Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1021  
Alt 16-08-2013, 19:23
uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
uyar uyar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2009
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 3.381
Standart

kimse kendini kandirmasin ordunun rte guruhuna karsi oldugunu ve dusurmek icin ne dalavereler yapmak istedigini hepimiz biliyoruz.... once bunu kabul etmek lazim ... bu adimi daha atabilmis degiliz..

kuranı okuyun cunku okudukca allahin olmadigini daha iyi anlayacaksiniz .......
Alıntı ile Cevapla
  #1022  
Alt 16-08-2013, 19:51
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

Ben de bu calibri fontu çalışmalarına 2002 yılında başlandığını biliyorum.
The typeface is distributed with Windows Vista, Windows 7, Windows 8, Microsoft Office 2007, Microsoft Office 2008 for Mac, Microsoft Office 2010 and Microsoft Office 2011 for Mac

The typeface is available in Google Docs as of September 2010.
http://en.wikipedia.org/wiki/Calibri
Çevirim:
Bu font'un (Calibri) dağıtımı(piyasaya sürülüşü): Windows Vista, 7, 8, MS-Office 2007 (Windows) ve MS-Office 2008, 2010 ve 2011 (Mac için) ile yapıldı.

Yani tarih olarak en erken 2007'yi, işletim sistemi olarak da Windows Vista'yı (30.Ocak.2007'de piyasaya sürüldü) görüyoruz.

--------------

Akp gibi milli görüş geleneğinden gelen bir parti "biz milli görüş gömleğini çıkarttık" dediği halde "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" ilan edilebiliyorken,
Bakın siz de burda yargı kararlarını beğenmiyor/tanımıyorsunuz. Hoşumuza giden yargı kararlarının mı yanında olacağız, yoksa adaletin mi? Siz derseniz ki "Hayır, kapatma davasında da adaletsizlik var, sahte delillerle yürüdü mahkeme; ama sen (Erdem) hoşuna gittiği için buna ses çıkartmıyorsun." bunu da ayrı bir başlıkta tartışırız.

------------

Bakınız sn. la la la, Hitler'de 1933'de seçimle işbaşına gelmişti. Daha fazlasını söylemeye lüzum yok.
Parti (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi), 31 Temmuz 1932'de yapılan genel seçimlerde kendi çapında en büyük ikinci oy oranını elde etti. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştı.

Toplam oyların % 37.4'ünü alan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi. 1919'dan beri yıllar boyunca siyasal bir istikrar sağlanamıyordu, hükümeti kurması için atanan başbakanların görev süresi birkaç ay veyahut 1 yıl sürüyordu.

Siyasal istikrarsızlığı çözecek tek liderin Hitler olduğu sonucuna varan bazı milliyetçi önderler, onu denetleyebileceklerini düşünerek şansölye (başbakan) olmasında anlaştılar. Böylece Alman Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler'i Reichskanzler (İmparatorluk Şansölyesi) olarak atadı.

Birkaç ay sonra yapılan 5 Mart 1933 seçimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi oyların % 43.9'unu aldı ve iktidarda kalmaları kesinleşti.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nasyona...C3%A7i_Partisi
-----------

"Bu yüce millet" ile kimleri kastediyorsunuz? 76 milyonu mu yoksa bir avuç azınlığı mı?
"AKP'nin akibetine Mustafa Kemal'in askerleri karar verecektir." demediğime göre, 76 milyonu kastettiğim açıktır.

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #1023  
Alt 16-08-2013, 21:30
rastaman - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
rastaman rastaman isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 06 May 2009
Bulunduğu yer: kocaeli
Mesajlar: 649
Standart Ergenekon'da dijital sahtekarlığı belgeleyen Tübitak yine dikkate alınmadı

Önce haberi okuyalım;


http://www.odatv.com/n.php?n=iste-ce...ldu-1608131200

-Teğmen Mehmet Ali Çelebi telefon rehberinde Hizbut Tahrir örgütü üyesi 139 kişinin numarası olduğu için tutuklanıyor,16 yıl hapse mahkum oluyor.

-Tübitak raporuyla bu 139 kişinin numaralarının sadece 1 dakika 1 saniye içinde teğmenin rehberine sonradan eklendiği ispatlanıyor.

-Emniyet bu yüklemenin ''sehven'',yani yanlışlıkla yapıldığını savunuyor.

-Yapılan sahtekarlığın Tübitak tarafından belgelenmesi ya da Emniyet'in bunu kabul etmesi değil buradaki önemli haber,haberde ekte verildiği gibi bu iftira amaçlı ''yükleme'' nihayet mahkeme kararına da geçiyor,kabul ediliyor,ama yine de her üç polis beraat ettiriliyor.

Kim bir başkasının telefon rehberine ''yanlışlıkla'' 139 terör örgütü üyesinin numarasını ekler ki?

Dahası nasıl ekler,neden ekler?

Bu öyle Facebook'da birini ''yanlışlıkla eklemek''le karşılaştırılacak bir olay değil.

Emniyet de mahkeme de Tübitak da bu numaraların sonradan abra kadabrayla eklendiğini kabul ettiğine göre bu teğmen nasıl 16 yıl ceza alır?

O polisler nasıl salınır?

Görmek istemeyen görmesin,okumasın,ama bu büyük bir olaydır.
Alıntı ile Cevapla
  #1024  
Alt 16-08-2013, 21:41
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

...

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek; ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”.

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki, “Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
ATATÜRK
Bursa Nutku'ndan (5.Şubat.1933)

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #1025  
Alt 16-08-2013, 22:28
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

rastaman´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ö
-Tübitak raporuyla bu 139 kişinin numaralarının sadece 1 dakika 1 saniye içinde teğmenin rehberine sonradan eklendiği ispatlanıyor.

-Emniyet bu yüklemenin ''sehven'',yani yanlışlıkla yapıldığını savunuyor.

-Yapılan sahtekarlığın Tübitak tarafından belgelenmesi ya da Emniyet'in bunu kabul etmesi değil buradaki önemli haber,haberde ekte verildiği gibi bu iftira amaçlı ''yükleme'' nihayet mahkeme kararına da geçiyor,kabul ediliyor,ama yine de her üç polis beraat ettiriliyor.

Kim bir başkasının telefon rehberine ''yanlışlıkla'' 139 terör örgütü üyesinin numarasını ekler ki?

Dahası nasıl ekler,neden ekler?
Polis devletine gidisat asamasinda cok da sasirilacak bir unsur degil rastaman. Tubitak raporunu kabul etmeyisleri daha da ilginc olani zaten.

uyar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
kimse kendini kandirmasin ordunun rte guruhuna karsi oldugunu ve dusurmek icin ne dalavereler yapmak istedigini hepimiz biliyoruz.... once bunu kabul etmek lazim ... bu adimi daha atabilmis degiliz..
Bence siz de kendinizi kandirmayin sayin uyar.

Ordunun karsi olmasi baska bir olaydir, tezgah kurup suclu-sucsuz onune geleni iceri tikmak baska bir olaydir.
Alıntı ile Cevapla
  #1026  
Alt 16-08-2013, 23:02
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

Bence siz de kendinizi kandirmayin sayin uyar.

Ordunun karsi olmasi baska bir olaydir, tezgah kurup suclu-sucsuz onune geleni iceri tikmak baska bir olaydir.
Şaşmaz bir adalet teraziniz var Sn. Neva. Bunu daha öncede rumuzunu şimdi hatırlayamadığım Müslüman bir arkadaşımız da dile getirmişti. Kendi adıma size teşekkür ediyorum.

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #1027  
Alt 16-08-2013, 23:04
errata - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
errata errata isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Sep 2007
Mesajlar: 2.207
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Polis devletine gidisat asamasinda cok da sasirilacak bir unsur degil rastaman. Tubitak raporunu kabul etmeyisleri daha da ilginc olani zaten.



Bence siz de kendinizi kandirmayin sayin uyar.

Ordunun karsi olmasi baska bir olaydir, tezgah kurup suclu-sucsuz onune geleni iceri tikmak baska bir olaydir.
Pardon şirket devir teslimi mi bu?

Dünyanın her yerinde tasfiyeler, yerine yerleştirmeler bu şekilde olur. Hatta baya baya bildiğin kan dökülür. Boru değil, güç el değiştiriyor. Nasıl olmasını bekliyorsun ki?
Atatürk teslim alırken ne yaptı da, şimdi AKP teslim alırken ne yapacak?

Askeriyle, polisiyle, kurumlarıyla bir devlet yeni kadrosuyla iç hukukunu yeniden register ediyor, anlayabiliyor musunuz bunu?

Demokrasi ve hukukun hep siz mazlum olduğunuzda işlemesini isterseniz, güç elinize geçtiğinde milletin anasını ağlatırsanız ona demokrasi denmez.

Kürtler öldü, katledildi, şimdi "biz ölmeyeceğiz ulan" diyen bir kaç bin kişi var diye faşist, Kürtçü, ırkçı ilan ediyorsunuz.
Eskiden ezdiğiniz dindarlar şimdi palazlandılar, "bizi burkaya, peçeye sokacaklar, yüz sene öncesine götürecekler" diyorsunuz.

Bu bizim çok yi tahlil ettiğimiz bir tatlı su kurnazlığı çeşididir. Enerjisini otoriter devletten alır ve o devleti cephe edinmiştir. Ve apaçık ırkçı, faşizan bir despotizmin yansımasıdır. Güç elden kayınca aynı oranda mazlum edebiyatı başlar.

O paşalar, askerler, jandarmalar, gazeteciler değil miydi Hrant Dink öldürüldüğünde olayı örtbas eden, milletin refleksleri harekete geçmiştir diyen? Tüm kontgerilla hareketlerini millici kisvelerle savunan?

Sorsam özgürlükçü, sosyal demokrat falan olduğunuzu, anti militarist olduğunuzu falan söylersiniz ama iş sorunun sac ayağını ortaya koymaya geldiğinde hemen saçmalıyorsunuz.

AKP iyi yapıyor, hatta bu yargıladığı adamları eksik bile yargılıyor.
Yahu on yıllar süren insan kıyımından, asimilasyondan, baskı ve sansürden bahsediyoruz.
Eee Ergenekon'da neye ceza verildi? Yalnızca darbe. Yeter mi?

Ergenekon davası eksiktir. O eksikliğin sebebi de artık Ergenekon uzantılarını AKP kullanmak istiyor.

Konu errata tarafından (16-08-2013 Saat 23:10 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #1028  
Alt 16-08-2013, 23:11
rastaman - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
rastaman rastaman isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 06 May 2009
Bulunduğu yer: kocaeli
Mesajlar: 649
Standart

uyar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
kimse kendini kandirmasin ordunun rte guruhuna karsi oldugunu ve dusurmek icin ne dalavereler yapmak istedigini hepimiz biliyoruz.... once bunu kabul etmek lazim ... bu adimi daha atabilmis degiliz..
Darbeye de karşı çıktık darbecilere de,hem de sizler gibi ortalık yatışınca değil,tam da zamanında.Yazdıklarımız ortada.

Ama ''darbe yapmamışlar ama planlamışlar'' dediğin 22 insana ağırlaştırılmış müebbet,yüzlercesine Ergenekondan,Balyoz'dan ve daha nicesinden onlarca yıl hapis vermek,edepsizliğin dik alasıdır.

Gerçekten darbe yapmış Evren gibilerini ''çok yaşlı'' deyip yargılamayacaksın,ama 75 yaşındaki Yalçın Küçük'e hiçbir zaman yapılmayan darbenin olmayan darbecilerine destek verdi diye 22 yıl hapis vereceksin,bunlara ahlaksız,karaktersiz lafları bile az kalır.

Ne yaptı Ergenekoncular ömür boyu hapis alacak,kaç kişiyi katletti?

Duyan da sanacak bütün Refah Partilileri astılar cezaevlerine doldurdular.

Günahım kadar sevmem Kemalizmi ya da ulusalcılığı,ama bu haksızlığa susacak adam insan olamaz.
Alıntı ile Cevapla
  #1029  
Alt 17-08-2013, 00:04
la la la la la la isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 04 Jul 2013
Mesajlar: 281
Standart

Erdem Alaca´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Çevirim:
Bu font'un (Calibri) dağıtımı(piyasaya sürülüşü): Windows Vista, 7, 8, MS-Office 2007 (Windows) ve MS-Office 2008, 2010 ve 2011 (Mac için) ile yapıldı.

Yani tarih olarak en erken 2007'yi, işletim sistemi olarak da Windows Vista'yı (30.Ocak.2007'de piyasaya sürüldü) görüyoruz.
Bu fontun 2003 Word programında da bulunduğu söyleniyor.

Bakın siz de burda yargı kararlarını beğenmiyor/tanımıyorsunuz. Hoşumuza giden yargı kararlarının mı yanında olacağız, yoksa adaletin mi? Siz derseniz ki "Hayır, kapatma davasında da adaletsizlik var, sahte delillerle yürüdü mahkeme; ama sen (Erdem) hoşuna gittiği için buna ses çıkartmıyorsun." bunu da ayrı bir başlıkta tartışırız.
"Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin" diyen bir yasanın bağlısı olduğum için, benim için öncelikli olan adalettir ancak karşımızda adaletten değil çıkarlarından, hukukun üstünlüğünden değil üstünlerin hukukundan, haktan değil güçten yana olan tipler var. Sırf bu yüzden cezalandırılmayı hak ediyorlar.

Almanya'da geniş yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanlığı için her yedi yılda bir, doğrudan halkoyuyla seçim yapılıyordu. En son seçim 1932 yılında yapıldı. 13 mart ve 10 nisan tarihlerinde iki aşamalı olarak yapılan bu seçimi Hindenburg kazandı. Hitler seçimi açık farkla kaybetti (Hindenburg yüzde 53, Hitler yüzde 36).


Alman demokrasisinin son serbest genel seçimleri ise 1932'nin temmuz ve kasım aylarında, iki defa yapıldı. Temmuz 1932 seçimlerinde Naziler yüzde 37,2 oy alarak birinci parti oldu. Aynı seçimlerdeSosyal Demokratlar yüzde 21,6 ve Komünistler ise yüzde 14,3 civarında oy aldılar.


Son serbest genel seçim Kasım 1932'de yapıldı. Nazi oylarında büyük bir düşüş yaşandı ve oylar yüzde 37,2'den yüzde 33'e düştü. Sosyal Demokratlar yüzde 20,4; Komünistler ise yüzde 17 civarında oy aldılar.
Bu seçimde "sol" oylar artmıştı ve Nazi oylarından daha fazla idi. Ama maalesef Komünistler Sosyal Demokratları sosyal faşist olarak adlandırıyor ve Nazilerden daha tehlikeli buluyorlardı. Oysa bu iki parti, birbirlerine saldırmak yerine ortaklık yapsalardı, Almanya'da Nazizm iktidara gelemeyebilecekti.
Kasım 1932 seçiminden sonra Hitler başbakan olarak atanmadı. Hindenburg, Kurt von Schleicheradlı başka bir kişiyi hükümeti kurmakla görevlendirdi.


Bundan sonra, Hindenburg'un Ocak 1933'te Hitler'i başbakan olarak atamasına kadar geçen sürede bir sürü ayak oyunları yaşandı. Sonuçta Hitler, sandıktan çıkmadı, Hindenburg ve çevresinin iktidarı ona teslim etmesi ile iktidara geldi.


Doğrudur, Hitler iktidarı aldıktan sonra Mart 1933'te yapılan seçimleri kazandı. Ama bu seçim artık serbest seçim değildir. Hitler işbaşına gelir gelmez, 27 Şubat 1933'te meşhur Alman Parlamentosu yangını provokasyonu organize edildi; bu olay bahane edilerek Olağanüstü Hal Kanunu çıkarıldı. Yangın Komünistlerin üstüne atıldı ve muhalefete yönelik sistematik saldırılar başladı. Hak ve özgürlükler askıya alındı; 20 civarında gazetenin yayınına son verildi; merkez sağ ve sol partilerin faaliyetlerine ciddi kısıtlamalar getirildi ve Sosyal Demokrat ve Komünist Parti liderleri tutuklandı.
Yani Hitler'in, tüm baskılara rağmen yüzde 43 oy alabildiği bu seçim, serbest bir seçim değildir. Sıradan herhangi bir diktatörün organize ettiği bir seçimdir. Demokrasi değil, diktatörlük seçimidir. 1934 yılında Hindenburg'un ölmesi ile birlikte Hitler Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığını birleştirdi ve diktatörlüğünü perçinledi.
Özetle, Hitler'in seçimle işbaşına geldiği bilgisi doğru değildir.


http://www.haberinvakti.com/siyaset/hitler-secimle-iktidara-geldi-iddiasi-dogru-mu-h31486.html


"AKP'nin akibetine Mustafa Kemal'in askerleri karar verecektir." demediğime göre, 76 milyonu kastettiğim açıktır.
Pek inandırıcı değil ama öyle diyorsan öyle kabul edelim bakalım.
Alıntı ile Cevapla
  #1030  
Alt 17-08-2013, 00:20
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

Bu fontun 2003 Word programında da bulunduğu söyleniyor.
Bizzat Office-2003'ü kurunuz ve kendi gözlerinizle bakınız var mı yok mu diye, ben baktım, yok:

...
Brock Script
Brush Script Std
Calisto MT
CASTELLAR
Century Gothic
Century Schoolbook
...
(alfabetik gidiyor font sırası)
Doğrudur, Hitler iktidarı aldıktan sonra Mart 1933'te yapılan seçimleri kazandı. Ama bu seçim artık serbest seçim değildir. Hitler işbaşına gelir gelmez, 27 Şubat 1933'te meşhur Alman Parlamentosu yangını provokasyonu organize edildi; bu olay bahane edilerek Olağanüstü Hal Kanunu çıkarıldı. Yangın Komünistlerin üstüne atıldı ve muhalefete yönelik sistematik saldırılar başladı. Hak ve özgürlükler askıya alındı; 20 civarında gazetenin yayınına son verildi; merkez sağ ve sol partilerin faaliyetlerine ciddi kısıtlamalar getirildi ve Sosyal Demokrat ve Komünist Parti liderleri tutuklandı.
Yani Hitler'in, tüm baskılara rağmen yüzde 43 oy alabildiği bu seçim, serbest bir seçim değildir. Sıradan herhangi bir diktatörün organize ettiği bir seçimdir. Demokrasi değil, diktatörlük seçimidir.
Yani n'apılmış o seçimlerde, bizde olduğu gibi ölüler oy mu kullanmış, Hitler lehine mükerrer oylar mı tesbit edilmiş, Hitler makarna-bulgur'la mı kandırmış seçmeni, oylar mı çalınmış? Böyle veya buna benzer bir şey çıkmıyor sizin gösterdiğiniz yazıdan. Ya da seçmenler silah zoruyla Hitler lehine oy basmaya mı zorlanmış? Bunlara değinilmemiş, ben de bilemiyorum, o yüzden soruyorum.

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:52 .