Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #101  
Alt 10-06-2017, 20:54
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Spartacus tanrı varlıktan önce gelemez, anca form olabilir ki olsa bile yok hükmündedir farazidir tarzında şeyler söylemişsiniz. Tanrı varlıktan önce gelir demeyelim. Tanrı varlıktır ve biçimleri yaratmıştır diyebilir miyiz? Hamur örneği veriyordunuz. Tanrı hamurdur ve o şekilleri yarattıysa? Sebep sonuç dediğiniz tamam şekiller arasındaki kıyas desek bile epi topu hepsi hamurdan kaynaklanıyor yani hamur ilk sebep. Böyle bir tanrı olamaz mı? Tanrının maddi olmaması ve bilinç, irade ve duyulara sahip olması sizce olamaz mı? Yani maddi olmayan bir varlık bunlara sahip olamaz mı?
hayır diyemezsin, dediğin ve işaret ettiğin ancak form olabilir, varlığın kendisi tanrı dediğinde, şahsa münhasır(!) hiç bir nitelik, özellik atfetmemen gerekir-ama sen bir özneden-formdan-biçimden- bahsediyorsun ve diğerlerine nazaran kıyasla tanıladığın ise ancak form olabilir. yani senin ifadenin tersi, ifaden kurguda olsa tanrı dediğin ancak varlığın biçimlerinden birisi olabilir ve bu sayede tanılama, limitleme, özellik, yetisinden vb bahsedebilme şansın olur, öznelik durumu ancak form-yapıca ve limitle mümkün...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #102  
Alt 10-06-2017, 20:56
Amon yarebbi Amon yarebbi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Apr 2017
Mesajlar: 720
Standart

İnsanlar kendi aralarında oluşturdukları KELİMELER ile ancak bu kadar tanımlama yapabilirler di. Tanrı kelimesi bile insanın ürettiği alelade bir kelime olup , onun üzerinden ancak save kadar tanımlanabilir di. Tanrı dedikleri kelimelerle ifade edilirken bile , insanın bildiği kelime kadar ise, tanrı dedikleri de , ancak o kadar dır.

İnsanın , ekleyip çıkartabildiği kadar. Dahada ötesi yok.

Kısaca tanrı dedikleri, kelimeden ve insanların o kelimeye ekleyebildiği , kelime haznesinde ki tanımlamalar kadardır.


Kelime işte. Biz o kelimeye ? bir başka dönem de ne kelime verirsek, o kelime olucak.

Tanrı kelimesinin sınırlarını biz , ürettiğimiz kelime haznesi kadar zorlarız.

En son Tanrı kelimesini HAMUR ☺ ile zorladık. Hamur tanrısı.
Alıntı ile Cevapla
  #103  
Alt 10-06-2017, 21:05
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama canlıların uyum sağlayacağı ve yaşayabileceği maddeler var etrafında. Bunu düşün. Hiç uyum sağlayamayacağı ve canlıları öldürebilecek maddeler de olabilirdi, ancak o potansiyel varsa uyum sağlanabilir.
Oksijen, salgılanmaya başlandığı ilk dönemlerde canlılar için zehirli bir maddeydi. Yani öldürebilecek bir etkisi vardı. Buna rağmen ona uyum sağlandı.
Oksijenin canlılar için ''uyum amacı, tasarımı'' gibi bir özelliği yoktu yani. Çünkü başlangıçta zehirdi.
Tasarım ve uyum birbirine terstir zaten. Biri varsa diğer yoktur. ''Uyum sağlayacak şekilde tasarlandı'' ifadesi geçersizdir, çünkü uyum bir bütün halinde sağlanıyor. Bir kısmı tasarlandı da bir kısmı uyum sağlandı şeklinde değil. Bütün halinde karşılıklı uyum sözkonusu.
Bir şey, ortama uyum sağlıyorsa ortam da o şeye uyum sağlıyor(tepki veriyor). Çünkü uyum sağlayan şey de ortamın bir parçası. Hepsi bütün ve içiçe.
Uyumun olduğu yerde tasarım olamaz.

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Engellese imtihan olmazdı.
Tanrı psikopat mı da acı çektirmek ve imtihanla falan uğraşıyor?

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani tanrıya atıf yapılmadığı zaman kötü de kalmıyor. Materyalistik şekilde bakınca neye göre kötü diyeceğiz?
Hiçbir şey ''kendinde kötü'' değildir. Aynı şekilde hiçbir şey kendinde güzel, çirkin, kusurlu, mükemmel falan da değildir.
Kötülüğü, canlıların refah düzeyini azaltan, yaşam şartlarını engelleyen veya yok eden eylem ve düşünceler olarak kendi bakış açımızla tanımlayabiliriz.
Dolayısıyla tanrı denilen kurgu canlılık için kötüdür. Canlılık açısından iyi ve merhametli bir tanrı yoktur.
Alıntı ile Cevapla
  #104  
Alt 10-06-2017, 21:35
SelGom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SelGom SelGom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 03 May 2017
Mesajlar: 369
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Oksijen, salgılanmaya başlandığı ilk dönemlerde canlılar için zehirli bir maddeydi. Yani öldürebilecek bir etkisi vardı. Buna rağmen ona uyum sağlandı.
Oksijenin canlılar için ''uyum amacı, tasarımı'' gibi bir özelliği yoktu yani. Çünkü başlangıçta zehirdi.
Tasarım ve uyum birbirine terstir zaten. Biri varsa diğer yoktur. ''Uyum sağlayacak şekilde tasarlandı'' ifadesi geçersizdir, çünkü uyum bir bütün halinde sağlanıyor. Bir kısmı tasarlandı da bir kısmı uyum sağlandı şeklinde değil. Bütün halinde karşılıklı uyum sözkonusu.
Bir şey, ortama uyum sağlıyorsa ortam da o şeye uyum sağlıyor(tepki veriyor). Çünkü uyum sağlayan şey de ortamın bir parçası. Hepsi bütün ve içiçe.
Uyumun olduğu yerde tasarım olamaz.



Tanrı psikopat mı da acı çektirmek ve imtihanla falan uğraşıyor?



Hiçbir şey ''kendinde kötü'' değildir. Aynı şekilde hiçbir şey kendinde güzel, çirkin, kusurlu, mükemmel falan da değildir.
Kötülüğü, canlıların refah düzeyini azaltan, yaşam şartlarını engelleyen veya yok eden eylem ve düşünceler olarak kendi bakış açımızla tanımlayabiliriz.
Dolayısıyla tanrı denilen kurgu canlılık için kötüdür. Canlılık açısından iyi ve merhametli bir tanrı yoktur.
Oksijenin daha öncelerde zehirli etkisi olması tasarıma darbe vurmaz. Saat örneği vermiştim, saati bozup sonra düzelttiğini düşün. Tanrı ilk başta öyle yaratmış, sonradan uyum sağlayacak şekilde düzeltmiş olabilir. Yani değiştirmek de denebilir. Tanrı önce öyle yaratıp sonra da uyumlu bir şekilde değiştirmiştir. Ama uyum sağlayabilecek potansiyel olmasa hiçbir şekilde uyum sağlanamazdı, hep zehirli olarak kalırdı. Demekki o potansiyel verilmiş ama belli zamanlarda zehirli olabilir, sonra o potansiyel gerçekleşmiş. Zaten uyum sağlama potansiyeli veriliyor ama süreç içerisinde sonra uyum sağlanmış olabilir ki bunda bir sıkıntı yok. Tasarım ve uyum birbirine zıt ve alternatif şeyler değiller. Senin dediğin gibi bunlar bir bütündür. Canlının bir kısmı tasarlanmaz zaten. Bütün her şey planın bir parçasıdır, her şey tasarlanıp kurulur yani sistem kurulur ve sonra o kurulmuş sistem içerisinde kurulmuş elemanlar birbirleriyle uyum sağlayabilir. Birbirleriyle uyum sağlayabilecek potansiyelleri olmasa hiçbir zaman uyum sağlayamazlardı. Potansiyel vardı ama sonradan uyum sağlanmış olabilir. Uyum bir bütün halinde sağlanıyor diyorsun yani canlı bir bütün, işte bu bütün haliyle tasarlanıyor ve sonra süreçlerde uyum sağlıyor işte. Tasarlanmasa uyumu da sağlayamazdı, o potansiyeli olmazdı. O potansiyel veriliyor yani köpeğin ısırma potansiyeli gibi. Ama köpek sonra ısırıyor. İşte tasarlanırken o potansiyel veriliyor. Bütün halindeki uyum potansiyelle mümkündür. Potansiyel olmasa hiçbir şekilde uyum sağlanamazdı. İşte tanrı tasarlayıp kurarken o potansiyeli veriyor yani köpeğin ısırabilmesi gibi. Sonra süreçlerde de sonra ısırmış oluyor. Fakat o potansiyel olmasa köpek hiç ısıramazdı. Dediğin tepkilerin verilebilmesi için uyum sağlayabilecek potansiyel gerekir. Potansiyel olmadan hiçbir şey olmaz. Tanrı bi yerde tasarlıyor, bazı yerleri tasarlamıyor sadece ucundan yapıyor demiyorum. Bütün olan evreni planla ve tasarımla ortaya koyuyor. Her şey planın bir parçası olmuş oluyor. Uyum ve tasarım da planın bir parçası.

İmtihan yapmadan direk acı çektirse o zaman belki psikopat falan diyebilirdik ama imtihan var. Yani bakacak olursak cennet kazanma potansiyeli de var, cehennem kazanma potansiyeli de var. Kendin belirliyorsun hangisine gideceğine. Sana kalmış bir şey oluyor. Burda psikopatlık söz konusu değil. Doğrudan cehennemde başlasaydık o zaman psikopatlık olabilirdi.

Hiçbir şey kendinde kötü değildir diyorsan kötülük sorunundan bahsedemezsin. Bir ahlak yasası olması lazım. Canlıların acı çekmesi sana göre kötüdür, başkasına göre iyidir. Objektif olarak kötüyü ortaya koyamıyorsun, hislerinle bir şeyler söylüyorsun. Yani mesela tıpkı midemizin çalışması gibi acı çeken canlı görünce tepki veriyoruz. Midenin çalışması gibi salt biyolojik meseleyse iyi veya kötü diyemeyiz, dersek de yalnızca kendimize göre olur. Yalnızca kendimize göre yani subjektif olan bir şeye dayanarak da kötülük probleminden bahsedemeyiz, objektif zemin olması gerekir. Sana göre kötüdür, başkasına göre iyidir.
Alıntı ile Cevapla
  #105  
Alt 10-06-2017, 21:39
SelGom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SelGom SelGom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 03 May 2017
Mesajlar: 369
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
hayır diyemezsin, dediğin ve işaret ettiğin ancak form olabilir, varlığın kendisi tanrı dediğinde, şahsa münhasır(!) hiç bir nitelik, özellik atfetmemen gerekir-ama sen bir özneden-formdan-biçimden- bahsediyorsun ve diğerlerine nazaran kıyasla tanıladığın ise ancak form olabilir. yani senin ifadenin tersi, ifaden kurguda olsa tanrı dediğin ancak varlığın biçimlerinden birisi olabilir ve bu sayede tanılama, limitleme, özellik, yetisinden vb bahsedebilme şansın olur, öznelik durumu ancak form-yapıca ve limitle mümkün...
Varlığın kendisi nerden çıktı? Varlık bir küme idi spartacus. Var olan her şeye varlık diyoruz. Fakat tekil olarak bir şeye de varlık diyebiliriz, illa bütün kümeyi kastedmemiz gerekmez. Elmaya da varlık diyebilirim. Ama elma maddi bir varlık. Tanrı da maddi olmayan varlık. Varlığın kendisi dediğin var olma durumudur. Tanrı var olma durumuna sahip olduğu için vardır, elma var olma durumuna sahip olduğu için vardır. Var olma durumu tek başına bir şey değil. Elma da var ama elma birşeyler yaratmıyor. Tanri evreni aşkın, uzay zamanı aşkın bir varlık. Tanrıyı maddenin formlarına muhtaç yapamayız, çünkü maddeyi ve evreni yaratıyor. Yani bunları başlatan varlığa formları dayatamayız, saçma olur. Yani evreni başlatan, yaratan güçten bahsediyoruz ama maddenin form ve nitelikleri olması lazım diyorsun. Olmaz ki öyle ama. Varlığın biçimi dediğin maddilik ve tinselliktir. Tanrı maddi değil yani tinsel biçimde bir varlıktır. Sadece varlık deyince pek anlam ifade etmeyebilir çünkü varlık var olma durumu da denebilir. Tanrı evreni ve uzay zamanı aşkın bir varlıktır. Yani maddeyi ve evreni yaratan bir varlıktır. İşte bu varlığa formları dayatamayız, yani maddenin formlarına sahip olması lazım veya bir form olması lazım denemez ki. Maddeyi ve evreni başlatan, yaratandan bahsediyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Alt 10-06-2017, 22:12
Amon yarebbi Amon yarebbi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Apr 2017
Mesajlar: 720
Standart

Save neden spartaküsü trollemeye çalışıyorsun?

Tanrı varlıksa , var olan ne ? Olmayan mı ?

Resmen saçmalayarak karşındakileri saçmalığını konuşturmaya uğraşıyorsunuz.

Tanrın varsa delilini getir. Bir tek kanıtın yok. Var diyip duruyorsun.

Tanrın boka mı benziyor , tanrın sidiğe mi benziyor ? Tanrın bu şeyleri yaratıysa, tanrı dediğinin özün de bunlar mı vardı ?

Kaldı ki , iğrenilen bu şeylerin bile varlığı ortada iken , tanrı dediğinin varlığı neden yok.

Var var var diyorsun . Var olana bir tek kanıt koymadan , papağan gibi aynı saçmalıkları tekrar ediyorsun.

Bak adam sana diyor . Madde biçim form yoksa yok.

Kalkmış ezelden bahsediyorsun. Ezel ne ? Ezelde dediğin şu boku ve sidiği kendinden yarattığını iddia ettiğin tanrını ezelden buraya getirsene.

Ezelden buraya gelebiliyorsa " O " , senin tanrı dediğin , Ezelde değil , ezelden gelemiyorsa , tanrı değil.

Böyle çelişkiyi var etmek , tek bir yerde olur. O da , senin idrak edemeyen beynindeki düşüncede.

Biz sana tanrı yoku her türlü anlattık , sen ise tanrı nı hiç bir türlü anlatamadın. Var diyip duruyorsun ne var ne ? Tanrı dediğinize bir tek kanıtınız yok mU?

Peygamberler
Kitaplar bile diyemiyorsunuz artık. Tıkandınız.

Sen trollemeye başladın.
Alıntı ile Cevapla
  #107  
Alt 11-06-2017, 00:43
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı ilk başta öyle yaratmış, sonradan uyum sağlayacak şekilde düzeltmiş olabilir.
Sana yapılan her türlü açıklamaya ''tanrı öyle yaratmış'' diyebilirsin ve bunu diyeceksen tartışmanın hiçbir anlamı kalmaz.
Tanrının geçersizliğini matematiksel formülle ortaya koysam bile sen yine ''tanrı bizim o formülü o şekilde görmemizi istemiş olabilir'' falan dersin.
Böyle bir yere varılamaz.

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hiçbir şey kendinde kötü değildir diyorsan kötülük sorunundan bahsedemezsin.
Buradaki kıyasımız canlılık. Kötülük zaten canlılarda anlam kazanır. Kötülük sorunu canlılar üzerinde geçerli.

Selgom sana tavsiyem, kendi hayatına odaklan. Daha 20 li yaşlardasın sanırım. Eğitimin varsa ona odaklan. Para kazanmaya odaklan. Hayat yeterince uzun. Tanrı varmış, yokmuş hayatını etkilemez.
Hayatın içinde tanrının geçersizliğini bulabilirsin. İnsanların psikolojisine bakarak tanrının kurgu olduğunu görebilirsin.
Tanrıya bu kadar muhtaç olacak bir durum da yok.
Alıntı ile Cevapla
  #108  
Alt 11-06-2017, 00:57
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Varlığın kendisi nerden çıktı? Varlık bir küme idi spartacus. Var olan her şeye varlık diyoruz. Fakat tekil olarak bir şeye de varlık diyebiliriz, illa bütün kümeyi kastedmemiz gerekmez. Elmaya da varlık diyebilirim.
Saçmalamak için çalışıyorsun, dürüst davranmıyorsun çünkü, okumadan yazmıyorsan, bilerek anlamamazlığa vuruyorsun-ben ne anlatıyorum sen ne diyorsun. Zemindir, küme bile alsan bir kümeyi, bir elamanına indirgeyemezsin, heleki elemanlar form üzre ise ve kümeyi, kendi içerdiği elemana, elemanı kümenin dışına taşırıp var ettiremezsin, bu bir ağaçtan mamül bir forma sahip hale getirilmiş ve böylece biçimi, nitelik, özellikleriyle tanılanma şansına erişmiş Pinokyo tanrı olsa bile... zaman dediğin varlığın biçimlerince soyutladığın bir kavram, varlığa ait-yani o da küme dahilinde, içinde soyutanabilir, dışına çıkamaz!
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama elma maddi bir varlık. Tanrı da maddi olmayan varlık. Varlığın kendisi dediğin var olma durumudur.
bu söylediğine 3-4 yazı önce zaten cevap verdim. Varlık zemini özneleştirilemez, herhangi bir şey'e indirgenemez. varlığı tanılayan yokluk, yokluğu tanılayan varlıktır, varlık denmesinin sebebi, TOTOLOJİ olarak var olması değil, yok olmamasıdır, var iddiasından gelmiyor, ortadalığın ifadesi için metafor bir işarettir sadece ve yokluktan söz edebilmenin sağlayanı da varlıktır, birbirinden bağımsız ve ayrı ele alınamazlar. İddia-işaret zemininde var-yok ise formlara dairdir,SelGom var mı? YOK! benim odamda yok! peki orada var mısın SelGom? Eğer bir şeyi yok olarak tespit edeceksen bunu ortamdaki bulunabilirliğine ve bulunamazlığına(yokluğuna!), var olarak tespit edeceksen, yokluğuyla yapacaksın... SelGom benim odamda olmamakla varlığını anlamlı kılar, kendi odasında olmakla da odasının dahilindeki varlığı, dışındaki yokluğunu ve hatta odasındaki diğer formlarda olmamakla da varlığını anlamlı kılar, diğer şeylerde yoksundur, böylece ortamda varlığın, yokluğunla anlamlı hale gelir, ayrı-gayrı ele alınamazlar! Anlıyor musun? sanmam zaten anlasanda işine gelmeyecek, akıl-mantığı tersyüz etmeye ve bahsedilenin ne olduğunu anlamamazlığa vurmaya şartlanmışsın...

Tanrı safsatalarla üfürdüğün bir üfürük, bir şeyi ancak bir ortam eliyle, dışındaki şeylerle var olarak işaret edebilirsin ve varlığını ancak yokluğu anlamlı kılar, ikisinide birlikte işaret edemediğin şey(!) gerçeklik vasfı taşımaz, şey olarak -özelleştirip, şahsına münhasırlaştırıp- tanılayıp, var-yok tartışmasında bulunamazsın...
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı var olma durumuna sahip olduğu için vardır, elma var olma durumuna sahip olduğu için vardır.
Şu an benim evimde elma yok, elma yok olma durumuna sahip olduğu için vardır, var olabildiği için de yoktur, birisinden birisi saltıklaştırılamaz, bir paranın iki yüzü ve birbirlerini anlamlı kılarlar, bir bütündürler ve ayrılamazlar.

Diğer taraftan da her bir şeye anlam veren-özneleştiren- diğer şeylerdir, dışıyla(elbette neyin? formunun) kıyasıdır, bir yönüyle de, her formu var olarak işaretlememizi sağlayan, formun limiti, sınırıdır yani dışındalığıdır, dışındaki yokluğudur. Sen formun dışında yoksun, bu senin varlığını anlamlı kılar. Uzay ne var ne de yok, ikisini de içerir, böylece şeyleştirilemez, ne her yerde ne de hiç bir yerdedir, çünkü bir şeyin veya bir öznenin bir yerdelik durumu da ancak uzayın herhangi bir yerindeliğiyle anlam kazanır... her yerde olan, hiç bir yerde değildir, özneleştirilebilir, münhasırlaştırılabilir ve tanımla limitlenebilir bir varlığından da söz edilemez, böylece var/yok ancak bir yerde olmak ve olmamakla anlam kazanır, her şey varlığını, yokluğu, yokluğunu varlığıyla anlamlı kılar, hiç bir şey mutlak var, mutlak yok değildir, varlığın söz edemediğinin-iaşret edemediğinin- yokluğundan, yokluğundan söz edemediğin şeyin varlığından da söz edemezsin(üst paragraflarda ifade ettim)...
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Var olma durumu tek başına bir şey değil. Elma da var ama elma birşeyler yaratmıyor. Tanri evreni aşkın, uzay zamanı aşkın bir varlık.
Uzayı aşkın-dışı olmayan uzayın dışında- olmak safsatadır ve yaptığın üfürmektir, yalan söylemektir(uzayın dışına çıkmışsın gibi)... akıl-mantığa ziyandır sadece ve zaman dediğin varlığın biçimleri arasındaki kıyastan başka bir şey değil, zaman uzaysal bir kavram değil, kıyasa dayalı bir kavramdır ve kıyas yapabileceğin formlar-biçimler olmadığı sürece zaman da anlamsızdır, yaptığıns adece biçimler arasında kıyastır.
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Maddeyi ve evreni başlatan, yaratandan bahsediyoruz.
5 yazıdır sana bu safsatanın ne olduğundan söz ediyorum, zaman kavramını nasıl çarpıttığın, akıl-mantığın dışında yargılar ürettiğinden, hala aynı safsatayı tekrar ediyorsun, cevap verdiğin hiç bir yazıyı okumuyorsun, okumuş gibi komple alıntılayıp, sanki alıntıladığın yazıyı hiç okumamışçasına yine aynı şeyleri tekrar ediyorsun... Sürekli aynı şeyleri tekrar etmekten sıkıyor, bayıyorsun ve kurulmuş bir robot gibi hep aynı safsatayı tekrar etmende iç bunaltıcı...

Bana başlangıçtan söz etme, varlığın biçimlerinden soyutladığın ve mantıksızca dışına taşırıp, uzaysallaştırdığın zaman kavramını kullanmaya hakkın yok, varlıktan öte çıkacak hiç bir kapın yok bu kavramla, çünkü madde yok zaman da yok-bir başlangıçtan da söz etme şansın yok, bu kavramın varlığın kendisi(zemin) değil biçimleri içindir ve ancak bir özne referanslar aldığı sürece anlam kazanır!-, maddenin dışında bir zaman yolu kurgulaman yanlış. bu kavramın varlığın biçimleri ve ancak bir özne eliyle hayat kazanmasından öte gidecek bir kürkçü dükkanı yok. zaman bir tilkidir kafanda dolaşan, ama dükkanı madde ve harekettir ötesi yok ve varlığın-uzayın zaman olarak bir niceliği, bir alabileceği öznel, limitlenmiş değer yok, bu kavramlarla verebileceğin değer sadece bir sıfır, ötesi yok. ötelediğin ve öteleyebileceğin böylece kavrayacağın sadece formudur, biçimlerdir... Zaman kavramı namına-özneyi dıta bırakmak namına-, ihtiyaç duyduğun tek şey deliksiz bir uyku...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #109  
Alt 12-06-2017, 14:48
Nero Nero isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 24 May 2017
Mesajlar: 1.869
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evrimleşen canlıları birbirleriyle kıyaslayarak iradelerinin derecelerini ortaya koymak mümkündür.
Mesela günümüz insanını 1 milyon yıl önceki atasıyla kıyaslayabiliriz. İrade güçleri aynı değil.
Ya da sadece günümüz canlılarını kendi arasında kıyaslayabiliriz. Balıkla insanı mesela.
İrade dereceleri aynı değil.
İrade, dereceli olduğuna göre hep aynı şekilde var olmamış demektir.

İrade denilen şey, hareketi sağlayabilecek çok fazla nedenin(seçeneğin) olmasıdır. Mesela bir taşın hareketindeki neden sayısı, insan beyninin hareketindeki neden sayısından çok daha azdır. Bu yüzden insanın hareket seçeneği çok daha fazladır. Buna irade diyoruz.

Mesela Güneş'in bir iradesi veya bilinci var mıdır? Bunu bilebilmemizin yolu Güneş'in hareket çeşitliliğini inceleyerek mümkün olabilir. Güneş bugün samanyolunun etrafında dönmeyi bırakıyorum demez, demiyor. Güneş'te hareket çeşitliliği olmadığı için seçenekleri de yoktur, dolayısıyla iradesi de yoktur.
Ama insanın hareket çeşitliliği çok fazladır. Bakış açıları vardır. Bu da iradedir zaten. İnsan acıkınca yemek yiyebilir de yemeyebilir de. Ama güneş samanyolunun etrafında sürekli döner. Dönebilir de dönemez de diyemiyoruz.

Kısacası insan için ''yiyebilir de yemeyebilir de'' demek mümkünken Güneş için ''dönebilir de dönmeyebilir de'' denilemediği için iradenin varlığını yokluğunu kıyaslayabiliyorum. Daha doğrusu derecesini kıyaslayabiliyorum.
Evet, ilginç bir yaklaşım ama iradenin maddenin türevi olduğunu göstermiyor. Çünkü verdiğin örneklerdeki iradeler hep sınırlı varlıkların iradeleri. Ayrıca şu soruyu ortadan kaldırmıyor: Madde iradeyi doğurmuşsa maddeyi doğuran ne?

Sakın maddeyi doğuran irade olmasın?!

Maddeyi irade, bilinç doğurmuştur; sonra da bu fizik madde evreninde bilinç maddenin içine gelip yerleşmiştir.

1 Milyon yıl önceki atalarımızın iradelerinden daha yüksek bir iradeye sahip olduğumuz ise tartışılır. En azından onların seçenekleri çok daha fazlaydı. Bizse iradesi kuşatılmış halde yaşıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #110  
Alt 12-06-2017, 18:27
Amon yarebbi Amon yarebbi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Apr 2017
Mesajlar: 720
Standart

Madde iradeyi doğurmuşsa maddeyi doğuran ne?
İraden Tanrı mı diyor ?
Tanrıyı doğuran ne ?

Sakın tanrıyı doğuran , tanrı üretim merkezi olan beyninde ki kavram yaratan iraden olmasın?!

Tanrım yeşil olsun, duysun, işitsin, Peygamber yollasın!!!!

Tanrım görünmeyen olsun!

Bak tanrımı irademle her tipe sokabiliyorum.

Dön dolaş aynı yere gel.

Çok canımı sıkarsa o kavramı (tanrıyı) silerim. Tercih bana ait.

O Kavramın varsa bir gücü , benim dilemem haricinde tekrar gelsin. O kavramı yaratan benim.

Hiç bir madde ve enerjiyi ben asla ve asla yaratamıyorum. O madde ve enerjinin küçükte olsa formunu değiştirebiliyorum. Tanrıya zihnimde takla da attırırım da , Silerim de. Madde ve enerjiyi asla silemem.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
ateizm, evren, ilk neden, madde, tanrı


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:23 .