Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Ateizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #71  
Alt 05-06-2023, 17:43
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dine bak evladım
Tanrı , Ezelde henüz yaratılmamış düşüncede , nasıl var olabiliyor ?
Haddini bil. Yaşça senden büyüğüm, anana laf eden mi oldu da bana "evladım" diye hitap ediyorsun?. Soruna cevabimda şöyle.

Felsefi yaklaşım Tanrı'yı zaman ve mekân kavramlarımızın dışında var olan ebedi ve dolayısıyla şekilsiz bir varlık olarak görür. Bu bağlamda, Tanrı'nın varlığının düşüncelerin ya da diğer olayların yaratılmasına bağlı olmadığı, aksine Tanrı'nın kendisinin düşüncelerimiz de dahil olmak üzere her şeyin yaratıcısı olduğu varsayılmaktadır. Bu anlamda Tanrı, düşüncelerin ya da olayların zamansal sıralamasından bağımsız olarak ebedi bir boyutta var olabilmektedir.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #72  
Alt 05-06-2023, 17:47
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Soyut olan düşünceler, istekler veya niyetler, sinir hücrelerinin elektriksel ve kimyasal sinyalleri aracılığıyla somut olan sinirsel aktivasyonlara dönüşür. Bu şekilde, bilinçli düşüncelerimiz ve irademiz, somut sinirsel süreçlere yani maddenin örgütlenmiş biçimine dönüşerek
Demişsin


sinir hücrelerinin elektriksel ve kimyasal sinyalleri aracılığıyla , agaç kuş böcek , dere , su , hava , gezegen vs vs oluşuyor diyorsun yani .

Tanrı yok ! ? O nasıl oluşuyor ?

Bu arada sakin ol evladım



. Bu anlamda Tanrı, düşüncelerin ya da olayların zamansal sıralamasından bağımsız olarak ebedi bir boyutta var olabilmektedir
demişsin

Neymiş o boyut , deneyimlemiş gibi yargı bildirerek yazmışsin
Alıntı ile Cevapla
  #73  
Alt 05-06-2023, 18:22
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Zamansız ve ebedi olanın başlangıcı ya da sonu olmadığı ve dolayısıyla hep var olduğu için olmaya ihtiyaç duymadığı argümanını anlamıyorsun.


sonsuzluk kavramıda felsefi yaklaşımlarda başka bir boyut olarak görülebilir. Bu görüşte, sonsuzluk basitçe zamanın sonsuz bir devamı olarak değil, bizim sıradan zamansallığımızın ötesine geçen bir boyut olarak anlaşılmaktadır.

Bu anlayışta sonsuzluk, doğrusal bir geçmiş, şimdi ve gelecek dizisine bağlı olmayıp, rüyalar gibi zamansız ve her zaman devam eden bir varoluş olarak görülmektedir. Tüm anların aynı anda mevcut olabildiği ve lineer zamansallığın sınırlarını aşan bir boyut olarak görülmektedir.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #74  
Alt 11-12-2023, 23:33
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
dolayısıyla hep var olduğu için olmaya ihtiyaç duymadığı argümanını anlamıyorsun
Bu cümleyi yanlış yazdığını düşünüyorum. Yok tamda böyle yazdım diyorsan !! ....

"olmaya ihtiyaç duymaz " derken , tanrın varlığını ifşa etmek istemiyor mu demek istedin ?

Senin gibi inançlı insanları en çok ele veren ne biliyormusun ?
Hiç soru sormuyorsunuz . Her şeye cevap verme ihtiyacı duyuyorsunuz. Soru sorarak cevap verin de , aklinız oldugu belli olsun.

Bak bu konu başlığın da bir tane soru cümlen yok. Sürekli cevap
Dincilerin genel yapısı da bu

Tanrın için "Olmaya ihtiyaç duymaz" dedin ya !
Madem öyle düşüncen de neden var ?

Bak ben sordum , eminim ki cevap vermek için yırtınacaksın.
Cevap versem mi vermesem mi diye aklın da OLMAYA İHTİYAÇ DUYMAYAN tanrın ile OLDUĞUNU İSPAT İÇİN laf üreteceksin.

Lan oğlum sorgulamayı öğrenin artık.
Hep cevap vericem kaygısı ile saçma sapan şeyler yaziyorsunuz..


Bu konuyu takip eden ve foruma dışardan bakan insanlar var .
OLMAYA İHTIYAÇ DUYMAYAN tanrı argumanı var mış !!! Bu da ne demek diye sorgularlar artık.

Nerede bu tanrı ?
Dine mine nin düşuncesin de
Niye orada ?
Olmaya ihtiyaç duymadıģı için.

Tüm materyalistler ateistler ve hatta sorgulama kabiliyeti elde etmiş insanlar bir ömür boyu nesilden nesile bu avare dingillerle ugrâşmak zorun da kalıyor.

"Pasta yeme ihtiyacım yok ama pasta yemek için pastahanedeyim diyen bir tanrı " var diyorsun.

Dolmakalemciler
Torbadan lego çikaranlar.
Eserciler sanatcılar ustalar
Çiçekde tanrıyı bulup mokda olamaz diyenler......

Dürüst olun tanrı inancımiz var ama kanitlayacak tek kanıtımız yok deyin.
Nedrn bu kadar saçma sapan laf üretiyorsunuz.

Bu son yazıni okumamışdım. Okurken giriş cumlene baktim ve bu avare dingilin bu yazdığinı ciddiye alan insanlar olur diye kurduğun cümlenin saçmaligını bilsinler diye cevap verdim. Yoksa senin ciddiye alınacak bir aklin yok.
Alıntı ile Cevapla
  #75  
Alt 12-12-2023, 05:25
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu cümleyi yanlış yazdığını düşünüyorum. Yok tamda böyle yazdım diyorsan !! ....

"olmaya ihtiyaç duymaz " derken , tanrın varlığını ifşa etmek istemiyor mu demek istedin ?


Tanrın için "Olmaya ihtiyaç duymaz" dedin ya !
Madem öyle düşüncen de neden var ?

Nerede bu tanrı ?

Dürüst olun tanrı inancımiz var ama kanitlayacak tek kanıtımız yok deyin.
"Nerede bu Tanrı?" sorusu, mekansal bir sorudur. Mekansal bir soru, bir şeyin nerede olduğunu sormaya yönelik bir sorudur. Bu soru, zamansız ve ebedi olan Tanrı için anlamsızdır. Çünkü, zamansız ve ebedi olan Tanrı, mekansal bir varlık değildir.

Zamansız ve ebedi olan Tanrı, bizim sıradan zamansallığımızın ötesinde bir güçtür. Bu güç, zaman ve mekanın içinde ve ötesinde olabilir. Dolayısıyla, bu varlık için kesin bir mekansal konumdan bahsetmek mümkün değildir.

"Olmak" ve "ifşa" kavramları da forma dair kavramlardır. Forma dair olanlarda, sınırlı ve değişkendir. Bu nedenle, forma dair "olmak" ve "ifşa" kavramların, sonsuz olana uzanamaz.

Tanrı'nın kanıtı nerede? Yaşam olduğuna göre, yaşamın kendisi onun mevcut olduğunun en mükemmel kanıtı değil midir?

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #76  
Alt 12-12-2023, 07:55
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Haddini bil. Yaşça senden büyüğüm, anana laf eden mi oldu da bana "evladım" diye hitap ediyorsun?. Soruna cevabimda şöyle.

Felsefi yaklaşım Tanrı'yı zaman ve mekân kavramlarımızın dışında var olan ebedi ve dolayısıyla şekilsiz bir varlık olarak görür. Bu bağlamda, Tanrı'nın varlığının düşüncelerin ya da diğer olayların yaratılmasına bağlı olmadığı, aksine Tanrı'nın kendisinin düşüncelerimiz de dahil olmak üzere her şeyin yaratıcısı olduğu varsayılmaktadır. Bu anlamda Tanrı, düşüncelerin ya da olayların zamansal sıralamasından bağımsız olarak ebedi bir boyutta var olabilmektedir.
Madde'den bahsetmiş, ama mistik, iradi şeyler eklemişsin.

Zaman maddeye bağlı olduğuna göre, o halde zaman ve mekan açısından-da maddeden ötesi yoktur...

Yaratılmışlık lafzı, kavramı bu bahisle anlamsız, anlamı olan devinim ve oluşumlar... Bu kadar basit...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #77  
Alt 12-12-2023, 11:24
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
............
Tanrı'nın kanıtı nerede? Yaşam olduğuna göre, yaşamın kendisi onun mevcut olduğunun en mükemmel kanıtı değil midir?
Yaşamın kendisi niye tanrının kanıtı oluyor da, şeytanın kanıtı olmuyor?
Yaşamın kendisi, şeytanın eseri gibi durmuyor mu?

Var olmamız inanılmaz gizemli bir durum, bunu tabi ki kabul ediyoruz ama bu gizemin ardında bir uçan spagetti canavarının veya bir tanrının veya Russell'ın çaydanlığının veya görünmez tek boynuzlu uçan atın olduğunu düşünmek, akılla bağdaşmaz.

Akılla bağdaşmayan bir şeyi, akıl yürüterek lanse etmekte doğru değildir. Yaşam var, o halde tanrı var gibi.

Deizmin veya panenteizmin savunduğu tanrı düşüncesi/fikri, binlerce yıldır lokal/tikel anlaşılan/tapılan çeşitli tanrıların abukluğunu kabul ederek, tümel bir tanrı anlayışının sahiplenilmesinden başka bir şey değildir. Yani bugün evrensel veya evrenin dışında bir tanrının olduğunu düşünmenize neden olan şey, binlerce yıldır yerel olarak tapılan tanrı fikrinden kaynaklanır. Bu uydurma yerel tanrılara tapılmasaydı eğer, siz bugün yaratıcı veya aşkın diye lanse ettiğiniz tanrı fikrinden bihaber olacaktınız.
Alıntı ile Cevapla
  #78  
Alt 12-12-2023, 15:57
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Madde'den bahsetmiş, ama mistik, iradi şeyler eklemişsin.

Zaman maddeye bağlı olduğuna göre, o halde zaman ve mekan açısından-da maddeden ötesi yoktur...

Yaratılmışlık lafzı, kavramı bu bahisle anlamsız, anlamı olan devinim ve oluşumlar... Bu kadar basit...
Oluşum ve değişimin içinde yer alan "hareket", maddenin ötesinde, yani şekil veya biçimdeki aksi diyalektik bir anlamda var olan, ancak paradoksal bir biçimde var olmayan sonsuz bir soyut zemine bağımlıdır. Anlamsız veya var olmayan olarak ifade ettiğimiz bu soyut yapı da aslında hareketin gerçekleşebilmesi için gereklidir. Çünkü konumuz diyalektikt ise bu soyut yapı, hareketin temelini oluşturabilmelidir.

İrade kavramı da sonuçta soyut bir kavramdır. Yaşam ve oluşum süreçlerinde, karşılıklı etkileşimler tesadüflerle açıklanamayacak bir şekilde anlama ve kavrama biçimiyle, bilgi paylaşımı ve sembiyotik ilişkilerle gerçekleşebiliyorsa, burada niçin bir irade olasılığından bahsetmek mantıksız olsun ki?

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #79  
Alt 12-12-2023, 17:33
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Çünkü, zamansız ve ebedi olan Tanrı, mekansal bir varlık değildir.

Zamansız ve ebedi olan Tanrı, bizim sıradan zamansallığımızın ötesinde bir güçtür. Bu güç, zaman ve mekanın içinde ve ötesinde olabilir. Dolayısıyla, bu varlık için kesin bir mekansal konumdan bahsetmek mümkün değildir
Biraz dürüst ol be

Mekansal varlık değil diyorsun
Üç cümle sonra mekanın için de ve ötesinde OLABİLİR diyorsun!

Hani tanrı senin düşüncendeydi? Orası bir mekan değil mi ?

" soyut yapı " diyorsun
Satranç mı damamı bu

Emin olamadığın bir üfürük hakkın da aşırı sacmalıyorsun.

Tanrı üfürüğün de diyalektik ne alaka
Hahahaha
Alıntı ile Cevapla
  #80  
Alt 12-12-2023, 18:05
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yaşamın kendisi niye tanrının kanıtı oluyor da, şeytanın kanıtı olmuyor?
Yaşamın kendisi, şeytanın eseri gibi durmuyor mu?

Var olmamız inanılmaz gizemli bir durum, bunu tabi ki kabul ediyoruz ama bu gizemin ardında bir uçan spagetti canavarının veya bir tanrının veya Russell'ın çaydanlığının veya görünmez tek boynuzlu uçan atın olduğunu düşünmek, akılla bağdaşmaz.

Akılla bağdaşmayan bir şeyi, akıl yürüterek lanse etmekte doğru değildir. Yaşam var, o halde tanrı var gibi.
Hayatın Tanrı ile ilişkilendirilmesi, genellikle Tanrı'nın yaşamı yaratan, düzenleyen ve var eden bir güç olarak kabul edilmesine dayanır. Bu nedenle, yaşamın karmaşıklığı ve düzeni, genellikle Tanrı'nın varlığını destekleyen bir kanıt olarak görülür. Yaşam, genellikle yaratıcılık ve varoluşun muhteşemliğiyle bağlantılıdır ve bu nedenle Tanrı'nın varlığına işaret ettiği düşünülür. Öte yandan, şeytan genellikle kötülüğün kaynağı olarak algılanır ve hayatın doğasıyla doğrudan ilişkilendirilmez. Bu yüzden hayat genellikle Tanrı ile ilişkilendirilir, şeytanla değil.

Yaşamın karmaşıklığını ve farklı deneyimlerini dikkate almak önemlidir. Bir durumu sadece iyilik veya kötülük üzerinden ele almak yerine, yaşamın farklı etkenlerin bir sonucu olduğunu kabul etmek gerekir.

Akıl, mantık, gerçeklerle uyum, düşünme ve öğrenme gibi zihinsel yetilerle, somut bir varlık değil; zihinsel süreçler ve insanın çevresiyle etkileşim yeteneği gibi soyut kavramlarla ilişkilendirilir. Hayat ve insan varlığı da, senin de belirttiğin gibi akıl dışı veya tam olarak anlaşılamayan bir gizem olarak kabul ediliyorsa, fikirlerim akıl ile niye bağdaşmasın ki? Zaten bende siz gibi paradox bir şekilde tanrı olmaz demiyormuyum.


Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Deizmin veya panenteizmin savunduğu tanrı düşüncesi/fikri, binlerce yıldır lokal/tikel anlaşılan/tapılan çeşitli tanrıların abukluğunu kabul ederek, tümel bir tanrı anlayışının sahiplenilmesinden başka bir şey değildir. Yani bugün evrensel veya evrenin dışında bir tanrının olduğunu düşünmenize neden olan şey, binlerce yıldır yerel olarak tapılan tanrı fikrinden kaynaklanır. Bu uydurma yerel tanrılara tapılmasaydı eğer, siz bugün yaratıcı veya aşkın diye lanse ettiğiniz tanrı fikrinden bihaber olacaktınız.
Bu düşünce şeklin bir tür mantık hatasına işaret ediyor. Bu durumda, "Sebep-sonuç" ilişkisini yanlış bir şekilde yorumlamaktasın. "Sebep-sonuç" ilişkisi, bir olayın meydana gelmesinde etkili olan faktörleri açıklamak için kullanılsada ancak bu durumda mantıklı bir bağlantı kurulmamış gibi görünüyor. "Dükkanlar olmasaydı hırsızlar da olmazdı" ifadesi gibi aslında bir yerel tanrı ile evrensel tanrı fikri arasındaki ilişkiye benzemektedir. Buradaki mantık hatası, herhangi bir olayın başka bir olayı direk olarak doğurduğunu ya da sebep olduğunu varsaymakla ilgilidir. Ancak gerçekte, bu tür ilişkiler genellikle çok daha karmaşık ve birçok farklı etken bir olayın gerçekleşmesine katkıda bulunabilir.

Benzer şekilde, bir yerel tanrının evrensel bir tanrı fikrini doğrudan oluşturduğunu söylemek bir basitleştirmedir ve bu iki kavram arasında doğrudan bir sebep-sonuç ilişkisi olduğunu iddia etmek hatalıdır. İnsanların inançları ve fikirleri, tarihsel, kültürel ve sosyal etkileşimlerin sonucudur ve sadece bir etkenle açıklanamaz.

Dolayısıyla, bu tarz genelleştirmeler ve basitleştirmeler karmaşık olayları açıklamada yetersiz kalmaya muhtacdir ve bir olayın doğrudan bir başka olaya sebep olduğunu düşünmek hatalı olabilir. tanrılara tapılmasaydı eğer tanrı fikrinden bihaber olacaktınızda ne demek?. insanların içinde Tanrı veya Tanrı benzeri bir kavramın ortaya çıkma olasılığı vardır çünkü insanlar genellikle doğanın, evrenin veya hayatın karmaşıklığını açıklamak ve anlamak için anlam arayışı içindedirler. Bu arayışlarda, insanları bir yaratıcıya, evrensel bir güce veya bir anlam kaynağına olan inançlarını pekiştirmesi kaçınılmazdır.

Asıl kaynak insanların varoluşsal ve felsefi sorgulamalarıdir, bunlarda Tanrı fikrini hep doğuracaktır. Tanri, insanın doğasından ve düşünce süreçlerinden kaynaklanan bir olgudur.
Dolayısıyla, Tanrı ya da benzeri kavramların varlığı ya da fikri yalnızca yerel tanrılara tapınma geleneği yoluyla aktarılan bilgi alışverişine dayandırılamaz. Çünkü bu bilgilere aynı zamansal süreç eşlik etmiştir.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:37 .