Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Kadın & İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 13-06-2006, 22:38
ŞİA ŞİA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 May 2006
Mesajlar: 73
Standart üç kere boş ol.(talak)

Bir erkeğin kadına üç kere boşol kelimesini söyleyip kadını boşaması ve ardındanda o kadınla evlenememesi,dinin bir emri değildir.Aksine İslam dini, boşanmayı zorlaştırmış ve aile yuvasının yıkılmaması için boşanmanın önüne boşanmayı zorlaştırıcı bir takım etkenler koymuştur.Örneğin

Kurân erkeklerin,kadınları boşamaması hususunda şu şekilde uyarır.
“Kadınlarla güzellikle geçinin.Eğer onlardan hoşlanmadıysanız bilinki sizin hoşlanmadığınız nice şeylerde Allah birçok hayır ve iyilik kılmıştır.

İslam erkeğe boşanmama hususunda tafsiyelerde bulunduğu gibi,kadınada tafsiyede bulunmuştur.Bu hususta Kurân kadınlara hitaben buyuruyorki:
“Eğer bir kadın,kocasının onu beğenmemesi veya ondan yüz çevirip uzaklaşmasından korkarsa,biraz özveride bulunup fedakarlık göstererek barış ile aralarını bulup düzeltmekte ikisi için sakınca yoktur.Barış;ayrılık ve boşanmadan daha hayırlıdır.


Şayet erkek ile kadının araları düzelmesse ve bu karı koca boşanma seviyesine gelmişlerse,İslam bu evli çifti barıştırıp,birbirleriyle boşanmamaları için erkek ve kadın tarafından birer kişi seçilip,bu iki insanı tekrar barıştırması ve bu çifti ikna etmesini istemektedir.Kurân bu hususta buyuruyorki:
“Kadınla kocasının aralarının açılmasından korkarsanız,bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem,kadınında ailesinden bir hakem gönderin.Bunlar arayı düzeltmek isterlerse,Allah’da aralarında başarı sağlar.Şüphesiz,Allah bilendir,haberdar olandır.


Boşanma sırasında İslam iki adil şahidin bulunmasını şart koşmuştur.Bu iki şahit olmadan,yapılan boşama geçersizdir.Bu iki şahidin bulunmasındaki gaye,evli çiftin boşanmaması hususunda ellerinden gelen gayreti göstermeleri içindir.
* * * * *
Boşanmanın diğer bir şartı ise kadının hayız ve nifas halinden temizlenmiş olmasıdır.Bu şartında vuku bulması için belli bir zamanın geçeceğinden,bu zaman zarfında,erkeğin boşama kararından vazgeçmesi durumu söz konusu olduğu için,bu gerekçede boşanmama hususunda alınmış tedbirlerden biri olarak görülmüştür.


Karı-kocanın birbirine dönmesi için İslam’ın ön gördüğü en son uygulama ise ric’i boşanmadan sonra erkeğin ric’iye iddeti süresince(üç aydan biraz fazla)kadını evinden çıkartmaya mecbur etmemesi ve kadınında zaruret dışında evinden çıkmamasına özen göstermesidir.Şayet erkek bu zaman zarfında boşanma kararından vazgeçerse,tekrardan bir nikah kıydırmasına gerek yoktur.Kurân bu hususta buyuruyorki:


Boşadığınız kadınları iddet süresince evinizden çıkmaya zorlamayın,onlarda çıkmasınlar.Ancak açıkça hayasızlıkta bulunurlarsa,başka.Bu hükümler Allah’ın sınırlarıdır.Allah’ın sınırlarını çiğneyen gerçekte kendisine zulmetmiş olur.Sen bilmezsin,olabilir ki Allah,bunun ardından bir durum oluşturur....

Bir erkeğin üç kere boşol sözcüğünü kullanıp eşini boşaması ve ardından boşadığı kadınla evlenememesi Kurân ayetleriyle bağdaşmayan bir düşüncedir.Zira Kurân erkeğe bir değil üç boşama hakkı vermiştir.Bunun nedeni ise İslam dini yayılmadan önce yani Cahiliye döneminde erkekler,kadınları istedikleri zaman boşayabiliyorlar,istedikleri zamanda nikahlayabiliyorlardı.İslam erkeklerin,kadınlara yapmış oldukları bu zulümün önünü kesmek amacıyla boşamayı üç ile sınırlamıştır. *Kurân bu hususta buyuruyorki:

Boşanmak iki kere olur,ondan sonra kadını,ya güzellikle tutmak gerek,ya hoşlukla bırakmak.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Erkek kadını bir kere daha boşayacak olursa ,bundan sonra kadın,başka kocaya varmadıkça eski kocasına helal olmaz.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Rivayetlere göre Ehl-i Sünnet’in şuan kabul etmiş olduğu 3 talakın (boşamanın)bir kerede verilmesi ikinci halife Ömer tarafından müslümanlara uygulatılmıştır.Dolayısıyla Kurân’da veya Peygamber’in Sünnet’inde böyle bir amel yoktur.Bu amel ikinci halife Ömer’in kendi içtihatıdır.Nitekim aşşağıdaki rivayetler bunun delilidir.

* * * * *Resulullah (sav) zamanında ,Ebu Bekir’in zamanında *ve Ömer’in hilafetinin ilk iki yılında 3 talakın bir çırpıda verilmesi yoktu.Ömer’in hilafetinin ikinci yılın sonlarında bu hüküm verilmiştir.
* * * * * * * * * * * * * *
* * * * * İbni Tavus babasından naklediyor:Ebu’s Sahba İbni Abbas’a gelerek “Ya ibni Abbas,Peygamber zamanında ,Ebu Bekir zamanında ve Ömer’in hilafetinin ilk yıllarında üç talakın bir talak sayıldığını bilmiyormusun?diye sordu.İbni Abbas”Evet biliyorum”dedi

* * * * * Mahmud b.Lebid’den”Resulullah (sav)’e ,bir adamın ,karısını bir seferde üç talakla boşadığı haberi verilince ,Resulullah (sav) kızarak ayağa kalktı ve “Ben daha aranızda iken,Allah’ın kitabı ilemi oynanıyor”buyurdu....

O halde insanların uygulatmalarından dolayı İslam eleştirilemez. Zaten problem burada yaşanıyor.Bizler İslam'ı yaşadığımızı sadece zannediyoruz.Oysa daha İslam'ı bilmiyoruz.
* * * * *


*Nisa 19
*Nisa 128
*Nisa 35
*Bakara 229
*Bakara 230
*Sahihi Müslim c2 s574,Müsned-i Ahmed b.Hanbel c1 s314’de,Süneni Ebu Davud c1 s344
*Süneni Nesai c 5-6 s555.bab 8 hadis:3390(İstanbul,Kalem yay)
*Süneni Nesai c 5-6 s551,552.bab 7 hadis:3385(İstanbul,Kalem yay)

Bu başlıkta ki yazı Mücteba Larî’nin İslâm ve Batı uygarlığının Çehresi adlı eserinden derlenmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 13-06-2006, 22:51
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

boşanma, merak ettiğim bir konuydu sn. ŞİA, kendi adıma teşekkür ediyorum.

ben yine affınıza sığınarak birşey sormak istiyorum.

Kur'an'da kadınlara verilmiş bir boşanma hakkı var mı? varsa hangi ayet/ayetler.

Hadislerde kadınlara verilmiş boşanma hakkı var mı? varsa hangi hadis/hadisler, erkeklere verilmiş boşanma hakkını havi hadislerle kıyaslandığında nasıl bir sonuç çıkar?

sağlıcakla...

not: islam hukukundaki içtihatları değil sadece ayet ve hadisleri soruyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 14-06-2006, 15:14
hiramusta hiramusta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 May 2006
Mesajlar: 1.919
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

Boşama kararını kim verecek erkek mi,kadın mı?Bir bakalım:

(65/1) Ey peygamber, kadinlari bosadigin zaman, iddetli süresinde (temizlendiklerinde) bosayi ve iddeti sayin. Rabbiniz olan Allah'tan korkup-sakinin. Onlari evlerinden çikarmayin, onlar da çikmasinlar; ancak açik 'çirkin bir hayasizlik' göstermeleri durumu baska. Bunlar Allah'in sinirlaridir. Kim Allah'in sinirlarini çignerse, gerçekten o, kendi nefsine zulmetmis demektir. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasindan bir is (durum) olusturabilir.


(65/2) Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulastiklari zaman, artik onlari maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onları ayırın. Içinizden adalet sahibi iki kisiyi de sahid yapin. Sahidligi Allah için dosdogru yerine getirin. Iste bununla, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere ögüt verilir. Kim Allah'tan korkup-sakinirsa, (Allah) ona bir çikis yolu gösterir;


Dikket edilirse ayetin başı ey Peygamber kadınları boşadığında diye başlamaktadır.Burda çok dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır.Yani peygamberin devlet otoritesinden bahsetmektedir şöyleki;Bu ayette bahsedilen kadınlar peygamberin eşleri değil, velayeti altında bulunan müslümanların eşleridir.Zira evli eş kelimesi kuranda zevc olarak ifade edilir. şu ayette olduğu gibi


Tahrim 1- Ey Peygamber! Eşlerinin (ezvacike) rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

65/1 de görüldüğü gibi kuran evliliği sona erdirme yetkisini çok net ve açık olarak devlete tanımaktadır.Zira Resulullah peygamber olmasını yanısıra aynı zamanda müminlerin devlet reisi idi. Burdan yola çıkarak evliliğe meşruiyet tanıma yetkisininde devlette olduğunu çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz



(65/1) EY YETKİLİ MERCİ, kadinlari bosadiginiz zaman, iddet süresinde (temizlendiklerinde) bosayin ve İDDET SÜRESİNİ RESMİ KAYIDA GEÇİN. Rabbiniz olan Allah'tan korkup-sakinin. ONLARIN EVDEN ÇIKARTILMASINAMÜSADE ETMEYİN, onlar da çikmasinlar; ancak açik 'çirkin bir hayasizlik' göstermeleri durumu baska. Bunlar Allah'in sinirlaridir. Kim Allah'in sinirlarini çignerse, gerçekten o, kendi nefsine zulmetmis demektir. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasindan bir is olusturabilir.


(65/2) Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulastiklari zaman, artik onlari güzel bir şekilde tutun, ya da güzel bir şekilde onları ayrın. Içinizden adalet sahibi iki kisiyi de sahid yapin. Sahidligi Allah için dosdogru yerine getirin. Iste bununla, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere ögüt verilir. Kim Allah'tan korkup-sakinirsa, (Allah) ona bir çikis yolu gösterir;


SONUÇ

Fıkıh kitaplarının aksine,boşama yetkisi ne erkeğin ne kadının elindedir. Bir erkek kadına değil üç kere, yüz kerede ''BOŞ OL'' dese bu evlilik sona ermez.Evliliğin,sona ermesi için yetkili mercinin iki tarafında boşanma kararını onaylayıp, resmi kayıt altına alması gereklidir. Zaten 65/2 te iki şahit istenmesi de açıkça buna delalet etmektedir. Yetkili mercinin onayından geçmeyen ve resmi kayıt altına alınmayan evlilik ve boşanmaların meydana getireceği ihtilafları sadece eşlerin çözüme kavuşturması asla mümkün değildir. Eğer düşünülürse sadece erkeğin ağzından çıkacak ''BOŞ OL'' gibi basit bir cümle ile aile hayatının son bulmasını; Allahu Tealamurad etmiş olabilirmi?


Şimdi bu boş ol demekle evliliği sona erdirmenin ne kadar mantıksız olduğunu bir misalle anlatalım


Düşünelimki adamın biri sokakta veya herhangi bir ortamda hoşuna giden bir kadınının yanına gidip karım ol; karım ol ; karım ol demekle o kadın adamın karısı oluyormu.Bırakın olmayı; böyle davranıpta karım ol dediği bir kadını zorla karısı yapmak isteyeni tımarhaneye bile tıkarlar


Bir kişinin hoşlandığı bir kadının karısı olabilmesi için o kadınında bu teklife evet demesi şart.Yani ikiside bu beraberliği onaylayacak. Buda yeterli değil iki şahidin şehadetiyle devletin onayıda ve resmi işlemde şart. Peki öyleyse her akıllı olanın şu soruyu sorması gerekmezmi?


Bu evlilik müessesi kurulurken iki tarafta onay vermesi gerektiği halde,evliliği bitiriken niye bu yetki hangi gerekçe ile sadece erkeğin oluyor???


İslamda formalitenin ve dinsel törenin esamesi bile yoktur.İslamda dini nikah değil

resmi nikah (devletin onayladığı) vardır. Dini nikah hıristiyanlıkta vardır. Papazlar kilisede nikah kıyarlar. Elbbettteki Resulullahın o dönemde mescidlerde kıydığı nikahları inkar edecek değiliz. Ancak şuda varki Resulullahın Peygamber olmasının yanısıra devlet başkanı sıfatı da vardır.Ve yine o dönemde her türlü resmi işlemler mescitlerde yürütülüyordu.Yani bunların işleme konulcağı ikinci bir mekan yoktu. Günümüzdeki imamlarınise ne kanunları yürütme sıfatı vardır, nede günümüzdeki mescitlerin resmi işlemleri yürütme fonksiyonu


.Nasılki evlenirken iki şahitin gerekli oluşu, sonradan meydana gelebilecek ihtilafların yetkili makamlar tarafından çözüme ulaştırılması açısından resmi kayıdaalınması zaruriyetine dayanıyorsa,boşanırkende bu şahitlerin gerekli oluşu, aynı hukuki işlemlerin yürürlüğe girmesi amacına dayanmaktadır.


Kısaca nikah dini bir tören değil, salt bir hukuki işlemdir


HANİF
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 14-06-2006, 15:44
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

hiramusta, tam evlere şenliksin yahu biraderim.. Hem diyorsun, kuran bütün olarak alınmalı vs. vs. Bak, sana diyanetin mealinden aynen, Talak suresi 1, 2:

Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik halinde) boşayın ve iddeti sayın.1 Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayasızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar.

Bununla senin yazdığın arasında paralellik var mı? H.Y. nin Darwin'in vs. laflarını eğip büktüğü gibi ,sande ayetleri eğip büküyorsun. Ey peygamber diye başlar.. Dinle, bak möhüm bir mesele var, kulak kesil.. Sonrasında "istediğinizde" der. Burada, peygamber efendi, birisi sana bizi boşa diye gelirse filan demiyor.. Yani bir otorite olsun, milleti o boşasın filan denmiyor. Ve hatta, malumdur ki, hiç kimse karısını boşamak için peygambere gelmiş değildir. Hatta, Zeyd *"İstersen hemen boşayayım Zeyneb'i" demiştir. Yani "sen bizi boşa bari" filan demez..

Ve buradan çıkardığın sonuçta külliyeten yanlıştır. Aklın yoluyla doğru olması gerekeni görüyorsun, tamam. Ama islam dini böyle bir ortaya koymaz. Dahası, tamam niyetiniz iyi ama, bu kadar göz göre göre de kıvırtmacalık; biraz değil, bayaa bir ayıp oluyor:

Bakara/230. Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.

Bak bakalım, ne diyor? Hülle meselesi apayrı bir rezalettir, ama geç onu. Erkek kadını boşarsa... Peygamber sizi boşarsa filan değil. Dahası, kuran veya hadisin hiç bir yerinde, kadının erkeği boşayabileceği veya bu niyetle peygambere/otoriteye başvurabileceği yazmaz. Kadın, ancak kocasından kendini boşamasını talep edebilir, kocası boşamadan da asla boş olmaz. O kadar ki, fıkha göre, kadın ölünce derhal boş düşer, kocasına namahrem olur, ama 40 gün (doğurgan ise iddet müddeti boyunca) ölen kocası kadına helaldir..

Ayan beyan ortada olan şeyleri, yok öyledir, yok şöyledir diye böyle eğip büküp düzeltmeye çalışmanız.. Boş, bomboş.. ama çabanız gerçekten takdire şayan. Bir çaba olarak şayan. İkincisi, islam denen bedevi kültünün, modern toplumlara uymayacağını görmüş olarak, bir şekilde bunu biraz daha kabul edilebilir hale getirmek üzere uğraşmanızla. Ama şunu kabul edin. İslam akıl dini değil, nakil dinidir. Bu 1400 yıldır böyle olmuştur, böyle gidecektir. Ve sonuda orta/uzun vadede yok olmaktan ötesi değildir. Mitoloji arşivlerinin tozlu raflarında islam yerini almaya başlamıştır, arkası gelecek ve o raflarda eski, kanlı bir tarihin hikayesi olarak hristiyanlık vs. ile birlikte yerini alacaktır..
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 14-06-2006, 16:58
hiramusta hiramusta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 May 2006
Mesajlar: 1.919
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

Kur'an evlilik ve boşanma hukukunda da kadının haklarına ağırlık vermiş ev onun boşanmadan en az zararla kurtulmasını sağlamıştır.Kur'anın dininde böyledir.Atalar dinindekine ben karışmam orası beni ilgilendirmiyor.Talak suresinin mealini yazının başında vermiştim.Tekrar etmene gerek yoktu.İkinci defa verdiğimde ne demek istediğimi ayet üzerinde anlatmaya çalıştım. 1.Mealde ozamanki İslam toplumunun aynı zamanda devlet başkanı olan Peygamber geçiyor.ve Peygamber toplumun da *lideri olması vasfıyla boşanma başvurularında kadınları boşayabiliyor.Boşanma isteğiyle kadın bile gelmiş olsa erkek boşayandır,kadın boşanandır.Bu boşanmayı gerçekleştirende o zamanki devletin başkanı,hakimi,kanun koyucusu olan Peygamberdir.Ayeti alalım günümüze gelelim.Ortada Peygamber yok.Ohalde ne olacak?Hukuksal meselelerde Onun makamında kim var?Hakim diyebileceğimiz hukuksal meselelerde yetkili kılınmış kişiler vardır.O halde İslam'a göre geçerli boşamayı da onlar yapar.İddeti sayın deyincede bu koyun saymak gibi bişey değildir.İddetin kayda geçirilmesidir.Bir diğer hususda boşanmış kadının evden çıkarılmamasıdır.Herkes aynı derecede Müslüman,aynı derecede takvalı değildir.Bazıları boşandın mı kadını yanında görmek istemez,kadını kulağından tuttumu sokağa atar.İşte o yetkili merci bununda engellenmesini sağlayarak kadının hakkını korumalıdır.Hülle olayına gelince,İslam da öyle hülle mülle yoktur.Atalar dininde olmasına islam'ı bağlamaz.Şu an acil işim çıktı yazıyı daha sonra tamamlarım.Hoş ve esen kalın.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 14-06-2006, 17:04
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

sn. hiramusta,

yukarıda örnek olarak verdiğiniz ayette kadına da boşanma hakkı (boşanmayı talep hakkı) tanındığına dair bir hüküm yok.

kadına boşanma hakkı verildiğine veya kanının boşanma talep etme hakkı olduğuna ve kabul edildiğine dair ayet veya hadis var mı? içtihat değil, ayet veya hadis.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 14-06-2006, 17:18
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

Hiramusta, hayallerin var, güzel ama hayal.. İslam dini açısından, bir devlet başkanı vs. otorite tarifi yoktur. Ve peygamberde otorite değildir. Peygambere yapılan başvurular genel olarak bir ayet inmesi ile sonuçlanır. Ve gene yanlış bildiğin husus, kadınlar kocalarından başka hiç bir merciye boşanmak üzere başvuramaz. Ve sana ayeti yanlış çevirdiğini de söyledik, gösterdik. "Boşayacaklarına" demez ayet. "Boşadığınıza" der. Yani, boşayana hitap eder, boşanmaya karar verene değil.

Ve en korkunç hatanda şudur. Kur'an ve peygamber, bahsettiğin gibi bir merci tanımı yapmamıştır. Tek merci allahtır, baş sıkışınca allahtan ayet gelir, mesele hallolur. Peygamber, o an ayet filan uyduraayacak haldeyse, veya zaten önceden bu mevzuyu halletmişse, hemen ona göre hüküm verir geçer. İşte zaten böyle bir mercinin tarifi olmadığı için cemel vakası vs. ortaya çımıştır, halifeler öldürülmüştür.

Şöyle söyleyeyim. Senin söylediğin mercinin adı nedir? Bu merci dinen dayanağını hangi ayetten alır?

Hülle filan yoktur deme, çarpılırsın alimallah Ayeti inkar etme. Hülle'dir, değildir, bilinmez, ama boşadığın karıyı geri alabilmen için bir başkasının altına yatması gereği sabittir. Dahası, tartışma konusu hülle değil, o ayette kimin kimi nasıl boşadığıdır. Bu ayet orada öyle dururken, çıkıpta ahanda boşama işlerini bir hakim vs. merci yapar demen, komik denecek kadar basit bir savunma çırpınışıdır. Sizi takdir ediyorum, bu dinin kof ve yetersiz olduğunun farkındasınız. ama kendinize bile söyleyemiyor, aksini yapacağız diye, dininizi tahrif ediyorsunuz. Başarılı oma şansınız var mı? Yok !

Ahzab / 36. Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Maide / 44…. Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.
Maide / 45 …. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.
Maide / 47…. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır.
Maide / 49….. Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et.

Zalim ve fasık olmaktan kaçın. Senin bu yaptığın sokaktaki kafasını kuma sokmuş güruh için zalim ve fasıklığına delaletten fazlası değil. Ve tıpkı Y.Nuri'ye yaptıkları gibi, katlini vacip ilan etmekten, alanen söyleyemeselerde seni fitne vs. ilan etmekten geri kalmayacaklardır. Ve hiç şansın yok. Senin sorunun ateistlerle değil. Önce kendinle, sonra dindaşlarınla. Sen bahailik gibi, kendi vicdanına daha uyan bir din anlayışı üzerinden gitmek, bebekliğinden beri sana aşılana toplumsal hipnozun etkisiyle de bunu allah denen tanrı ile bağlamak istiyorsun. Ama öyle değil. Çünkü, İslam denen "din bu". İşine gelmiyorsa, ateist, zerdüşt filan olursun.. Ama böyle islamı güya düzeltmeye çalışarak, küfre gider, ne Allaha, ne millete yaranabilirsin.. Havanda su döğüyor ve allahın emrine karşı geliyorsun.

Ben mi? Ben diyorum, allah zaten yok, o halde, ne emri, ne farzı? Gitsin bedevi ve bedevi hayranları kendi dünyalarında yaşamaya devam etsin, beni ilgilendirmez..
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 15-06-2006, 18:32
ŞİA ŞİA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 May 2006
Mesajlar: 73
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

Sayın Liop, sizinle İslam'ın çağa uyması gerekip, gerekmediği hususunda ayrı bir başlıkta tartışalım.Bu başlığı ben açacağım.(Allah'ın izni ile)


Sayın Karacahil ve Liop, İslam boşama hakkını yanlızca kadına verse,ateistler bu içtihatın erkeğe haksızlık olduğunu düşünüp,yine bu yönde İslam’ı eleştirecekler.Peki ateistlere göre İslam boşama hakkını kime vermelidir?Şüpesiz ki ateistlere göre kadında,erkekte eşit şekilde boşama hakkına sahip olmalıdır.

Oysa bu görüş ile,İslam’ın boşama hakkını yalnızca erkeğe vermesi veya yanlızca kadına vermesi arasında hiçbir fark yoktur.Zira her boşanma olayında,ya erkek boşanma talebinde bulunup boşanmak istemiştir,ya kadın boşanma talebinde bulunup boşanmak istemiştir,yada her ikisi birden boşanmak istemiştir.O halde hakim boşanmak için talepte bulunan bu çiftin boşanma isteğini gerçekleştirirse,şayet boşanma talebinde bulunan erkekse ve kadın boşanmak istemiyorsa hakim ateistlere göre kadına haksızlık yapmış olur.Şayet boşanma talebinde bulunan kadınsa ve erkek boşanmak istemiyorsa hakim ateistlere göre erkeğe haksızlık yapmış olur.Neticede iki insandan birisinin isteği kabul edilecek,diğerininki ise reddedilecektir.Bu durumda hakim erkeğin isteğini kabul etsede,kadının isteğini kabul etsede ateistlere bu hakimi eleştiremez. Zira hakim bu hususta ateistlere önerisi ile hareket ettiğinden dolayı,bu durumda ateistlere kendi sunmuş olduğu öneriyi eleştirmiş olurlar.

Ayrıca evlilikten önce kadın erkekle anlaşarak boşama hakkını alabilir ve bu vesileylede evlilik müddeti boyunca,bu hakkını kullanıp istediği zaman eşini boşayabilir.Şimdi lütfen buna itiraz etmeyin, zira İçtihat dediğimiz olay Kuran ve sünnetten çıkartılan hükümler uyarınca uygulanır.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 16-06-2006, 08:46
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

Şia hayallerinizle gerçeği karıştırıyorsun. Boş laf üzerindesin. Hangi hakim, hangi makam? Yok böyle bir makam diyoruz sana...

İslamiyette kadının boşanma hakkı bile yoktur. Hak ile talep farklı şeylerdir. Hak olan bir şeyi almak için müracaat ile, haketmediği bir şeyi sehven talep etmek arasında fark vardır. Bu şuna benzer, işe girmek için müracaat edersin. Adam seni işe alır, almaz. Ama sınava girer kazanırsan, hak etmiş olursun. İşte bu şekilde, kadın ancak kocasından boşanmasını talep edebilir. Ve hatta bunu yapmaya hakkı olup olmadığı dahi belirsizdir. Kurandaki ayetlere göre, kadın kocasından boşama talep edebilir bile denmez. Yani, kadın kocasından boşanma isteyince, hastir çekilip, serkeşlik edenleri dövünüz kaidesi gereğince bir temiz sopada yiyebilir ve dinen bu caizdir.

Diyorsun ki, erkek ile kadından birine haksızlık olur filan. Yahu bu kadar şapşal bir laf nasıl ediyorsunuz, kızma ama. Ne bileyim, akşam akşam şarabı biraz fazla filan kaçırdın herhalde. Şimdi akşamdan kalmalık ihtimalin olduğuna göre biraz daha açalım. Öncelikle bahsettiğin hakem vs. mevzusu. Hakim varsa, boşanma olayına tarafların isteklerine göre değil ortadaki hale göre karar verir (olması gereken ve güncel medeni kanunda olduğu halle). Diyelim erkek "Bu kadınlık vazifesini yapmıyor, yataktan kaçıyor, boşayın" desin. Bu halde hakim kadına öncelikle "Var mıdır aslı?" diye sorar. Kadın ise, mesela, "Şu an şöyle bir hastalığım var, bu yüzden şu müddetçe ilişki bana sakıncalı, o yüzden oldu böyle" desin. Ne yapılır, hakim kadını doktora gönderir, o şekilde bir rapor alırsa, bu boşanma sebebi değildir. Erkeğe bir müddet idare etmesi tavsiye edilir. Kıssadan hisse şudur. Hakim marifeti olan boşanmada, boşanmanın kuralları bellidir. Bu kurallar tartışılabilir. Ama bu koşullar yerine gelmedikçe boşanma gerçekleşmez. Bu halde *ne erkeğe, ne kadına bir iltimas veya haksızlık yapılmış olmaz. Kurallar bellidir, gizli saklı, efsunlu filan değildir. Ve örneğin bizim medeni hukukumuz açısından "boşanmak istiyorum" demek asla ve kata boşanmaya yeterli bir durum değildir.

Ama bu medeni hukukta böyledir. İslamda ise bir hakim filan yoktur. Erkek, boş ol der, kadın boş düşer. İddet müddeti beklenir ve herkes kendi yoluna. Kadın ise ancak, arada belli bir samimiyet varsa, kocasından boşanmasını arz eder. Kocası bu isteği kabul edip etmemekte özgürdür. Hukuki açıdan kadının boşanma veya boşanma talep etmesi gibi bir kavram yoktur. Aynı şekilde, kadın erkekle anlaşabilir, kadın erkeğin başka kadınları nikahlamasına ambargo koyabilir vs. gibi laflarda islamda yoktur. Bunlar olmuyor böyle diyen fıkıhçıların içtihat ederek dine soktukları bidatlardır. Kuran ve sünnette ise, buna dair bir ayan olmuş vaziyet yoktur. Eğer varsa, buyrun gösterin. Ayette hadiste ortadadır. Hele hadislere bir girelim, kadınların benzin dökülüp yakılması gerektiğine derhal ikna oluverirsiniz hatta.

Toparlarsak, birincisi hakim boşama vs. olayı derken, hakim isteğe göre değil boşamaya yeten koşullara göre boşanmaya hüküm verir. Kimsenin de, erkek olsun, kadın olsun buna bir itirazı olamaz. Ama islam hukukunda boşanmak erkeğin keyfine kalmıştır, kadının boşanma hakkı yoktur. Biz burada kadına verilsinde erkek seyretsin filan demiyoruz. Eğer erkeğe boşama hakkı veriyorsa, kadına da versin, dileyen ötekini boşasın diyoruz. Bu şekilde tek yönlü olarak kadını ezen bir sistem koymanın anlamı nedir?

Dahası, lütfen, bu bedevi töresinden bozam dinde olmadığı halde, daha büyük sosyal düzenlere adaptasyon için sonradan dine eklenmiş ve hiç bir mesnedi bulunmayan kadaının anlaşması filan gibi mesleleri de bir atın kafanızdan. Böyle bir kural, öncelikle uygulayacak/denetleyecek bir makam gerektirir. islamda herşeyin başında böyle bir mevki tarif edilmemiştir. Dahası, böyle kadın anlaşır falan gibi laflar da yoktur. Gidin, Zeynebin evlenmesi, boşanması ve Muhammetle evlenmesini okuyunuz, inceleyiniz. Bu ilkel bedevi dinini savunmaya çıkınca da, lütfen karşınızdakilerin hadisten, ayetten habersiz olduklarını düşünmeyiniz veya çok şarap içtikten sonra bu sitelere ayılana kadar girmeyiniz..
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 16-06-2006, 08:58
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: üç kere boş ol.(talak)

sn.Şia,
öncelikle ateist olmadığım için, ateistlerin boşanma hakkıyla ilgili var olduğunu öne sürdüğünüz düşünceleri üzerime almıyorum.
sadece kadına veya sadece erkeğe boşanma hakkı verilsin tartışması değil benim yazdıklarım. erkeklere boşanma hakkı verildiği Kur'an'da açıkça zikredilirken aynı hakkın kadınlara verilmediği tartışması.

içtihatlar kur'an ve hadise dayanır diyorsunuz ancak kadına da boşanmayı talep hakkı verildiğine dair ne bir ayet ne de bir hadis yazılamadı henüz. Yazıldı da ben göremedim belki.
Boşanmayla ilgili ayetler (ey insanlar) veya (ey eşler) mi der yoksa erkeklere hitaben mi yazılmıştır? Bu sorum yermek ve yokluğu ispatlamak amaçlı değildir. Varlığını ispatlayabilmeniz ve benim de bilgi noksanımı gidermeye yöneliktir.

Müçtehitler günümüz Yargıtay'ı, Danıştay'ı gibi mevcut kanunlarda (ki İslam Hukukunda Kur'an ve Hadistirler) boşluk bulunan durumlarda çok büyük değişikliklere mahal vermemek, kanun maddesi gibi kesin olmamak, hüküm ve kural niteliğinde olmayan, sadece maddenin UYGULAMASINA YÖNELİK İÇTİHATLAR YAPMAKTADIRLAR. İslam hukukunda kadına da boşanma hakkı verildiğine dair bir hüküm varsa bunun nasıl uygulanacağı İÇTİHAT EDİLEBİLİR. Ancak böyle bir maddenin varlığı durumunda içtihat mümkündür. *Ayet, hadis var mı? Varsa yazmanızı rica ediyorum.

İçtihat etmek, yeni kurallar ortaya koymak mıdır sizce, yoksa mevcut kuralların uygulamasını göstermek midir?

sağlıcakla kalınız....

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:41 .