Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 19-06-2009, 01:22
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Turan Dursun'cu arkadaşların çelişkisi; hangisi doğru?

Mail kutumuza TD sitesi forum idaresinden ''Süleyman Ateş'in dilinin altındaki bakla'' başlıklı bir mail gelmiş.

Mailde, S. Ateş hocanın günlük yazılarını bahane ederek islam aleyhinde bilindik argümanların tekrar edilmesinden sonra, şeyh Turan Dursun'un aydınlık(!) icraatlarına yer verilmiş.

Daha sonra ise, Ergenekon gibi bir terör örgütünün ifşa edildiği şu günlerde bile, TD'nin müslümanlar tarafından katledildiği nakaratı tekrar edilmiş...

Bütün bunlar ateist arkadaşlar için doğal olabilir. Ama mailde öyle bir ayrıntı var ki, ''Turan Dursun'cuların hangisi doğru söylüyor'' demekten kendimi alamadım.

Bir grup arkadaş, TD'nin sağlığında kendisine hiçbir müslümanın cevap verecek, karşısına çıkacak cesareti göstermediğini iddia ederken, bu mailde yirmiye yakın kişi veya gruptan cevap verildiği isimleriyle beraber ortaya konmuş.

Şimdi, TD hayattayken kendisine cevap verildi mi verilmedi mi?

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19-06-2009, 10:41
selanikli selanikli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Apr 2009
Mesajlar: 1.116
Standart

abdulKADİR´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mail kutumuza TD sitesi forum idaresinden ''Süleyman Ateş'in dilinin altındaki bakla'' başlıklı bir mail gelmiş.

Mailde, S. Ateş hocanın günlük yazılarını bahane ederek islam aleyhinde bilindik argümanların tekrar edilmesinden sonra, şeyh Turan Dursun'un aydınlık(!) icraatlarına yer verilmiş.

Daha sonra ise, Ergenekon gibi bir terör örgütünün ifşa edildiği şu günlerde bile, TD'nin müslümanlar tarafından katledildiği nakaratı tekrar edilmiş...

Bütün bunlar ateist arkadaşlar için doğal olabilir. Ama mailde öyle bir ayrıntı var ki, ''Turan Dursun'cuların hangisi doğru söylüyor'' demekten kendimi alamadım.

Bir grup arkadaş, TD'nin sağlığında kendisine hiçbir müslümanın cevap verecek, karşısına çıkacak cesareti göstermediğini iddia ederken, bu mailde yirmiye yakın kişi veya gruptan cevap verildiği isimleriyle beraber ortaya konmuş.

Şimdi, TD hayattayken kendisine cevap verildi mi verilmedi mi?
Ben yanıtlayayım sayın abdulkadir;
TD hayatta iken, isteyen her din alimi ile canlı yayında, yüzyüze tartışma çağrısı yaptı defalarca. Hiç bir din alimi bu meydan okumaya cevap vermedi/veremedi.
Bunun yerine TD'nun yazılarını çarpıtarak verilmiş yazılar, kitaplar yayınlandı.
Çelişki yok yani, TD'nun karşısına kimse çıkamadı.
Saygılar.

Yarin yanağından gayrı, her yerde, her şeyde, hep beraber demek için.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19-06-2009, 22:49
ChoPin ChoPin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Jun 2009
Mesajlar: 57
Standart

acaba neden öldürüldü
en basit cevabı budur bence sizin sorunuzun
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19-06-2009, 23:37
niveru niveru isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Sep 2008
Mesajlar: 781
Standart

Turkiye gibi manupulasyona acik , sabah bir solcuyu vuran silahin ,ogleden sonra bir sagciyi vurdugu ulkede , kimin neden kimlerce olduruldugu her zaman kuskuya soruya ve supheye acik bir sorudur....

ceremesini cektik eller zulmunde duslerimizde hep guzellikler vardi onlarda senin gibi uzakdi
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 19-06-2009, 23:50
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Yapmayın niveru

Sene 1990. Türkiye'de yaprak kımıldamıyor. Ne sag var ne de sol dogru düzgün. Bir tek Pkk gerçegi var. Ve bu aşamada bir eylem yapılacaksa buna yönelik olur.

Turan Dursun'u öldürüp kontrgerilla kimi kime kışkırtacak ve ne menfaat saglayacak.

Malatya'da Hamit Fendoglu öldürüldü, alevi sünni çatışması çoktı. Onlarca insan öldü.

Turan Dursun'u öldürmekle ne elde edebildiler, kontr gerilla açısından ve de neyi hedeflediler.

Buna cevap vermeden bu tarz bir degerlendirme dogru degil diye düşünürüm.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 20-06-2009, 00:38
niveru niveru isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Sep 2008
Mesajlar: 781
Standart

Genel olarak soylenmis bir yazi bu , ama olaya bu sekilde baktiginizda evet bu konuda hakvermem lazim ,,

Birde bu mesajlardan sonra , garip bir sekilde ,sevgili Turan Dursunun olduruldugu zamani ,haberlerini olum sonrasini hic hatirlamiyorum , aklimda bir iz kalmamis ,,ben onun farkinda olmamisim , ilginc .

ceremesini cektik eller zulmunde duslerimizde hep guzellikler vardi onlarda senin gibi uzakdi
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 20-06-2009, 00:40
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Turan Dursun'u öldürmekle ne elde ettiklerini görmek için bu siteye ve burda yazan bilumum ateist ve dinsiz arkadaşlara bakmak yeterlidir. Bence plan tutmuştur.

Hrant Dink ve Malatya cinayetleriyle papaz saldırılarında olduğu gibi Türkiye'de mlliyetçilik ve dini taassup adı altında işlenen cinayetler faili meçhul cinayetler olarak kalmıyor hiçbir zaman.

Nerde bir faili meçhul varsa orda derin devletin parmağı vardır. ETÖ ve yaptıkları ortadayken hala üstadınızın katlinden dindar müslümanları sorumlu tutuyorsanız (ki bilmiyorum ama böyle bir izlenim edindim nedense), kafanızı kuma sokuyorsunuz demektir.

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 20-06-2009, 00:58
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

sayın abdulkadir; bahsi geçen yazıyı ben yazdım.

Öncelikle şu cümlenizi açar mısınız:

Turan Dursun'u öldürmekle ne elde ettiklerini görmek için bu siteye ve burda yazan bilumum ateist ve dinsiz arkadaşlara bakmak yeterlidir. Bence plan tutmuştur.
Hangi plan tutmuştur / muvaffak olmuştur size göre?

Sevgili Turan Dursun bizim (benim) üstadım ya da şeyhim değildir. Çok sevdiğim, onurlu duruşuna saygı duyduğum cefakar bir emekçi ağabeyimdir. İnandığı doğrular uğruna can vermiştir. Bu toplumun aydınlanmasına bir nebze olsun katkıda bulunmak uğruna, karanlıkları aydınlığa çıkarmak uğruna, aylardır tehdit edildiği halde, öldürülme ihtimalini bile bile; doğrularından geri adım atmamıştır.

Turan Dursun'un katlinden kimlerin sorumlu olduğu sorusuna gelince; bu az çok aydınlanmış bir mevzudur. Azmettirici ve tedarikçi konusunda rivayet muhtelifse de; fail eni konu bellidir:

Turan Dursun, 4 eylül 1990 tarihinde İstanbul -Koşuyolu' ndaki evinin yakınlarında teröristler tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Oysa onun kalemi ve kitapları dışında hiç bir silahı yoktu. Öldürüldüğü günün ertesinde İran radyolarından sevinç çığlıkları yükseldi. Türkiye' deki İslam savunucuları da rahat bir nefes aldı.


Öldürüldüğünde yetişkin üç çocuk babası idi. Cinayet sonrasında Turan Dursun'un evinde kütüphanesinin raflarında duran çok şeyin kaybolduğu anlaşıldı. Yatağının üzerine ise "Kutsal Terör Hizbullah" kitabı bırakılmıştı. Yakınları kitabın Dursun'a ait olmadığını, eve giren kişiler tarafından bir "mesaj" olarak bırakıldığını söyledi.İstanbul Emniyet Müdürlüğü, evde polislerin arama yaptığını doğruladı ancak "arama tutanağında kitaplıktan alınanlar yer almadı.


Cinayetle ilgili operasyonda yakalanıp tutuklanarak DGM'ye çıkartılan 15 sanık ilk oturumda tahliye edildi. Ardından cinayetle ilgili İstanbul DGM'de iki ayrı dava görülmeye başladı.


Davalardan birinde örgütün üst düzey yöneticileri Kudbettin Gök, Mehmet Ali Şeker, Mehmet Zeki Yıldırım, Ekrem Baytap'ın da aralarında bulunduğu 25 sanık yargılanıyordu. Bu dava sürerken 1996 yılının Mart ayında İslami Hareket Örgütü lideri İrfan Çağırıcı yakalandı. Çağırıcı ve 12 arkadaşı da DGM'de yargılanmaya başladı.



"Babam Turan Dursun" adında bir de kitap yazan olan Abit Dursun babasını anlatırken: "O, İslam dininin en derin kaynaklarına ulaşmış, eski Arapçayı bilen, Kuran dili Arapçasını da çok iyi bilen bir aydındı. Yıllarca araştırdı, sorup sorguladı. Bütün bunlar Türkiye'deki şeriatçıları ve Atatürk düşmanlarını elbette rahatsız. etti" diyor.

Abit Dursun, Turan Dursun cinayeti soruşturmasında aksayan önemli noktaları özetlerken insan bir kere daha hayretler içine düşüyor: "4 Eylül 1990'da Turan Dursun vurulduktan 40 -45 dakika sonra polis geliyor. Çok daha erken gelen siviller evi darmadağan ediyor. Bir çok eseri ve çalışması siyah poşetlere konuluyor, onlar çıkarken de resmi giysili polisler içeri giriyor. Biz sivil polislerin götürdüğü eserleri ve çalışmaları Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak istedik. Ama 9 yıldır bu girişimimizle ilgili hiç bir sonuç alamadık. Kuran ansiklopedisinin 2000 sayfası, 'Kulleteyn' isimli kitabın ikinci ve sonraki ciltleri yok. '. Her şeyi götürmüşler. Bir yaşam boyu büyük emekle ortaya çıkarılan her şeyi. Bütün bunlar sivillerin eve girmesinden sonra kayboldu. Devlet içindeki bazı güçler, yasadışı devlet odakları bu eşyaları alıp gitti."


23 temmuz 2000'de İstanbul 3 nolu DGM' de Turan Dursun ve Çetin Emeç davalarından yargılanan İrfan Çağırıcı önce 7.5 yıla daha sonra ise "Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırıldı.

Sanıklardan Ekrem Baytap, Tamer Aslan, Mehmet Ali Şeker ve Cengiz Sarıkaya hakkında aynı suçtan dolayı ömür boyu hapis cezası verildi. İrfan Çağırıcı'nın kardeşi Rıdvan Çağırıcı ve avukat Hüsnü Yazgan'ın da aralarında bulunduğu 12 sanık örgüt üyeliği suçundan 3 yıl 9 ay ila 12 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.

6 mart 2002'de Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İrfan Çağırıcı hakkındaki kararı onadı.
abdulkadir'den:

(ki bilmiyorum ama böyle bir izlenim edindim nedense),
evet; gerçekten bilmiyordunuz.

Şimdi konu hakkında azçok bir malumatınız olmuştur sanırım.

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 20-06-2009, 01:00
Cem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Cem Cem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2004
Mesajlar: 2.478

Başarı Ödülü Başarı Ödülü Başarı Ödülü Onur Üyeliği 

Standart

Turan Dursun cinayeti faili meçhul cinayetlerden değildir.

23 temmuz 2000'de İstanbul 3 nolu DGM' de Turan Dursun ve Çetin Emeç davalarından yargılanan İrfan Çağırıcı önce 7.5 yıla daha sonra ise "Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırıldı.


Sanıklardan Ekrem Baytap, Tamer Aslan, Mehmet Ali Şeker ve Cengiz Sarıkaya hakkında aynı suçtan dolayı ömür boyu hapis cezası verildi. İrfan Çağırıcı'nın kardeşi Rıdvan Çağırıcı ve avukat Hüsnü Yazgan'ın da aralarında bulunduğu 12 sanık örgüt üyeliği suçundan 3 yıl 9 ay ila 12 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.



6 mart 2002'de Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İrfan Çağırıcı hakkındaki kararı onadı.



http://www.turandursun.com/taniyalim


Buna rağmen dilin kemiği yok herkes bir iddia ortaya atabilir, onlar değil de şunlar yapmıştır diyebilir. Dava dosyası, TD den çıkan kurşunların balistik incelemeleri ile İrfan çağırıcının silahındaki uyum raporu elmizde olmadığı için kesinlikle şudur diyecek durumumuz da yok. Ancak hem DGM hem de Yargıtay bu yönde bir karar vermiş.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 20-06-2009, 02:37
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

selanikli´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben yanıtlayayım sayın abdulkadir;
TD hayatta iken, isteyen her din alimi ile canlı yayında, yüzyüze tartışma çağrısı yaptı defalarca. Hiç bir din alimi bu meydan okumaya cevap vermedi/veremedi.
Bunun yerine TD'nun yazılarını çarpıtarak verilmiş yazılar, kitaplar yayınlandı.
Çelişki yok yani, TD'nun karşısına kimse çıkamadı.
Saygılar.
Sayın selanikli, o yıllarda hangi kanalda canlı yayında tartışacaklardı? TRT-Şeş' temi?
İlmi ve yazılı eleştirilere ilmi ve yazılı cevap vermekten daha tutarlı ne olabilir o günün şartlarında? Müslümanlar da bu işi yeterince yapmışlarsa, hala ne diye ''karşısına kimse çıkamadı'' edebiyatı yapılıyor?


Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sayın abdulkadir; bahsi geçen yazıyı ben yazdım.

Öncelikle şu cümlenizi açar mısınız:
...

Hangi plan tutmuştur / muvaffak olmuştur size göre?
Hangibirini sayayım?
İrtica hortladı, laik cumhuriyet tehlikede, şeriat işte budur, islam kan dökücü bir dindir, müslümanlar aydınları katlediyor v.s.
Fırından yeni çıkmış ''İrtica eylem planı'' önümüzde taptaze dururken, koca koca devlet ve askeri erkanın ülkeyi ''plansız-programsız'' yönettiğini(!) iddia etmeyceksiniz heralde.

Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Turan Dursun bizim (benim) üstadım ya da şeyhim değildir. Çok sevdiğim, onurlu duruşuna saygı duyduğum cefakar bir emekçi ağabeyimdir. İnandığı doğrular uğruna can vermiştir. Bu toplumun aydınlanmasına bir nebze olsun katkıda bulunmak uğruna, karanlıkları aydınlığa çıkarmak uğruna, aylardır tehdit edildiği halde, öldürülme ihtimalini bile bile; doğrularından geri adım atmamıştır.
TD'nin sizin şeyhiniz olmasından neden gocunuyorsunuz? Siz de onun gittiği yolun bir yolcusu değil misiniz, amacı amacınız değil mi? O halde lideriniz önderinizdir. İsimlere takılmayın. ''Müslümanların eleştirdiğiniz şeyhlik kurumunu aynen siz de tatbik ediyorsunuz'' anlamında o ismi kullandım. İsimler farklı da olsa icraat aynıdır.

Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Turan Dursun'un katlinden kimlerin sorumlu olduğu sorusuna gelince; bu az çok aydınlanmış bir mevzudur. Azmettirici ve tedarikçi konusunda rivayet muhtelifse de; fail eni konu bellidir:

...
Azmettirici ve tedarikçi yakalanmış ama tetikçi yakalanamamış öyle mi? Bu nasıl aydınlanmış bir cinayettir böyle? ''
Az çok aydınlanmış'' demek ''aydınlanmış'' demek değildir, dimi?
Adamların cezalandırılma sebebi ''Turan Dursun ve Çetin Emeç'i öldürme'' değil, "Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye kalkışmak" mış. Yani bulmuşlar bir günah keçisi, yüklemeye çalışmışlar ama tutmamış.

Yatağının üzerine ise "Kutsal Terör Hizbullah" kitabı bırakılmıştı. Yakınları kitabın Dursun'a ait olmadığını, eve giren kişiler tarafından bir "mesaj" olarak bırakıldığını söyledi.
Bahsedilen kitap yanılmıyorsam Lübnanlı bir yazarın Hizbullah aleyhinde yazdığı bir kitaptır. Hizbullah hakkında bilgi edinirim diye elime almış ama içindeki suçlamaları görünce bırakmıştım. Şimdi eve giren kişiler müslümansa hizbullah aleyhindeki bir kitapla nasıl bir mesaj vermek istemiş olabilirler?

"Babam Turan Dursun" adında bir de kitap yazan olan Abit Dursun babasını anlatırken: "O, İslam dininin en derin kaynaklarına ulaşmış, eski Arapçayı bilen, Kuran dili Arapçasını da çok iyi bilen bir aydındı. Yıllarca araştırdı, sorup sorguladı. Bütün bunlar Türkiye'deki şeriatçıları ve Atatürk düşmanlarını elbette rahatsız. etti" diyor.
Turan Dursun'un aktif bir ateist olması ve insanlara din düşmanlığı aşılaması elbette şeriatçıları rahatsız edecektir. Ama müslümanlar kendilerini her rahatsız edenin boynunu mu vuruyor? Yapmayın, iftira size de günahtır.

Abit Dursun, Turan Dursun cinayeti soruşturmasında aksayan önemli noktaları özetlerken insan bir kere daha hayretler içine düşüyor: "4 Eylül 1990'da Turan Dursun vurulduktan 40 -45 dakika sonra polis geliyor. Çok daha erken gelen siviller evi darmadağan ediyor. Bir çok eseri ve çalışması siyah poşetlere konuluyor, onlar çıkarken de resmi giysili polisler içeri giriyor. Biz sivil polislerin götürdüğü eserleri ve çalışmaları Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak istedik. Ama 9 yıldır bu girişimimizle ilgili hiç bir sonuç alamadık. Kuran ansiklopedisinin 2000 sayfası, 'Kulleteyn' isimli kitabın ikinci ve sonraki ciltleri yok. '. Her şeyi götürmüşler. Bir yaşam boyu büyük emekle ortaya çıkarılan her şeyi. Bütün bunlar sivillerin eve girmesinden sonra kayboldu. Devlet içindeki bazı güçler, yasadışı devlet odakları bu eşyaları alıp gitti."
Oğlu'nun yazdığı bu satırlar bile olayın bir komplo olduğunu ortaya koyuyor. Yukarda ''hangi plan'' diye sorduğunuz sorunun cevabı biraz da burda gizlidir.

Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
evet; gerçekten bilmiyordunuz.

Şimdi konu hakkında azçok bir malumatınız olmuştur sanırım.
Aydınlattığınız için teşekkürler. Edindiğim malumat, yukarda dile getirdiğim düşüncelerimin doğruluğunu ispatlamış oldu.

Cem´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Turan Dursun cinayeti faili meçhul cinayetlerden değildir.

23 temmuz 2000'de İstanbul 3 nolu DGM' de Turan Dursun ve Çetin Emeç davalarından yargılanan İrfan Çağırıcı önce 7.5 yıla daha sonra ise "Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırıldı.
Bu davalardan yargılanmış ama çarptırıldığı cezanın mahiyeti farklı. Bu durumda nasıl oluyor da TD cinayeti faili meçhul değilmiş?

Haber laik basın tarafından klişe ifadelerle verilmiş ve haberin veriliş şekli bile çarpıtma ve yanıltma amaçlı. Bu konuda objektif fikirlere sahip olunmak isteniyorsa sadece kartel medyasıyla yetinmeyip islami medyayı da dinlemeliydiniz. Ama iş işten geçmiş, dereden çok sular akmış ve yukarda dediğim gibi plan tutmuş. Gerçek failin ortaya çıkması bile pek birşey değiştirmeyecektir artık.

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:44 .