Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 30-09-2012, 07:58
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

45

Said-i Nursi, Miftah-ül İmam, Nur Matbaası, Ankara, 1959, s.87.
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, Sinan Matbaası, İstanbul, 1960, s.90.
Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66.
Aynı yerde.
dece: Kâtip'tir. Bu durumda biz nasıl olur da; hadisteki âlim sözünün şümulüne, kapsamına gireriz? Ve nasıl olabilir de; Risale-i Nur'u yazarken kullandığımız mürekkepler, şehit'lerin savaşta döktükleri kanlarından sevapta daha ağır gelir? Sonra sadece kâtip olduğumuz halde, bin şehit'in sevabından daha çok sevap kazanmamız mümkün müdür? Hadisteki âlim sözü, bizi nasıl kapsamına alabilir de bu kadar sevap kazanabiliriz?"
Nurcunun bu anlamdaki sorusuna Said-i Nursi şu karşılığı veriyor:
"Fazla değil yalnızca 1 yıl bu risaleleri ve onun verdiği dersleri anlayarak ve benimseyerek okuyan kimse, bu zamanın en önemli, en gerçek bir âlimi olabilir. Hattâ hiç anlamasa bile, değil mi ki, Risale-i Nur talebelerinin manevi bir kişilikleri vardır; öyleyse bu zamanın bir âlimidir. Sizin kalemleriniz de, o manevi kişinin parmak-larıdır... Öyleyse; hadiste gösterilen sevabı alırsınız!"95
"Risale-i Nur bir elektriğe benzer. Son derece yüksek ve derin bir ilimdir o. Öyleyken; ne tahsile, ne ders çalışmaya, hacet kalmadan; zahmet bile çekmeden herkes onu anlayabilir. Ondaki derin bilgileri alabilir."96
Said-i Nursi bir yerde böyle diyor, Risale-i Nur'un herkes tarafından anlaşılabileceğini, onun için de ondaki meseleleri öğrenmek için ders falan almaya ihtiyaç olmadığını ileri sürüyor ama, bir başka yerde de başka türlü şeyler yazıyor. Sikke-i Tasdik-i Gaybî adlı kitabının baş tarafında bakın ne diyor:
"Şimdi resmen izin verilen din tedrisatı için özel
71 Said-i Nursi, Emirdağ Lahikası, s. 104-105.
45
95 Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66.
96 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan
ikincisi).
51
dershaneler açılmış, bu izinden yararlanarak, Nur Şakirtleri, mümkün olan her yerde Nur dershanesi açmalıdırlar. Gerçi herkes kendi kendine de bir şeyler öğrenebilir. Ama, Risale-i Nur'un her meselesini öyle herkes anlayamaz.
"Nur medreseleri, yani Risale-i Nur okutulan yerler, eski medreselerden çok farklıdır. Eski medreselerde 5-10 yıl okumaya karşılık, Risale-i Nur okutulan yerlerde 5-10 hafta okumak yeter. Çünkü Risale-i Nur, 5-10 haftada 5-10 yıllık sonucu verebilir."97
"Risale-i Nur'a itiraz edilemez. Yapılacak bir itiraz, en ulu kişilerden Kutb-u A'zam'dan da gelse aldırış edilmemelidir."98
Said-i Nursi, Risale-i Nurların günahlara kefaret ve kuvvetli olduğunu şöyle izah ediyor:
"Risale-i Nur, günahlara kefarettir."99
"Risale-i Nur, herhangi bir sünnetin terk edilmesinden doğacak ı günahı bağışlattırır."100
"Risale-i Nur, Tek başına bir ordu kadar güçlüdür."101
"Risale-i Nur'daki güç, hiçbir cemiyette, hiçbir komitede yoktur."102
Risale-i Nur daha yazılmadan, yazan ve yazarının köylülerini, övünmeye zorlamış, Said-i Nursi ve O'nun köylüleri farkında olmadan övü-nürlermiş. İşte bu övünme, ileride yazılacak Risale-i Nur'dan geliyormuş. Risale-i Nur'un değerinden ve büyüklüğünden dolayı, elde olmayan bir övünmeymiş. Risale-i Nur'un değeri de, "Hiss-i Kablel Vuku" ile, yani daha meydana gelmemiş olan olaydan önce doğan bir duyguyla seziliyor-muş. Gerek Said-i Nursi, gerek köylüleri, hatta Nurs köyü ve yakınlannda bulunan herkes, ileride Risale-i Nur'un,bu

95 Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66.
96 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan
ikincisi).
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 30-09-2012, 07:59
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

son derece değerli kitabın yazılacağını ve yayılacağını "Ruhen" sezdikleri için kendilerinde bir övünme hakkı görüyorlarmış. Övünmeleri bundan ileri geliyormuş.
Bakın Said-i Nursi bu hususta da ne diyor:
"Risale-i Nur doğmadan 40 yıl önce geniş bir önsezi, hem bende, hem bizim köyde, hem de Nahiyemizde meydana geldiğini, bu
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan ikincisi).
Said-i Nursi, Hizmet Rehberi, s.59.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan ikincisi).
Said-i Nursi, Tiryak, s.54.
Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.4.
Said-i Nursi, Sönmez Risalesi, s.3.
önsezinin çok hayret verici biçimde ortaya çıktığını, manevi bir ihtarla şimdi kesin olarak anlıyorum. Bu sun yalnızca, Şefik kardeşim ve Abdulmecid gibi eski talebelerime açmak isterdim. Şimdi Canab-ı Hak, sizlerin içinde çok Abdulmecid'leri çok Abdurrah-manlan verdiği için bu sun sizlere açıyorum.
"Ben 10 yaşındayken, büyük ölçüde koltuklarım kabanyordu. Hattâ bazen övünme biçiminde ortaya çıkan bir durumum vardı. İstemeye istemeye pek büyük bir iş yapan kişinin takınabileceği büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum. Kendi kendime: -Sen beş para bile etmezken, nedir bu kadar övünmenin, bu kadar cesur davranmanın anlamı? diyor, düşünüyor; fakat bir sonuca varamı-yordum. Övünmemin nedenini anlayamadığım için

95 Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66.
96 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan
ikincisi).
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 30-09-2012, 08:00
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

hayretier içinde kalıyordum. O zaman düşünüp çıkaramadığım ve hayret ettiğim durumun nedeni; daha 1-2 ay önce ihtar edilmiş bulunuyor bana. İhtar edildi ki: Seni o zaman övünmeye iten ve hayret ettiğin duruma getiren şey, Risale-i Nur'du. O daha gelmeden; kendisini, senin kalbine duyuruyordu. Sen bayağı bir odun parçası gibiyken, ya da bir çekirdek durumundayken; onun kendi malın gibi hissettiğin, bir önsezi'yle bunu duyduğun için övünüyordun.
"Hemşehrilerim bilirler ki bizim köyümüz de, gösteriş ve cesaret yönünden son derece ileriydi. Köylülerimiz övünmeyi çok severlerdi. Sanki büyük bir ülkeyi fethediyorlarmış gibi, kahramanlarda görülen bir tavır takınmak istiyorlardı.
"Ben o zaman kendi durumuma şaştığım gibi, onların da durumlarına şaşardım.
"Şimdi gerçek bir ihtar ile öğlendim ki: O günahsız Nurs köylüleri ve Nurs köyü, Risale-i Nur ile büyük bir iftihar kazanacak. Vilâyetinin ve Nahiyesinin adını işitmeyenler bile, Nur Köyünü önemle tanıyacak. İşte sonunda işin böyle olacağını, böyle bir duruma yükseleceklerini, daha olmadan hissettikleri için: Tann'nın nimetine karşı yapacakları teşekkürlerini bir övünme biçiminde gösteriyorlardı. O çevredeki talebeler de öyleydi: Birden bire Şeyda diye ünlü Şeyh Ab-durrahman-ı Tâği'nin himmetiyle o kadar çok talebeler ve hocalar Çikü ki, bütün kürdistan onlarla iftihar ediyordu âdeta. Ben o za-
manlar öyle bir durum görüyordum ki, ilim ve tarikat daireleri içinde yeryüzünü fethedecek olan bu hocalardır diyordum içimden. Bu hocalar, eski ünlü âlimlerden, allâmelerden, evliyalardan, kutuplardan söz ederlerken
95 Said-i Nursi, Nur Meyveleri, s.66.
96 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir, başlangıçta numarasız sayfalardan
ikincisi).
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 30-09-2012, 08:01
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

51

ben 10 yaşında bir çocuk olarak onları dinliyordum. Bunlar, âlim ve talebeler ilimde dinde büyük bir fütuhat yapmışlar gibi gelirdi bana. Bir parça zeki bir talebe ortaya çıksa, büyük bir önem verilirdi. Talebeler tartışsalar da, biri baskın çıksa tartışmadan o galip gelen büyük bir iftihar duyardı. Ben de hayret ederdim bu du-ruma. Talebelerin durumu, bende de vardı. Gerek nahiyemizde, gerek kazamızda ve gerek vilâyetimizde: Tarikat Şeyhleri de kendi aralarında hayret verici ölçüde tartışma yaparlardı. Bir münazara geleneği vardı. Öyle münazara ki, başka yerlerde benzerini görmedim.
"Şimdi kalbime gelen bir ihtar ile anlıyorum ki, o zamanda yaşayan talebe arkadaşlarım, o üstadlar durumundaki hocalarım, o mürşitlerim, evliya ve şeyhlerim; daha olmadan sezmişler: En ihtiyaç duyulan bir zamanda, o hocaların çekirdekleri içinden ve mürşitlerin müridleri arasından parlak bir nur çıkacak. İman ehlinin imdadına yetişecek. İşte ileride böyle bir olay meydana geleceğini, onların ruhları sezmiş.
"Son derece ağır ve şaşırtıcı şartlar içinde bile, muhaliflerinin karşısında bin yıllık bir sapıklıkla ve kuruntulu, hileci düşmanlarla uğraşıp üstün çıktığına ve iki mahkeme huzurunda başarılı bir galebe çalmasına, perde altındaki aydınlatmalarına ve düşmanları kendisini serbest bırakmaya mecbur etmesine baktığımız zaman anlarız ki: Risale-i Nur, bu mevkie lâyıktır. Hazreti Ali ve Abdulkadir Geylani'nin sezip kendisinden haber verdikleri gibi, bu hocalar, talebeler, evliyalar, köy, nahiye ve vilâyette bulunanlar benimle birlikte, Risale-i Nur'un geleceğini daha o zamandan anlamışlar, sevinmişler. Hepimizin ruhu sezmiş Risale-i Nur'un geleceğini.

103 Said-i Nursi. Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.57.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 30-09-2012, 08:02
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

54

"Sizi, eski talebelerim, eski arkadaşlarım gibi saydığım, kardeşim Abdulmecit, yeğenim Abdurrahman durumunda gördüğüm için, bu mahrem sırrı, size açtım."103
RİSALE-İ NUR BİR TEFSİR MİDİR?
Gerçekte Risale-i Nur bir tefsir değildir. Kur'an-ı Kerim ayetlerinden sadece bazılannı tefsir etmiş, onun da çoğunu saçma sapan ve ilmi olmaktan tamamıyla uzak "teviller" biçiminde yapmıştır. Bir an için diyelim ki: Risale-i Nur, Kur'an-ı Kerim'm tefsiridir. Her tefsir, tefsir edene ait olduğuna göre, Risale-i Nur'un da, Said-i Nursi'ye ait olması gerekmez mi? Said-i Nursi nasıl olur da kendi yaptığı tefsir için: "O benim değil, Kur'an'm malıdır!" diyerek, yaptığı saçmalarla dolu tefsiri doğrudan doğruya Kur'an'a. mal eder ve onu övmenin Kur'an'ı övme yerine geçeceğini ileri sürer? Nasıl olur da kendi esaretinden söz ederken: "Kur'an'dan süzülmüştür!" diye bir iddia ortaya atar. Ve nasıl olur da, Kur'an ve Hazreti Muhammed hakkında inmiş olan ayetleri kendi kitabı ve kendisi hak-kında inmiş gibi yorumlar? Eğer bir tefsircinin böyle bir şey yapmaya hakkı olsaydı, başka tefsircilere de aynı hakkı vermek gerekmez miydi? Her tefsirci de aynı yola gitse, eserini Kur'an'm malı ve gökten inmiş gibi gösterse ve ayetlerde övüldüğünü ileri sürse nasıl çıkılır işin içinden? Kur'an vahiy eseri olduğuna göre, Said-i Nursi kendi kitabını bu esere mal etme hakkını nasıl kendinde buluyor? Sonra yaptığı te'vil ve tefsirlerde yanılmış olamaz mı? Kendi yanlışlarını vahiy, dolayısıyla Allah'a dayamakla büyük bir haksızlık, Tanrı'ya karşı büyük bir saygısızlık etmiş olmaz mı? Hem Said-i Nursi, kendi eserini, şimdiye dek yazılmış bütün eserlerden üstün

103Said-i Nursi. Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.57.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 30-09-2012, 08:03
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

54

gördüğüne göre, aradaki fark nereden ileri geliyor?
Nursi'ye göre; hiçbir müfessirin tefsirinde hiçbir arifin sözlerinde bulunmayan tesir gücü Risale-i Nur'da varmış...
Sikke-i Tasdik-i Gaybî adlı kitabın 228. sayfasında şöyle bir başlık
var:

103 Said-i Nursi. Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.57.


"Mahremce bir suale cevap".
Bu başlığın altında Said-i Nursi'nin şu açıklamasını buluyoruz:
"Şu sır-ı inayet, eskiden mahremce yazılmış, 14. söz'ün sonuna eklenmişti. Her nasılsa çoğu nüshalarda unutulup, yazılmamıştı. Anlaşılıyor ki, bu sır'nn uygun yeri burasıdır. Demek ki, onun için gizli kalmış."
Said-i Nursi sonra şöyle diyor:
"-Benden soruyorsun:
"-Neden senin Kur'an'dan yazdığın sözlerde olağanüstü bir özellik var? Bu sözlerde öyle bir güç, öyle bir tesir var ki; müfessirlerin ve ariflerin sözlerinde nadiren bulunur. Bazan bir saürda, bir sayfa kadar güç var. Bir sayfada da bir kitap kadar tesir bulunur. Bu, neden böyle? diyorsun."1 (Ek: 9)
Böyle bir soru Said-i Nursi'ye yöneltilmiş midir, yöneltilmemiş midir? Bunu bilmiyoruz. Ama kendisi yöneltildiğini ileri sürüyor ve cevap veriyor. Said-i Nursi'nin, böyle bir soruya normal olarak: "Estağfırullah, söylediğiniz gibi bir özelliği yok benim sözlerimin. Ben kimim ki, müfessirlerin ve ariflerin sözlerinden daha üstün söylemiş, onlardan daha güçlü bir şekilde Kur'an-ı Kerim'i tefsir etmiş olabileyim? Siz bana ve eserime, fazlaca te-veccüh gösteriyorsunuz. Ne ben, buna lâyıkım; ne de benim sözlerim, böyle bir özelliğe sahiptir" şeklinde cevap vermesi gerekirdi. Değil mi? Hayır, Said-i Nursi'den böyle bir tevazu beklenemez. Nitekim sözü edilen soruya şu karşılığı veriyor:
"El Cevap: Şeref, Kur'an'ın Mucizelerine ait olduğundan ve bana ait olmadığından pervasız olarak derim ki: Ekseriyet itibariyle, yani çoğunlukla öyledir! (Yani; dediğiniz özellikler vardır benim sözlerimde.) Çünkü: Yazılan sözler tasavvur değil, tasdik'tir. Teslim değil,
1 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdiki Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.228, sat.3-5. (Ek: 9)
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 30-09-2012, 08:04
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

56

iman'dır. Marifet değil, şahadet'tir. Şuhud'dur. Taklid değil, tahkik'tir. İltizam değil, iz'an'dır. Tasavvur değil, hakikat'tir. Da'va değil, da'valar içinde burhan'dır."
Görüyorsunuz Said-i Nursi'nin verdiği cevabı. Sözlerinde bu vasıflar, bu özellikler varmış da onun için ötekilerinden farklıymış! Onun için mü-fessirler, arifler, bilginler, düşünürler.. Said-i Nursi'ninki gibi söyleyemiyorlar, yazamıyorlarmış. Onun için Nursi'nin sözlerinde olağanüstü bir güç, olağanüstü bir tesir varmış (!)
Said-i Nursi, kendi sözlerinin, bütün müfessirlerin ve ariflerin sözlerinden neden daha üstün olduğunu anlatmaya devam ediyor ve bakın neler yazıyor:
"Eski zamanlarda iman temelleri korunuyordu. Tann'ya ve hakikate teslim, kuvvetliydi. Teferruatta ise; ariflerin marifetleri delilsiz de olsa, beyanatları kabul oluyordu, yeterli sayılabiliyordu. Fakat şu zamanda, fennin sapıklığı, elini temellere ve köklere de uzatmıştır. Onun için acizliğime, zayıflığıma, yoksulluğuma ve ihtiyacıma ba-kılıp acınarak; Kur'an'ın bir mucizesi olmaya hak kazanmış ve Kur'an'ı temsil gücüne erişmiş şeylerin bir ışığını, Kur'an'a hizmet eden yazılarıma verildi."
Said-i Nursi'nin "ÂcizUğini-Zayıflığım", burada ileri sürmesi bir tezat, bir çelişkidir değil mi? Ama o, bu çelişkiye boşuna düşmüş değildir, nedeni vardır: Sözlerin, bütün müfessirlerin, ariflerin sözlerinden neden daha üstün olduğunu anlatırken girdiği riya minaresine kılıf hazırlamak için düşmüştür bu çelişkiye.
Neyse biz, üstad'ın açıklamalarını okumaya devam edelim:
"Şükür Allah'a ki, temsil dürbünü'yle, en uzak.hakikatler bile, bana; son-derece yakın gösterildi. Temsil merdiveniyle, en yüksek hakikatlere ulaşmak mümkün oldu. Yine sırrının birleştirici yönüyle, en dağınık meseleler toplanabildi. Ve yine temsil sırrının
1Said-i Nursi, Sikke-i Tasdiki Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.228, sat.3-5. (Ek: 9)
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 30-09-2012, 08:05
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

56

penceresiyle, İslâm temellerinin en gizli ve geleceği ait olan hakikatleri bile gözle görünecek derecede ortaya çıkarıldığı için, iman-ı yakini nasıl oldu. Onun için, akıl da, vehim de, hayal de, nefis de, heva da sözlerime teslim olmak zorunda kaldı. Şeytan da silâhını bırakıp teslim olmak zorunluluğunu duydu. Kısacası: Yazılarımda ne kadar güzellik ve tesir varsa, ancak Kur'an'ı temsil etmiş olmanın panltılanndandır. Bunda benim payım sadece:
Şiddetli bir ihtiyaçla istemek, son dereceye varan bir güçsüzlük içinde yalvarıp yakarmak olmuştur. Dert benimdir, derman, Kur'an'ındır."2
-Said-i Nursi-
İddiaya bakın! Şiddetli bir ihtiyaçla istemiş, güçsüzlük içinde yalvarmış yakarmış da onun için Allah, olağanüstü özellikleri onun sözlerine vermiş. Bir de, sözlerindeki bu özellik Kur'an'ı Kerim'ı temsil etmesinden ileri geliyormuş (!) Peki ama, başkaları için de Tann'dan o kadar isteyen, Tanrı'ya onun kadar yalvarıp yakaran olmamış mı? Yoksa başkalarının duaları, yalvarıp yakarmaları kabul olmuyor da, yalnızca Said-i Nursi'ninki mi kabul oluyor? Başka müfessirlerin, İslam bilginlerinin sözleri Kur'an'ı Kerim'ı temsil etmiyor da yalnızca Said-i Nursi'nin sözleri mi Kur'an'ı temsil ediyor?
Hem, Said-i Nursi'nin sözlerinde ne gibi fevkaladelik, ne gibi üstünlük, ne gibi olağanüstü özellik var? Olağanüstü tesiri varmış. Kim söylüyor? Said-i Nursi, bir de çeşitli nedenlerle ona bağlı olanlar söylüyor. Hani ne derler: "-Şeyhin kerameti kendinden menkûl!"
Said-i Nursi'nin ve izindekilerin ileri sürdükleri de öyle. Nursi, kendi keramet'ini kendisi naklediyor. Onun izindekiler de daha da abartarak aynı "nakl"i yaymaya çalışıyorlar. Yani, bu iddialara aklı başında ve tarafsız kişilerden katılan yok.

1 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdiki Gaybî (Arap harfleriyle teksir), s.228, sat.3-5. (Ek: 9)
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 30-09-2012, 08:05
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

56

a) Said-i Nursi, Kitabını Neden Övüyormuş?
"Eski harbi umumiden önce ve bu harbin başlarında bir doğru Vak'a (Rüya) görüyordum. Görüyordum ki: Ararat Dağı denen ünlü Ağrı Dağı'nın altındayım. Birden o dağ, korkunç bir şekilde patladı. Dağlar gibi parçalar, dünyanın her yanına dağıldı. O korkunç durum karşısında baktım ki: Merhum annem yanımda. Dedim: Anne korkma! Cenab-ı Hakkın buyruğudur. O, Rahim ve Hakimdir. Birden sırada gördüm ki: Önemli bir kişi, bana şöyle emir veriyor: -Kur'an'm mucizelerini (Yani Risale-i Nur'da yapılan yo-rumları) açıkla! Uyandım, o zaman anladım ki: Bir büyük patlama olacak. Ve Devrim meydana gelecek. Patlamadan sonra Kur'an çevresindeki surlar yıkılacak. Kur'an, doğrudan doğruya kendi kendini savunacak. Kur'an'a saldırılacak, ama mucizeleri (Yani Risale-i Nur ve bölümleri,) O'nun çelikten bir zırhı olacak. Kur'an mucizelerini ortaya koymaya, -haddimden yukarı olmakla birlikte- benim gibi bir adam namzet olacak. Ve namzet olduğunu anladım! Madem ki Kur'an mucizelerini bir ölçüde açıklamak, sözlerle (Risale-i Nur külliyatından bir Risale'nin adıdır) oldu işte. Kur'an'ın mucizeleri demek olan ve Kur'an'dan sızılıp süzülen ve bir çeşit Kur'an'ın be-reketi durumunda bulunan hizmet ettiğim inayat-ı açıklamam, mucizelere bir yardımdır. Ve açıklamam gerekir."3
Yani Said-i Nursi, kendisine ve kitabına ait olan "Kerametleri", gördüğü "Sadık Rüya" üzerine açıklamak zorunluğunu duyuyormuş. Onun için kendi kitabını övüyormuş adamcağız (!)
Said-i Nursi, Risale-i Nur'u bir de şu sebeplerle övüyormuş:
"Her şeyde Kur'an-ı örnek almak gerekir. Çünkü o, önderimizdir. Üstadımızdır. Her konuda kılavuzumuzdur.

2 Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Azap harfleriyle teksir), s.228.
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 30-09-2012, 08:06
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

58

Kur'an, kendini övüyor. Madem ki o, kendi kendisini övüyor; biz de dersine uyarak, O'nun tefsirini öveceğiz.
"Madem ki Kur'an-ı Kerim, birçok surelerde, özellikle (Elif-lâm Ra)larda, (Ha Mim)lerde, kendi kendisini en yüksek bir haşmette ve ululukta gösteriyor; kendi üstünlüklerini söylüyor, kendi kendini gerektiği şekilde övüyor; elbette sözlere de aksetmiştir. (Sözlerle maksat, Risale-i Nur'daki sözlerdir.)
"Kur'an-ı Kerim'in mucizelerinin parıltıları durumunda olan ve Kur'an'a hizmetin makbuliyetine bir alâmet sayılan Tanrı inaya-tını (Risale-i Nur'un kerametini) açıklamak zorundayız. Çünkü üstadımız (Kur'an-ı Kerim) öyledir. (Kendi üstünlüğünü açıklıyor. Öyleyse Risale-i Nur'un üstünlüğü de açıklanmalıdır.) Kur'an öyle ders veriyor."4
Kısacası; mademki Kur'an-ı Kerim, kendi kendini övüyormuş birçok surelerinde; Risale-i Nur da kendi kendini övmeliymiş ve bunun için Risale-i Nur'u övmek gerekirmiş. Çünkü Kur'an-ı Kerim böyle yapmak gerektiği konusunda örnek oluyormuş. Risale-i Nur, Kur'an'm, bir tefsiri olduğu için, onun övmek şartmış... Şu mantığa bakın! Peki, esasen bir tefsir olmaktan çok uzak bulunan Risale-i Nur'dan başka tefsir yok mu? Neden onları övmek gerekmiyor da, ille de Risale-i Nur'u övmek gerekiyor? Bu, imtiyaz niye?
b) Said-i Nursi Risale-i Nur'u Övmekte Neden Haklıymış?
Nursi, açıkça demek istiyor ki, "Mademki Allah kendi kitabını övüyor; onun için ben de kendi kitabımı övmekte haklıyım!" Bunu söyleyecek ama açıkça söyleyemiyor, dolambaçlı yollardan aynı sonuca ulaşmaya çalışıyor.
Neden öbür tefsirleri övmek gerekmiyor da, yalnızca Risale-i Nur'u övmek gerekiyor sorusuna şu karşılıktan
2Said-i Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî (Azap harfleriyle teksir), s.228.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Nurculuk islamın içinde bir tarikatmıdır yoksa yeni bir dinmi? xcan İslam 19 08-08-2012 22:17
Islamist Muslumanlik evrensel-insan İslam 80 12-10-2010 19:24
Muslumanlikta Dogan Bir Bebegin Islam Ve Muslumanlik Sorumlulugu Ne Zaman Baslar? evrensel-insan İslam 42 16-04-2010 04:35
İslam, Nurculuk ve Said Nursi pante İslam 61 22-04-2009 22:00
şeyh sait= saidi nursi=nurculuk=fethullahcılık İslam 24 21-12-2005 13:48

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:02 .