Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik > Büyük Patlama Teorisi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 20-01-2018, 11:56
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Merkez noktası, Şey'lerin birbiriyle olan ilişkisiyle ilgilidir ve mutlak değildir-merkez yine şeylerin biribiriyle ilişki-etkileşimine göre değişkendir-, bizim bu bahisle ele aldığımızın kapsayıcılığı evren kapsamına göre parçaya inilmiş dar bir alandır.

Ada'ların merkez noktasının baz alınmışlığı, ilgili ada'ya dair-göredir, evren tanısı ise merkezleştirilip, bireye indirgenemez, zemin temeliyledir.

Evren şu ya da bunların(şey'lerin) dahil edildiği bütündür.

Bir okyanus düşünelim ve bunun içinde de 1000 adet ada. Evren'in tanısı adalardan herhangi birisi değil, okyanusun kendisidir, öyleyse evren tanılarken herhangi bir adaya göre davranmamalı ve adanın bir merkezinin olması öne sürülerek, evrenin de mutlak bir merkezinin olduğu kanısına kapılmamalı-merkezi olan -> evren değil, parçadır.

Şimdi birisi çıkıp bana diyebilir ki, ama okyanusların bir merkezi var, bu ölçülebilir. Tabi ki, çünkü okyanusun sınırı var, sınırsız bir okyanusun merkezi neresidir? Ya "her yer" ya da "hiç bir yer" değil mi?

Bu bağlamda da parçaya->evren demek hatadır, bizim kullanmamız gereken tabir ADA'dır veya ada anlamını içeren bir başka tabir...

Kaldı ki tüm'ü(fizik alemi) kapsayıcı anlamda, parçaya indirgenmiş EVREN ifadesinin kullanılması doğru değildir, zira burada öncül "EV" kelimesidir, belirli bir mekanı ifade eder. eğer böyle alacaksak, öyleyse biz tabanı-zemini kapsayıcı olanı ifade edebilmek namına örneğin "alem" kelimesini kullanmak durumundayız, fakat görüyoruz ki evren kelimesi zaten yerine kullanılır olmuş, öyleyse hem genel kapsayıcı anlamda kullanıp, ama hem de ifadesini parçaya indirgeyen anlamla dile geitrmek çelişir.

İçinde olduğum parçanın ev'liği, ancak benim içinde olmuşluğuma göre anlam kazanıyor, bu bağlamda öznel durumumu, nesnel zeminde genelleme adına kullanamam, benim içinde bulunduğum bana göre ev ise, senin içinde bulunduğun da sana göre ev'dir, öyleyse bunların tümüde, ben içinde olayım ya da olmayım->ev'dir. Öyleyse daha geniş bir tabire ihtiyacım var ve ev'i değil, tüm evleri, bütünü ifade eden kelime olmalı.

Eğer evren öznenin kendisini esas alıp konumladığına göre, ev gibi kendisini içinde gördüğü bir mekan-zemin gibi alınacaksa, öyleyse Andromeda'yı da kendi evrenine(samanyolu) dahil kılmasının anlamı ne? Ya tüm, ama tüm evleri kapsayan bütün bir kelime olarak kullanacağız(örneğin evlerden meydana gelen mahalle, şehir, ülke, dünya ..... gibi) ya da ikincisi ancak belirli bir alanı ifade etmek namına bu tabiri kullanacağız. İkinciyi esas alacaksak bizim evrenimiz Samanyoludur. Andromeda ise başka bir evren'dir ve bunlar eş zamanlı olarak oluşmadılar(form-yapı değişimi)... Hayır birinciyi esas alacaksak öyleyse evren'e sınır koymak anlamsızdır, zira evren dediğimiz bu durumda parçaya(adalara) aşkın bir zemin olarak alınmış olur. parçayı(her bir ev'i, EV'leri) aşkın olanda, parçaya, herhangi bir ev'e göre sınırlanamaz...

Örneğin ben kıstasımı 2 değilde, 1 alırsam Her galaksi, bir evrendir özünde ve bana göre doğru olan bu olur. Bunu yapmıyorsam sebebi, evren kelimesine güncel olarak yüklenmiş olan anlamda yaşanan kavram kargaşasıdır.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 06-02-2018, 00:30
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Dijwar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evren dediğimiz şey, nihai bir bütün mü yoksa çoklu evrenlerden sadece bir kabarcık mı...
Nihai bir bütün olarak tasavvur etmek daha doğru geliyor. buna mukabil çoklu evrenler/matematiksel boyutlar vs. gibi şeyleri pek tutarlı bulmuyorum, bunların özünde tamamen Platonik kavramlar olduklarını düşünüyorum. ben uzay , uzayzaman vs. gibi belirsiz kavramlara bulaşmadan şunu söyleyeceğim: modern bilimde de tasavvur edildiği şekliyle "genişleyen ve dağılan bütün" sanıyorum en doğru evren tasavvuru olabilir, şöyle ki , bir "sabite" (mesela sonsuz-luk, ya da sadece sonsuz) "kendine-ait-olarak" orada-öylece bulunamamaktadır. Kraussçu kozmolojiyi baz alarak izah etmeye çalışacağım;

1- "sonsuz" gerçek ise, yani bir "öylece-bulunan" ise, bu ontolojik kavram "kendisine özdeş" olur aynı zamanda değil mi? ancak bu durumda herhangi bir "aktivite" nasıl mümkün olacaktır? zira bizim için ontolojinin koşulu, evvela bir özdeşlikten bahsedememektir, bu da "kendinde-sonsuz" (kendinde-şu, kendinde-bu vs.) adında bir ontolojik varlığın söz konusu olamayacağını ifade ediyor —ki bunun modern teorideki karşılığı da kuantum mekaniğidir— o halde "bütün" dediğimizde o bir "sonsuz" değildir , yani, "sonsuz"'un doğru bir anlamı olacaksa, bu ancak ve ancak onun kendi sonluluğunu da içermesiyle mümkün olabilir, özetle "sonsuz", kendisini, kendi sonsuzluğuyla kapatamaz (yani, "dinamizm" demişsek, sonsuz olarak kavranabilecek her ne varsa ,o her zaman için kendisini sökümlemeye olan mahkumiyetini de yedeklemiş durumdadır), demek ki o zat-en sonsuz değildir ve tam olarak bunun için sonsuzdur, bunu bir başka ifadeyle söylersek, sonsuzluk, bir "durum"un değil, bir devinimin adı olabilir sadece..

2- yukarıdan devam edersek, sonsuz değilse evren ve de "sonlu" ise, yine mümkün olamaz[dı], zira bu durumda o kendi kendisiyle limitlenmiş olur ve bu da paradoksal bir diğer özdeşlik türüne karşılık gelir, ancak limitin ortaya çıkması için ise birden fazla egzistensiyalitenin çatışması gerekiyor, yani bir sınırı sınırlayan başka bir sınırdır, fakat yukarıda belirtmek istediğim gibi, bu kavramı evrene uyguladığınızda, o ancak ve ancak "kendinde-sonsuzluk" dediğim önsel bir ontolojinin yedeğinde anlam kazanabilmekte, dolayısıyla bunu da kabul etmek felsefi olarak mümkün görünmüyor.. bu durumda: evren ne sonsuz, ne kendisini kuşatan sonsuz birşeyin içinde, ne de sonlu olarak tahayyül edilemez. (bu şu anlama da geliyor: metafizik anlamda "mekan" zaten yoktur, yani evren "biryerde" olamaz ve bunun için "oluş" da "bütünsel" olmak zorundadır, yani genişleyen-evrenin bir "ötesi" kendisine-özdeş olarak orada öylece bulun[a]madığı gibi, evrenin genişlemesi de tamamen ve ancak kendisinde içkin olabilir , dolayısıyla "genişleme" dediğimizde, bu "oluşun tamamı" olarak da kavranmak durumunda aynı zamanda.. zira ifade ettiğim gibi, aksi durumda onun kendi imkanının oluşabileceği tasavvur edilemiyor (kısaca, yukarıda değindiğim "özdeşlik" buna müsade etmemekte), ve dolayısıyla öylesine bir tasavvurda egzistensiyal-kombinasyonlar da hiçbir şekilde mümkün olamayacaklardır (felsefi bağlamda). öyleyse "imkan" dediğimizde, bu asılda özdeşliğin imkansızlığından başka birşey değildir...

sonuç: bu bağlamda big bang ("genişleyen evren"), "evrenin kendisine özdeş olamazlığı" açısından felsefi bir temele oturtulabilir. kısaca söylediğim: evren sonsuz değildir, sonlu da değildir, o sadece "birşey" olamamaktadır, onun birşey-olamazlığı ise oluş olarak kendisini karşılamaktadır, ve bunun için oluşum[lar] da başlayamaz ya da bitemez[ler]..


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 06-02-2018, 23:19
Dijwar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dijwar Dijwar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Nov 2017
Bulunduğu yer: İzmir-California hattı
Mesajlar: 266
Standart

Sonsuzluk diye birşey sanırım yok.Sadece hesaplanamayacak kadar çok manasında, kullanılıyor. Hesaplayamadığımız şeylerde ona sığınıyoruz.
Sonsuz, sıfat olmasına rağmen, yanlışlıkla isim yada fiil gibi kullanılıyor. Bu da kafa karışıklığına sebep oluyor.

Kişiliklerinde devrim yapamayanlar, devrimci olamazlar
Mahir ÇAYAN
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 18-08-2018, 02:32
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Bana kalırsa içinde yaşadığımız bu ortamın (yıldızlardan, galaksilerden oluşan bu ortamın) bir başlangıcı olmalı. Bu şekilde bir yapının hep var olmuş olması açıklamasız kalırdı. Yani neden bu ortam bu işleyiş yapısıyla hep var olmuş olsun ki. Yıldızlardan galaksilerden oluşmayan ve başka şeylerden oluşan, başka ortamlar, başka yapılar da var olmuş olmalı.

Ancak içinde yaşadığımız bu ortamın başlangıcını alternatifsizleştirerek tek yapıya indirip her şeyin başlangıcı olarak yorumlayamayız.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 18-08-2018, 06:27
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bana kalırsa içinde yaşadığımız bu ortamın (yıldızlardan, galaksilerden oluşan bu ortamın) bir başlangıcı olmalı. Bu şekilde bir yapının hep var olmuş olması açıklamasız kalırdı. Yani neden bu ortam bu işleyiş yapısıyla hep var olmuş olsun ki. Yıldızlardan galaksilerden oluşmayan ve başka şeylerden oluşan, başka ortamlar, başka yapılar da var olmuş olmalı.

Ancak içinde yaşadığımız bu ortamın başlangıcını alternatifsizleştirerek tek yapıya indirip her şeyin başlangıcı olarak yorumlayamayız.
Gözlemlenebilir evrenin başlangıca sahip olup olmadığı belirsiz. Günlük hayattaki başlangıç bitişlerle gözlemlenebilir evreni değerlendirmek yanlış olabilir. Nasıl ki insanın tasarladığı şeylerle evreni ve evrendeki şeyleri kıyaslayıp onların da tasarım olduğunu söylemek yanlışsa bu da öyle olabilir.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 18-08-2018, 12:19
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bana kalırsa içinde yaşadığımız bu ortamın (yıldızlardan, galaksilerden oluşan bu ortamın) bir başlangıcı olmalı. Bu şekilde bir yapının hep var olmuş olması açıklamasız kalırdı. Yani neden bu ortam bu işleyiş yapısıyla hep var olmuş olsun ki.
Form-yapı olarak mı? Ortam olarak mı?
Var olmak-olmamak forma nazarandır.

Formun oluşu, hep var olmamakla anlam kazanır.
Hep var olmaklık ifadesi ise, ancak ve dahi forumun hep var olmaması sayesiyle ve olmaklığıyla anlam kazanır.

Var olmaklık, olmamazlık, başlangıç ve bitiş, formun var olmsı ve olmaması sayesinde anlam kazanır. Yani elde olan kavramlarla ifade edebiliyor muyum bilmiyorum ama, hep var olmaki olmamaki başlamak-bitmek gibi ifadeler zaten o form, o form ise devinim sayesindedir.

Hasılı, şu ya da bunu form-yapısına, nitelik, özelliklerine dayalı tanılayan sizsiniz. Varlık-muhteve-ortam zemininde yani hiç bir öznel, özne, tanı, forma ve form-yapı sonrasında ancak soyutlanabilir kavramlara tabi olmayan zeminde, ne bir son-sonsuzluk, ne bir başlangıç-bitiş, ne iç, ne dış gibi kavramların muhatabı da, dayanak-esas alınabilir bir temeli de yoktur.

varlık-uzay-fizik ne hep vardır, ne de hep yoktur. Varlık ve uzay ne sonsuzdur ne de sonlu. Varlık ve uzay ne başlar ne de biter.

Bizim bu tür kavramlarımıza dair, temelin(fizik-varlık-uzay), hemen bir üst noktasında duran zemin, DEVİNİM zeminidir. Hasılı devinim, form-yapının biçimlerine ve öznelleştirilemez bir zemin bağlamında(her şey devinebilir ama o devinimin kendisi bir şey olmaz) nazaran tanıladığımız kavramlardan da önce gelir, aynen varlık-muhteva zemininin de önce gelmesi gibi.

Hasılı hep var olan diye bir soruya herhangi bir şeyi muhatap kılacaksan, bu ancak form-yapı nazarındadır.

Varlık-yokluk-fizik-uzay zemini olarak ifade ettiğim temel zemin bu tür kavramların muhatabı değildir.

lakin o zeminde de ifade edebilir kavrama sahip olmadığımız için, ANLAŞILABİLMESİ, İDRAK,KAVRAYABİLME namına, DAİMDİR gibi ifadeler kullanırız buna mecbur kalırız.

Kısaca UZAY-VARLIK-FİZİK ne daimdir ne de değil.
Ne sonludur ne de sonsuz.
Ne öncedir ne sonra.
Ne şuradadır ne orada.

Ama dediğin gibi, hep var dediğimiz form-yapılar değil...

Peki form değişti diye EVREN tanımınız da değişiyorsa, orada ele almanız gereken esas, evren tanımınızın neye göre olduğudur.

Örneğin benim evren tanımım, uzay-evren bütünlüğüyledir, yani ve evet, daimdir. Oluşmaz ve yok olmaz, başlamaz ve bitmez. Evren tanımım herhangi bir forma nazaran limitlenemez, örneğin Samanyolu form ise, evrenin tanımı herhangi bir form-ların sınırlarıyla tanılanamaz.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yıldızlardan galaksilerden oluşmayan ve başka şeylerden oluşan, başka ortamlar, başka yapılar da var olmuş olmalı.

Ancak içinde yaşadığımız bu ortamın başlangıcını alternatifsizleştirerek tek yapıya indirip her şeyin başlangıcı olarak yorumlayamayız.
Evet. Zira gelip, geçici olana dairdir tüm tanılarımız, form-yapı...
Peki ortamın içinde olduğumuz kanısına nasıl ulaştınız? Kendinizi merkeze koyup, gözlem ufkunuz ve dışını da dış tayin ederek.

Evrenin için de misiniz? Uzayın içinde misiniz? Burada kavramlarla sorun yaşıyoruz, ama yakın ifade olarak ben üzerinde-bünyesinde, herhangi bir yerinde -ki bunalr dahi karşılamaz- ifadelerini kullanmayı daha anlamlı buluyorum.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 18-08-2018, 17:45
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Form-yapı olarak mı? Ortam olarak mı?


İçinde bulunduğumuz ortam bu. Evren olarak tanımlanan da genelde bu oluyor.
Nereye baksak galaksi yapıları görüyoruz.

Biz her yerde galaksi görsek bile varlık(veya varoluşlar) tamamıyla galaksilerden oluşmak zorunda değil. Öyle bir ortam vardır ki orada hiç galaksi yoktur, başka yapılar vardır. Bu başka yapıların ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Burada metafiziksel yapıları kastetmiyorum.

Neden her yer galaksilerle, gezegenlerle dolu olmak zorunda olsun ki? Başka bir ortamda galaksiler, yıldızlar dışında başka yapılar da gayet olabilir. Başlangıç ifadesini bu içinde bulunduğumuz ortama atfediyorum. Bu ortam başka ortamlardan farklı olarak(başka ortamların nasıl yapılar olduğuna dair bir fikrim yok) bir şekilde oluşmaya başlamış.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 18-08-2018, 21:38
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster


İçinde bulunduğumuz ortam bu. Evren olarak tanımlanan da genelde bu oluyor.
Nereye baksak galaksi yapıları görüyoruz.

Biz her yerde galaksi görsek bile varlık(veya varoluşlar) tamamıyla galaksilerden oluşmak zorunda değil. Öyle bir ortam vardır ki orada hiç galaksi yoktur, başka yapılar vardır. Bu başka yapıların ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Burada metafiziksel yapıları kastetmiyorum.
Sevgili Yıldıztozu, bak kendin ifade ediyorsun "yapılar"

Neye benzediği, niteliği ancak FORM-YAPI çerçevesinde anlam taşımaz mı?

Öyleyse gelip-geçici olmayan ne?
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Neden her yer galaksilerle, gezegenlerle dolu olmak zorunda olsun ki? Başka bir ortamda galaksiler, yıldızlar dışında başka yapılar da gayet olabilir. Başlangıç ifadesini bu içinde bulunduğumuz ortama atfediyorum. Bu ortam başka ortamlardan farklı olarak(başka ortamların nasıl yapılar olduğuna dair bir fikrim yok) bir şekilde oluşmaya başlamış.
Şöyle bakalım, yıldız diyorsun, peki plazma(eskiden nebula denen bulut) ne oluyor? Galaksi mi? Yıldız mı?

İnsan doğası gereği kendisini merkez alıp, sonra gözlem ufkuyla bir daire(öyle olmalı) çizer.

Sonra gözlem ufkunun sınırları da bir daire biçimini alır.

Sonra evreni de bir daire gibi tasvir ederken, orada durmaz, gözlem ufkunun sınırlarıyla da limitler. Şimdi gerçek olan bu değil mi?

Bende diyorum ki, farklı FORM-YAPILAR olabilir, insanın gözlem sınırının ötesinde vb de olabilir, lakin farkı anlamlı kılan FORM-YAPIDIR. Zeminde ise şu ya da bu diye sınırlayamaz bir noktamız var, o da uzay-fizik-varlık zemini.

İşte o zemin sınırlanamaz, yani form-yapıyla sınırlamaz. Sınır, zaman, öncesi, sonrası, önü, arkası, sağı, solu gibi belirlemeler, ancak şeylerin ve diğer şeylerin merkeze ve referans alınmasının kıyaslarıyla ilgili. Bu halde bizim öncelikle belirlememiz gereken, evren dediğimizde kastettiğimizin ne olduğu, nasıl bir tanım getirdiğimiz.

Bana sorarsan 2 türlüdür;
1.) İçinde olunduğu söylenen -ki özne kendisini merkeze alınca, kendi dışında kalan ne ise, kendisini içinde olarak ifade eder, böylece gözlem ufkunca sınırlanmış olana verdiği isim-tanım
2.) Form-yapılardan bağımsız, form-yapılara zemin-ev(italik) olan muhteva, uzay-fizik..

Bir noluya göre düşüneceksem, iddia ediyorum her bir galaksi bir evrendir, neye göre böyle bir kanıya vardığımı sorarsan, çünkü içinde olduğum galaksi Samanyoludur, örneğin Andromeda değil.

2 Noluya göre düşüneceksem, evren, uzay-varlık-fiziktir ve tüm form-yapı özneliği, özelliğinden bağımsız.

Bir ifadeyle, ışığın erim sağlayabileceği maksimum bir sınır var. Bu gözlemin sınırlarını da belirliyor.

Bir zamanlar teleskoplarımız yoktu, dolayısıyla evren dediğimize tayin ettiğimiz sınır yıldız sistemini aşmıyordu, sonra biraz daha ileri gidebildik, zira daha zayıf ışık kaynaklarını gözlemleyebilecek araçlara sahip olduk, bu sefer evren galaksi(Samanyolu) ebadına genişletildi, yıldızlar ötesi halie geldi. Daha sonra daha ileri gitti ve gözlem ufkumuz bir kaç galaksi ebadına ulaştı, galaksiler ötesi...

Şimdi ise milyar, milyar yıldız-galaksi ötelerine değin gözlem ufkumuz genişledi.
Farklı görmek istediğimiz ne varsa görmüş değiliz. Buradan demek istediğim illa neden farklı yapılar olacağı arayışı, pekala uzay-fizik-varlık muhteva böyledir.

İnsan psikolojisi elindekini analiz etmekten yana değildir, çünkü meraklıdır ve merakını zaten mevcut olan gidermez, mevcut olandan farklısının arayışı merak kavramına anlam verir. İçindeki merak, dürtü, istemi vb her ne ise, insanı süreğen zaten elinde olanla yetinmeme, ufku dışındakilerin de elinde olandan illa farklı olacağını düşünme isteğiyle, hayal-kurguya sürükler, öyle olsun ister, hep farklı, çok farklı hayal eder, kurgular

O halde ifadene dair, milyarlarca ışık yılı ötesinin de öteleri, zaten gözlemlediğimiz gibi olamaz mı? Ya da dediğin gibi, farklı da olabilir, lakin gelip geçici olan form-yapıdır zira gelip, geçicilik atfedebilmemiz için, referansımız form-yapı olmak durumunda.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (19-08-2018 Saat 00:39 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 18-08-2018, 21:52
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Evrenin bir başlangıcı var mı ? YOK

Herseyin bir başlangıcı olmak ZORUNDA MI ?
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 19-08-2018, 04:59
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Spartacus sence uzayda dolaşabilsek git git bitmez mi? Yani gidiyoruz ve sürekli form yapılarla karşılaşıyoruz, ama bir türlü bitmiyor, senin uzay evren anlayışın böyle mi?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
big bang, evren’in başlangıcı, hiç yoktan bir evren, hiçlik, kozmoloji


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:49 .