paslıçivi´isimli üyeden Alıntı
"sorun" dediğimiz kavramda;
1-hoşnutsuz bir durum
2-ve bu hoşnutsuz duruma maruz kalan kişi/toplum vardır..
"suç" dediğimiz kavramda;
1-hoşnutsuz bir durum,
2-bu hoşnutsuz duruma maruz kalan kişi/toplum
3-ve bu hoşnutsuz durumu yaratan bir kişi/toplum vardır..
yani sorun kavramında olmayan üçüncü bir etmen devreye girmiştir..
"suçlu"
|
sorun kavramına 2 olgu dahil etmiştik.. oysa burda aynı suç kavramında olduğu gibi 3. bir olguyu dahil edebiliriz.. yani kişinin/toplumun bu hoşnutsuzluğu yaşamasına neden olan kişi ya da toplum..
ama toplum bu insanlara
"suçlu yada hasta" demez.. şakacı ya da sorunlu kişi der.. çünkü bu geçici hoşnutsuzluk durmunu yaratan kişi uyarıldığında bu eylemi yapmaktan vazgeçer..
uyarıldığında bu eylemi yapmaktan
kolay vazgeçenlere
"şakacı kişi"
zor vazgeçenlere
"sorunlu kişi" deriz..
peki niçin bunlara sorunlu/şakacı derken diğerlerine
"suçlu" deriz ?..
suç ve suçlu kavramında kişi uyarılmasına rağmen bu eylemi devam ettirir ve eyleminin sonunda kişi/toplumun "tam iyilik hali"ne ciddi oranda zarar verir.... ve eyleme maruz kalan kişi/toplum bu drumdan ve insandan şikayetçidir..
ve kollektif bilinç bu tarzda tutum ve davranış gösteren insanlar için kanunlar/yasalar dediğimiz yani
"hukuk" dediğimiz kavramı geliştirmiştir..
hukuk; birarada yaşamak zorunda olan insanoğlunun bu "tam iyilik hali"ni korumaya yönelik bir kurallar ve yaptırımlar bütünüdür..
o yüzdendir ki; suç kavramını azaltmaya, yoketmeye, önlemeye yönelik bir karşıt yaptırım geliştirmiştir..
ceza..