ulpian´isimli üyeden Alıntı
Bu söylediğiniz zaten karşı çıkmakta olduğunuz metnimizde aynen bu şekilde geçmekte... Nereyi anlamıyorsunuz; nasıl yardımcı olabilirim... bir anlasam.
|
ben diorum ki ayet şöyle der;
bak ne kadar açık ayet veriyorum
ulpıan!!!
Ve Es Semae; Ve sema, gökyüzü
Beneyna-ha; Onu biz bina ettik
Bi Eydin; Bir kudretle, Büyük Bir kuvvetle
Ve İnna; Ve muhakkak biz
Le; elbette
MUSİUNE; GENİŞLETİCİ OLAN
وَالسَّمَاء بَنَيْنَاهَا بِأَيْدٍ وَإِنَّا لَمُوسِعُونَ
Ves semâe beneynâhâ bi eydin ve innâ le mûsiûn(mûsiûne).
Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.
Türkçeye "Şüphesiz Biz genişleticiyiz (genişleteniz/genişletmekte olanız)" olarak çevrilen Arapça "inna le musiune" ifadesindeki "musi'une" kelimesi,
"genişletmek" anlamına gelen "evsea" fiilinden türemiştir. "
Le" ön-eki de takip ettiği isim ya da sıfata vurgu ekleyerek "çok fazla" anlamı katmaktadır. Dolayısıyla bu ifade "Biz göğü veya evreni çok fazla genişletiyoruz" anlamı taşımaktadır. dolasıyla evrenin genişlediği ayetin kelimesinin türkçe karşılığı, köküne yani, ne denmek istiyor mansına baktığımızda gerçek karşımıza çıkmaktatır
ulpıan arapça bilmeden kelime karşılı nedir öğrenmeden örnek veriyosun
bir kere 1929. yılında rus fizikçi Alexander Friedmann ile amerikalı edwin hubble bu gerçeği bulmuşlar mı bulmamışlar mı elbette bulmuşlar peki söyle bana 1400 sene önce daha ilmin ve bilmin olmadığı dönemde kuran bunu nasıl söyler ????