Mushaflar Arası Farklılıklar

[Kemaloğlu]

Protoss´isimli üyeden Alıntı

Sevgili Kemaloğlu biz de diyoruz ki tartışma oldu. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Şii sünni ayrımı nasıl oluştu zannediyorsun. Hafsanın koruduğu Kuran yakılmış. Niye ? belli değil, işte efendim karışıklık çıkmasın falan deniyor hiç inandırıcı değil. O dönemde olanları tam olarak sen nasıl biliyorum diyebiliyorsun ben bunu merak ediyorum. İnanmak istemediğin bir şeye biz zaten seni inandıramayız. Ama lütfen bari şüphe et, ya olabilir mi diye kuşkulan. Üstüne git nedir ne değildir diye. Sonra yapacağın seçim ne olursa olsun saygı duyarım. Bu forumdaki herkes sana saygı duyar eminim. Ama lütfen objektif olarak değerlendir ve dine bir bak. Ama dışardan bir gözle bak.

Teşekkürler...

Siz yola şöyle çıkıyorsunuz islama ne kadar zarar verebiliriz bu konuda her yol mübahtır.

Zira normalde hiç itibar etmeyeceğiniz şeylere hemen itibar ediyorsunuz hicretten 600 yıl sonra yaşamış bir insanın yazdığı kitapta böyle bir şey var
ondan önce herhangibir kaynakta geçermi bilmiyorum ona hemen inandınız.

onun için şüphe et diyorsunuz

karışıklık çıkmasın falan deniyor hiç inandırıcı değil

buda kaynaklarda geçiyor
ama bunu inandırıcı bulmadınız
bende sizi samimi bulmadım

[AerA]

Kemaloğlu´isimli üyeden Alıntı

Siz yola şöyle çıkıyorsunuz islama ne kadar zarar verebiliriz bu konuda her yol mübahtır.

Değerli dostum kemaloğlu ;

Bir süredir hiç karşılaşamadık, umarım iyisinizdir.

Gerek bu sitede, gerek başka bir non-teist site ve/veya oluşumda kimse herhangi bir dine nasıl zarar veririm diye uğraşmaz. Emin olunuz. Dinler zaten kendilerine en büyük zararı verenlerdir. Bu kadar meshep, bu kadar tarikat, bu kadar batıl, başka hiç bir yerde yok...

Ben İslama neden zarar vereyim? Taliban veriyor yeterince. İran veriyor, Arabistan veriyor, Somali veriyor, Endonezya veriyor, Pakistan veriyor.... Tüm Müslümanım diyenler veriyor zaten. Bana sadece seyirci kalıp izlediklerimi eleştiri süzgecinden geçirmek kalıyor. Eleştirmek mi zarar veriyor dine? Yapmayın lütfen, bu ayıp olur...

Kemaloğlu´isimli üyeden Alıntı

karışıklık çıkmasın falan deniyor hiç inandırıcı değil

buda kaynaklarda geçiyor
ama bunu inandırıcı bulmadınız
bende sizi samimi bulmadım

Hafsa'nın mushafı ile diğerleri arasında bir fark yok idi ise şayet, neden Hafsa'nın ki karışıklık çıkartabilme ihtimalinden ötürü yakıldı? Bu komik işte. Diğerleri ile aynı olsa idi, karışıklık çıkartma ihtimali olmazdı ki...

Ateşli Süleyman'da öyle diyor. Kuran mushaflarının kabilelere dağıtılmasından sonra bir karışıklığa maal vermemek için Hafsa'nın elinde ki orjinal mushaf yakılmış... Ben inanmadım Hafsanınki ile diğerlerinin aynı olduğuna... Uygulanan metod "ahmak ıslatan" metodu... Yersen Hafsa'nın mushafı ile diğerleri aynı, ama ne menen bir sebepten ötürü karışıklık çıkacak, kimse bilmiyor...

Esen Kalınız.

[SonAkbaba]

Kemaloğlu´isimli üyeden Alıntı

Siz yola şöyle çıkıyorsunuz islama ne kadar zarar verebiliriz bu konuda her yol mübahtır.

karışıklık çıkmasın falan deniyor hiç inandırıcı değil

buda kaynaklarda geçiyor
ama bunu inandırıcı bulmadınız
bende sizi samimi bulmadım

Sevgili Kemaloğlu. Benim samimiyetim önemli değil. Ben dünyanın en samimiyetsiz insanıyım farzedin ki. Hafsanın Kuranı niye yakılıyor ? Buna daha sonra niye sorusunu soranlara karışıklık çıkmasın yanıtı veriliyor. Yani bu soruyu benim gibi soran olmuş ki savunmaya geçilerek yanıt veriliyor. Bilmem anlatabildim mi ? Kurtubinin bunu salladığını hiç zannetmiyorum. Sonuçta onun da kaynakları vardır. Tabi bu kaynaklar yokedilmediyse bir şekilde araştırıp bulurum ve buraya yazarım. O kadar çok mushaf yokedilmiş ki, insanın şüphelenmemesi mümkün değil. Bu da mı sizin kafanızda soru işareti yaratmıyor.

Ayrıca söyleyin de bari hangi tarihler arasında yaşamış alimlerin sözlerine inanmamız gerekiyor öğrenelim, onları kanıt olarak sunalım. Tabi yokedilen ilk kaynaklardan elimize ne kaldıysa

Yaptığınız tipik bir müslüman savunması. Anlıyorum sizi. Evet ya karışık bir dönem olmuş, kim kime dum duma, bir çok söz, bir çok farklı mushaf, hangisi doğru hangisi yanlış kim bilebilir di mi ? Ama kolayı var, şu andakiler kesin doğru deriz çıkarız işin içinden. Yoksa doğru olan gerçek olan neymiş önemli değil. Gerçeğe ulaşmak değil önemli olan, önemli olan kafada yarattığınız dininizi korumak.

Samimiyetsiz birinden Teşekkürler...

[flipper]

Müslümanların hepsi doğru hepsi yalan...

[Dark_Prince]

Kemaloğlu´isimli üyeden Alıntı

Mesaj gönderen bir seyircinin "gerçekler"i anlayıp hemen vaftiz olmak istemesi çok manidar bir durum

cahillik ve bilgisizlik sonucu ateist olmayı anlarım da incile sarılmayı anlayamam

zira incilde böyle bir tartışma bile yoktur.

Birden fazla kuran'dan bahsediyorlar 1 tane olduğunu kendileride bilirler

H.z osman zamanında islam toprakları çeşitli milletler arasına yayıldığı için normal olarak okunuşta bazı telaffuz farklılıkları ortaya çıkıyordu

H.z osmanda bunu engellemek için zaten gereken tedbirleri zamanında almıştır mesela;yazıya geçiren birisine tereddüde düşersen kureyş'e göre yaz çünkü o dilde indirilmiştir demiştir.

Bakın burda kesinlikle farklılık yok teredüde düşmekde

kesinlikle şu ayet varmıydı yokmuydu şu kelime varmı yok mu değil

Bugün 100 tane hafızı bir adaya götürsek kuran'ı yazsalar hiçbir farklılık olmadan tekrar yazarlar çünkü biri bir yeri yanlış yazsa diğerleri hatırlar

Bugünkü hazıflık o günlerden,islamın ilk dönemlerinden kalmadır
yüzlerce binlerce hafızın hepsinin yanlış hatırlaması
mümkün değildir.

dinsiz olmak bilgiyi,araştırma ve düşünmeyi gerektirir dostum.

öncelikle kaynak verirsek güzel olur.

videoları izlediysen görürsün ki,anlamlarda da farklılıklar oluyormuş,yani basit telaffuz farklılıkları gibi problemlerden daha ciddi.

düşünsene ebedi mucize kuranınız noktalamaları dahi düzgün kullanamamış.

[Dark_Prince]

ozgur_beyin´isimli üyeden Alıntı

Nilsat üzerinden yayın yapan el- hayat televizyonuymuş bu yayını yapan

milli gazete şöyle tevil yapmış bu yayın üstüne oku kemaloğlu kardeşim

Nedense son sıralarda Mısır Azazil diyarı olarak anılır oldu. İskenderiye Kütüphanesi Yazmalar bölümü Sorumlusu Yusuf Zeydan, Arap Brooker'i olarak anılan bir ödülü bu romanından dolayı aldı ve Kıpti Kilisesi bu işe köpürdü ve romana yönelik olarak reddiye kaleme alacağını duyurdu. Esasında Azazil romanı, Nietzsche'nin Deccal'ına benzeyen bir kitap. Kilise ile tarihi bir hesaplaşma. Son sıralarda Mısır Ortodoks Kıpti Kilisesi bir Azazil örneği daha çıkardı. Bu da Zekeriya Butros isimli karanlık papaz. Güney Kıbrıs'tan Arapça yayın yapan el Hayat Kanalı'nın gedikli programcısı. Tek vazgeçilmez konusu ise İslam'a saldırı ve sataşma. Rahmetli Ahmed Deedat'ın Hıristiyan karşılığı veya daha doğru bir ifade ile mukallidi olmak istiyordu. Zaman zaman onun kitaplarına da göndermeler yapıyordu. Mevsuk ve güvenilir olmayan kaynaklardan yaptığı derleme ve alıntılarla İslam'ın sırtını yere getirmek istiyordu. Bazen şaz rivayetleri alıyor ve bunlarla İslamiyet'te eksik ve gedik arıyor ve surunda bir gedik açmaya yelteniyordu. En tercihli meselelerden birisi de Hazreti Peygamberin hayatı ve evlilikleriydi. O bu hususlarda me'lufun ve bilinenlerin dışına çıkıyor ve ağzına geleni söylüyordu. Son olarak da yine bu tarz iftiralarına kaynak olanak Leiden baskılı ve oryantalistlerin hazırladığı bir zamanlar Milli Eğitim Bakanlığı'nın da bastığı İslam Ansiklopedisini kaynak olarak gösteriyordu. Gerçekten de son zamanlarda bu hususta Türkiye bir boşluğu doldurdu ve öz kaynaklarla yerli bir İslam Ansiklopedisi üretti ve vücuda getirdi ve getiriyor. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Zekeriya Butros, Müslümanlarca şaibeli olan ve mevsuk yani güvenilir olmayan öteki ansiklopediyi Mısır ve BAE'de basıldığını gerekçe göstererek güvenilir İslam kaynağı olarak yutturmaya ve göstermeye çalışıyor. Yani adam ilim adamı değil en büyük marifeti çalma çırpma eşliğinde göz boyama. Marifeti, ilmi sihirbazlık. Bundan dolayı da kendisine haklı olarak Azazil adını takmışlar.

Şimdi bu insi şeytanın sesi kesilmiş vaziyette. Yapılan binlerce şikayetten sonra nihayet Nilsat üzerinden yayın yapan El Hayat Kanalı yetkililerince susturuldu ve lisansı iptal edildi. Aslında Zekeriya Butros Kilise'den kim bilir kaç defa aforoz edilmiş bir isim. Artık saldırılarını ve iftiralarını Kilise de göğüsleyemediğinden dolayı bir iki defa aforoz edilmiş. Vukuat listesi kabarık. İşte Kilise bu nedenleri dikkate alarak Kilise ile ilişiğini kesmiş. Kendisine livata ve zina isnat ediliyor. Hoş Ortadoğu toplumlarında yaşadığı için bunlar hala suç olarak telakki ediliyor ve algılanıyor. Lakin Katolikliğin merkezi Polonya'da bile olsa artık din adamlarının bu tarz ilişkileri vakayı adiyeden sayılıyor. 4 yıldan beri adeta küfürname haline gelen programlarında durmadan İslam'a kin kusuyor. İslam'ın orijinal olmadığını ve Kur'an-ı Kerim'in de i'cazı olmadığını ispatlamaya kalkıyor. Bu noktada, Kur'an ve hadislerde ilmi i'caz konusunu işleyen Zağlul Neccar'ı hedefine almış durumda. Asıl ilmi mucizeleri Tevrat ve İncil'in yani Kitab-ı Mukaddes'in barındırdığını, yüklendiğini savunuyor. Yani sataştığı Zağlul Neccar'ı bu vadide kuru bir taklide kalkışıyor. Polemikte Deedat'ı model aldığı gibi. Müslümanlar Kitab-ı Mukaddes'in tahrif edildiğini ispatlamaya çalışırken o da Kur'an-ı Kerim'in orijinal olmadığını ve intihal yani derleme olduğunu ispatlamaya kalkışıyor. Zağlul Neccar ile basın önünde tartışmaya girmiş ve Zağlul Neccar telbisatı- iblisiyesinden dolayı kendisine Eş Şeytanu'l Ekber yani Büyük Azazil diye hitap etmişti. Bundan dolayı da kendisini mahkemeye verdiler. Zağlul Neccar'ın fitne-i taifiyyeye yol açtığını yani toplumları birbirine karşı kin ve adavete sevk ettiğini ve Müslümanları Kıptilere karşı yönlendirdiğini ileri sürüyorlardı. Zağlul Neccar ise Zekeriya Butros'un İsrail ve ABD hesabına çalıştığını ve toplumları birbirine karşı kışkırtma ve kendisine tevkil edilen İslam'a saldırma görevini ifa ettiğini ifade etmektedir.

Hasan el Benna'nın küçük kardeşi Cemal el Benna'nın da Zekeriya Butros ve görüşlerinden etkilendiği ve yer yer onun ifadelerini kullandığı ifade ediliyor. Zağlul Neccar'ın televizyon konuşmaları ve gazete yazıları Ahmet Deedat gibi etkili. Bundan dolayı Mısırlı bazı Kıptiler Müslüman oluyorlar. Vefa Konstantin, Zağlul Neccar'ın yazılarından etkilenerek Müslüman olan bayanlardan birisidir. Lakin bu Kiliseye öyle ağır gelmiş ki, Vefa Konstantin'i alıkoymuşlar ve Mısır'daki kutsal Hıristiyan vadilerinden Netrol Vadisi'ne kapatmışlardı. Burada iken ölüm haberi alınmıştı. Zağlul Neccar onun bir İslam şehidesi olduğunu zira İslam'dan dönmeye zorlandığını ve ikna edilemeyince ve dönmeyince de canına kıydıklarını ifade ediyor. Velhasıl, Ahmed Deedat mukallidi Eş Şeytanu Ekber'in sesi sonunda ve mübarek Ramazan ayı öncesi kısıldı. Darısı diğer şeytanların başına.

Bu Azazil taifesi için geçmişte anonim olarak şöyle söylenmişti:

Labis-i libası katrani

Hamil-i asayı şeytan

evet el hayat televizyonundan yayınlanıyor,her bölümünü izlemiştim elimden geldiğince.bu videoları kanalın sitesinde bulup indirdim ve sonra youtubeye upload ettim.kota bana bayaa bi girdi ama,bu yüce hizmet için değer

yanılmıyorsam bu sohbetlerin eski bölümleri hala ilgili kanalda yayınlanmakta.ama glen şikayetler yüzünden yeni bölümleri yayınlanmıyor.

diğer videolarıda tartışmaya açacam,tartıştıkça.hepsini bulamasamda elimdekiler yeter.