahlaksız insanlardan oluştuğunu söyleyemem, ama yönetici konumunda olup dürüst olmayanlarından çok tanıdım, bazı kirli işlerini ve alışverişlerini gözlerimle gördüm. Örneğin Cemaat görevlisi olan bölge imamlarının bazı iş ilişkisi içinde olduğum insanlardan çanta dolusu paralar aldığını gördüm.

Birinde, Cemaat, bizim elemana Afrika'da ticaret yollarını açmıştı, eleman da Cemaat'e satış primi ödemişti. Aslında, bana göre standart bir ticari ilişkiydi. İşin ahlaksız yanı ise bu ticaretin din-iman-sevap-cihad süsü verilerek yapılmasıydı.

Bir başkasında, elemana belediye ihalesi verilmişti, aynı şekilde eleman Cemaat'e satış primi ödemişti. Ne var ki, bu düpedüz yolsuzluktu bana göre. Ahlaksızlığın boyutu değişmiş, artık hileye, ihaleye fesat karıştırmaya dönüşmüştü.

sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Üçüncü olarak RTE'nin partide tek adam olmasını kınarken acaba Baykal'ın, ve ondan önce Ecevit'in ve ondan önce İnönü'nün ve ondan önce de MKA'nın tek adam olmalarına ne diyorsun? Bahçeli'nin ve ondan önce Türkeş'in partilerinde tek adam olmalarına ne diyorsun? Sence bu durum AKP'ye ve RTE'ye has bir durum mu yoksa Türkiye siyaset geleneğinin çapı mı bu kadar?
Genel olarak tüm partilerin durumu aynen söylediğiniz gibi maalesef, hem de yıllardır böyle. Bunun nedenlerini ayrı bir başlıkta tartışabiliriz. Kısaca ifade etmem gerekirse, "siyasilerimiz, halkımız böyle" demeyip, parti başkanları siyasileri "iradesi güçlü, halkı için kendisini feda etmeye hazır idealist insanlardan değil böylelerinden seçiyorlar" diyeyim.

Atatürk'ün durumu tüm diğerlerinden farklıdır. Bunu da ayrı başlıklarda konuşabiliriz.

RTE'yi diğerlerinden ayıran özellikler vardır. Bu uzun bir konudur. Kısaca, "rejimle ilgili geçmişin kinini taşıyor oluşu, şeriat ülküsü ve egosu sebebiyle yapabileceklerinin sınırı yoktur" diyeyim. Yapabileceklerini kısmen gördük, görmediklerimizi ise hayal gücünüze bırakıyorum.

sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yoksa sırf taktik icabı bunların iftira olduğunu mu söylemek gerekiyor sizin çevrelerde?
Bizim çevrelerde? Beni başkasıyla mı karıştırdınız? Bunu tekrar yapmayın ki hakkınızda olumsuz düşünmeyeyim.

sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Son olarak da Ergenekon ve Balyoz davalarının gerçekten tamamen iftira olduğunu ve Şener Eruygur veya Çetin Doğan'ın veya Veli Küçük'ün aslında masum olduğuna mı inanıyorsun? Bu adamlar aslında işinde gücünde, siyasetten ve gizli entrikalardan, planlardan ve komplolardan uzak temiz askerlerdi de onlara iftira mı atıldı? Bunu söylerken ne kadar emin konuşabilirsin merak ediyorum.
Ergenekon ve Balyoz davaları tamamen düzmecedir. Ordu içinde rütbesini hak etmeyen, görevini kötüye kullanan, ihanet eden insanlar varsa, ki; mutlaka vardır, bunlar bile, tekrar ediyorum, bunlar bile adil yargılanmayı hak ederler. Peki, adil yargılanmışlar mıdır? Hayır.

Bunu söylerken çok emin konuşuyorum, çünkü iddianameyi kişiler bazında parça parça okudum, insanların savunmalarını dinledim, ortada somut kanıt yok, üretilmiş tutarsız kanıtlar var, iddialarda akıl ve mantık yok, bir meczubun veya tetikçinin iftiraları, uydurmaları veya ısmarlama yalanları üzerine bina edilmiş tasfiye operasyonudur.

Doğu Perinçek'i seversiniz, sevmezsiniz ama aşağıdaki videoyu sonuna dek izleyin, hakkındaki iddiaları ve verdiği cevapları dinleyin, iddianamenin zayıflığından, keyfiliğinden, akıl dışılığından, tarafgirliğinden, savunma sonucunda verilen karardan utanacaksınız.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 27-12-2013, 02:42
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

kaanuni ve Lutwik ağabeye kimsenin, kimsenin adamı, ajanı, tek emeli ABD'ye hizmet olan birileri olmaması konusunda katılıyorum.

kaanuni´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bence insanların yaptıkları temel hata Cemaati ABD ile ilişkilendirmek değil. İlişkiyi köle sahip ilişkisi gibi anlamak. Aynı hatalar Cemaat/AKP, ABD/Israil, ABD/Bin ladin, ABD/UK veya ABD/AB ilişkileri hususunda da yapılıyor. Halbuki bunların hepsi ortak çıkara dayalı. Bu mantık hatasının bir ismi olmalı, ama varsa ben bimiyorum. Biraz post hoc'a benziyor. Nasıl korelasyon etki-tepkinin kanıtı değilse, iki gurubun ortak çıkarları doğrultusunda işbirliği yapmaları birinin diğerine emir verdiği anlamına gelmez. Kimsenin kimseye emir vermediği anlamına da gelmez. Ayrıca ikisi de üçüncü bir yapı tarafından yönetiliyor olabilir. Bu sonuçların hiçbirisine sırf iki gurubun beraber hareket ettiğinden varamayız. İnsanların olayı köle/sahip ilişkisine indirgeme yönelimi entellektüel bir tembelliktir.
Benim çok bir şey söylememe gerek kalmamış, aynen katılıyorum. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Ama gene adettendir, aynı minvalde bir şeyler de ben söyleyeyim.

Bu gün kafa kesip ciğer yiyen radikallerle İsrail ve ABD Suriye'de aynı saftalar. Çünkü çıkarları ortak. Bu radikalleri, ABD'nin ya da İsrail'in adamı yapmaz. Çünkü bu adamlar fırsatını bulunca ABD ve İsrail'e de acımayacaklardır. Nitekim başka cephelerde onlarla da savaştadırlar.

PKK'yı düşünelim. En azından kurulduğunda Marksist bir örgüt olan PKK, ABD'den de yardım almıştır. Marksist bir örgüt bir emperyalistten nasıl olur da destek alır? PKK, Türkiye ile savaşı daha öncelikli gördüğünden ABD ya da Türkiye'nin sorunlu olduğu komşularıyla işbirliği yapmaktan çekinmez. Bu PKK'yı ABD'nin ya da bir başkasının adamı, uzaktan kumandalı robotu yapmaz.

İnsanların çoğu Tayyip'in, Fethullah'ın ABD ile komutan-er ilişkisi içinde olduğunu zanneder. Yani Tayyip ve Fethullah esasında ABD'ye hizmet için vardır. Bu düşünce çok yanlıştır. Elbette birbirlerine tahattütlerde bulunurlar, birlikte hareket ederler. Ancak bu iş menfaatlerin ortaklığıyla ilgilidir, bu, sahip-köpek ilişkisinden başkaca bir şeydir.

No Religion No Cry

Ateizmi Anlamak için tıkla!

Konu murted tarafından (27-12-2013 Saat 02:57 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 26-09-2016, 08:28
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart



AKP'li 12 milletvekilinin Pensilvanya'da yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen'i ziyaret fotoğrafı ortaya çıktı. 2012'deki bu ziyaretin, Erdoğan'ın dershane ve MİT krizi nedeniyle ‘cemaat'le kavga ettiği dönemden sonra gerçekleşmesi de dikkat çekti.

AKP'li milletvekilleri, 2012'de Boston şehrinde Fetullah Gülen cemaati tarafından organize edilen ‘Kültür Günleri' programına gitti. Gezinin bir bölümünde "Haydi Pensilvanya'ya gidiyoruz" bilgisi verildi. O tarihte 12'si de milletvekili olan grup terör örgütü lideri Fetullah Gülen'e gitti. Birlikte orada ikindi namazı kıldılar. Sonrasında yaklaşık 30 dakika sohbet ettiler, hatıra fotoğrafı çektirdiler.

ŞU ANDA İKİSİ DE AKP'DE YÖNETİCİ

----/-----



http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/...niz-2-1411012/
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 26-09-2016, 19:43
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, SÖZCÜ'nün bugün manşetine taşıdığı, AKP'li 12 milletvekilinin Pensilvanya'da yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen'i ziyaret fotoğrafına ilişkin “Bunlar değerlendirilir” dedi. Kurtulmuş, örtgünü ‘gizli haberleşme sistemi' ByLock'ı kullandığı iddia edilen AKP'liler için ise “ByLock'la ilgili devam eden soruşturma devam eden bir soruşturmadır. Bu tür söylentiler üzerinden AK Parti ve AK Partili siyasetçileri töhmet altında bırakmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Doğru olan bilgiler varsa gereken adımlar atılır” yorumunda bulundu. Kurtulmuş ‘yeni kalkışma' iddiaları için ise “Bu yönde bir rapor yok. Halkı endişeye ve telaşa sürüklemenin de bir alemi yok” dedi.

http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/...orumu-1412074/
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Su testisi çatlamadı; patladı! upuaut Alevilik 1 14-10-2012 07:17
Patladı Gitti: Şili de yanardağ faaliyette mahirzz Konu-dışı 0 07-06-2011 11:50
Dinlerden arındırılmış bir toplumun kurulması yolunda... prometheus4517 Politika 45 16-06-2010 23:37
Harun'un örümcek balonu da patladı :D taylan Evrim 2 19-05-2010 13:34
Kuran'ı anlama yolunda... korelmis Multimedya 0 13-02-2006 01:33

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:38 .