Harezmi, bu kitabında Abbasi Halifesi El Memun'un emriyle Eski Uygarlıklar'ın (Mısır, Babil, Yunan, Hint vs.) matematiğindeki bilgileri araştırmış ve bulduklarını yazmış idi. Fakat o, bu bilgileri hangi kaynaktan aldığını belirtmez kitabında ama hangi kaynaktan aldığı bellidir. Örneğin, pi sayısı için 22/7 ve 62832/20000 kesirlerini verir. Bunlardan ilki Arşimet'e ait iken ikincisi Ptolemy ya da Araplar'ın deyişiyle Batlamyus'a ait görünür. Çünkü Batlamyus, 150'de Pi için 60 tabanında,
3;8,30=3+(8/60)+(30/60^2)
değerini vermişti.
ALMAGESTUM'u bilmeden Yasin 40'ı anlayamazsınız!
Batlamyus'un 150'de yazdığı "Büyük Derlemeler" adıyla bilinen kitap Latince'ye ilk kez 1515'te (ki bu tarih, matbanın icadından sonra ilk basılan İNCİL'den 60 yıl sonrasını gösteriyor) "ALMAGESTUM" olarak çevrildi ve Viyana Üniversitesi, kuruluşunun 250. Yıldönümü nedeniyle bu nadide eseri tüm dünyayla paylaştı.
Batlamyus, bu kitabında bazı gezegenlerin "Retrograde (Geri Giden)" hareketi yaptıklarını bildirmişti. Buna göre Dünya'nın ötesindeki gezegenlerde Güneş-Dünya-Gezegen hizalanması oluştuğu andan itibaren Dünya'dan bakıldığında gezegenler birdenbire geri gidiyorlar ve sonra ileri gidiyorlardı. Batlamyus, bunu "Yer Merkezli Evren Modeli (Ptolemy's Model or Geocentric Model)"ne göre "İlmek" ile açıkladı.
Hep birlikte izliyoruz:
Gerçekten de Dünya'dan bakıldığında Mars, Jupiter (, Uranüs, Neptün, Plüto) gezegenleri bu hareketi yapıyorlardı. Tabii ki gezegen Dünya'dan ne kadar uzaksa yörüngesi o kadar büyük oluyor, dolayısıyla ilmek sayısı o kadar artıyordu.
Şüphesiz, Batlamyus eğer Aristarchos'un "Güneş Merkezli Evren Modeli (Heliocentric Model)"ni baz alsaydı, bu doğa fenomenini kesinlikle günümüzdeki gibi doğru bir şekilde açıklayacaktı!
Peki gerçekte ne oluyordu?
Günümüzde bu doğan fenomeni ya da illüzyonu Güneş-Dünya-Gezegen hizalanmasıyla gezegenin Dünya üzerindeki S biçiminde bir izdüşümünden ibaret olarak şu şekilde meydana gelmektedir:
İşte bu yüzden Güneş Ay'a yetişemez. Çünkü Emevi Hanedanlığı döneminde Batlamyus'un Evren Modeli'ne itibar edilmişti ve bu modele göre Dünya merkezde sabit olmak üzere Ay onun etrafında dönüyor ve Güneş de Venüs'ün ötesinde Dünya'nın etrafında daha büyük bir yörüngede dönüyordu:
Yani Güneş Ay'a yetişse bile (ki bunun doğrusu, "Ay Güneş'e yetişir" olmalıdır) Retrograde hareketine göre Güneş geri geri gidecek ve Ay ona sol çekecekti!
Yasin-40: Ne güneşin aya erişmesi kendine yaraşır, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedir.
Enbiyâ-33: O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratandır. Her biri bir felekte/yörüngede yüzmektedir.
Bana göre Batlamyus'un tamamen yanlış oaln evren modelinden ayrı olarak başka bir hata var gibi;
O da şu :
Kurana göre gece ve gündüzün bir cisim (gezegen vs.)zannedilmesi neticesinde onların da birer yörüngelerinin olduğunun net olarak ifade edilmesidir.
Yani bunu daha da açarsak Kuran Dünyayı merkezde ve hareketsiz olarak düşündüğü için gece ve gündüzün dünyanın etrafında dönen ve gece-gündüz çevrimine sebep olan cisimler olarak görüyordu.
Bunu artık neredeyse ana okulu düzeyinki çocuklar dahi bilmektedirler ki.Bu bile Kuranın bir tanrı bilgisi olmadığının göstergesidir sanıyorum.
dediği gibi Gece ve Gündüz de bir gök cismi olarak kabul ediliyordu.
Çok ilginçtir, Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, Gece ve Gündüz'ü bir varlık olarak kabul eder:
Ayrıca "Dünyayı aydınlatan güneş değil gündüzdür!" diyor, yaaa:
AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması
7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.
8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.
9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."
10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.
11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.