sosyalmarx´isimli üyeden Alıntı
İslam fetheder, ondan sonra oranın halkını cizyeye bağlar. Bu da aşağılayıcı birşeydir. Oranın halkı ayrıca Müslümanlara göre ikinci sınıf vatandaş olduklarını hissettirecek başka uygulamalara da maruz kalır. Mesela kılıç kuşanamamak, ata binememek, ve tabii ki resmi görevler alamamak gibi.
Hukuk sistemi de Müslümanların gasplarına falan karşı bu gayrimüslimleri korumayınca pek çoğu zamanla psikolojik baskıya pes edip, veya malını koruma güdüsüyle Müslümanlığa geçer.
Keza Abbasiler dönemine kadar 200 sene boyunca fethedilen bölgelerde çok az insan daha henüz İslama geçmişti.
Türkiye'de de İslamlaşma/Türkleşme benzer şekilde olmuştur.
Sevan Nişanyan'ın şu farazi hikayesi büyük olasılıkla gerçekte olanların özetidir:
|
Nişanyan çok güzel anlatmış. Aslında bu durum sadece Anadolu'da yaşayan halklar için değil muhtemelen Müslüman devletlerin egemenliğinde yaşayan başka coğrafyalardaki gayrimüslümler için de geçerlidir. Müslümanlar biz kafilere hoşgörülü davrandık, onları din değiştirmeye zorlamadık diyorlar ama onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptıklarından, onlardan daha ağır vergiler aldıklarından hiç bahsetmiyorlar.
Müslümanların kafirlerin inançlarına karışmamasının öncelikli nedeni hoşgörü falan değil bence. Bu konuda tıpki Nişanyan gibi düşünüyorum. İslami sistem Millet sistemi üzerine kurulmuş. Yönetilen kesim Müslümler ve gayrimüslümler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yani hem Müslümanlar olacak, hem de gayrimüslimler olacak ki sen bunlardan cizye alacaksın, vermezse adamı Müslüman da olmaması halinde kesecek, malına, eşi ve çocuğuna el koyacaksın.
İşin bir başka boyutu da insanların seve seve Müslümanlaştıklarının iddia edilmesi. Bunun gerçeklerle örtüşür tarafı yok. İnternet çağındayız, her şey meydanda. Bugün bile insanlar tüm saçmalıklarına rağmen aileleri tarafından kendilerine benimsiletilen dinlerde bu kadar ısrarcıyken o dönemin insanının seve seve din değiştirdiğini düşünmek için ya çok saf ya da dünyadan, insandan, sosyolojiden, psikoljiden, tarihten vs. vs.den bihaber olmak gerek. Bu iş ya kılıç zoruyla olur ya da Nişanyan'ın tasvir ettiği şekilde.
Yalnız Balkanların Türkleşmemesini nasıl açıklayacağız Lutvik abey? Bence bu durum Balkanların Anadolu kadar göçlerle beslenememesi ile ilgili. Anadolu'yu Türkleştiren belki çekik gözlüler değil, çekik gözlülerin Türkleştirdiği bugünkü Türkistan, İran gibi coğrafyalardaki -ki o bölgeleri da Türkleştirmek için ciddi bir çekik gözlü nüfusa gerek var.- halklardı. Moğol istilası bunları önüne katıp Anadolu'ya göçe zorlayınca Türk/Türkleşmişlerin nüfusu Anadolu'da arttı. Ben gene de çok küçük bir nüfusla gelinip Anadolu'nun bu derece Türkleşmesinin mümkün olduğunu sanmıyorum. Gelenler de belki büyük oranda çekik gözlüler değildi, çekik gözlülerin Türkleştirdikleriydi. Ama Balkanlar örneği varken elimizde bunların toplamının çok küçük bir azınlıkla Anadolu'yu bu derece türkleştirmeleri çok akla yatmıyor.