Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #141  
Alt 09-03-2024, 20:44
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
degil
E olmamış ki o emoji.
Madem sıçtın, tüy emojisi ekleseydin.

15 sene boyunca, aynı cümleleri kurmak zorunda kalmak da nası bi lanet.
Evladım, gidin soyut somut soyutlama kavram nitelik denen kelimeler üzerine biraz düşünün.

Değil, öyle mi.
Ne peki
Mana mı

Tamam, herkes konumunun ideolojisini üretir
De burda o herkese dahil olmayan, konumundan bağımsız dürüstçe düşünenler olduğunu sen nasıl unutabildin.

Dinciler bi ara ateizm de bi inançdır diye zorlayıp duruyodu
Küçük akılları sıra teizm ile ateizmi bi şekilde orda eştleyeceklerini zannettiler
Gelmişsin, materyalizm "ideolojidir" falan filan yapıyosun.

Evladım, materyalizm; insanın düşünsel evriminde çok değerli bir süreçtir.
Adına idealizm denen bir zırvayı bol çukuruna yollamışdır.
Ancak artık, öyle bir sorunsal kalmadığı için (madde mi bilinci, bilinç mi maddeyi var etti!) artık işlevini benim gibiler için tamamlamıştır.
Senin gibiler ise, idealizmi eşelemeye dvm edecek.

Olay tamamen karakter meselesi.
Zeka bile bir yere kadar.

Özgürlüğün bi tane çeşidi var.
Ekonomik-politik
Siz idealistler, hayata dair doğru sorulara da doğru cevaplara da karakter sorununuz yüzünden gözlerinizi kapatmak zorundasınız.

Köle ahlakı denilen şeyin, bu olduğunu biliyormuydun.

Daha önce de bir çok kez aynı şeye şahit oldum.
Neden, özgürlük problemi ile özgür irade zırva sorunsalı ısrarla birbirine karıştırılmak istenir ki.

Diyorum ya, karakter meselesi.
Bilinçaltında konfor alanına dört elle yapışanlar, ne zaman özgürlük sorunu konuşulsa ısrarla sorunu özgür irade sorunsalıyla kasıtlı karıştıracak.
Alıntı ile Cevapla
  #142  
Alt 09-03-2024, 20:58
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben, ozgur irade konusunda fikir degistirmedim. Hersey deterministik bir sekilde ilerliyor. Eger ozgur iradeden kasit, insan davranisinda , onu etkilemeden ortaya cikan bir ozgur iradeyse, boyle birsey yok. Insan davranisinda yada herhangi bir kararinda mutlaka ama mutlaka baska bircok seyin ETKISI vardir. Oyle, ben "ozgurce karar aliyorum" diye birsey soz konusu degil. davranislarin arkasinda etki zinciri vardir. Bu konuyu vakit bulunca aciklayacagim. Bu hafta cok yogun olacagim.

Sunu dinleyin. Ne diyordu Maria? "Nothing comes from nothing. Nothing ever could."

Sevgili Alvin
Özgürlük koşullarla ilgili

Özgürce karar almak için, o kararı alabiliyor olman gerekir, ifade bundan ibaret. Koşullar da determine değil mi? Özgürlük zorunluluğun bilincidir, keyfi anlamda, ben her istediğimi gerçekleştirebileyim anlamında bir karşılığı yok. Özgürlüğü idealist tanımlarla düşünmediğimizde, taşlar yerine oturur ve neden o makalelerin YANLIŞ sonuçlar ürettiği anlaşılır.

Sonra kararı veren de o makalelerde karar mekanizmaları olarak ifade edilen hücreler değildir. Eğer şimdi, şu an benim bilgisayarımı inceleyecek olursak, en aktif parçaların diyotlar, transistörler olduğunu görürüz. Bu halde işlemleri yapan sadece transistörler midir? Hayır, basitçe ifade edeyim, umarım anlaşılır.

A, B, C, D, E, F, G, H

Bunlar transistörler olsun.

A -> 1 akım aldığında tepki verir, almadığında tepkisizdir.
Diğerleri de;

Hal böyle olunca bu dizilimde 8 transistör mevcut.

Bunların işi, etki aldığında -sisteme elektron dahil olduğunda- tepki vermektir.

Böylece elimizde 8'lik bir açık-kapalı bilgisi olur.

Eğer bu transistörlerden geçen 8'lik girdiyi, monitöre akım olarak yollarsak, monitörde 8 adet ampul varsa, bu rakam da (01011010) A, C, F, H ampulleri sönük, diğerleri ise yanacaktır, bu 8'ik işlemleri, 100 kez tekrar ettikten sonra, ekrana yansıtırsak, takribi belirli noktalardaki, ampuller yanacaktır. Şimdi biz o ışığın etkisini gözlerimizle aldık ve yorumladık. Diyelim ki, ekrandaki ampullerle oluşturulan biçim kuşa benziyor, ne deriz? Kuş.

Şimdi dışarıdan bakıldığında en aktif görünen bu transistörler, giren-girmeyen akım süzgecini yapmakla, gelen etki-tepkinin herhangi bir nesne ve bunun da bir kuş olduğuna mı karar verdi? Koku duyusu, kokunun neye ait olduğunu, burnumuzdaki koku alma(tepkilenme) hücreleri mi bildi? Yoksa koku, görme, tad v.b duyular ve bir yığın veriler ve elbette bellek kıyası, süreçleriyle mi gerçekleşti?

Bu basit süreçler-prosesleri, ağ ilişkisi, çeşitli duraklarla, çok sayıda birimle, tekrar, tekrar işlersek ve ilk tarnsistörlerin etki-tepkileri, araya eklenen bir çok sayıda transistörle tekrar, tekrar, ama aldıkları etkilere verilen tepkiler, farklı kriterle (açık, kapalı durumu çeşitlenir, birimlerle dağıtılırsa) ne olur? Sonunda merkezi birimlere iletilir ve bu birimler de bellekte saklanan sembolik değerle, elde edilenleri kıyaslar veya yeni girdi oluşturur.... Transistör sayısının 8 değil 8.000 olduğunu düşünürsek ne olur?

Uzamasın
Kısaca karar mekanizması diye öne sürülen hücreler, karar veriyor değiller, kararları veren yorum mekanizmalarıdır -ve elbette bunlardan önce işleleyn alt birimler olacaktır- ve tam da burada seçme şansı doğar. Gelen çok çeşitli duyu organlarından da geçerek, 101000101, 01001011 = 5 adet olsun... bellekte olan 101000101, 111101011=10 adet ise...

Seçim, kıyas yapılır, düşünce, bilinç dediğimiz de kabaca bu yollara tabi ve anlam kazanır.

Gelen 5 ayrı hareket alanı sağlayan veri varsa, değerlendirilebilir, gelen sadece 1 veri tipi ise nesini değerlendirebiliriz? Özgürlük nerede anlam kazandı?

Transistörlerin seçmek gibi bir işlevi, görevi yoktur, onlar etkiye, tepki verirler. Gözlerimiz koku alır mı? Almaz, tepki verir mi? Verir, ama bu tepki işleviyle değil, göze temas eden maddelerin oluşturduğu tahrişle ilgilidir...

Ortada müthiş bir gaz var, o halde gözleri kapatmak ve ortamdan uzaklaşmaya çalışmak bir çözümdür. Peki bir hücreye kapatılmış iseniz? Özgürlük nerede aranmalı, irade de, karar mekanizmasında, yoksa ortamda mı? Eğer kişi bir kapıyı açıp, kendisini dışarı atabiliyor ve gazdan kendini kurtabiliyorsa, o irade, bu eylemi gerçekleştirmek namına özgürdür, kısaca imkan dahilindedir, bizim iradenin özgürlüğü meselesinde bakışımız budur. Burada kastımız alt irade mekanizmaları özgür mü, değil mi bunu tartışmak değil. Seçenek var mı, imkan dahilinde mi? değil mi? Mesele bu kadar basit, imkan dahilinde ise irade o konuda özgürdür-seçme şansı vardır-, değilse o konu her ne ise, o konuda özgürlüğe sahip değildir. Lütfen burada irade dediğimde, kendisini(organik yapısını değil) değil, işlevini yerine getirebilme koşulu, imkanına sahip olup olmaması olarak düşünün. İmkanı var, ama kişi tercih eder, etmez, işlevini yerine getirir, getirmez, efendim organ böyle istedi, biyolojik yapısı buna mecburdu, neyi seçerse doğru karar olacağına dair bilgiye sahip değil, cahildi, hiç bir bağlayıcılığı yok, bu bizi(konu açısından) bağlamaz, seçme şansı ve imkan, olanağı var mı buna bakarız. Elbette edindiğimiz bilgi, veri, tecübelerle de bir çok konu başlığında ne yapmalı, nasıl yapmalı üzerine görüşlerimizi paylaşırız, bizi bu zeminde bağlar.

Neyse, konuyla da bağlarsam, düşünce, bilgi, tümü de aslında bu süreçlerle anlam kazanır ve bu süreçlerin bütününde bulunan birimlerin çoğu bilinçli değildir, bildik, etki-tepki prensibinde tepki-etki-tepki veren mekanizmalardır. Bilen ve uygulayan değillerdir, bilen de aslında o işlenmiş etkilerle sembolize edilmiş veri temsilleri, belleği okuyan yorumcudur, işlenmemiş gökten inen hazır bilgi, demet, paketler yoktur, yorumcu süreğen okumak-yorumlamak durumundadır(işte bu düşünme eylemidir)... Ampuller de bu şekilde yanar ve sönerler, bu süreğen işleyen ve belleğe de tabi-bağlı olan bir eylemdir, düşünmek, bilgi, bilmek dediğimiz kabul etmeseniz de, bu temelde anlam kazanır, dile gelir..

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (09-03-2024 Saat 23:53 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #143  
Alt 10-03-2024, 12:01
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.741
Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
degil
Herşeyin madde olduğunu bilim kanıtlamış ama sen madde olmadığını kanıtlayamıyorsun.
Ruhçu sözlerle maddeye sırlı, gizemli ve hatta ilahi bir anlam katmaya çalışıyorsun.
Bu bir dinci ve hatta köle kafasıdır ki, bunu da kabullenmiyorsun.
Tartışalım diyorsun ama iddanı kanıtlayamadığın için tartışmanın bir anlamı olmuyor.
Üstelik sanki iddianı kanıtlamışsın gibi bilimi de yerin dibine sokmaya çalışıyorsun.

Sevgili Alvin, bize kanıtlarla, bilimle gel, öyle ilkelliğe ait ruhçu sözlerin bizlerde yazmadığını sen de biliyorsun. Bile bile lades demekte ısrar edersen senin adına üzülürüm.
Bir doğruyu ancak başka bir doğruyla eleştirebilirsin, gerisi gevezelik olur.
Örneğin, ortada bal gibi duran madde gibi bir etkiye karşılık vereceğin tepki onu çürütebilmeli.
Maddeyi zoraki ideal sınırların içine sokmaya çalışıyorsun.
Kendi hayalinde çürütmeyi kendine bile inandırmışsın.
Dediğim gibi bu bir ruhçuluk, gizemcilik, ilahiciliktir.
Nereye savrulduğunun farkında mısın bilmem ama en azından madde konusunda boş iddiadan başka ciddi bir savunman yok.
Halen dinlerin etkisindesin, benden söylemesi.
Alıntı ile Cevapla
  #144  
Alt 10-03-2024, 20:19
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 354
Standart

bilgivehis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Herşeyin madde olduğunu bilim kanıtlamış ama sen madde olmadığını kanıtlayamıyorsun.
Ruhçu sözlerle maddeye sırlı, gizemli ve hatta ilahi bir anlam katmaya çalışıyorsun.
Bu bir dinci ve hatta köle kafasıdır ki, bunu da kabullenmiyorsun.
Tartışalım diyorsun ama iddanı kanıtlayamadığın için tartışmanın bir anlamı olmuyor.
Üstelik sanki iddianı kanıtlamışsın gibi bilimi de yerin dibine sokmaya çalışıyorsun.

Sevgili Alvin, bize kanıtlarla, bilimle gel, öyle ilkelliğe ait ruhçu sözlerin bizlerde yazmadığını sen de biliyorsun. Bile bile lades demekte ısrar edersen senin adına üzülürüm.
Bir doğruyu ancak başka bir doğruyla eleştirebilirsin, gerisi gevezelik olur.
Örneğin, ortada bal gibi duran madde gibi bir etkiye karşılık vereceğin tepki onu çürütebilmeli.
Maddeyi zoraki ideal sınırların içine sokmaya çalışıyorsun.
Kendi hayalinde çürütmeyi kendine bile inandırmışsın.
Dediğim gibi bu bir ruhçuluk, gizemcilik, ilahiciliktir.
Nereye savrulduğunun farkında mısın bilmem ama en azından madde konusunda boş iddiadan başka ciddi bir savunman yok.
Halen dinlerin etkisindesin, benden söylemesi.

Bilgi ve his

Hersey madde degildir. Ya eski madde tanimlarinin yada goruslerinin materyalistlerce degistirilmesi lazim yoksa boyle tartismalar oluyor. Dolayisiyla hersey madde degildir. Bu konuda niye tartistigimizi bilmiyorum. Fizik diye bir alan var. fizik diyor ki, hersey madde degildir. Bilim bunu soyluyor. Bu, tartisma konusu olmamali. Madde dedigimiz sey enerjinin en son alacagi formlardan. Yani madde esas alinacak birsey degil. Ne maddesi yaw! 3 bin yil once madde diyorlardi cunku bilim diye birsey yoktu. Kimi de atestir diyordu, kimi de sudur diyordu. Bilimde boyle sey yok.

Buradan kasit cinlerin, perilerin, tanrilarin varligi yoklugu degil. Maddeyle enerjiyle ilgili bisey.

Bir de benim ruhcu oldugumu nasil dusundun onu anlamadim dostum.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #145  
Alt 10-03-2024, 20:36
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 354
Standart

Ben burada birsey soylerken, x olgusunu herkesten daha iyi bildigimi felan da iddia etmiyorum. Insanlarla kavgaya da tutusmuyorum. Bazi eski soylemler ve eksik seyler var. Cagimiza uymayan, bilimle uyusmayan soylemler, bunu dile getiriyorum. Herkese saygim var. Benim dedigim/yaptigim baska bisey.

Siz maddeyi goruyorsunuz, hersey madde diyorsunuz. Bilim ilerledi. Hergun gelisen bilim 2 bin 3 bin yillik tanimlara sikistirilabilir mi? Hayir. Bu olayin tanriyla, dinle de ilgisi yok. Benim ne tanrim var ne dinim. Ama hersey madde degil.
Bilim, maddeyle degil, enerjiyle ugrasiyor.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #146  
Alt 10-03-2024, 20:36
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilgi ve his

Hersey madde degildir. Ya eski madde tanimlarinin yada goruslerinin materyalistlerce degistirilmesi yoksa boyle tartismalar oluyor. Dolayisiyla hersey madde degildir. Bu konuda niye tartistigimizi bilmiyorum. Fizik diye bir alan var. fizik diyor ki, hersey madde degildir. Bilim bunu soyluyor. Bu, tartisma konusu olmamali.

Buradan kasit cinlerin, perilerin, tanrilarin varligi yoklugu degil. Maddeyle enerjiyle ilgili bisey.

Bir de benim ruhcu oldugumu nasil dusundun onu anlamadim dostum.
Sevgili Alvin materyalizmin madde tanımı atom değil, bu indigemeye dayalı, hatalı bir tanımdır.

Her "şey" madde, maddidir. Düşünce şey-(cisim) değil, maddeden mütevellit yapılarla, maddi bir eylemdir. Eylem nesneldir, metafizik eylem yoktur.
Her sistemin malzemesi form-yapılar ve nesnel-maddi ilişki, etki-tepkilerdir.
Her üst form-yapının malzemesi daha alt form-yapılardır. Daha alt form-yapıların malzemesi de daha alt form yapılar ve daha alt form yapılar derken malzemesi->maddedir. Haliyle her form-yapı da sonuçta maddedir, farkı oluşturan form-yapılardaki madde miktarı ve dizilimleri, hal böyle olunca da dizilimdekilerin birbiriyle olan etki-tepki, ilişkisidir ve elbette çevreyle de bu temel belirleyenler üzre etki eder, etkileşirler(bu etkilerden de çeşitli özellikler açığa çıakr, biz de bunları çeşitli ölçü kavramları olarak soyutlarız, enerji(!), kuvvet, güç, hız, boyut gibi. Bizim duyularımıza yansıyan da o etkidir.
Fizik = maddi dünya, madden demektir zaten. Dış dünya ise => zihnimizden bağımısz olan dünyadır.
spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"Genel görelilik teorisini tek cümlede özetlemek zorunda kaldığımızda: Zaman, uzay ve kütle çekiminin maddeden ayrı bir varlığı yoktur." Einstein
Kaldı ki yukarıdaki ifade maddenin atoma indrgeme hatasına düşüldüğü dönemde dile getirilmiştir, bu halde dahi aksine rol oynamamıştır.

Örneğin kütle, enerji = "şey" değildir. Burada ifade edilen şey, cisim, form-yapı anlamıyladır.
Her cisim maddedir.
Her maddi form-yapılar ve bunalrdan mütevellit ortam, ilişkiler -etki-tepki- tümü de maddendir, bunların şeyliği de cisim olarak değil maddi-madden şeyliktir.

Burada şey ile kastedilen nedir? Nesnel mi, öznel mi? Bu nesnel ifadedir, edebiyatda kullandımız "şey" anlamında değildir.

Enerji, kütle gibi kavramlarımız da form-yapı, yani cisim anlamıyla şey değildir. MADDEDEN BAĞIMSIZ, AYRI BİR VARLIK değillerdir, bizler madde ve bağlı form yapıların açığa çıkardığı çeşitli özellik, nitelikler üzerinden ölçü birimi oluşturuyoruz. Yani madde ve enerji diye ayrıltıcı bir kıstas yoktur, sadece madde vardır, enerji de, benzer diğer kavramlarımız gibi, maddi sistemlerin şu ya da bu biçimde özelliğine denir.

Enerjiyi -maddi form-yapının iş-etki-tepki=eylem- KAPASİTESİNİ, maddeden bağımsız, kerameti kendinden menkul müstakil bir varlıkmış gibi kullananlar günümüzün teist, idealist dingilleridir, dingil diyorum çünkü hak ediyorlar.
Bana bir enerji türü söyle, sana ne olduğunu -maddi yapı, maddi form-yapılar ve maddi etki-tepki-ilişkilerle açığa çıkanı- söyleyim.

Örneğin hız = şey değildir, ama maddi form-yapı, maddi etki-tepki, ilişkilere bağlı olduğu için de madden "şey" olarak ifade edilir, şahsına münhasır, müstakil varlık anlamıyla şey değillerdir, maddenin, hareketine bağlı soyutlanmıştır.

Her şey madde, madden ve maddidir. Her şey, enerji de, düşünce de dahil.

Düşünme eyleminin maddi olması başka, düşünsel, sembolik türetimlere verdiğimiz MANA başkadır. Türetimlerimizin muhtevası madde ve maddi, MANASI ise madden olmayabilir, bu bakımdan da mana=şey değildir. Ya soyutlama ya da türetimlerdir, soyutlanarak işaret edilen şey olabilir, ancak mana şey değildir.

Bana temelinde madde, şey olmayıp da, algılanan, gözlemlenen bir şey söyleyebilir misin?

Madde atom demek değildir, gözlemi mümkün kılan ve gözlenen her şey(!) madde ve maddidir. Muhteva budur.

Neden muhtevaya, malzemeye bu denli karşı çıkmaktasın?

Varlık-yokluk düzleminde, sence muhtevanın olmaması mı gerekir? Yok mudur? O halde var olan nedir?

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (10-03-2024 Saat 21:37 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #147  
Alt 11-03-2024, 00:35
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.741
Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilim, maddeyle degil, enerjiyle ugrasiyor.
Isı, sıcaklık, gölge, radyo-TV frekansı, ses.
Bunların ana kaynağı maddedir, madde olmazsa bunlar da olmaz.
O halde "bilim maddeyle değil, enerjiyle uğraşıyor" sözü yanlış.
Doğru ifade alttaki gibi olmalı.
"Bilim, enerjiyle uğraşıyor"
Çünkü maddeyi gözardı ederek enerjiden istenen verimi alamazsın.
Enerji için onun asli kaynağı olan maddenin önce işlenmesi gerekir.
Örneğin, bir pilden alınan enerjinin verim düzeyi onun kurşun, çinko gibi maddesinin kalitesine bağlıdır.
Herhangi bir radyo frekansının arkasında bir madde olan elektronik aksamlar bulunur.
Hatta havada boşta gezen frekanslar dahi çeşitli maddenin sonucudur.
Kendim havada boşta gezen frekanslardan radyo alıcısı gibi deneyler yaptığım için biliyorum.
Kısacası yukarıda saydıklarımın adına ne derseniz deyin sonuçta kaynak yine maddedir.
Alıntı ile Cevapla
  #148  
Alt 11-03-2024, 00:59
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 354
Standart

Neden muhtevaya, malzemeye bu denli karşı çıkmaktasın?

Ben karsi cikmiyorum. Israr da etmiyorum. Soyledigin sey bilimsel degil, felsefi bir ifadedir. Cok fazla yanlis temele sahipsin. Bunlari konusmaya kalksak, kitap yazariz. Bilim ve felsefe ayrimini yapamiyorsun. Bilimsel sorulari, bilimsel yontemi dahi, felsefeyle karistiriyor, felsefeye indirgiyorsun. "sorulari sadece felsefe sorar" gibi garip bir kisitlama getiriyorsun. Burdan basliyor hata ve ilerliyor.


"Her sey maddedir" onermesi, bilimsel bir ifade degildir. Hangi bilim dali bunu soyluyor? Soyler misin? Bu tanimi KIM yapiyor? Hangi bilim kurumu yapiyor? Kozmik isinlar, uzayda yuksek hizlarda seyreden kozmik parcaciklardir ve madde degildir.

Her sey meddedir dersen, yanlis yaparsin. Hersey ya madde ya da enerjidir dersen, bu bilimsel olur. Anlamli olur. Hem bilimseldir hem felsefidir.

Cunku madde ve enerji arasinda bir donusum vardir. (Albert Einstein'in unlu esitligi olan E=mc^2'). Yani, kutle enerjiye donusebilir ve enerji kutle olarak ifade edilir. Bu nedenle, madde ve enerji arasinda bir ayirim yapmak bazen belirsizsizdir, cunku biri digerine donusebilmekte.

O yuzden her SEY maddedir dersen ideolojik yaklasirsin. Cunku madde OLMAYAN seyler vardir.

Elektromanyetik radyasyon bunlardan biridir; ki elektromanyetik alan tarafindan yayilan enerjidir ve tekrar ediyorum, madde degildir.

Evren dedigimiz sey hem madde, hem enerjidir. Bir DONUSUM icindedir. Enerjinin maddeye donusumu ve maddeyi enerjiye donusumu arasindaki karsilikli iliski vardir. Biri, birine indirgenemez. o sekilde tanimlanamaz.



[Bilgive his dostum, sen de burayi okudun mu?]

Zaman sikintimdan dolayi olgulari detaylandirmiyorum fakat maddenin enerjiye donusturme ornek olarak nukleer fuzyon, enerjinin maddeye donusumune ise Buyuk Hadron Carpistiricilarini dusun; bu parcacik carpistiricilarinin, yuksek enerjili parcaciklarin carpistirilmasi yoluyla enerjinin maddeye donusumu ornek verilebilir. Burada biz bir seyi INDIRGEDIK mi? Hayir. Hersey X dir dedik mi? Hayir.


Bu; bilimsel mi? Bilimsel.

Örneğin kütle, enerji = "şey" değildir. Burada ifade edilen şey, cisim, form-yapı anlamıyladır.
Her cisim maddedir.
Kutlenin enerjiyle iliskisi vardir; bu da en basitinden E=mc² denklemidir. Ne demek bu? Yani, kutle enerjiye donusur ve kutlenin bir tur enerjisi vardir. Bir cismin kutlesi arttikca, o cismin enerji potansiyeli de artar. Ornegin, bir nesnenin hizi arttikca, onun kutlesinin arttigi ve dolayisiyla enerjisinin de arttigi gozlemlenir.

"Her cisim maddedir."

Elbette tum fiziksel varliklar veya nesneler, madde olarak kabul edilir. Fiziksel bir varlik, kutlesi ve hacmi olan bir nesnedir. Fakat bazi seylerin ( ki yukarida orneklerini verdim) bu madde tanimina UYMAZ. O yuzden zaten madde degildir. Onlar enerji olarak vardir.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #149  
Alt 11-03-2024, 01:28
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 354
Standart

"Bana bir enerji türü söyle, sana ne olduğunu -maddi yapı, maddi form-yapılar ve maddi etki-tepki-ilişkilerle açığa çıkanı- söyleyim."

Ayni seyi enerji icin de diyebiliriz. Maddeyi cikar, enerjiyi koy; bir sey degismez. Ortada dönüşümler, ortada etkilesimler vardir, ortada iliski vardir.

Soru: Fotonun kutlesi var midir? Madem fotonun kutlesi yoktur; niye o halde kutlesi olan hersey maddedir diye tanim yapiyorsunuz? O zaman o tanimi degistir.

Senin yanlisin ne biliyor musun?

Sen, felsefi bir onermede bulunarak her sey maddedir, maddidir diyorsun. Bunun felsefi bir ifade oldugunu kabul etmiyorsun. Bir de "herseyi" madde olarak tanimliyorsun. Herseyi madde olarak tanimlarsan, zaten hersey maddedir. Bilim, hersey maddedir demez. Bilim, kontrol eder, gozlemler, test yapar. sen herseyi gozlemledin ve olctun mu?

Felsefi olarak dersin ki, "hersey maddedir, evrenin ozu maddedir" bu felsefi bir ifadedir. Buna benim itirazim yok. herkes felsefi tanimlarda bulunabilir.

Bunu spartacus soyluyor; bilim soylemiyor.
..



Tekrar ediyorum maalesef guzel dostum;

Hersey madde degildir; hersey madde ve enerjidir (belki de daha henuz bilmedigimiz pek cok seydir) ve bunlarin iliskisi, etkilesimi ve donusumudur. Kaldi ki hic bir realiteyi, gercekligi kavramsal olarak bile TEKlige indirgeyemeyiz.

Bu, bu sekilde ele alinmali.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #150  
Alt 11-03-2024, 02:20
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"Bana bir enerji türü söyle, sana ne olduğunu -maddi yapı, maddi form-yapılar ve maddi etki-tepki-ilişkilerle açığa çıkanı- söyleyim."

Ayni seyi enerji icin de diyebiliriz. Maddeyi cikar, enerjiyi koy; bir sey degismez. Ortada dönüşümler, vardir.
Diyemezsiniz
Maddenin yerine enerjiyi koyamazsın çünkü enerji dediğimiz maddeninkapasitesi. Bunun neresini anlamıyorsunuz?
İdealist zırvaları, KAVRAM ve anlam ÇARPITMALARINI AŞIN, SOYUTLAMA NEDİR ÖĞRENİN ARTIK.
Dingiller daha Einstein'in "m" harfi ile temsil ettiğinin madde değil, kütle olduğunu, ne kütle, ne enerji, ne zaman gibi ölçü birim, kavramlarının maddeden bağımsız, ayrı bir varlığı olmadığı bilmiyor.
Kütle ve enerji dediğimiz şeylerin kapasite bazlı ÖLÇÜ BİRİMLERİ OLDUĞUNU BİLMİYOR.
e=m.c2
bu halde
m=e/c2
olur.
İşte 2 ölçü birimi birbirine dönüştü!
Aklınızla dalga mı geçiyorsunuz?
Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Soru: Fotonun kutlesi var midir? Madem fotonun kutlesi yoktur; niye o halde kutlesi olan hersey maddedir diye tanim yapiyorsunuz? O zaman o tanimi degistir.
ŞEY kavramının ayırdımına dair söylediklerimi okumadın mı?
Yazımın ilk paragrafında ne demişim Alvin. Bizim böyle bir tanımımız yok, sitede araştır yıllar önce ve bir kaç ay önce de o tanımın yanlış ve totoloji olduğunu söylemişimdir
Kütle de özünde ve aslında madde miktaryla ilgili.
O tanım bu halde totoloji olmadı mı?
Kütle, enerji, hız, frekans, değişim-zaman.... bunların tümü maddenin, maddi form-yapıların ilişkiler, etkleşimler, nitelik ve özelliklerinden SOYUTLANIR.
Gerçekten de, kapasite, frekans, hız, değişim-zaman gibi kavramların maddeden ayrı, bağımsız, müstakil bir varlık olduğunu mu sanıyorsun?
Eğer fotonun kütlesi yoksa, bu saf madde anlamına gelebilir, eğer foton parçacıklar taşıyorsa, kütle kavram ve ölçümü yeniden gözden geçirilmelidir.

Burada benim görüşüm, fiziğin, uzayın dokusunun madde olduğudur. Eğer bu foton düzeyinde parçacıklarsa, bu bahisle, güneşte oluşan yüksek ısı basınç, uzayın her alanını kaplayan saf maddeyi etkileyecek düzeyde etki oluşuruyor olmalı ve bu etki yayılımı dalga özelliği göstermesini sağlıyor. Bugün benim iddiam gözümüze etki eden fotonun 7-8 dakika önce Güneşten kopan parça olmadığı, zaten ortada olan maddelerin, tetiklendiği, ancak çok zayıf bir etki, tetiklenme oluşturduğu bu bağlamda da duyu-alıcıların hassas olması gerektiği yönündedir. Yıldızların da alt form-yapıları oluşturan parçaların ayrışmasıyla kütle kaybettiğini düşünüyorum ve eğer bu foton parçacığı ise, parçacıklar(ilkel form-yapılar), kendisini oluşturan parçalara ayrışıyor ve yıldızın çekim kuvveti, saçılmış mikron ötesi saf parçacıkları çekecek düzeyde bir kuvvet sergileyemiyor. Kara delik ise(aşırı yoğunlaşmış madde), o düzeyde bir çekim oluşturuyor ki, saf madde parçaları üzerinde etki edebiliyor, bu sayede başka bir kaynaktan yayılan ışık etkisi de bükülmüş oluyor, çünkü maddi doku-uzayın dokusu- kara delik sayesinde büzülmüş oluyor... Kısaca UZAY DA ve elbette EVREN maddeden ayrı ve bağımsız değildir, Einstein bunu kavramıştı.

Güneş .................................................. ........................... Ben
Aradaki noktalar madde parçacıdığıdır, etki aldığında zincirleme bir etki oluşturduğudur. Bu sayede hem parçacık hem de dalga fonksiyonu açığa çıkıyor, bu sayede de, çok uzun mesafeler kat edilmiş oluyor.
Maddi ortam yoğunluğu arrtıkça, ışık hızı(etkisi) de bu sebeple düşmektedir.
Işığın soğrulmasının sebebi de, yine bununla ilgilidir, dirence bağlı etki sönümlenmesi.
Ampulden yayılan ışık(ortam etkisi!), ampül söndürünce ne oldu? Yok mu oldular? Hayır, etki sönümlendi, aynen sona eren bir dalga gibi. Bir suyun dalgası gibi, dalga sönümlenir, ama bu suyun yok olduğu anlamına gelmez. Eğer alıcılarınız, dalga etkisine duyarlı çalışıyorsa, dalga sönümlendiğinde, su'yun yok olduğu yönündeki algı, alıcının çalışma prensibinden dolayı(etki varsa tetikleniyor) bir yanılsamadan ibarettir.
--- Neyse bu konu farklı bir konu, değineyim dedim---

Örneğin bakır teldeki 1 elektronun hızı, saniyede ortalama 0.024 cm.
Peki Türkiye'den, ABD'ye ping atıldığında 150 ms, git, gel cevap nasıl 150 ms olabiliyor? Üstelik bu sürenin çoğu, ara istasyonlarda kaybedilen süredir.
Nasıl oldu bu Alvin?
Türkiye'den, ABD'ye elektron mu gitti? Sisteme dahil olan 1 elektronun diğerleri üzerinde oluşturduğu etki ve sonuçta en uçtaki elektronlardan birisinin taşması, sistemin dışına çıkmasına yol açtı. Ara istasyonlar olmasa bu süre 20-30 ms sürerdi.
Öreğin 1 üçlü pirizi, 30'lu yaparsak ve 30 cihaz bağlarsak ne olur? Sistemden taşırılan elektron sayısı yetersiz olduğunda -ki öyle olacak-, cihazlar çalışmayacaktır, enerji neydi peki? İş kapasitesi, kapasiteyi belirleyen bir diğer faktör nedir burada? madde miktarı, yani ne kadar elektron, o kadar iş ve kapasitesi(enerji)...

Elektrik enerjisi ne peki?
Herhangi bir sisteme giren veya etkiyen elektron(madde) parçacığının oluşturduğu etki-tepki sonucu açığa çıkan tepkimedir.
Enerji nedir burada? O tepkiyen sistemin veya maddenin, tepkime kapasitesiyle çevrede oluşturacağı etkinin KAPASİTESİDİR. ENERJİ DEDİĞİMİZ BU... Kapasite!

Isı enerjisi diyoruz nedir? Tepkimeyle form-yapı bileşenlerinin dağılması sonucu serbest dolaşıma giren elektron, proton, varsa proton+nötron çorbasıdır(kısaca maddi alt, ilksel parçacıkların, etrafa koşuşturan bir deli dana hale gelmesi, plazma hali ve o parçacıkların çevrede bulunan diğer form-yapılara girdisi, çıktısı, kopratması, ilişkisiyle oluşturduğu etki, tepkimeler. Bir form yapının bileşiğine çok sayıda elektron, atom çekirdeği girerse ne olur? Ya atomları elektron kapar böylece kimyası değişir, ya elektron verir, yine kimyası değişir, işte bu etki=>ısı kavramına anlam veriyor, örneğin belirli bir oranda ısı varsa sistemlerde hareket vardır, çünkü alışveriş ortamı vardır, ısı düşmüşse sistem kararlı hale gelir ki, hareket ve çevre etkisi de zayıflar, girdi, çıktısı zayıflamıştır çünkü). Yani senin sandığın gibi kerameti kendinden menkul bir enerji var ve ortalıkta dolaşıyor değil, burada enerji dediğimiz, o çözülen form-yapının ne kadar iş açığa çıkartabileceğinin -form-yapının kendsinde ve çevredeki diğer form yapılara ETKİ DÜZEYİSİNİN ölçüsüdür. BU SEBEPLE DE Einstein ENERJİ FORMÜLÜNDE KÜTLE KULLANMIŞTIR, ne kadar ekmek(kütle), o kadar köfte(enerji).
Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Senin yanlisin ne biliyor musun?

Sen, felsefi bir onermede bulunarak her sey maddedir, maddidir diyorsun. Bunun felsefi bir ifade oldugunu kabul etmiyorsun. Bir de "herseyi" madde olarak tanimliyorsun. Bilim, hersey maddedir demez. Bilim, kontrol eder, gozlemler, test yapar. sen herseyi gozlemledin ve olctun mu?
Bilim her şey maddedir der, maddeden bağımsız ve maddeyi YOK sayan bilim olabilir mi? Ama bu konu doğal, olağan bir gerçek, üzerinde araştırma gerekmiyor, bu edilgen bir kavrayıştır, bu bakımdan şu ya da buna etki etmesi üzerine yorumu yoktur, bu MUHTEVADIR Burada şey ile ne kastettiğin önemli.
Bu yaklaşımın da Zeus yoksa, gözlemleyip, tespit ettin mi demekten farklı mı? DEĞİL.
Yahu olmayan şeyi nasıl, nerede arayıp, ölçebileyim?
GÖZLEMLEDİĞİMİZ, DENELEDİĞİMİZ HER ŞEY MADDE.
Sen varsa başka bir şey bulana kadar da bu böyle olacak.
Efendim Yanardağların sebebi, dünya çekirdeğindeki mağmalar diyemeyiz gibi bir mantığın bize faydası ne?
Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hersey madde degildir; hersey madde ve enerjidir (belki de daha henuz bilmedigimiz pek cok seydir) ve bunlarin iliskisi, etkilesimi ve donusumudur. Kaldi ki hic bir realiteyi, gercekligi kavramsal olarak bile TEKlige indirgeyemeyiz.

Bu, bu sekilde ele alinmali.
REALİTEYİ TEKLİĞE İNDİRGEMİYORUZ; kaldı ki gördün mü, işte tam da burada İDEOLOJİK yaklaşan sen oldun. Sevgili Alvin nesnel gerçeklik zemininde teklik mi, değil mi diye bir kriter yoktur, bu kriter o zeminde ideolojiktir, o zemin herhangi bir şeyin şahsına dair spesifik değil, geneldir, iradi açmazlarınızı lütfen o zeminin dışında tutun, çünkü anlamı, muhatabı yok

VARLIK-YOKLUK diyoruz, ne salt varlık ne de salt yokluk demiyoruz, madde varlık dediğimiz ne ise, malzemesidir.

ENERJİ VARLIK BİÇİMİ DEĞİL YAHU, DAHA KAÇ KERE İZAH EDİLECEK? AKP'liler AKTROLLERİN peşine nasıl düşmüşse, aynı hüloo kafasıyla idealistlerin peşinde mitoloji üfürüyorsunuz, farkında değil misiniz?

MATERYALİSTLER MADDE KONUSUNU KAPATALI bin yıl geçti, o sebeple materyalistler oturup madde üzerinden tartışmalar yapmıyorlar, vakit kaybı. Kaldı ki evirip, çevirip tartışabilir spesifik bir detayı da yok, ayırt edici özellik mefhumu FORM-YAPILARA, ilişkilere, etkileşimlere NAZARANDIR. Farkındaysanız teistler, idealistler ve onların aldattığı insanlar yapıyor bunu, çünkü ruh çıkmazındalar... O BAHİS KAPANDI, ARTIK UĞRAŞMIYORUZ, bunun neresini anlayamıyorsunuz?

Bilim madde nedir, değildirle artık uğraşmamalı, bu basit gerçektir, bu konu kapandı. Maddi ilişkiler, maddi nitelikler, özellikler, bunlarca açığa çıkan ÇOK ÇEŞİTLİ etkileşimler, etkilemeler, etkenler, faktörler, bilgi bunlarla ilgili, bunlara dair.

Ben ne demişim açarsak;
Gözlemlediğim, etki-tepki, ilişki ağları, form-yapılar, bunlara dayalı sistemler, bu sistemler, yapılardan elde edilen ilişkiler bu ilişki ağlarında edinilen tepkiler, buradan hareketle tanımladığımız, soyutladığım her fiziki özellik, nitelik, kavram, ölçü birimleri, kuvvet, hareket, hız, ağırlık, kütle, enerji, uzunluk, boyut........... HEPSİNİN DE TEMELİNDE OLAN MADDEDİR ve ben ifadelerimi bu temele dayanarak dile getiriyorum. Ben söylediğim için değil, aksine böyle olduğu için yorumluyor, söylüyorum.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (11-03-2024 Saat 03:51 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
fenomen, madde, maddecilik, materyalizm, ruh


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Materyalist arkadaşlara... Felsefi Tartışmalar 22 23-04-2015 16:12
Deist arkadaşlara sorular ylmz3490 Deizm 89 01-08-2014 19:58
bazı sorular ? gameover İslam 11 11-05-2012 02:32
Hristiyan ve Musevi Arkadaşlara Sorular pante Hristiyanlık 116 07-05-2009 02:04
Bazı arkadaşlara anlam veremiyorum asbestburak Turan Dursun 20 27-07-2006 16:52

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:18 .