Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Sanat > Edebiyat

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 04-06-2010, 02:42
Halit ŞENER Halit ŞENER isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2009
Mesajlar: 161
Standart Ateşin Halkı----İkinci Bölüm

KEHANET

Kafa gücü bakımından Zeus'tan bile daha üstün olan Prometheus,Kafkas dağının yalçın tepelerinin yüksek bir yerinde heykel yaptığı atölye de çalışıyordu.Tanrıların ve Zeus'un habercisi tez ayaklı Hermes'in,Kratos(güç)ve Bia(zor,zorba)ile kendisine doğru gelmekte olduklarından habersizdi.Hermes,Kratos ve Bia nihayet atölyenin kapısını açarak içeri girdiler.Atölyede Prometheus'unyaptığı heykeller adeta canlı birer insan ve tanrı gibiydiler.Prometheus,başını çevirerek davetsiz misafirlerine sakince baktı.Hermes,Kratos'un ve Bia'nın ortasından bir kaç adım öne çıkarak Prometheus'a neden geldiklerini açıkladı:

"Tanrılar Başkanı Zeus'dan sana bir haberim var Prometheus,"dedi.Uranos(gök)ve Gaia(yer)Kronos'a
nasıl devrileceğini haber verdiyse,siz de Zeus'un bir gün tahtından ne şekilde ve kimin tarafından düşü-
rüleceğini bilirsiniz.Babam Zeus,bu kehanetinizi sizden duymak istiyor,bu nedenle sizi Tanrılar Ülkesi
Olympos'a götürmeye geldim."dedi.Prometheus:

"Amcamoğlu Kronosoğlu Zeus'a söyle beni boşuna beklemesin,"diye karşılık verdi."Zeus'la yollarımız
sonsuza kadar ayrıldı..."dedi:Prometheus,Kratos ve Bia'yı yine karşısında görmekten huzursuz olduğunu gösterir
cesine konuşmasına devam etti:"Siz değil miydiniz beni konuşturmamak,susturmak için bir zamanlar dünyaları
başıma yıkan?"dedi ve Hermes'e baktı:"Söyle Zeus'a Hermes,bu sefer konuşmaya niyetim yok..."

Hermes bu cevaptan hoşnut olmadı.

"Sen kendini konuşmamakta özgür mü sanıyorsun?"dedi."Yalnız Tanrıların Başıdır yükümlü olmayan.
Zeus'tan başkası özgür değildir."Hermes sözünü bitirir bitirmez Kratos sinirli bir şekilde ve öfkeyle ileri atıldı:

"Yeniden prangaya vurularak şu ıssız kayalıkta işkenceye mahkum olmak mı istiyorsun?"Ardından Bia konuştu:

"Sen yalnızca bir kölesin Prometheus!"diye bağırdı ve üsteledi:"Bunu aklından çıkarma!"

Prometheus'un hemen teslim olmaya niyeti yoktu:

"Asıl köle sizlersiniz,siz Zeus'un uşakları,casusları ve dalkavuklarısınız!"diye cevap verdi.


Kratos ve Bia,Prometheus'un üzerine yürüdüler,Hermes engel oldu."Aklını başına topla Prometheus!"Dedi,Hermes.
"Zeus'un emrine boyun eğmelisin,aksi halde zor kullanarak seni Olympos'a götürmek zorunda kalacağım."dedi Hermes.Prometheus,durumun ciddiyetini başıyla tasdik etti.Olympos'a doğru yola çıktılar.



.................................................. .................................................. ..................................



Yalçın dorukları,dik yamaçları olan Olympos'da Zeus Sarayının mermerden döşenmiş büyük avlusun da tarihi bir toplantı yapılacaktı.Olympos'un bütün Tanrı ve Tanrıçaları Baş Tanrı Zeus'un emriyle bu toplantıya çağrılmışlardı.Tanrı ve Tanrıçalar sarayın avlusunda ve bahçesinde ikişerli ve üçerli guruplar halinde geziniyorlardı.

Ocak Tanrıçası Hestia,Olympos'un semalarında Zeus'un kartalını taklalar atarken gördü.Bu Hermes'in ve yanındakilerinin Olympos'a geldiklerine işaretti.Hestia ne yapacağını biliyordu,hızlı adımlarla yürüdü,sarayın kulesinin basamaklarını çıktı,gong salonuna ulaştı,mancınığı kullanarak büyük çelikten yapılı gongu bir kaç kez çalmaya başladı.

Gongun sesini duyan tanrı ve tanrıçalar sarayın avlusuna doğru hızlı adımlarla yürüdüler.Toplantı büyük mermer masanın etrafında ve Zeus'un tahtı önünde yapılacaktı.Tahtın arkasındaki panoda Zeus'un karşı konulmaz kalkanı asılıydı.Zeus,krallık Asa'sını ise elinde tutuyordu.

Önce mermer masaya Şehirlerin Koruyucusu Zeus'un kızı Athena geldi,elinde mızrağı ve üzerinde zırhları vardı.Onu Güzel sanatların kurucusu Apollon takip etti.Elinden hiç düşürmediği Gümüş Lir'i vardı.Apollon'u Deniz Tanrısı Poseidon takip etti.Elinde üç dişli yabası vardı.Poseidon'u Ölüler Ülkesi Tanrısı Hades takip etti:Hades'in başında ise miğferi vardı.Bu miğferi takan kim olursa olsun görünmez oluyordu.Hades'i Zeusun karısı Hera takip etti.Hera,bir toplantıya değilde sanki bir düğüne gelmiş gibi giyinmiş ve dut büyüklüğündeki elmas küpelerini de takmayı ihmal etmemişti.Boynuna astığı kolye ise muhteşem üç parça mücevherden oluşuyordu.Hera'yı Aşk ve Güzellik Tanrıçası Aphrodıte takip etti.Tanrısal güzelliğiyle göz kamaştırıyordu.Aphrodıte'i Savaş Tanrısı Ares takip etti.Sanki bir toplantıya değilde bir savaşa gelmiş gibi zırhlarını ve kılıcını kuşanmıştı.Ares'i Av Tanrıçası Artemis takip etti.Elinde yay,sırtında da şangırdayan okları vardı.Artemis'i Demirci Tanrı Hephaistos takip etti.Elinde örsü ve çekici vardı.Bu muhteşem Zeus Sarayını Hephaistos yapmıştı.Hephaistos'u Ocak Tanrıçası bakir Tanrıça Hestia takip etti.Hestia'nın elinde yanan bir meş'ale vardı.Zeus'un tahtının önüne geldi,saygıyla eğildi.Hestia:

"Hermes,Prometheus,Kratos ve Bia geldiler."dedi.Zeus:"Gelsinler,biz toplantıya hazırız."dedi.Hestia,avlunun dış kapısına doğru yürüdü ve kapıyı açtı.Hermes önde,Prometheus ise Kratos ve Bia'nın ortasında olduğu halde avluya girdiler.

Başta Zeus olmak üzere avluda bulunan bütün tanrı ve tanrıçaların meraklı bakışları Prometheus'un üzerine düştü.Zeus ise sert bakışlarla Prometheus'a adeta gözdağı verir gibiydi.Bilinç ve özgürlük tanrısı Prometheus ise hiç bir şey yokmuş gibi sakin ve kendinden emin görüküyordu.Prometheus'un bu soğukkanlılığı Zeus'u adeta sinir ediyordu ve daha fazla dayanamadı,ses tonuna sertlik verererk Prometheus'a sordu:

"Yeni bir devrimin hazırlayıcısı olduğunuz söyleniyor.Buraya niçin
getirildiğinizi biliyor olmalısınız?Evet,hemen kehaneti açıkla,tahtımı
ve bahtımı neler bekliyor?"


Prometheus,Zeus'a alakasız bir cevap verdi:

"Bu sefer konuşmaya niyetim yok!Tahtınızın geleceği de beni ilgilendir miyor!"

Zeus:"Tahtıma göz dikenin kim olduğunu söylemek zorundasın!" diye sert çıktı.

Prometheus,Zeus'un eski huylarının devam ettiğini görüyor ama umursamıyordu:

"İktidar sahipleri devrilir gider,düşünce sahipleri yener ve kalırlar,"dedi.ve devam etti."Beni
zorla konuşturamazsınız!Dünyayı keyfine göre yöneterek istediğin her şeyi yaptın ve
yaptırdın.Geçmişi,bugünü ve yarını ipotek altına alabileceğini mi sanıyorsun?"

Zeus:"sanıyor muyum?"Diye gürledi."Seni yine Kafkas dağlarında bir kayaya bağlayıp Kratos'a teslim
etmemi ister misin?Acı çekmekten zevk mi alıyorsun?Eğer özgür kalmak istiyorsan tahtıma
göz dikenin kim olduğunu söylemek zorundasın.!"Prometheus inatçıydı.Ama doğru bildiğini Zeus'a söylemenin artık zamanının geldiğini anladı.

"Benim özgürlüğüm düşüncelerimdir,bilincimdir,aklımdır.Düşünceye gem vuramazsın,özgür düşünceyi tutuklayamaz susturamazsın.Olaylar nasıl gelişirse gelişsin,gelecekte egemenlik kaba kuvvetin değil,özgür düşüncenin olacaktır.Sana gerçeği söyleyeceğim,ama bundan hoşnut olmayacaksın.Bir gün bir insanoğlu Krallık Asa'nızı elinizden alacak,Titanları ve Dev Gigant'ları yendiğiniz yıldırım yüklü bu karşı konulmaz kalkanınızı da.İnsanlar dünyaya ve bütün evrene egemen olacaklar.İşte o zaman bütün tanrısal mevhumlar evreni terkedecek."


Gökler gürlemeye,sağnak yağmurlar ve hızla uğuldayan rüzgarlarla yıldırımlar akmaya başladı.Tunçtan yapılı Tanrı sarayı yıkılacak gibi oldu.Zeus:

"Bana yalan söylüyorsun!Tanrılara muhtaç olan insan nedir ki dünyanın ve evrenin egemenliğini eline alabilsin?"Prometheus pratik aklıyla Zeus'a cevap vermekte geçikmedi:

"İnsanı güçsüz,fani,tanrıların varlığına muhtaç diyerek küçümsüyorsunuz ama,bir zamanlar evrene egemen olabilmek için babanız Titan Kronos'la girdiğiniz savaşta bir ölümlü kahramanın,Herakles'in yardımına ihtiyaç duymuştunuz."

Prometheus'un bu sözleri sarayın büyük avlusunu gürültüye boğdu.Tanrılar infial içinde birbirleriyle konuşuyorlardı.Savaş Tanrıçası,Şehirlerin koruyucusu,Zeus'un kızı Athena'nın sesi duyuldu:"Prometheus akıldan yana üstün bir Titan Oğludur,yalan söylemez."Bu sözlerin ardından Deniz Tanrısı Poseidon'un itirazı yükseldi:"Eğer bu doğruysa,toprağı titretirim,denizleri okyanusları taşırıp dünyada ki bütün insanları tuzlu sularımın altında bırakırım."

Poseidon'un bu sözlerinin ardından Ares öne atıldı,bütün heybet ve öfkesiyle konuştu:

"Senin denizlerini taşırmana gerek yok Poseidon,savaşçılarımı yanıma toplarım,bütün insanları kadın, çocuk,genç,yaşlı demeden kılıçtan geçiririm."Nifak Tanrıçası Hera,Savaş Tanrısı oğlu Aresİ destekledi.

Hera:"Tek bir insan bile kalmamalı yeryüzünde!" diye o insafsız düşüncesini öfkeyle dile getirdi.Yeraltı Ölüler Ülkesi Tanrısı Hades'de Tanrıça Hera'ya kendi önerisini söyledi:"Bütün insanları yeraltı ölüler ülkesine memnuniyetle davet edebilirim."dedi.Prometheus,karşı çıktı."İlk aklınıza gelen çözüm insanları öldürmek mi?Zaten binbir güçlüklerle yaşamaya çalışan insanların katledilmelerini hiç kimse düşünmesin!Beni karşınızda bulursunuz!"

Ama Prometheus'un bu sert çıkışı tanrıların gülüşmelerine yol açtı.Prometheus'a gülmekle kalmıyor alaycı bakışlarla da Prometheus'u adeta küçümsüyorlardı.Zeus,Apollon ve Athena ise durumun ciddiyetinin farkında olduklarından ciddi duruyorlar diğer tanrılara iştirak etmediklerini belli ediyorlardı.Ares,Prometheus'a o kadar çok güldü ki,gülmekten dolayı gözleri yaşarmış ve kendisini yere atmaktan zor tuttu."İnsanlardan yana olmayı bırakta,sen kendini kurtarmaya çalış!"Diye bağırdı Ares,Prometheus'a.Prometheus,Ares'e cevap verdi:

"Zorbalık özgür düşünceyi alt edemez.Beni güç kullanarak tutsak alabilirsiniz ama düşüncelerimi asla esir edemezsiniz!İnsanları savunmak için yalnız değilim.Benimle istediğiniz kadar alay edebilir,bana istediğiniz kadar gülebilirsiniz;ama,kaba kuvvet, özgür düşüncenin karşısında her zaman boyun eğmek zorundadır!"

Başta Ares olmak üzere Prometheus'la alay eden tanrıların aniden neşeleri kaçtı.Bu seferde Prometheus'a ciddi ve sert bakışlar atmaya başladılar.Onlara göre Prometheus bu pervasız düşünceleriyle haddini çok aşmıştı.Ares,öfkeyle kılıcını çekti,Prometheus'a doğru ilerledi,bunu gören Zeus,Ares'in karşısına dikildi.Ares'i sertçe göğsünden iteledi.Ares,kılıcını yeniden kınına soktu.Zeus,Prometheus'a baktı."Benim tahtıma göz diken insanın kim olduğunu söyle!"dedi.Prometheus cevap verdi:"Bu bir kral oğlu da,sıradan bir insan da olabilir:O insanın kim olduğunu ben de bilmiyorum.Zeus:

"Bu kehanetin hiç de inandırıcı değil," dedi."Değil sıradan bir insan,bir tanrı oğlu bile benim egemenliğimi elimden alamaz!Senin amacın nedir?Beni kuşkuların baskısı altında tutmak sana zevk mi veriyor?"Prometheus,cevap vermedi.Savaş Tanrıçası sanatı ve şehirleri koruyan tanrıça Athena:"Ak yıldırımlı Zeus baba,"dedi,"izin verirseniz Prometheus'a bir kaç soru sormak istiyorum."Dedi.Zeus:"Sorunuz"dedi.Athena bütün bakışlarını dikkatle Prometheus'a çevirdi:"Bir gün bir insanın Tanrılar tahtını ele geçireceğine gerçekten emin misiniz?Bu doğru mu?"diye sordu.

"Ben,doğru olduğuna inanmadığım hiç bir şeyi konuşmam."Diye cevap verdi Prometheus.Ve Athena soru sormaya kaldığı yerden devam etti:"O halde insanların Tanrılara başkaldırışlarının nedenlerini biliyorsunuzdur?"

Hera,oturduğu yerden hırsla kalktı ,"İtiraz ediyorum,"dedi."İnsanların tanrılara karşı asi oluşlarının haklı nedenleri olamaz!"Dedi.Hera Athena'nın bu sorusunu yersiz bulmuştu.Hades'de oturduğu yerden sakince ayağa kalktı ve görüşünü açıkladı:"Tanrıça Hera doğru söylüyor.Bize başkaldıran insanların ölümle cezalandırılmaları gerekir!"Bu sözler üzerine Zeus:"Bunları sonra konuşuruz.Bırakın Prometheus,Athena'nın sorularına cevap versin!"Athena,bunun üzerine:"Sorumu tekrar etmeme gerek var mı?" diye sordu Prometheus'a.Bilinç ve özgürlüğün tanrısı:"Gerek yok Tanrıça."dedi,ve devam etti."İnsanların tanrılara başkaldırış nedeni,tanrıların dünyayı adaletsiz,acımasız ve zorbaca yönetmeleridir."Prometheus'un bu sözleri yeniden buz gibi bir hava yarattı.Gökgürültülerinin ve rüzgarın uğultusu yeniden avluyu doldurmaya başladı.Sanatların koruyucusu Apollon bu gergin havayı yumuşatmayı düşündü.Prometheus'a karşı çıktı:"Haksızlık ediyorsunuz!Zeus,hakka dayanan insanca bir düzenin kurucusu ve koruyucusudur."Dedi,ançak Apollon'un bu sözleri bilinç tanrısını ikna etmedi.Prometheus:

"Ben sizinle aynı fikirde değilim Apollon!İnsanlar alın teriyle kazandıkları zenginliklerini,kendi hayatları için değil,yalnızca tanrıların gönlünü hoşetmek için,bütün imkanlarını tapınaklara,rahiplere ve savaşlara harcıyorlar!"

"Ama bu tapınaklarda yetiştirdiğimiz rahipler,insanların tanrılarına saygı duymasını sağlıyorlar,yardımlaşmayı ve güzel yaşamayı öğretiyorlar insanlara."diye cevap verdi Apollon.Ama hiç de ummadığı bir cevapla karşılaştı.

"Ve korkuyu öğretiyorlar Apollon,tanrı korkusunu!"Poseidon itiraz etti:"İnsanlar tanrılardan elbette korkmalıdır!",dedi.

Prometheus kıvrak aklıyla cevap verdi:"İnsanlara tanrısal korkular salarak onlara güzel yaşamayı değil,zorbalığı öğretirsiniz!"Ona Apollon karşılık verdi:

"Bizim varlığımızı tanımadan önce yaşayan insanlar,çirkin büyücülerin esirleri olmuşlardı!"

"Bu doğru...Ama o çirkin ve şarlatan büyücülerin yerini bu seferde adaletsiz tanrılar aldı."diye karşılık verdi Prometheus.Bu sözler en çok Zeus'a dokunuyordu,çünkü o bütün tanrıların başkanı ve onların yöneticisiydi.Ama asıl beynini kurcalayan soruyu sordu Prometheus'a:

"Tanrılar içinde insana en yakın tanrı sensin Prometheus.İnsanların tahtıma göz dikmelerinin gerçek nedenleri nedir?"

Prometheus,cevap verdi:

"Dünya iyi yönetilmiyor!Halklar,desbot kralların,ruhban takımı din adamlarının ve acımasız sert komutanların zulmü altında ağır vergilerle sömürülüyor.İnsanları yönetenler siz Tanrı ve Tanrıçalar gibi yaşıyorken,yönetilen halk,açlığa,sürgit yoksulluğa,sömürü ve savaşa mahkum ediliyor.Nice alınterleriyle,nice büyük emeklerle yaratılan zenginlikler insanlara adilce pay edilmiyor,hak,hep güçlünün oluyor!"Zeus,yine bu cevap karşısında da tatmin olmadı.Sesini biraz daha yükselterek yeniden sordu:

"İnsanların tahtıma göz dikmelerinin nedeni bu mu?"bunu sorarken adeta küçümsüyor,alay ediyordu.Ama arkasından da asıl soruyu sormayı da ihmal etmedi,bütün ciddiyet ve samimiyetiyle sordu:

"İnsanlar bizden ne istiyorlar?"Diye sordu,uzun ve kalın parmakları elinde tuttuğu Asa'sını sertçe okşuyordu,parmaklarının bu sinirli hareketleri sabrının tükendiğini gösteriyordu.Prometheus ise bildiği doğru cevapları vermeye sonuna kadar kararlıydı:

"Sömürünün ve savaşların olmadığı bir dünya da yaşamak istiyorlar,barışın,özgürlüğün,mutluluk ve zenginliğin sağlandığı bir dünya da.Birlikte üretilen nimetlerin,yine birlikte ve hakça pay edildiği bir dünya da yaşamak istiyorlar;ve her türlü fikrin serbestce konuşulduğu bir hayat istiyorlar."

Zeus,Prometheus'a alaycı bir bakış fırlattı,kinayeli bir ses tonuyla:

"Ve ölümsüzlük istiyorlar,değil mi Prometheus?"

"Hayır,hayır,siz Olympos Tanrılarından insanların böyle bir isteği yok."Diye karşılık verdi Prometheus.Bunları söylerken emindi ama Zeus aynı fikirde değildi.

"Ama bizim dışımızda kalan başka ilahlardan istiyorlar!Ve o ilahlar da insanların gözüne ve gönüllerine girmek için insanları öldükten sonra yeniden diriltip onları sonsuz ve zengin bir hayatta yaşatacaklarını vaadediyorlar.!Kandırıyorlar insanları!Ama biz Olymposlular insanları sonsuz yaşayacakları bir dünya umutlarıyla kandırmadığımız için,insanların gözünden ve gönüllerinden düşüyoruz!Senin insanlar için istediklerin,insanların bizden istedikleri yanında bir hiç kalır! Bir zamanlar bizimle beraber insanoğlu,evrenin en önemli varlığı oluvermişti,dünya gençken.İnsanlar doğanın ortasında toprağa bağlıydılar,doğayla kucak kucağa yaşıyorlardı.Günlerini,ağaçların,denizlerin,tepele rin,çiçeklerin arasında geçirirlerdi.İlkel denemeyecek kadar saf ve iyi insandı onlar...Korularda dolaşan delikanlılar,ağaçlar arasında ansızın bir nymphe'ye rastlarlar,duru bir kaynağa eğilen genç kızlar,sular da bir naiad'ın yüzünü görürlerdi.Halbu ki bizden önceki insanlar ürküntüye kapılıp korkunun esiri olmuşlardı.Tanrılarını kedi başlı bir kadın olarak düşündüler.Taşlardan dev gibi heykeller yapmaya başladılar.Cansız kocaman bir sfenkse taptılar.Taptıkları tanrıların insanla bir ilgisi yoktu.Kuş başlı adamlar,boğa başlı aslanlara tapıyorlardı,tanrı diyerek!İnsanların tanrıları karşısında hiçbir önemi yoktu.Çağ geldi insanoğlu bizimle evrenin en önemli varlığı oluverdi.Ama ben ne yapabilirim bundan böyle,insanoğlu kendi öz değerine sırtını dönüyorsa?Kurtuluş vadeden ahretçi dinlerin gönüllü köleleri oluyorlarsa ben ne yapabilirim?Benden de bir kurtuluş dini yaratma mı istiyorlar,doğanın düzenini bozmamı istiyorlar,insanların gözünden ve gönlünden düşmeyelim diye!"

Prometheus,Zeus'a cevap verdi:



Prometheus,Zeus'a cevap verdi:

"Kurtuluş dinlerinin dünyada ki temsilcileri ufak bir azınlık,onlarda itibar görmüyorlar insanlardan,çünkü,İsa,bir avuç havarisine verdiği öğütlerde zenginliği alçaltıp,yoksulluğu yüceltiyor,aileyi değil,bekarlığı salık veriyor.İnsanların dünya da yaşamak için özlem duydukları her şeyin tam tersini öğütlüyor insanlara.Ama size bağlı krallar zorbalaştıkca,özgür düşünceyi yargıladıkca mahkemelerde,insanlar şarlatanların esiri oluyorlar,çünkü vicdan terazisinin küfesi,akıl terazisinin küfesinden daha ağır çekiyor.Socratese hüküm giydirildi,felsefe yaptığı,gençleri kötü yola,inançsızlığa sevk ettiği için,mahkeme kararıyla baldıran zehri içirildi.Tales,dünyayı Okaneos'la değil,suyla,nemle açıkladığı için yargılandı."Su nereden geliyor?"Sorusuna:"Oksijen'in ve Hidrojen'in birleşmesinden",dediği için Anaksimandros'da yargılandı.Güneş ve Ay'ın devinimlerini,Helios ve Selene'nin değişken iradeleriyle değil,Güneş'in akkor halinde bir taş olduğunu,yıldızlar da dünyanın çevresinde devinip duran birtakım değirmi halkalardır,dediği için Pitagoras'da yargılandı.Herakletios'da yargılandı,"Ölümlüler ölümsüz,ölümsüzler ölümlüdürler",dediği için,sizinle çatışmakta olduğuna aldırmadı diye.Piron'da yargılandı,kuşkucu diye.Carneades'de yargılandı kader kavramıyla çekiştiği için.Protagoras,tanrıların olup olmadığının önemli olmadığını söylediği için,Atina yargıçları tarafından sürgüne gönderildi.Din gizlerini alaya aldığı için,Meloslu Diagoras'ın başını getirene ödül konuldu.Dinsizlikle suçlanan Aristoteles kendisiyle düşmanlarının arasına Euripedes'i koymasaydı bir felaket yaşayacaktı.Teophrastes ve Stilpon koğuşturmalara uğradılar,özgür düşündükleri için.Ünlü Frine de dine hakaretten ötürü Atina yargıçlarının önüne çıkartıldı.

Hey Tanrılar,insanı insan yapan özgür düşüncenin yolunu böylesine mahkeme kararlarıyla engellerseniz kurtuluşcu dinler elbette yapışır yakanıza!Sizi de felakete sürükler insan,kendisini de.Bırakın insanlar istedikleri gibi özgürce düşünsünler;çünkü,fikir özgürlüğünün yasak edildiği bir dünyada felsefe,insan aklı yaratıcılığı ve bilimin yerini dogmalar alır...En kötü fikirlerin söylenmesinden bile korkulmamalı ki,en doğru fikirler tohumunu ekip toprağa yeşerebilsinler.

Eğer tahtınızı sonsuza kadar elinizde tutmak istiyorsanız,bu insanca çözüme boyun eğmek zorundasınız,başka çareniz yok!



.................................................. .................................................. ...............................



O gece Olympos'da gökler yıkılıyordu adeta.Kara dev bulutlar iki büyük ordu gibi çarpışıyor,gökgürültüleri arasından şimşek ve yıldırımlar akıyordu,tanrısal ülkenin tanrı sarayları üzerine.Bardaktan boşanırcasına akan yağmurların sesleri her tarafı kaplıyordu.Zeus'un yıldırımları ve yağmurları,Hermes'in rüzgarlarıyla birleşiyordu.İlk defa o gece Zeus'u uyku tutmadı,gece boyunca bir sağa,bir sola dönüp durduğu yataktan kalktı,Hera'yı uyandırmamak için yavaş hareketlerle sarayın avlusuna inen basamaklara doğru yürüdü.Şamdanların loş ışıkları Zeus'un gece kıyafetleri içinde olduğunu gösteriyordu.

Zeus,sarayın kendisine ait büyük odasına giderken geri döndü.koridorun ortasında bir odanın giriş kapısını çaldı,kapıyı araladı ve içeriye doğru seslendi."Bana ambroisa ve nektar getir."Dedi ve yeniden geriye döndü ve kendi dairesine çekildi.İkonlarla ve tarihi antik eşyalarla dolu odasında canı sıtkın bir şekilde üç aşağı beş yukarı gezinmeye başladı.Dışa açılan balkona çıktı,zifiri karanlık gece de rüzgar uğultusuyla beraber sağnak yağmurlar yağıyor,şimşek ve yıldırımlar Olympos'un dik yamaçlarına akmaya devam ediyordu.Ganymedes elinde bir tepsiyle içeri girdi."Ambroisa ve nektarınızı getirdim efendim."dedi.Ve tepsiyi masanın üzerine bıraktı.Tam bu sırada Hera dış kapıda beliriverdi,içeri girmek için Ganymedes'in çıkmasını bekledi.Ganymedes,baştanrıya sordu,"Başka bir isteğiniz var mı efendim". "Hayır yok Ganymedes,gidebilirsin",dedi.Ganymedes,kapıdan çıkarken Hera'yı gördü ve Tanrıçayı başıyla selamladı.Hera,bir kaç adım daha içeri girerek Zeus'a yaklaştı."İda dağının yamaçlarında sürülerini otlatırken gördüğün,Tanrılara Şarap Sunucu olsun diye Olympos'a getirdiğin kral Tros'un oğlu,bakıyorum da sana iyi bakıyor!Her neyse,gecenin bu zamanında niçin uykularının kaçtığını tahmin edebiliyorum.Prometheus'un söyledikleri boşuna sıkıyor senin canını".Zeus Hera'yla aynı fikirde değildi."Prometheus'un söylediklerini hafife alma Hera!"Dedi,"en iyisi..." Zeus'un sözlerini Hera tamamladı.

"Yani Prometheus'un istediği gibi,insanları barış ve özgürlük dolu bir ortamda mutlu ve zengin mi yaşatmalıyız?"

"Bunu yapacak gücümüz var..."

"Hayır yok!Bu asla mümkün olmaz!"Diye yüksek sesle cevap verdi.Zeus,"neden?" diye sordu.Hera,cevap verdi.

"Biz Olympos Tanrılarının dünyadaki temsilcileri sefil halk yığınları,kentliler,işçiler,köylüler,köleler ve esirler değil,bizim temsilcilerimiz krallar,komutanlar ve rahiplerdir".Zeus,itiraz etti:

"Krallara,komutanlara ve rahiplere biz mi bağlıyız,yoksa onlar mı bize bağlı?"

"Anlamıyor musun?"diye sordu Hera ve devam etti."İnsanları yöneten egemenlere verdiğimiz tanrısal yetkileri onların elinden alırsan,asıl o zaman tahtını tehlikeye atmış olursun!""Egemenlerin yetkileri devam edecek".Diye karşılılık verdi Zeus.Hera itiraz etti:

"Egemenlerin hizmetlerini kimler yapacak?Bu mantıklı çözüm değil Zeus.Her insanın zengin ve mutlu olduğu bir dünyada değil kralların,komutanların ve rahiplerin egemenliği,Tanrıların egeenliği bile sözkonusu olamaz."

Zeus:

"Eğer o kurnaz kafanda bir çözüm varsa söyle bana,öyle bir çözüm bul ki insanlar,dünyevi hayatlarına devam etsinler ama Tanrı tahtına gözkoyma fırsatını bulamasınlar."

"İnsanlara o fırsatı vermeyeceğiz!"

"Ama nasıl?İşte asıl mesele bu."Hera alayımsı yüz hatlarıyla gülümsüyordu."Bazen senin aklından şüpheye düşüyorum Zeus!",dedi."Bu kadar basit bir mesele karşısında bir çocuk gibi davranıyorsun.Roma krallarının dünyayı avuçlarına aldıkları o çağları ne çabuk unutuyorsun?Biz Olympos Tanrıları o çağlarda en mutlu,saygın ve görkemli zamanları yaşadık.Kim vardı o zaman kralların başında?Ares vardı.O çağlarda insanlar ve en zorlu savaşları kazanan krallar bile biz tanrılara hürmet gösteriyorlardı.Ares'in krallarıydı onlar."

-----devamı aşağıdadır-

Konu Halit ŞENER tarafından (04-06-2010 Saat 02:55 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 04-06-2010, 02:53
Halit ŞENER Halit ŞENER isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2009
Mesajlar: 161
Standart

Zeus,Hera'nın kendisine birşeyler ima ettiğini anlıyordu.

"Ne demek istiyorsun Hera?",diye sordu.Ve konuşmasını sürdürdü:"Ares,kan dökmeyi,kaba kuvveti ve savaşı sever.Ürperti yaratan yoldaşlarıyla zorbanın beceriksizin tekidir o!"

"Haksızlık ediyorsun Zeus!"diye karşı çıktı Hera:"Savaş Tanrısı Oğlumuz Ares'e haksızlık ediyorsun!",diye yineledi."Ares'i kralların başından aldıktan beridir,insanların gözünden düşer olduk,her geçen zaman itibarımız azalmaya başladı.Duymadın mı,tanrısal ateşi iki kez çalarak insanlara veren,onlara zamansız bir onur sunan,suç işleyen Prometheus'u! İnsanlar arasında ki tanrıtanımazları bile bize karşı savundu kendi sarayımızda!Ve biz onu saygıyla dinledik,Amcan Titan İapetos'un oğlu Prometheus'u.Klymene'nin oğlunu.Bize karşı insandan yana olarak niçin cephe aldığının nedenlerini biliyorum ben.Kardeşi Atlas'ın ve Epimetheus'un intikamını alıyor bizden,ve kendi elinle Tartaros'a kapattığın babasının intikamını.Kıvrak,cin fikirli Prometheus'un insandan yana göründüğüne bakma sen,itibar etme söylediklerine daha iyi.Ares'in önünü kesme Zeus.Bırak dönsün yeniden gümbürtülü savaş meydanlarına."
-devam edecek---
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ateşin Halkı (Roman) Halit ŞENER Edebiyat 6 23-04-2018 12:12
Ateşin Çalınması dilaver Mitoloji & Esoterisizm 9 22-05-2015 18:54
kafiristan halkı adına kafiristanlı Yeni Üyeler 8 12-11-2009 20:30
Kürt Halkı mehmetsalih Tarih 27 09-08-2009 16:27

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:01 .