İslam ve bilim neden çelişsin ki? - Sayfa 95

#**941** 13-02-2007, 10:22

liopleurodon";p=&quot´isimli üyeden Alıntı

liop kardeşinin işi gücü yok, senin ağaç tepesinde keşfettiğin safsatalar mı yetişecek soro biraderim?

Bir giriyorsun, ahanda insanın %70'i sudur, demekki su insanı amaçlayarak yaratılmıştır.. Ne alaka? Denizanasının %98'i sudur.. Bu durumda amaç insan değil denizanası olur.. Demekki külliyeten yanlış içindesin..

Bir diğer yandan rahman sıfatının tecellisi için rahmet gerekir eder vs. vs. Zaten suyun içindekiler için yağan yağmurla tecelli edecek olan rahmet sıfatı değil, D.A.N.G.A.L.A.K sıfatı olur ancak soro. Çünkü, yağmurun %75'i denizlere yağar.. Ama ihtiyaç olan yerlere yağmaz.. Ve adına çölleşme denir..

http://www.cnnturk.com/BILIM_TEKNOLO...haberID=103442

Yağmurun ihtyiaç sahiplerine yağmur olarak gönderildiği lafı, boş bir laftır.. Bu lafa göre allah sadece amazonlardaki insanların allahı olabilir.. Ötekiler, başka tanrıların çocukları...

Deney tüpünde canlı üretilmediği iddiaların da fostur soro.. Lab. larda üretilmiş hücreler mevcut.. En bilinenleri Conan ve Superconan'dır.. Radyoaktif atıkları yesinler diye yapıldılar.. Bu forumlarda belki 100 kere hadi getirin parayı, yapalım bir canlı hücre dedim, çıt çıkaran olmadı.. Bilim siz gibi ağaç tepesinde tefekkür etmiyor soro.. İcraat yapıyor.. Şeker hastalarına insülin üretsin diye bakteri üretildi lab.larda biliyor muydun? Şu anda kullanılmıyor olmasının sebebi pahalı olması..

Bİr canlı, o küllerde mevcut olandan bşka hiç bir şeye sahip değil soro.. O halde canlının o küllerden ortaya çıkması bir zorunluluk.. İşte bu kadar basit bu soro.. Senin kül diye burun kıvırman gerçeği değiştirmiyor..

Bakın ben gerçekten lab.üretilebilen hücreler olduğunu bilmiyordum. Bu yazıyı okuyunca öğrenmiş oldum. Liop sen mübarek birisin bence

Söylediklerinin hepsine katılıyorum .

soro · #**942** 13-02-2007, 10:45

liop beni akıl fukarası yaptın,be dengesiz adam.

yazdıklarını sen okuyormusun hiç?

her an ve her aşamada,sayısız gidilecek yok varken,o zerreler hafızaları veya disketlerimi var da eskigittikleri yalan yanmlış yollara gitmeden,direk doğru yeee gidiyorlar.

ayak yopuğunda niye göz çıkmıyo mesela,be adam.
şimdi yine atacan ,vakıadan rnekleri.
o örnekleri ben de görüyorum ve biliyorum ve sana niçin diye soruyorum.soru bu- niçin?

sen 65 sayfadır -nasıl -sorusuna cevap vermek istiyorsun.ben de sana - niçin öyle olsun ki- diyorum
bak genç dimağları ifsad etmeye başladın,gözümü kızarmaya başladı,sonunda seni tek bir yazımla silip atacam,kıyamıyom sana.sesszice sıvış aradan,senle sohbetimize balık yerken devam ederiz.burası dar geliyo ikimize.sen yaylan bakalım....!

liopleurodon · #**943** 13-02-2007, 11:31

>>> her *an *ve *her *aşamada,sayısız *gidilecek *yok *varken,o *zerreler *hafızaları *veya *disketlerimi *var *da *eskigittikleri *yalan *yanmlış *yollara *gitmeden,direk *doğru *yeee *gidiyorlar.

Direk doğru yere gittiklerini sen sanıyorsun sadece.. Burada mesele iki düğüme sahip:

1. Gidilecek tek bir yol olmasına rağmen sanki diğer yollar varmış sanrısına düşmek. Taşı elinden bırakırsan yere doğru gider.. Gidebileceği başak bir yön yoktur, yerçekimi onu buna zorlar.. Burada çıkıp, yerçekim neden şuraya gitmedi diye sanrılara giriyorsun..

2. Eline bir ok alır, rasgele sallarsın.. Sonra okun düştüğü yer için "ahanda benim hedefim tam olarak burasıydı" dersin.. Yani, o gider, bir yere ulaşır, üzerindeki enerji, rüzgar vs vs. onu bir yere götürecektir.. Sen ise, o gittiği yeri sanki ta başından hedeflemiş gibi göstermeye çalışırsın..

Kısaca, zerrelerin doğru veya yanlış gitmeleri gibi bir durum yok.. Sen, kafanca onlara "ahanda dopdoğru gidiyorlar" diyorsun.. Bunun en güzel örneği, doğuştan olan sakatlıklardır..

İşte, gözlerin ayağında olsaydı, o zamanda gidip "neden kafanda gözün çıkmıyooo be adam" diyecektin..

Gözlerinin kafanda olması, evrimin en güzel işaretlerinden biridir. Çünkü, gözlerini oluşturan hücreler sinir hücrelerinin, kristalinin vs. evrimleşmesi ile ortaya çıkmıştır. Bunlarda bizim baş dediğimiz bölgede bulunurlar.. İlkel canlılarda göz yoktur ama gözü oluşturan genlerin çeşitli versiyonları vardır:

http://www.medicalnewstoday.com/medi...p?newsid=31008

Kısaca, canlının oluşumu, siniri sisteminin oluşumu ile başta toplanan sinir hücrelerinin evrimi gözü ortaya çıkarır. Gözün oluşabilecğei yeğane yer orasıdır. Başka taraflarda göz oluşması imkanı yoktur, taş bırakınca sağa doğru gitmez, yere doğru gider...

Sen 65 sayfadır, niçin diyorsun, bende sana cevap veriyorum, başka türlü olmazdı da ondan.. Zarı atınca neden 42 gelmediği bir soru değildir, çünkü zar 1 .. 6 arası gelebilir.. Bizim zarımız 3 gelmiş, ahtapotunki 6.. Onun gözleri bizimkinden daha iyi..

Evet, niçinin cevabı, fizikte, kimyada saklı..

Nasıl oluyorda saklı olabiliyor? Hafızası nerde bunun diyorsun.. Hafıza onun ta kendisi.. Tekrar oku yazdıklarımı.. Moleküller kendilerinin bir kopyasını yapar, kafasına göre bir molekül değil.. Kopyalama işlemi her zaman aynı koşullarda oluşmadığından bazı durumlarda yeni molekül orjinalin %100 aynısı olmaz.. İşte bunada mutasyon denir. Eğer molekül, bir hücre yapacaki, mesela hypercycle katalizasyonu ile hücre zarı oluşturacak bir mutasyon geçirirse, onun ürettiği yeni moleküller de bu kabiliyete sahip olacaktır.. Peki yeni moleküller bunu yapmayacak bir mutasyon geçirirse? Zara sahip moleküller hidrolizasyondan daha az etkileneceği için daha çok hayatta (bozulmadan, dağılmadan) kalacaktır.. Bu nedenle de onlar daha çok üreyecektir.. Ama doğada bir allah yoktur, boyuna onlar için aminoasit, enerji filan yaratıp önlerine atacak.. Ortamdaki kaynaklar sınırlıdır. Bu sebeple, bir süre sonra avantajı olmayan moleküller tamamen yok olacaktır, çünkü diğerleri onların kendini kopyalamasına yetecek kadar malzeme bırakmaz ortada..

liopleurodon · #**944** 13-02-2007, 11:41

>>> Bakın *ben *gerçekten *lab.üretilebilen *hücreler *olduğunu *bilmiyordum.

Artık bu husus, tekonolojinin işi, bilimin değil.. Bilim bilgiyi edinir, sağlar.. Onu kullanmak teknolojinin işidir.. VE günümüzde artık bu işler endüstriyel olarak kullanılmaktadır. Gen mühendisliği vs. kavramları buradan çıkar..

Bizim arkadaşların görmek istemedikleri şey budur.. Bilim, nesnel üretim yapmaz.. Bilgiyi ortaya koyar.. Teknoloji alır bunu kullanır.. Ve teknoloji, ticaret için yapılır.. Eğer hücre yapmak para getirmiyorsa kimse yapmaz, ki, bugün bir hücre üretip para kazanma şansınız sıfırdır.. 8 basamkalı dolar rakamları zarar edersiniz sadece..

Bu iş için gereken teknoloji de, bilimde uzun yıllardır mevcut.. Ama artık bu tür işler bilimin değil, şirketlerin ilgi alanına giriyor.. Eğer onlara yeterli para verirseniz, size hepsini yaparlar.. MEsela şurası, bu teknolojiye sahip müesseselerden sadece biridir:

http://www.gilead.com/

soro · #**945** 13-02-2007, 12:39

be adam!
"Direk *doğru *yere *gittiklerini *sen *sanıyorsun *sadece.. "

bilerek yaparlar diyen sen değilmisin;?

göz hücresi olacak atomlar,önce kulak olmayı,böbrek olmayı deneyip de mi sonra göz olmaya karar veriyorlar.yıldırdın beni,ihtiyarlattın be!amma kaçışın yok.bağırttıra bağırttıra seni ikna edecem.mantık nakli icad edilsin,sana mantık da naklettirecem.seni bırakmam şeytanın eline.yenecez beraber bu güçlükleri.

hücre yapmak demişsin.biray detaylandır bakalım.
hangi maddelerden hangi özellikte ne yapıldı?anlat bakalım...

liopleurodon · #**946** 13-02-2007, 13:04

Hala aynı yerdesin soro.. Kimsenin bir şey olmayı denediği filan yok.. Bir mutasyon sonrası, hücre farklı bir hal alır.. Bu farklı hal, hücreye bazen bir kabiliyet kazandırır, mesela ışığa hassasiyet.. Mesela, titreşime hassasiyet.. Eeğr bu özelliği bir işe yarasa, kullanılır, yaramazsa öylece kalır, tıpkı sendeki memeler gibi soro (erkek olduğunu farzediyorum)..

Dur bir kulak olayım, bir göz olayım vs. yok soro.. Bir göz için binlerce küçük adım gereklidir.. Bunlar nesilden nesile atılır. Tipik bir canlı için, bu 300 bin yılda hallobilecek bir iştir, çünkü, faydasız yönde atılan adımları doğal seleksiyon durdurur.. İşte anlamadığın şey bu. Hücre ne olacağına karar vermez.. Hücrenin işe yarar bir halt olmasına doğal seleksiyon karar verir.. Mantığı da çok basittir: İşe yaramıyorsa yok et..

Bildiğimiz külden, o senin ateştopunun külünden, havadan sudan, superconan yapıldı soro.. Radyoaktif atıkları yemesi için.. Sorun şu ki, maalesef evrim bir gerçek.. Bunu doğaya bir salarsan, bir kaç yüz yıl içinde radyoaktif atık yemektense insan yemeyi geliştirebilmesi büyük ihtimal.. Ve harbi bir tasarım ürünü olduğu için öyle antibiyotikle filan durdurma şansı da yok.. Hoş, lanettayn bakteriler bile antibiyotikten kurtuluyorlar evrim geçirip.. Böyle akılla tasarlanmış bir bakteriyi düşününce.. Bu suni bakteriler, atom bombası bile atılsa etkilenmeyecek çok korunaklı özel lab.larda saklanıyor şu anda..

soro · #**947** 19-02-2007, 10:49

"Eeğr *bu *özelliği *bir *işe *yarasa, *kullanılır, *yaramazsa *öylece *kalır, *tıpkı *sendeki *memeler *gibi *soro *(erkek *olduğunu *farzediyorum).. * "

liop sen azmışsın haberim yok.daha şimdi okudum bunu.yuh be adam.-adam olduğunu farzediyorum,di mi?bu hesaba göre sendeki mantıksızlık da açıklanmış mı oluyor.

sen bir çakıl taşı al bakalım.tut ışığa bakalım göz *veya ışık sensörü çıkacak mı.
be adam güneş ahan da orada.ay da burada.
bu kadar milyon yıl geçti,hani ayda göz var mı,ışık sensörü var mı.ay sana göz kırpıyo mu.-erkek olduğunu farzediyorum.
sanırım geçen uzun yıllar,ayda da göz çıkmasına yeterli idi.he?
evrim zırvadır ve de yazıkki o darwin seni etkisi altına almış,beynini uyuşturmuş.ama ömrümüz varsa bu işi halledecez meraklanma.

sıfırdan bir canlı yapmak ile var olan canlıyı değiştirmek aynı değildir canım -lafın gelişi-,
neyse şimdilik bu kadar yeter .yoksa dumura uğrayacaksın.kal sağlıcakla,liopum canım ciğerim karabiberim.

liopleurodon · #**948** 21-02-2007, 10:51

>>> sen *bir *çakıl *taşı *al *bakalım.tut *ışığa *bakalım *göz * veya *ışık *sensörü *çıkacak *mı.

İşte zaten meselede budur.. Bugüne kadar bir çakıl taşında göz veya ışık sensörü çıktığı görülmüş değildir.. Ama siz bunu iddia edersiniz hep.. Milyon değil, trilyon yıl geçse çakıl taşında göz ve ışık sensörü çıkmaz.. Ama canlılar çakıl taşı değildir.. İşte bir türlü anlayamadığınız ahmaklık bu.. Sana ahmak demiyorum, size doldurulan ahmaklık diyorum..

Canlı hücre, kendini çoğaltabilir ve ve her kopyasında potansiyel olarak yeni bir özellik ekleyerek değiştirebilir.. Peki taş bunu yapabilir mi?

Taşın zilyon yıl geçse de öyle kalıyor olması, evrimin en güçlü delilidir.. Eğer bir tanrı olsaydı, gider taşa göz verir, imkansızı yapardı.

Kafana şunu bir sok.. Canlı demek taş demek değil.. Canlı dediğin zaman belli bazı kabiliyetlere sahip bir yapıdan bahsediyorsun.. Ve canlı yapının en önemli özelliği üremesi.. Ve olması gerektiği gibi, ürerken değişebilmesi.. Bu değişimler ğere bir şekilde seçiliyorsa, canlının uzun nesiller sonraki yapısı, bu değişimin belirlediği yönde gelişecektir.. İşte evrimde budur..

Analojik safsata denen şeyi o kadar özümsemişsiniz ki, onsuz yapamıyorsunuz.. Ağaç tepesi tefekkürlerinin ilk kazandırdığı şeydir bu.. Bir taş asla ölmüyor, acıkmıyor.. Taş ölmüyor olduğuna göre, sende ölmeyecek misin?

Silkinde kendine gel.. Sıfırdan canlı, taştan yapılmaz.. Sıfırdan canlı karbon bileşiklerinden yapılır.. Karbon ile oksijenin yanında diğer elementler varsa, artık kimyanın adı organik kimya olur ve bambaşka bir mecraya açılır. Eğer karbon dediğin şey, karboksil grubundansa, etrafında amin varsa, olayın rengi külliyeten değişir: Moleküler biyoloji olur artık.. O tür yapıların imkan ve kabiliyetlerini bilmeden böyle sallaman ancak senin cehaletine ayna olur. Tıpkı eline taşı alıp gelip, "ahanda bundan niye göz çıkmıyor?" diye sorman gibi..

Evet, silkin ve öğren artık.. Doğada, taş, toprak vs. dediğin şey o kadar basit değil.. Yok böyle bir sınıflama.. Eline yumurtayı alıp, dur hele göz çıkacak mı diye beklerken içinden timsah çıkınca ne diyecen onu merak ediyorum.. Evet, yumurta ile çakıl taşını aynı şey sanacak kadar bilimden biyolojiden uzak zavallıların edeceği bir laf ediyorsun soro..

İşte din bu yüzden islamla çelişir. İslam taş ile yumurtayı aynı şey sanıp, "Ey yumurtaya can veren allahım..." diyecek ahmaklar arar kendine.. Çakıl taşı ile yumurtayı (veya herhangi bir canlı yapıyı) ayıramayacak kadar budala olanların işidir islam, ve bu budalaların da bilim filan yapmalarına zerre imkan yoktur..

soro · #**949** 21-02-2007, 11:07

akıllı olmanı rica edecemliop efendi.
"Ama *canlılar *çakıl *taşı *değildir.. *İşte *bir *türlü *anlayamadığınız *ahmaklık *bu.. *Sana *ahmak *demiyorum, *size *doldurulan *ahmaklık *diyorum.. * "

yahu,be adam!
çakıl taşından göz çıkmayacağına aklın eriyo da,aynı çakıl taşından göze sahip canlılar oluşacağına nasıl aklın eriyo?sen ne dediğinin farkında mısın?

soro · #**950** 21-02-2007, 11:10

ilk çakıl taşı ise,her türlü donanımasahip sönmüş kül olmuş meşhur yanartopumuzdur.

sana evvelden sordum 3 gün terkettin siteyi.noldu da,bu uzay derinliğinde yanyana gibi olan dünya güneş ay venüs menüs her ne ise,dünya yeşillendi ıslandı da diğerleri ateşli veya kuru kaldı.esen bir rüzgar vardı ise hepsine birden esmeli idi.yanyana çünkü bunlar.