Vinylshakerz´isimli üyeden Alıntı
İbn-i Zeyd, Zeccac, İbn-i Kesir, Fahreddin Razi, Ebussuud Efendi, Mukatil b. Süleyman, el-Firuzabadi, el-Taberani ve İbn Cerir Taberi Bu tefsirlerden bakılınca hepsi 20.yy'dan önce genişleme anlamında yazmış ne diyorsunuz?
|
Evet kelime genişlik gibi manalara gelir, kendimden bir alıntı yapayım;
Örneğin Kurtubi, "El Camiul Ahkamul Kur'an" isimli ünlü tefsirinde ayeti şöyle tefsir eder:
"Ve muhakkak Biz genişleticileriz."
İbn Abbas; güç yetirenleriz, kudret sahibi olanlarız diye açıklamıştır. Biz genişlik sahibi kimseleriz, diye de açıklanmıştır. Semayı ve başka varlıkları yaratmak dolayısıyla, yaratmayı dilediğimiz herhangi bir şey sebebiyle bize darlık gelmesi söz konusu değildir.
Şöyle de açıklanmıştır: Bizler yarattıklarımızın rızklarını genişletenleriz. Bu açıklama da İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. el-Hasen: Güç yetirenleriz diye açıklamıştır. Yine ondan rivayete göre; "biz yağmur ile rızkı genişletenleriz" diye açıkladığı nakledilmiştir.
ed-Dahhak dedi ki: "Biz sizi zengin kılanlar, ihtiyaçtan kurtaranlarız" demektir. Bunun delili de: "Eli geniş olan kendi halince" (el-Bakara, 2/236) buyruğunda aynı kökten gelen lafzın "zengin olan" anlamında kullanılmış olmasıdır.
el-Kutebi dedi ki: "Biz yarattığımız varlıklar üzerinde geniş lütuf sahibiyiz" demektir.
Anlamlar birbirlerine yakındır.Bizler sema ile arz arasında bir genişlik yarattık, diye de açıklanmıştır.
el-Cevheri dedi ki: "Adam bolluk ve genişlik içinde öldü" demektir. Yüce Allah'ın: "Ve Biz göğü kudret ve kuvvetle bina ettik ve muhakkak biz genişleticileriz" buyruğunda da aynı anlamdadır. Yani biz muhtaç olmayan ve güç yetirenleriz demektir. Bu açıklama bütün görüşleri kapsamaktadır.
|
Görüldüğü gibi kelimenin "genişletmek,genişlik" gibi anlamlara geldiği konusunda herkes hemfikir ama neyin genişletildiği konusunda görüş ayrılıkları var. Saygın tefsirlerde ayet böyle açıklanıyor. Bu kadar geniş bir göğü yaratan yarattıklarına da rahmetlerinden genişçe verir, rahmeti çok geniştir denmek isteniyor, gücü çok geniştir, çok kudretlidir denmek isteniyor, bu açık. Rahmeti günümüzde pek geniş değil ya da geçen binlerce yılda Allah cömertliğinden çok şey kaybetmiş, bu da açık.
Mucizecilerin mealindeki "onu" zamiri ayetin orijinalinde yani Arapçasında yoktur, mucizeciler ayeti evrenin genişlemesi bilgisine yamayabilmek için parantez içinde eklerler ama bu meali yapanlar parantez içine alma zahmetine bile girmemişler. Yani Kurtubi'nin aktardığı görüşler gibi bütün görüşleri elemek, "genişletmek" fiilini sadece göğe yönlendirmek için eklerler bu zamiri. Peki mucizecilere Allah'ın "genişletmek" fiilini göğe atfettiğini düşündüren nedir? Belki Allah başka bir şeyi genişletmekten bahsediyor? İnsanlar için faydalı şeyleri geniş geniş vermekten bahsediyor belki? Yiyecekleri, yağmurları, malları, mülkleri vb. insanlar için geniş geniş, bol bol dağıtırız demek istiyor belki? Kur'an'a göre insanlar için fayda ve zarar veren her şey Allah'ın katında yani gökte değil midir? İşte eski tefsircilerin de aktardıkları bütün görüşleri eleyip, kendi ürettikleri yanlış görüşleri ayete yamayabilmek için ekler mucizeciler "onu" zamirini, "Kur'an burada sadece gökten bahsediyor" demek isterler. Halbuki bunlar mucizecilerin kuruntularıdır.
http://dinsizdeist.blogspot.de/2011/...nislemesi.html
Ayrıca linki okursan göreceksin ki Kur'an gerçekten göğün genişlediğini söyleseydi kendiyle çelişmiş olurdu
Linkte var gerçi ama ben şurada da incelemiştim, istersen buradan okuyabilirsin, daha kapsamlı;
https://turandursun.com/forumlar/sho...70&postcount=3