Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dünya Dinleri, Mitoloji & Antik Uygarlıklar > Mitoloji & Esoterisizm > Sufizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 09-03-2015, 17:20
Alibey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alibey Alibey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2014
Mesajlar: 846
Standart

Felesife kardeş bayağı bir bilgi sunmuş ama muhittini arabi çok farklı düşüncelere sahip biri. Fikirlerineen dolsuı şam da asılarak islamın büyükleri düşünürleri pislikler tarafından öldürülmüştür.
Aşağıdaki yazıda pek çok ataistin ilgileneceği konular var . Ölünce ne oluyor. Tanrı nerede vs.
İşte arabi:
https://insanveevren.wordpress.com/2...uhiddin-arabi/

Konu Neva tarafından (10-03-2015 Saat 11:35 ) değiştirilmiştir. Sebep: uzun kopyala/yapistir kisaltildi, link verildi.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 09-03-2015, 20:33
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Katkı için teşekkürler sevgili Alibey

Alibey´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocaları tarafından üstün öğrenci olarak nitelendirildiği için, eğitimini geliştirmesi amacıyla Endülüs’teki Kurtuba kentine gönderildi. Babası ile beraber Kurtuba’ya gelen Arabi, ünlü İslam düşünürü İbni Rüşd’ün talebesi oldu.
Yalnız bu bilgi ciddi anlamda yanlış bir bilgi, bilinen Arabi ile Rüşd bir kere karşılaşıyor, o da şurada geçtiği üzeredir.
Birde Arabi, Rüşd'ün cenazesine gidiyor o kadar.
Hatta ölümünden sonra "yazık! söylediklerimizi anlamadan gitti, nasibi yokmuş" gibi bir sözde söyler bir yerde.

Diğer türlü zaten Arabi ve Rüşd felsefesi taban tabana zıttır.
Biri aklı yani akılcılığı savunur ki Rüşde bu yüzden Aristonun çocuğu filanda denmiştir.
Bugünün anlayışıda tam da böyledir, kuran, sünnet var, aklımızda var, öyleyse bize aklımız yeter, denir.
Hasılı olay OKUMA odaklıdır, kim çok okursa, etiketi varsa,

Arabide Akıl ötesini savunur ki medrese filan ilmi ile ne kuran anlaşılır nede din anlaşılır der.
Bunun için özel hallerden, keşf denilen akıl ötesi durumların da olması gerek der.
Yani DENEYİM odaklıdır, sadece okuma yeterli değildir.

Örn. Fususul Hikem.
20 küsür peygamberle görüştüm öyle yazdım der.
Bunu hangi akıl mantık kabul edebilir?
ve
İbrahim hata etti, Yusuf hata etti, İdris yanıldı vs. vs. derde der.
Aslında o güne kadar pek kimsenin bilmediği şeyleri söyler ki bu okuma ile olmuş değildir.

Neyse, Rüşd meselesine dönünce o zaten ilk karşılaştıklarında kendinden yaşça oldukça büyükmüş, ama tabi onunda büyük bir şöhreti varmış.
Arabinin şöhreti ise süper çocuk veya harika çocuk olmasından dolayı, şöhreti kendinden önce gidiyor, doğal olarakta Rüşdde görmek istiyor.

Arabinin esas hocası/şehyi kitaplarında çok geçer Ebu Medyen Magribidir, gerçi geçmişte bu kişilerin çok hocaları olmuş, hatta bazen nezaket icabı bile hocam/şeyhim de diyorlar, belkide bu medrese denilen yapılar yüzünden böyledir bilemiyorum ama Rüşdün talebesi demek, açıkcası Arabiyi hiç okumamak demektir.

Alibey´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Gelecekte daha çok anlaşılacak
Fusus ül-Hikem’in gizemini çözmek için, uzmanlar araştırmalarını sürdürüyorlar.
Eheh, aslında bu işleri çok anlamaya çalışmamak gerek, zaten geçmişte kaç kişi şerhler filanda yazmış, yazılmamış değil ki, üsteki gibi uzmanlarsa zaten hiç araştırmasınlar.
Onu bu mistik amacından çıkartıp, sade bir dile çevirmeye çalışmak, bence anlaşılmasını dahada zorlayacaktır.

Zaten insanlık bu tercümeler yüzünden inim inim inlemiyor mu? aslını unutup fasıllarla gününü gün etmiyor mu?
yazık oluyor kısacası.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 09-03-2015, 22:14
Alibey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alibey Alibey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2014
Mesajlar: 846
Standart

Sayın felasife
O yazı bana ait değildir aktarmadır. Fakat aslı dediğiniz gibi olabilir.
" Endülüs'de bir süre daha kaldıktan sonra, seyahate çıktı. Şam, Bağdad ve Mekke'ye giderek orada bulunan tanınmış alim ve şeyhlerle görüştü. 1182'de İbn-i Rüşd ile görüştü. Bu görüşmeyi eserinde anlatır. Bu İbnu Rüşd’ün bilgi'nin akıl yolu'yla elde edileceğini söylemesiyle meşhur olduğu yıllardır. 17 yaşındaki genç Muhyiddin gerçek bilgi'nin sadece aklımızdan gelmediğine, böyle bir bilginin daha çok ilham ve keşf yoluyla elde edilebileceğine inanmıştı."
İşin esası ve aralarındaki fark şudur.
rüşd bilginin akıl yolu ile elde edileceğinden bahseder ve Aristo ekolindendir.
Arabi ise bilgi sadece akıl yolu ile değil bilgi ilham ve keşifle elde edileceğine inanırlar.
O devirde sevillada pek çoğu yahudi kökenli filazof vardı. Felsefe ve bilim en çok yahudilerin tekelinde idi.
Benim burada arabi için anlatmak istediğim böyle bir düşünürün sırf felsefi sözlerini anlayamayan din bilgini geçinen pek çok şeyh pislikleri tarafından asılarak idam edildiğidir. Yani cahil islamcıların ilme verdiği zararları anlatmak içindir. Uyarılarınız için teşekkürler.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 09-03-2015, 22:42
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Alibey´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Uyarılarınız için teşekkürler.
Rica ederim, yazının size ait olmadığının farkındayım, siz kendi üzerinize alınmayın.

Bu son zamanlarda böyle bir telaş başladı niyeyse, Arabiyi Molla gibi gösterme gayretleri var.
O klasik anlamda bir molla olmadı olmazda, zaten ölümü bile bunun delilidir.

Uzmanlar kitaplarını inceliyormuş!! peh.. eminim kendi fikirlerini, Muhyiddin dedi demenin yollarını arıyorlardır.
İyi niyet bile olsa, bu tercüme olayları sıkıntılı mevzu zaten.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 10-03-2015, 12:23
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Sevgili Obi-Wan,
Gördüğüm kadarıyla sen karşılaştırma yapabilecek yetiye sahipsin, o yüzden yanlış bir şey okusunda ondan olması gerekeni çıkartabilecek seviyedesin, o yüzden yanlışı okusanda zarar gelmez.
Diğer türlü benim gibi mektep kaçkını, dil bilmez diş bilmez, bir adamda doğruyu okusada ne çıkar ki.
Şu halde bildiğin gönlünden geçen nasılsa öyle yap, benim geri durmamın başka sebepleride var aslında.

Karşılaştırma deyince şurada ki çalışma tavsiye edebilirim, bir sürü dil bilen, dil semantik uzmanı Prof. Toşihiko İzutsu'nun Taoculuk ve Tasavvuf karşılaştırması ki dışarıdan bir göz olarak adam güzel bir iş çıkartmış.
Onların ikisi bir kitapmış bu arada, farklı zamanlarda çıkmıştı.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 10-11-2016, 01:18
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Nuru irfan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu yazmış olduğun Tefsir Muhyidin-i arabinin ilgili ayetlerdeki tefsiridir, görüşleridir.
Bir yanlışlık olmasın.
İbni Arabi, bugün İmam hatipten mezun olmuş birinin de söyleyebileceği şeyleri söylesin, bu sizce mümkün mü?
Ki o Arabi, Fususun da adeta tüm peygamberlere birer kulp takmıştır, İdris, Nuh, Yusuf, Musa vs. leri hata etmiştir diye açıktan söyleyen biriyken, hatta anlayabilirseniz (Arabi adeta kuş dili konuşur) Muhammede bile kulp takmışken, Arabi sıradan bir molla gibi bu konuyu yorumlasın...
.. Şeytan kibrinden secde etmedi, sonra kafası karıştı pişman oldu, af diledi, Tanrıda ona musade verdi filan.

Arabi bu değil.

Ama tabi bugün dizilerde bile molla gibi gösterilmeye çalışılan birini konuşuyoruz ki ne dense boş.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 10-11-2016, 21:27
Nuru irfan Nuru irfan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 339
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir yanlışlık olmasın.
İbni Arabi, bugün İmam hatipten mezun olmuş birinin de söyleyebileceği şeyleri söylesin, bu sizce mümkün mü?
Ki o Arabi, Fususun da adeta tüm peygamberlere birer kulp takmıştır, İdris, Nuh, Yusuf, Musa vs. leri hata etmiştir diye açıktan söyleyen biriyken, hatta anlayabilirseniz (Arabi adeta kuş dili konuşur) Muhammede bile kulp takmışken, Arabi sıradan bir molla gibi bu konuyu yorumlasın...
.. Şeytan kibrinden secde etmedi, sonra kafası karıştı pişman oldu, af diledi, Tanrıda ona musade verdi filan.

Arabi bu değil.

Ama tabi bugün dizilerde bile molla gibi gösterilmeye çalışılan birini konuşuyoruz ki ne dense boş.
http://www.eraykitap.com/akaidfikih/...savvuf/041.htm

Bütün peygamberler Ahirette Nefsim nefsim derken yani bir benlik ortaya koyarken Peygamberimiz Ya ilahi ümmetim ümmetim diyecektir. zira hazreti Muhammedin kendisinde bir benlik yoktur
İnsan-ı kamil vucud saibesinden kurtulmuştur.

Muhyiddini arabin sözlerini herkes anlayamaz ceviriler aynen Kur'anı cevirenlerin yaptıkları hatarla doludur

Bir genç muhyidini arabinin kitabını almış okuycak sevdiğim bir ihtiyar adamda gelin beraber okuyalım diyor. o ihtiyar adamda arif-i billah
hakka arif yani
-tamam pazartesi gel okuyalım demiş.
pazartesi olmuş ihtiyarın evine gitmiş
kitabı okumadan evvel İhtiyar dedi sobaya yaslanmış ondan uufff bir şey oldu arkama galiba filan demiş.
bakmış adam Aaaa sırtınız bir parmak su olmuş efendim
bir ay boyunca ihtiyarı bakmış tedavi etmiş

Sonra Efendim muhyiddini arabinin kitabını okuycaktık
arif-i billah şöyle demiş
-E okuduk ya evlatım demiş bir daha mı okuycaz
Yani bunu kitabı okuyup anlaman için vucud şabesiden kurtulman O benliğini atman lazımdır demek istemişler
Yani muhyidini arabinin kitabını profesör bile olsan okuyup bir harf bile anlayamazsın
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 11-11-2016, 00:20
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Nuru irfan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani bunu kitabı okuyup anlaman için vucud şabesiden kurtulman O benliğini atman lazımdır demek istemişler
Yo buda çare değil fususta İdris fassını okursan, Arabi İdrise bile hata yapmış der, o İdris ki hayattayken nefs illetinden kurtulup, bedeninden azat oluyor ve tamamen ruhaniyet kazanıyor, ve akabinde cennete giriyor vs.

Arabi ne diyor, İdris böyle yapmakla kusurlu bir şey yaptı, hata etti der. İnsan yarım değil bütündür, o yüzden nefsini yok etmek hatadır der kısaca.

O yüzden benlik filan yok etmek hikayedir bu işlerde, nasibinde varsa o iş gelir seni bulur, hiç bir şey yapmayada gerek yoktur, olay KADERDİR yani.
Kaderde varsa tasavvuf kapılarını zaten ardına kadar açar.
Arabi 500 civarı kitabı çok bildiği için mi yazdı, tabiki hayır... yazmaya mecburdu, yazmasa hastalanıyordu, kaderi yazmaktı.

Nuru irfan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani muhyidini arabinin kitabını profesör bile olsan okuyup bir harf bile anlayamazsın
Eyvallah.
İddiam yok zaten, herkes nasıl olsa biliyor, bizde onlardan öğreniyoruz

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 12-11-2016, 12:34
Nuru irfan Nuru irfan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 339
Standart

Yo buda çare değil fususta İdris fassını okursan, Arabi İdrise bile hata yapmış der, o İdris ki hayattayken nefs illetinden kurtulup, bedeninden azat oluyor ve tamamen ruhaniyet kazanıyor, ve akabinde cennete giriyor vs.

Arabi ne diyor, İdris böyle yapmakla kusurlu bir şey yaptı, hata etti der. İnsan yarım değil bütündür, o yüzden nefsini yok etmek hatadır der kısaca.

O yüzden benlik filan yok etmek hikayedir bu işlerde, nasibinde varsa o iş gelir seni bulur, hiç bir şey yapmayada gerek yoktur, olay KADERDİR yani.
Kaderde varsa tasavvuf kapılarını zaten ardına kadar açar.
Arabi 500 civarı kitabı çok bildiği için mi yazdı, tabiki hayır... yazmaya mecburdu, yazmasa hastalanıyordu, kaderi yazmaktı


Felasife !
Muhyiddini arabi : “Velilik nübüvvetten efdaldir” buyurmuşlardır
Yani Peygamberin Hakka bakan cephesine "velilik"
İnsanlara bakan cephbesine "nübüvvet" derler.
Elbette cephe-i velilik cephe-i peygamberlikten üstündür. O manayı kasdetmişlerdir ama kimse bunu anlamamış

Felasife!
Fususü’l- Hikem Hazreti Muhammedin sözüdür Muhyidinin değil ! ! Bunu bir defa derhal kabul edeceksin

Zira Bak Şeyh-i Ekber Muhyeddin-i Arabi Hazretleri ne buyuruyorlar:

“627 hicret yılı Muharrem ayının son günlerinde bir gece mana aleminden Beşeriyetin farhr-i Ebedisi, Nefs-i Natıka-i Kainatın Kalbi, İmamü’-Enbiya ve Evliya Hazretlerini gördüm. Yed-i saadetlerinde bir kitap vardı.
Bana hitap ederek:
“Bu kitab Fususü’l- Hikem (Hikmetlerin Özü) Kitabıdır. Bunu al (Kalbi marifetullah zevkiyle çarpan) insanlara arzet lazım gelen feyzi alsınlar” diye emretdiler.

Bu Nasıl olur filan diye şaşırmana gerek yok
Zira Veli peygamberin vilayetinin varisidir. Peygamberlik vazifesinde tebliğ umumadır.
kafir münafık mümin ehli kitap vs. servet sevgisi, kadın aşkı için peygamberin yanında bulunanlar. bir dileğine kavuşmak için gelenler vs..
Her cins zıt insanlar peygamber etrafında olurlar. Zira Peygamberler cem'i- ezdada yani bütün zıtları camide toplamaya memurdurlar.

Ama Ancak İlahi hakikatler (Fususü’l- Hikem gibi hakikatler) herkesin istidadında kabule mazhar olmaz, dolayısıyla inkara saplanılır.
Eğer bir şey nebi vasıtasıyla beyan edildiği halde inkar edilecek olur ise küfrü mucib olacağından,bu hususlar merhameten Hazreti Muhammede varis olabilecekler tarafından Nas’n anlayacağı şekilde şerh ile beyan edilir ki. İrfan (men arefe (irfan) nefese , fekad arefe (irfane) rabbe) yolundan geri kalınıp, inkara saplanılıpda küfre (kendi benliğinle hakkı örtmeye) dahil olunmasın diye

Resül-i Zişanın Efendimizin Seyh-i Ekber hazretlerine "Bu kitabı al Nas’a arzet menfaatlensinler" emri. Hazreti Muyeddinin Hazreti Muhammedin vileyetine yani hakka bakan cephesine varis olduğunu gösterdiği gibi.
Bu hakiketlerin, makam-ı İnsaniye çıkamayanların ilminden de uzak olduğuna yani hayvan sıfatları ile muttasıf olanların fehminden çok yüksekde bulunduğuna bir işaretir. Yoksa kendisi bütün insanlığa tebliğ ederdi

Şimdi felasife ! Şunu demek istiyorum
Kur’an’ın mealinde bile, yüzlerce binlerce hata yapılıyor. Fususü’l-Hikemin maalleri de doğru olamaz. O yüzden her okuduğuna inanma


İdrise şöyle demiş böyle demiş. Bilmem

Muhyidini arabiyi şüphesiz Ehl-i beyt’e olan bağımdan dolayı, senden daha iyi tanıdığımdan, idris hakkındaki sözlerini duymadım ama O senin anladığın gibi bir mana kasdetmemişlerdir

Okumadım ama şunu manayı kasdetmiş olabilier

Bir örnek vereyim peygamberler arasındaki farkları anla

Muhyiddini arabi : “Velilik nübüvvetten efdaldir” buyurmuslar biliyorsun

Peygamberlerde dinar akçe olarak miras bırakmayıp, ilm bıraktıklarından "Evliyalar peygamberlerin varisleridir". Buyurulmuşlardır
yani 200.000 bin peygamber denilirse o kadarda varisleri vardır.

Şimdi İki peygamber varisi velinin kıyaslanmasına bakalıum
Vaktaki irfan aşığı bir zat, çok hürmet etdiği kemali bir zata demişki
Bana ermiş iki veli gösterir misin? diye yalvarmış
O zatda "Haydi sokağa çıkalım sana istediğini göstereceğim" buyurmuş
Sokağa çıkmışlar. Kasap dükkanına uğramış ,1.5 kilo et kesetirmiş eti alır almaz.
“Bu et yağlı” demiş beğenmemiş
Kasap bir dana kesmiş bu seferde “Çok yağsız verdin” demiş yine beğenmemiş. Kasap bir daha kesmiş, bu defa “iyi ama çok kemikli oldu” demiş reddetmiş. Hulasa koyunu parça parça yaptıkdıktan sonra “Beğenmedim bugün et almayacağım” diyerek dükkanda çıkmış, kasap da: “kusura bakmayın size layık et yapamadım” diye özür dilemiş

Kamil zat yanındaki zata dönerek “nasıl” demiş “İşte veli böyle olur. Koyunu parça parça etdirdik de adam gık demedi. Zira her sözü, her işi Allah’dan diliyor ve biliyor. Şimdi gel sana evliyadan birini daha göstereyim” diye bu defa bedestena kapalı çarşıya, yün kumaş satan bir dükkana uğramışlar, kamil zat selam vermiş rafdaki toplardan birkaç top çuha gösterek "Şu çuhaları bana gösterebilir misiniz?" Demiş Mal sahibi cevaben
“Yook! Böyle alışveriş olmaz. Evvela çuhalardan birini katiyyen beğeneceksiniz. Sonra fiyatını karar vereceksiniz ondan sonra kestirip alacaksınız ben kasap değilim, eti parçalatdırıp, parçalatdırıp da beğenmedim diyerek çıkıp gidesiniz” diyince, oradan da ayrılmışlar.

Kamil zat talib olan kimseye “İşte bu da veli. Kasabın koyununu parçatladığımızı biliyor. Şimdi sence bunların hangisi daha büyük veli.
“Herhalde kasab daha büyük veli olmalı” diyince

Hayır kumaşcı daha büyük veli. Zira Elinde şerait terazisi var Kur’an ile hareket ediyor, ne zarara giriyor, ne zarar veriyor. Kasap ise derya-ı vahdete dalmış, fena mertebesine kendisini salmış, fakat henüz nakıs. Bu makamından ilerisi vardır ki bunlarda “beka” (geçmiş ve gelecek daimlik) ve “irşad” mertebeleridir. Haydi şimdi gidelim kasabdan etleri alalım da zarar görmesin buyururlar

felasife Bu hikaye cebinde bulunsun

Hazreti Muhammed Aleyhisselatu vesselam efendimizden başka Bütün peygamberlerin ve onların varislerinin bir Benlikleri vardır.

Peygamberimizin Benliği yoktur. Allah’da Kur'anda madem ki sen ne ezelde ne geçmişte kendini vucud benlik verdin. Bende senin geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret ettim buyurmuşlardır
Dikkat mağfiret: örtmek demektir.
Yani Allah "Seni zatımla sıfatıma örttüm yani sende tamamıyla tecelli ettim sende tutan gören işten konuşan ben oldum" buyuruyurlar

Buna delil sitersen
Kuranı kerimde Allah cennetliklere şöyle buyurur
"cennete girdiklerinde onlara birde Rablerinde "mağfiret" vardır"
Ama cennete günah yok ki ne mağfireti?
Allah diyor ki ben cennetlikleri zatımla sıfatımla örtücem kendimi onlara vericem Onlarda tecelli edicem diyor İD

Mesela Kurandan bir ayet: Allah müminlerle alış veriş yaptı onlara nefislerine (benliklerine) karşılık cenneti verdi

dikkat felasife ! Allah İnanlara Ruhunu sat demiyor "benliğini nefsini sat bana diyor kurtul ondan sana cenneti vereyim"
Akıllı insanlar benliklerini nefisleri kişilklerini çok pahalıya satarlarmış..

Nefsin alınınca, sana cennetde bir kaç huri (kişilikler) veriyor.
Bir tek kişilik olarak değil birkaç kişilik sahibi oluyorsun.
Atıyorum bir yerde futbolcuyken bir yerde çok zengin aklllı bir holding sahibi olarak tecelli ediyorsun vs. vs.

Ve O huriler Nefs gibi başkasının karısına şusuna busuna bakmaz kendi sevgislinden eşinden başkasına bakmaz der Kuranda

Felasife Cebine koyduğun hikayeyi çıkar yukarıdaki dediklerimle birleştir.
Hulasa : Fena mertebesinde, kendi benliğini fena etmek başkadır. Birde kendi benliğinden sıyrılıp aradan çekilip, malı ortada bırakmak "gel malını idare et" demek başkadır.
Allahda malını ortada mı bırakıcak. Kendi gelip tecelli edecek. o işler durmaz ki
Sen çekildin aradan, kim yapacak bu işleri? Kendisi tecelli edecek kendisi yapıcak Kur’ana göre o malı idare edecektir. Ne zarar edecek ne zarara girecektir.
İşte bu tecelli başkadır. öyle vahdete dalıp kendini fena mertebesine salmak tecellisi başkadır bu ondan daha üstün bir tecellidir

her peygamberde muhakkak bir benlik vardır O yüzden ahirete herkes “nefsim nefsim” derken Bir tek hazreti Muhammed “Ümmetim ümmetim” diycektir
çünkü kendisinden benlik yok
O yüzden “sen sevdiğini hidayete erdiremezsin” der. Çünkü hazreti Muhammedin kendi sevdiği yok ki Onu hidayete erdirsin, O'nun sevdiği Hakkın sevdiğidir. Hidayede sevk eden hazreti Muhammeddir.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 12-11-2016, 13:03
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Felasife=/=Nuru irfan

buradan devam arkadaslar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İbni Haldun’un Mukaddime’si Kaynak Yayınları’ndan çıktı! ALKA Turan Dursun 4 17-09-2017 06:41
İbn-i Sînâ Kâfirdir! SHADOWofGODonEARTH İslam 60 01-08-2017 14:39
Arabi Selam İslam 11 08-01-2007 16:50

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:25 .