Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 11-10-2023, 10:41
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

Faşistlerin uygulamaları karbon kopya.

Tıpkı Gezi gibi, Ankara-Suruç-Diyarbakır katliamları gibi, faili meçhuller gibi.



Türkiye'de de Dünyada da düzen şakşakçılarından böyle çıkışlar gelmez. Yalnızca sol kesim karşı durur, hiçbiri tesadüf değil.


He siyonist köpeği, sahibin sana bu çıkışın için iyi bir kemik verecek.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 11-10-2023, 14:48
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

https://www.marbutahaber.com/ortadog...devrimimizdir/

Corc Habaş: Ahlak kurallarımız devrimimizdir

Ebb Magazine
10 Ekim 2023
Çeviri: Erman Çete – @ermancete


Haziran 1970'te, Ürdün'deki Batı destekli rejimin ülkedeki Filistin mülteci kamplarını bombalamasının ardından [Kara Eylül], Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Genel Sekreteri Corc Habaş liderliğinde, İsrail'in başlıca destekçileri ABD, Batı Almanya ve İngiltere vatandaşlarından oluşan bir grubu başkent Amman'daki iki otelde rehin aldı.

Rehinelerin serbest bırakılması karşılığında FHKC, ‘kamplara yönelik tüm bombardımanın durdurulmasını ve Filistin direniş hareketinin tüm taleplerinin karşılanmasını' talep etti. Rehineler birkaç gün sonra, 12 Haziran 1970'te güvenli bir şekilde serbest bırakılmadan kısa bir süre önce Habaş, Amman'daki Ürdün Intercontinental Oteli'nde onlara hitap etti ve grubun eylemlerini Filistin devrimci perspektifinden özenli bir şekilde açıkladı.

Habaş'ın aşağıda tamamı yayınlanan sözleri, özellikle Filistin davasına sempati duyan fakat Filistinliler karşı koymaya cesaret ettiklerinde dayanışmalarında tereddüt edenler tarafından dikkatle dinlenmelidir. Son dönemde Gazze'de FHKC'nin de içinde yer aldığı birleşik gruplar tarafından başlatılan eşi benzeri görülmemiş silahlı direniş, Habaş'ın çok güzel bir şekilde tarif ettiği bağlamda anlaşılmalıdır:

Halkımız 22 yıldır haklarının iade edilmesini bekliyor ama hiçbir şey olmadı… 22 yıl süren adaletsizlik, insanlık dışı muamele ve kimsenin bizimle ilgilenmediği kamplarda yaşadıktan sonra, devrimimizi korumak için her türlü hakka sahip olduğumuzu hissediyoruz. Devrimimizi korumak hepimizin hakkı…

Mesajının altını çizen aciliyet yarım yüzyıl sonra daha da hissedilir hale geldi, çünkü Filistinliler –pasif mağduriyeti ısrarla reddederek– Habaş'ın tasvir ettiği sefil koşullarda 22 değil 75 uzun yıldır yaşıyorlar.

Bayanlar ve baylar;

Yaptığımız şeyi neden yaptığımızı size açıklamanın benim görevim olduğunu hissediyorum. Elbette, liberal bir bakış açısıyla, yaşananlar için üzgünüm ve son 2-3 gün boyunca size bazı sıkıntılar yaşattığımız için de üzgünüm. Fakat bunu bir kenara bırakarak, yaptığımız şeyi neden yaptığımızı anlayacağınızı ya da en azından anlamaya çalışacağınızı umuyorum. Belki bizim bakış açımızı anlamak sizin için zor olabilir. Farklı koşullarda yaşayan insanlar farklı çizgilerde düşünürler. Aynı şekilde düşünemezler ve biz, Filistin halkı ve uzun yıllardır yaşadığımız koşullar, tüm bu koşullar düşünce tarzımızı şekillendirdi. Buna engel olamıyoruz. Çok temel bir gerçeği bildiğinizde düşünce tarzımızı anlayabilirsiniz. Biz Filistinliler 22 yıldır, son 22 yıldır kamplarda ve çadırlarda yaşıyoruz. Ülkemizden, evlerimizden, topraklarımızdan sürüldük, koyun gibi sürüldük ve burada mülteci kamplarında çok insanlık dışı koşullarda bırakıldık. Halkımız 22 yıldır haklarının iade edilmesini bekliyor ama hiçbir şey olmadı. Üç yıl önce koşullar elverişli hale geldi ve böylece halkımız davalarını savunmak için silah taşıyabildi ve haklarını geri almak, ülkelerine geri dönmek ve ülkelerini özgürleştirmek için savaşmaya başladı. 22 yıl süren adaletsizlik, insanlık dışı muamele ve kimsenin bizi umursamadığı kamplarda yaşadıktan sonra, devrimimizi korumaya sonuna kadar hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Devrimimizi korumak hepimizin hakkıdır. Ahlak kurallarımız bizim devrimimizdir. Devrimimizi kurtaran, devrimimize yardımcı olan, devrimimizi koruyan şey doğrudur, çok doğru, çok onurlu, çok asil ve çok güzeldir, çünkü devrimimiz adalet demektir, evlerimizi geri almak demektir, ülkemizi geri almak demektir ki bu çok adil ve asil bir amaçtır. Bu noktayı göz önünde bulundurmalısınız. Eğer bizimle şu ya da bu şekilde işbirliği yapmak istiyorsanız, bizim bakış açımızı anlamaya çalışın.

Sabah uyanıp bir fincan sütlü neskafe içmiyoruz ve sonra aynanın karşısında yarım saatimizi İsviçre'ye uçmayı ya da bu ülkede bir ay, öbür ülkede başka bir ay geçirmeyi düşünerek geçirmiyoruz. Amerika ve İngiltere'de sizin sahip olduğunuz binlerce ya da milyonlarca dolara sahip değiliz. Her gün kamplarda yaşıyoruz. Eşlerimiz sabah saat 10'da mı, 12'de mi yoksa öğleden sonra saat 3'te mi geleceği belli olmayan suyu bekliyor. Sizin gibi sakin olamayız. Sizin düşündüğünüz gibi düşünemiyoruz.

Bir gün değil, iki gün değil, üç gün değil, bu durumda yaşadık. Bir hafta değil, iki hafta değil, üç hafta değil. Bir yıl değil, iki yıl değil, 22 yıl boyunca.

İçinizden herhangi biri bu kamplara gelir ve bir ya da iki hafta kalırsa etkilenecektir. Yaşayacağı koşullardan bağımsız olarak düşünemez ve bir şeyleri idare edemez.

Üç yıl önce devrimimiz başladığında, devrimimizi vurmak için pek çok girişim planlandı. Aslında sizin de çok iyi bildiğiniz tarih olan 1967 Haziran'ından sonra bütün komando örgütleri başladı ve gözlerini fethedilen topraklara diktiler. Fakat devrim devam ederken, düşmanlarımız olan pek çok güç bu devrimi yenmek için pek çok plan yaptı. Amerika bize karşı. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bunu çok iyi hissediyoruz. Geçen yıl Phantomların [Amerikan savaş uçağı] yardımıyla bunu hissettik. Amerika devrimimize karşı. Devrimimizi ezmek için çalışıyorlar. Ürdün'deki gerici rejim ve Lübnan'daki gerici rejim aracılığıyla çalışıyorlar. Onlar 1968'de, 4 Kasım'da devrimi ezmeye çalıştılar. Fakat buradaki olaylar sırasında hepimiz fethedilen toprakları hedefliyorduk. Bu, 4 Kasım 1968'deki ilk girişimdi. İkinci bir girişim, dört ay önce, Şubat ayının onunda ve geçen hafta boyunca üçüncü girişimi yaşadık. Aslında her gün devrime karşı çalışıyorlar, her gün. Bu tarihler sadece girişimlerinin belirli bir yüksek seviyeye ulaştığı zirvelerdir. Her seferinde adam kaybediyoruz, kan kaybediyoruz, kurbanlar veriyoruz. 10 Şubat'ta en az 50 kadar kayıp verdik. Gerici rejimin devrimi parçalamaya yönelik bu üçüncü girişimine gelince –ve burada Ürdün'de yaşayan insanlar bunu çok iyi biliyor ve çok iyi hissediyor– gerici rejim bunu başlattı. Ürdün'de yaşayan herkes bunu çok iyi biliyor. Devrimimizi yalanlar üzerine kuramayız. Ben burada gerçeklerden bahsediyorum.

Geçtiğimiz Cumartesi günü burada, Amman'da bir olay yaşandı. Pazar günü Zerka'da bir olay oldu ve ardından olaylar alevlendi. Bu kez, açık konuşmak gerekirse, bu girişimin, en azından kendi bakış açılarına göre, son girişim olduğunu hissettik. Demek istediğim, bu kez fedakarlıklar ne düzeyde olursa olsun devrimi parçalamaya kararlı olduklarını hissettik.

Burada, devrimimizi korumak için dünyadaki tüm haklara sahip olduğumuzu hissettik. Tüm acıları, tüm adaletsizlikleri, halkımızı ve yaşadıkları koşulları, dünya kamuoyunun davamıza nasıl soğuk baktığını hatırladık ve bu yüzden bizi ezmelerine izin vermeyeceğimizi hissettik. Kendimizi ve devrimimizi her şekilde ve her yolla savunacağız, çünkü –size söylediğim gibi– ahlak kurallarımız bizim devrimimizdir. Devrimimizi koruyan her şey doğru olacaktır. Bizim düşünce tarzımız budur. Bu yüzden kazanmamız gerektiğine karar vererek karşı planlar yaptık.

Bu plandaki maddelerden biri de burada yaşananlardı. Burada gerici rejime, Amerika'ya ve tüm güçlere baskı yapma hakkımız olduğunu ve bunun elimizde bir koz olacağını düşündük. Çok açık konuşuyorum ve açık konuşmak zorundayım ve size bir şey söylemek zorundayım. Biz gerçekten kararlıydık. Şaka yapmıyorduk.

İşler ve koşullar olması gerektiği gibi gittiği için çok mutluyum çünkü –açıkçası– bizi kamplarda ezmeleri durumunda, tüm bu binayı ve Philadelphia'yı [Otel] havaya uçurmaya tamamen kararlıydık. Bunu yapmaya gerçekten kararlıydık: Neden mi? Çünkü bizi burada Amman'da ezseler bile devrimimizin devam edeceğini biliyoruz ve hükümetlerinizin şu andan itibaren Cephe'nin söylediği her sözün arkasında duracağını bilmesini istiyoruz.

Bu oteli ve Philadelphia Otelini tek bir şartla ve tek bir durumda havaya uçurmaya tamamen kararlıydık. Sinirlerimize hakim olmak için çok istekliydik. Sinirlerimize hakim olmak için çok istekliydik. Onlar tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla bizi ezmeye çok kararlıydılar. Siz bizim halkımızdan daha iyi değilsiniz. Son olaylarda 500 civarında kayıp vardı, en az sayı, inanın en az sayı.

Dün sadece bir hastanedeydim, doktorlar bana 280 yaralı ve 60 ölü olduğunu söylediler. Ölü savaşçılar.

Bayanlar ve baylar;

Köşeye sıkıştırılmadığımız ve koşulların bu yönde gelişmesi halinde yapmaya kararlı olduğumuz her şeyi yapmak zorunda bırakılmadığımız için şimdi kendimi çok rahatlamış hissediyorum.

Liberal düşünce tarzını biliyorum. Hem de çok iyi biliyorum. Sizi ikna etmenin ne kadar zor olacağını da biliyorum. Bazılarınızın şu anda şöyle diyeceğini biliyorum: "Bu koşullarla benim ne alakam var? Bu çok adaletsiz, çok haksız, kaba ve bencilce." Pekâlâ.

İnsanların içinde yaşadıkları koşullar, aslında bu koşullar onların düşünce tarzlarını ve ahlak kurallarını belirler.

Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve umarım bunu başarmışızdır. Cephe'nin himayesi altında otelde bulunduğunuz süre boyunca size elimizden gelen en iyi şekilde davranılması için.

İlk kez bir otel işletiyoruz. Adamlarımızın savaşmayı çok iyi bildiklerinden eminim ama oteli yönetme konusunda ne kadar iyilerdi bilmiyorum. Ama talimatlar çok açıktı. Umarım bunda başarılı olmuşlardır. Sinirlerimize hakim olarak size her zaman yardımcı olduğumuzu düşünüyorum. Önceki gün El Vahdet Kampı yarım saatten fazla bombalandı. Herhangi biriniz El Vahdet Kampına gidebilir ve bombalanan yerleri görebilirsiniz. Böyle bir zamanda gösterinin uygulanmasını düşünmeye başlamak çok doğal. Sinirlerimize çok iyi hakim olduk.

Bayanlar ve baylar;

İngilizcemin kusuruna bakmayın. Kişisel olarak sizden özür dilediğimi söylememe izin verin. Üç ya da dört gün boyunca yaşadığınız sıkıntılar için üzgünüm. Fakat devrimci bir bakış açısıyla, yaptığımız şeyi yapmaya çok ama çok hakkımız olduğunu düşünüyoruz, düşünmeye de devam edeceğiz.

Çok teşekkür ederim.

Corc Habaş

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 11-10-2023, 14:50
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

Tweet dizisini twitter'dan okuyun.





* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 11-10-2023, 16:49
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

https://www.evrensel.net/haber/50089...iyi-hapsedemez

İsrail acımasız bir bedel ödemeden iki milyon Gazzeliyi hapsedemez

İsrailli Yazar Gideon Levy Filistin'deki gelişmeleri yorumladı: "Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon insanı sonsuza kadar hapsetmenin imkansız olduğunu kanıtladı."


Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA

Gideon LEVY
Haaretz.com

Tüm bunların arkasında İsrail kibri yatıyor; istediğimizi yapabileceğimiz, bunun bedelini asla ödemeyeceğimiz ve cezalandırılmayacağımız düşüncesi. Rahatsız edilmeden devam edeceğiz.

Tutuklayacak, öldürecek, taciz edecek, mülksüzleştirecek ve pogromlarıyla meşgul olan yerleşimcileri koruyacağız. Filistin topraklarında Yusuf'un Mezarı'nı, Othniel'in Mezarı'nı ve Yeşu'nun Sunağı'nı ve tabii ki Tapınak Tepesi'ni ziyaret edeceğiz; sadece Sukot'ta 5 binden fazla Yahudi ziyaret etmiş.

Masum insanlara ateş açacağız, insanların gözlerini çıkaracağız ve yüzlerini parçalayacağız, kovacağız, el koyacağız, soyacağız, insanları yataklarından kaldıracağız, etnik temizlik yapacağız ve tabii ki Gazze Şeridi'ne yönelik inanılmaz kuşatmayı sürdüreceğiz ve her şey yoluna girecek.

Gazze'nin etrafına korkunç bir engel inşa edeceğiz -sadece yer altı duvarı 3 milyar şekele (765 milyon dolar) mal oldu- ve güvende olacağız. Ordunun 8 bin 200 siber istihbarat biriminin dahilerine ve her şeyi bilen Shin Bet güvenlik servisi ajanlarına güveneceğiz. Bizi zamanında uyaracaklar.

Sadece aşırı sağcı Milletvekili Zvi Sukkot ve yerleşimcileri korumak için ordunun yarısını Gazze sınırından Batı Şeria'daki Hawara sınırına nakledeceğiz. Ve hem Hawara'da hem de Gazze'ye açılan Erez Sınır Kapısı'nda her şey yoluna girecek.

Motivasyon yüksek olduğunda dünyanın en sofistike ve pahalı engelinin bile dumanlı eski bir buldozerle aşılabileceği ortaya çıktı. Bu kibirli bariyer, milyarlarca dolar akıtılmasına, tüm ünlü uzmanlara ve şişko müteahhitlere rağmen bisiklet ve mopedlerle aşılabiliyor.

Gazze'deki Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır. İsrail dersini alacak mı? Hayır.

Gazze'yi bastırmaya, on binlerce İsrail'de çalışma izni şeklinde birkaç kırıntı dağıtmaya -her zaman iyi hal şartına bağlı olarak- ve onları hâlâ hapiste tutmaya devam edeceğimizi düşündük. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile barış yapacaktık ve pek çok İsraillinin istediği gibi, tamamen silinene kadar Filistinliler unutulacaktı.

Çoğu siyasi tutuklu olan binlerce Filistinli mahkumu bazen yargılanmadan tutmaya devam edeceğiz. Ve onlarca yıldır hapiste olsalar bile serbest bırakılmalarını tartışmayı kabul etmeyeceğiz.

Onlara mahkumlarının ancak güç kullanarak özgürlüğe kavuşabileceklerini söyleyeceğiz. Tüm bunlarla uğraşmak istemediğimiz için diplomatik bir çözüm girişimini küstahça reddetmeyi sürdüreceğimizi ve her şeyin sonsuza kadar bu şekilde devam edeceğini düşündük.

Bunun böyle olmadığı bir kez daha kanıtlandı. Birkaç yüz silahlı Filistinli bariyeri aştı ve hiçbir İsraillinin hayal bile edemeyeceği bir şekilde İsrail'i işgal etti. Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon insanı sonsuza kadar hapsetmenin imkansız olduğunu kanıtladı.

Cumartesi günü, dumanlı eski Filistin buldozeri dünyanın en akıllı bariyerini delip geçerken, İsrail'in kibrini ve rehavetini de parçaladı. Ve aynı zamanda Gazze'ye ara sıra intihar uçaklarıyla saldırmanın -ve onları dünyanın yarısına satmanın- güvenliği sağlamak için yeterli olduğu fikrini de bu şekilde parçaladı.

Cumartesi günü İsrail daha önce hiç görmediği görüntüler gördü. Şehirlerinde devriye gezen Filistin araçları, Gazze kapılarından giren bisiklet sürücüleri. Bu fotoğraflar kibri yerle bir ediyor. Gazze'deki Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar verdiler. Bunda bir umut var mı? Hayır. İsrail dersini alacak mı? Hayır.

Cumartesi günü Gazze'deki tüm mahalleleri yok etmekten, Şeridi işgal etmekten ve Gazze'yi "Daha önce hiç cezalandırılmadığı şekilde" cezalandırmaktan bahsediyorlardı. Ancak İsrail 1948'den bu yana Gazze'yi cezalandırmaktan bir an bile vazgeçmedi.

75 yıllık istismarın ardından, bir kez daha mümkün olan en kötü senaryo onu bekliyor. "Gazze'yi dümdüz etme" tehditleri tek bir şeyi kanıtlıyor: Hiçbir şey öğrenmemişiz. İsrail bir kez daha ağır bir bedel ödüyor olsa da kibir burada kalmaya devam edecek.

Başbakan Benyamin Netanyahu yaşananlardan çok büyük bir sorumluluk taşıyor ve bedelini ödemek zorunda ama bu onunla başlamadı ve o gittikten sonra da bitmeyecek. Şimdi İsrailli kurbanlar için acı acı ağlamalıyız ama aynı zamanda Gazze için de ağlamalıyız.

Sakinlerinin çoğu İsrail tarafından yaratılmış mülteciler olan Gazze için... Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için...

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 12-10-2023, 08:28
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

Filistin aynasında Türkiye siyaseti... FatihYaşlı ile...


Hizbullah savaşa mı giriyor? Lübnan'ın güneyi ısındı, İsrail alarma geçti…


Suriye savaşa girer mi? Orta Doğu ne konuşuyor? Suriyeli gazeteci Sarkis Kassarjian ile konuşuyoruz!


Hamas ve İsrail gerçeği | Konuk: Faik Bulut | Can Cana

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)

Konu Şüpheci Dinsiz tarafından (12-10-2023 Saat 11:56 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 12-10-2023, 10:25
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart



Kendisi bir haftadır Rojava'da sivil yerleşimleri bombalıyor. Beslediği cihatçılar Suriye'de askeriyenin diploma törenini SİHA ile vurdu, 100'den fazla insan öldü, ölenlerin çoğu diploma alan askerlerin anneleri ve çocuklardı.



* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 12-10-2023, 10:37
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart

Al birini vur ötekine, oradan al çarp diğerine, diğerini al çal ilkine. Ses çıkar mı? Sanmam.

Uluslararası hukukta toprak satın alarak devlet kurmak diye bir şey yok.


Sonra oltaya Celal Şengör ve İlber Ortaylı gibiler gelmiş.



* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 12-10-2023, 18:37
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

Hamas saldırısında yok olan köy: Be'eri
Dış Haberler Servisi

İsrail-Gazze sınırına yakın bulunan birçok yerleşim yeri gibi, Be'eri köyünde yaşayanlar da 7 Ekim sabahına huzur içinde uyandı. Ancak birkaç dakika içinde bu huzurlu sabah yerini bir hayatta kalma mücadelesine bıraktı. Motorsikletlerle köye saldıran Hamas militanları onlarca kişiyi öldürdü, bazılarını kaçırdı. Çatışmaların günler sonra sona ermesiyle, yaşanan vahşetin boyutları ortaya çıktı.

Be'eri'ye girildiği anda, hayatlarını kaybedenlerin bedenlerinden çıkan kokuyu almamak mümkün değil. Sadece birkaç gün evvel ailelerin kolektif bir yaşam tarzını benimsediği bu kibbutz*, sanat galerileri ve bisiklet parkurlarıyla; İsrailliler için sık sık tercih edilen bir hafta sonu durağıydı.

Şimdi bir savaş alanına döndü. Bisikletler yerini tanklar ve zırhlı araçlara bıraktı.

Çatışmalardan önce 1200 kişinin yaşadığı Be'eri, Gazze'ye yaklaşık 13 kilometre uzakta. Sınır boyunca uzanan yerleşim yerlerinin en büyüklerinden. 1946'da kuruldu. Yani İsrail'in kendisinden iki yıl önce.

"Artık hiçbir yer güvenli değil": Gazze, tarihinin en zor günlerini yaşıyor

Be'eri'de cesetler (Kaynak: First South Responders Telegram kanalı)
Be'eri'de dolaştıkça, buranın sakinlerinin günlük yaşantısından izlere rastlamak da mümkün. Evlerin kapıları, sanki sakinleri az evvel içinden çıkmışçasına açık. Ancak gerçek bu değil. Hamas militanları her eve tek tek baskın düzenledi. Rehin alabildiklerini rehin aldılar, çoğu kişiyi infaz ettiler. Tüm Be'erililer kaçabilecek kadar şanslı değildi.


Ağaçlar parçalanmış, beton duvarlar tuzla buz olmuş durumda. Sanki bir deprem olmuş gibi, katlar birbirine girmiş halde. Çatı kirişleri iç içe geçmiş vaziyette.

Bir zamanlar kibbutz sakinlerinin yemek yemek için toplandığı ortak yemek salonunda hala Be'eri koşu kulübü için menüler ve posterler var. Artık burası bir morga dönmüş durumda. 108 kişinin cenazeleri burada muhafaza ediliyor.


Kaynak: First South Responders Telegram kanalı
Be'eri'deki gazetecilere eşlik eden ordu sözcüsü Richard Hecht, gördüğü sahneyi anlatıyor:

"Askerlerin sadece kibbutza girebilmek için verdiği savaşı gördüm. Bir evden diğerine gidiyorduk. Gelecekte sormamız gereken zor sorular olacak. Şimdilik ileriye bakmalıyız. İnsanları savunmaya ve hayatta kalanları dışarı çıkarmaya odaklanmalıyız. Öfkeliyim. Suskunluk ve hayal kırıklığı hissediyorum. Burada hala cesetlerin kokusunu alabiliyorsunuz. Bu kahredici bir şey."

Richard Hecht

Be'eri'deki çatışmaları yöneten İsrailli Tümgeneral Itai Veruv gördüğü katliamı, Yahudilerin tarihte gördüğü soykırımlarla ilişkilendirdi: "Burada yaşananlar bir pogromdu"


Kaynak: First South Responders Telegram kanalı
Be'eri'de yaşananların gerçek boyutu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Saldırı sırasında Guardian muhabirine gönderdiği kısa mesajlarda, ailesiyle birlikte hayatta kalan bir Be'eri sakini; Hamas komşu evlere saldırırken orduyla irtibata geçmek için yardım istemişti. Yakındaki silah seslerini tarif eden Be'erili şunları söyledi:

"Orduyu buraya getirmeniz gerekiyor. Bu yeterli değil. Lütfen bizi kurtarmak için ordu gelsin."

Be'eri'den kaçırılan onlarca kişinin en çok tanınanı, 85 yaşındaki Yaffa Adar. Adar'ın kaçırılma görüntüleri, sosyal medya platformlarında paylaşıldı. Bu anlarda belki sakinliği, belki de etrafında olanları anlamlandırma çabası kameralara yansıdı.


Yaffar Ada'nın kaçırıldığı anlar
Be'eri'deki can pazarını en iyi anlatan belki de yerleşimin sakinlerinden Uri Ben Tzvi'nin cümleleri oldu.

Koridorlarda saklanmak zorunda kalan 71 yaşındaki Ben Tzvi yaşadıklarını, "Adeta Anne Frank gibiydim" sözleriyle anlattı.


Savaşta şu ana kadar 2500'e yakın kişi hayatını kaybetti. Be'eri'yle beraber pek çok İsrail yerleşiminde ve Filistin topraklarında, hayat eskisi gibi olmayacak.

* Kibbutz İsrail'de geleneksel olarak tarıma dayalı, tüm mülkiyetin ortak olduğu komün-kolektif tarzı yaşayan topluluklara verilen isimdir. İsrail devletinin kuruluşunda önemli etkileri olmuştur. Zamanla çiftçiliğin yanı sıra imalat sanayisi ve yüksek teknolojili işletmeler de ekonomik aktiviteye dahil olmuştur.

Kaynak: Guardian

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 12-10-2023, 19:52
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Kibbuztları, komün-kolektif diye tanımlamak neden bilmem hiç içime sinmedi.

Kendi varoluşunu başkasının yokoluşu üzerinden kuran bi kolektifde bana uymayan bişey var.
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 12-10-2023, 21:35
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.604
Standart



"Medya bunu size söylemeyecek ama İsrail 96 saat içinde Gazze'de 326 Filistinli çocuğu öldürdü.
326 çocuk.
Bu bir toplu katliamdır ve dünya güçleri katillerin yanındadır."


"SON DAKİKA: İsrail, Suriye'de Aleppo ve Damascus uluslararası havalimanlarını bombalayarak hizmet dışı bıraktı.

Suriye'de sivil havaalanlarını bombalamak.
Gazze'de bütün aileleri katletmek.
Lübnan ve Gazze'ye beyaz fosfor yağdırılıyor.

Bu, Batı medyasının size "kurban" dediği İsrail'dir."

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:30 .