marcos´isimli üyeden Alıntı
Kedilerin köpeklerin doğasına müdahale etmemek için 20.000 yıl kadar geç kaldınız.Şimdi onlarla işimiz bitti diye başımızdan atamayız sorumluluğumuzu kabul etmeliyiz.Onların içinde bulunduğu durumdan biz sorumluyuz.
|
Şehirler de artık koca sürüler yok, apartmanlarda güvenlik sistemleriyle dolu, eskisi gibi evler kerpiç, kagir de değil, fareler için kapanlar, zehirler var. Haliyle kedilere de köpeklere de çok ihtiyaç kalmadı.
Şehir insanının onlarla bağı geçmişte ki kadar istesede kalmadı, fakat bu hayvanlar şehirden de kopamadı zira şehirde çöpler var, yiyecek var, bu onların yeni doğası, yeni yaşam alanları. Normalde Doğa bu kadar cömertte değil, onda yiyecek bulmak zor.
Hiç gördünüz mü?
Köylerde kedi ve köpekler kuru ekmeği havada kapıyorlar, insanlar ne yerse onlarda onu yiyorlar, ben şehirde hiç bir kedinin de köpeğin de ekmek yediğini görmedim, yüzüne bile bakmıyorlar. adeta kibarlaşmışlar, çünkü şehirde seçenekleri çok.
Bir de insanların mama, ciğer, salam vb. ile onları besledikçe bu hayvanlar besi hayvanı gibi yaşıyorlar.
Bu yüzden onlara bakım işi gittikçe zorlaşıyor, bunu anlıyorum, ama ta baştan bakım işi, yavrularıda ekstra yaşatma işi ile abartılınca, sayıları ister istemez çoğalıyor, bunda anlaşılmayacak bişi yok.
Doğada 100 yavrudan en fazla %10 nu hayatta kalır, üreme seviyesine gelir, dğerleri ölür, fakat şehirde tam tersine olunca, bu seferde üreme problem oluyor. Sayıları çoğalıyor.
Doğada da aşırı üreme problemdir, o yüzden de güçlü olanlar hayata devam eder, diğerleri ölür. Sizde de bu problem "kısırlaştırma" ile çözülüyor, bu da gelecek olanları şimdiden öldürmek demektir.
Hasılı öldürmekten başka çözümü yok "üreme" işinin. İşin doğrusu bu.
Ama siz tutup, kendinizi merhametli başkalarını merhametsiz derseniz, kendinizi kutsarsanız, bu yaptığınızı da görmezseniz, biride çıkar size der ki!
Yargıladığınız şeyi yapıyorsunuz, farkında mısınız? der.