Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #2221  
Alt 17-02-2014, 23:20
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Allaaaahhu Ekber´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı boş zamanlarında şiir mi yazıyormuş?
Kullarına -ona göre- doğru yolu bulmaları için şiir kitabı mı indirmiş?

O halde şunu tartışalım:
Kutsal kitabın üslubunun şiirsel düzeyde olması, kitaptaki Tanrı gerçeğine karşı etik düşer mi?
Şiir öyle dışarıdan bakıldığı gibi herkesin anladığı bir şey değildir aslında, tıpkı ingilizce bilmeyenin bunu duysa bile anlamadığı sesler gibidir.
Şiir düşüncenin inceliğidir, estetiğidir, soyutudur vs.

Bazı şairler vahy, ilham gibi olayları geçelim çevreleriyle de direk rezonans/etkileşim halindedir ki bir ot olup, bir kelebek olup onun dilinden bile şiir yazabilir.
Şairlerin böyle şamani özellikleri vardır.
M.Akif Çanakkale şiirini yazarken kim bilir kaç kere öldü?

Böyle bir durum varken, Tanrı boş zamanlarında şiir mi yazıyormuş? Tanrı tartışılabilir zira herkes onu biliyor, ama şiir 'i tartışmak için bilmek lazım, kaç kişi etkileşimli şairdir.!
Alıntı ile Cevapla
  #2222  
Alt 18-02-2014, 00:39
Allaaaahhu Ekber Allaaaahhu Ekber isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Feb 2014
Mesajlar: 15
Standart

tartışmak için bilmek lazım
Bilmek demeyelim de Hissetmek lazım.
Ben edebi şiirlere bayılırım.
Hatta ben de bu konuda edebi şiirler denemişimdir defalarca, yeri değil ancak aşağıya bir tanesini alıntılıyorum.

Yani
Oldu sonum sonbahar yoksan
Sonbaharda ellerin diyorum avucumda noksan
Hani yağmurlu gayet sıkıcı bir öğleden sonra
Her şey itici iken bir senin dışında
Ve anlıyorum, burnumda sızlıyor adının kadife kokusu
Ki vakit çoktan beni sen geçe korkusu
Sessizliğinde şimdi
Kerpiç hayallerdeki caddelerin en nostaljik pususu
Ve sen kutsal kadın
Var iken ağızında dişi yırtıcılığı
Pençelerinin arasında bak sırtımın ıssızlığı
Yorulma
Yırtamazsın daha fazla bu kırgınlığı
Şapşal
Yani Kadın
Yani sen
Aşk-ı Ferya

Konuya dönecek olursak diğer yazdıklarım ise aynen geçerlidir.
Alıntı ile Cevapla
  #2223  
Alt 18-02-2014, 04:53
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Allaaaahhu Ekber´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilmek demeyelim de Hissetmek lazım.
Ben edebi şiirlere bayılırım.
Hatta ben de bu konuda edebi şiirler denemişimdir defalarca, yeri değil ancak aşağıya bir tanesini alıntılıyorum.
Ilımlı yaklaşımın için teşekkürler, neticede şiir olan veya adının geçtiği bir yerde tansiyonun düşmesi herkesin menfaatine olan ortak bir paydadır.
Bu arada şiiriniz başarılı, zira bir duygu varsa ben ona zaten bir başarı gözüylede bakarım, gerçi benim başka kriterlerimde var ama olsun, duygu duygudur..

Tartışalım dediğiniz düzeye gelince, aslında bu forumda ciddi bir bilgi düzeyi var ve çoğuncada tartışılmıştır diye düşünüyorum..

örn. M.Akif 'in Çanakkale şiirinden gidelim.
Şimdi biz bu şiiri Arapçaya çevirelim ve Araplara okutalım, işin içine çeviri girdiği için duygu o millete zaten geçmeyecektir.
Öte yandan bu milletin ortak acılarını da bilmedikleri için, ne diye yazıldığını tam bilemeyeceklerine göre, anlamadıkları gibi, adamlara bak kabeyi yıkıp mezar taşı yapıyor, veya Kendi askerlerini bizim bedir aslanlarından üstün görüyorlar, sapıtmış bunlar vs. diyeceklerdir.
Şimdi bunlar müslüman, Türklerde müslüman, sorun nedir?

Sorun toplum dinamiklerinde; bizim o şiirini bugün en ateistimizde en dindarımızda kabul eder, çünkü o ortak bir acıdır, bir ağıttır.
VE sözle söylenemeyecek öyle şeyleri şair şiirle dile getirmiştir ki o sözler herkese hitapta ediyor.

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;


Normalde bu sözleri sözle söylese biri belkide linç edilir örneklerini olmadı değil ama şair dediğim gibi herkese hitap ediyor bu şiirde...
Çünkü bu savaşta hep dindar Türkler ölmedi, dinsiz olanda Ateist olanda öldü, ve bu feryatlar bu topraklarda nasıl derler, bir enerji olarak duruyor..
İşte şair o enerjiye ulaşıp dinen belkide küfür denilen şeyleri alıp gönüllere adeta haykırıyor.
Şiir zaten gönüle hitaptır, o yüzden pek kimse itiraz edemez buna.

(Mevlana gönül ve akıl konusunda ne gönül nede akıl der aslında, her ikisinide birleştirmekten bahseder.)

Şimdi Kurana gelince Arapçasını pek bilmiyoruz anlamıyoruzda ama şiirsel olduğunu herkes biliyordur, duymuştur, okunmasında ki ahenk sesler filan derken olay kopuyor zaten.
Bu yönden kesinlikle kuran önce Arapların gönlüne hitap ediyordur, akıl sonra geliyordur ki bu konuda ne kadar sıkıntılı olduklarını en azından icraatlarından biliyoruz..sonuçta uyamıyorlar kitaplarına.
Üstte dediğim gibi şiirden herkes anlamaz..

Şimdi bu kitap Türkçeye çevrilirken zaten bu şiirsellik, ahenk filan güme gittiği gibi, ortada zilyon tanede değişik anlamları olan kötü çevriler çıkıyor ki Türkçe kuranın gazete makalesinden bir farkı kalmıyor, tabii Arap olmadığımız için, M.Akif şiirinde ki gibi toplumsal bir mesajda geçmiyor bu millete, geriye kalan gibi bir Tanrı imanı sadece..birde namaz oruç gibi şeyler.

Herneyse olayı tekrar şiirsele getirelim, herkes anlamadığına göre neden şiirsel tercih?

Tanrı demek ki o milletin tam anlamasını istemiyor diyebiliriz aslında..
Din = ceza demek zaten, bir millete din geldiyse cezada otomatik kesilmiş demektir ki, şiirselde bu işler için biçilmiş kaftan gibi duruyor.

Böyle Tanrı olur mu diyenler olabilir elbette, neden olmasın, Tuzak kuranların en hayırlısıyım demişse o Tanrı, her yol beklenir ondan, Araplar iyi incelemeliler kitaplarını..
Alıntı ile Cevapla
  #2224  
Alt 18-02-2014, 12:26
knowledgetowisdom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
knowledgetowisdom knowledgetowisdom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2014
Mesajlar: 649
Standart

kuranı edebi türler içerisinde birisine benzetecek olursak buna an yakın tür "şiir"dir...

Ancak kuranın üstüne basa basa "bu bir şiir değildir" demesi konusunda yazınızı okuyunca güzel şeyler düşündüm...

Kuran şiir olsaydı eğer Araplardan başka hiç bir millete hitap etmemesi gerekirdi.Bu açıdan yüzde yüz haklısınız..

Ancak şiir değil...

---------

Ha bu arada Şiir deyince nazım hikmeti ve ismet özel'i tek geçerim...

sizin de türk şairlerinden kimi/kimleri en çok sevdiğinizi merak ettim..

"Âdemoğlunun bildiği her şeyin bilmek istediğinden ibaret oluşu yüzünden biz insanlar birbirimize yardım edemiyoruz."
Alıntı ile Cevapla
  #2225  
Alt 18-02-2014, 14:19
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Tasavvufi şiirleri daha çok severim diyeyim ama oturupta bunlarıda araştırıp okumam, denk gelirse okurum anca.
Daha önceleride demiştim okuyan biri değilimdir.
Şiir hayatıma son çeyreğinde giren bir şey olduğu için, açıkcası kural, ölçülerinide vs. bilmem.
Ama kendimde şiir yazmaya başlayınca, şiire bakış açım haliyle değişiktir diyebilirim, arkasında ki mantığı, frekansını bilirim ama Edebiyatımızda ne şekilde işler onları hiç bilmiyorum.
Hatta Akif bir iki şiirinden başka hiç okumadımda diyebilirim, benimkisi uzaktan bir gönül bağı yani.

Kuran şiir olsaydı eğer Araplardan başka hiç bir millete hitap etmemesi gerekirdi.
Bu zaten böylede; Arapların bunu yanlış anlamaları sonucu olay mecraından çıkmıştır.
Tabii ne kadar çıkarsa çıksın, gerçek değişmez.
Hatta forumda Hatemen Nebiyyin diye bir konuda açmıştım, orada geçtiği üzere Muhammed son peygamber değilken, bunu Arapların son diye dayatmaları, kuranın anlamadıkları ve art niyet anlamlarına geliyor.

Tabii kuran kendine şiir demesede, anlatımı bize yabancı olsada onun şiirsel bir anlatım olduğu okunuşundan bile bellidir.
Zaten bu ahenk değil midir insanları çeken, olay sadece şiirde de değil yani seslerde ki uyumda insanları etkiler/etkiliyor.

Kısaca insanların gönlüne hitap eden bir kitap var ortada, bu kesin.
Araplarda kuran ı akli "anlamaktan" ziyade, gönlü olarak "haz" kapsamında anlıyorlar, bağlanıyorlar ona.

Bu aynı Akifin şiirleri gibidir, yani kelimelerden çok anlamıyoruz ama aynı "haz" alıyoruz gibidir.
Merak etmeyin Akif'in zamandaşları bile o şiirleri bizden farklı anlamazlar, anlamadılar da zaten, sorun dilde de değil pek gönüldedir, gönlün dilide şiirdir, şiir böyle bir şeydir.
Bir kaç bileni vardır, dinleyeniyse milyonlarcadır..

Kuran şiirsel iken bir şiir değil denmesi, onun tuzak kapsamında değerlendirilmesinide gerektirir ki o yüzden Araplar iyi incelemeliler kitaplarını dedim.
Alıntı ile Cevapla
  #2226  
Alt 18-02-2014, 18:11
knowledgetowisdom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
knowledgetowisdom knowledgetowisdom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2014
Mesajlar: 649
Standart

aslında herkesin inanma ve inanmama nedenleri farklı farklıdır desem?

geçenlerde bir video seyrettim youtube'da...

ingiliz bir doktor galiba...

atesitmiş...

sonra bir gün çocuğu ölümcül bir hastalığa yakalanmış. çaresiz kalmış. "eğer tanrı varsan çocuğumu iyileştir söz seni araştırıp istediğin dine gireceğim" gibi bir dua etmiş...

olay hastanede geçiyor...

duayı etmiş, çıkmış gitmiş çocuğunun yattığı odaya, doktorlar çocuğun başında demişler "çocuğun iyleşecek"

sonuçlara falan bakmışlar doktorlar da şaşırmış noldu birden diye...

sonra adam tanrı'ya inanmış. sonrada müslüman olmuş ( napmış etmiş de müslüman olmuş mesela niye hristiyan olmamış o kısmı dinlemedim)

Bunu bir ispat falan diye yazmadım..

Adam uyduruyor da diyebiliriz ama adamın yalan söylemediğini farzedelim...


Şimdi bu adam daha önce ateistmiş... ve muhtemelen bu sitedeki insanlar gibi falan düşünüyormuş.. yani insan boşu boşuna ateist olmaz... vardır bir gerekçesi...

ama başına olağanüstü bir durum gelince, tanrıya inanır olmuş...

ben burada şunu merak ediyorum...

ne oldu olanca delilleri?

hani dediniz ya

Kısaca insanların gönlüne hitap eden bir kitap var ortada, bu kesin.
Araplarda kuran ı akli "anlamaktan" ziyade, gönlü olarak "haz" kapsamında anlıyorlar, bağlanıyorlar ona.
böyle şeyler düşündüm....

acaba inanmak veya inanmamak tamamen kişisel gerekçelere mi dayanıyor?

deliller ispatlar akıl yürütmeler aslında boşuna mı?

"Âdemoğlunun bildiği her şeyin bilmek istediğinden ibaret oluşu yüzünden biz insanlar birbirimize yardım edemiyoruz."
Alıntı ile Cevapla
  #2227  
Alt 18-02-2014, 18:18
aliyarasfal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aliyarasfal aliyarasfal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 May 2010
Mesajlar: 2.935
Standart

Dostlar konu kuranın bir başka yönüne, şiirselliğine kaymış ama hoş. Kuranın tamamen şiirsel olduğu savı tam doğru değilsede çoğu yerlerinde bu tarz yazım göze çarpmakta.

Eğer yanlış anlaşılmaz ise bu konuda yazdığınız mesajları derleyip yeni bir başlık ile sunmak daha güzel olur diye düşünmekteyim.

Şimdilik saygımla gittim...

Sorular sormuyorsan ya ölüsün ya da köle...
Alıntı ile Cevapla
  #2228  
Alt 18-02-2014, 18:24
knowledgetowisdom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
knowledgetowisdom knowledgetowisdom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2014
Mesajlar: 649
Standart

aliyarasfal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostlar konu kuranın bir başka yönüne, şiirselliğine kaymış ama hoş. Kuranın tamamen şiirsel olduğu savı tam doğru değilsede çoğu yerlerinde bu tarz yazım göze çarpmakta.

Eğer yanlış anlaşılmaz ise bu konuda yazdığınız mesajları derleyip yeni bir başlık ile sunmak daha güzel olur diye düşünmekteyim.

Şimdilik saygımla gittim...
Katılıyorum... Bak anlaşabiliyor muşuz

"Âdemoğlunun bildiği her şeyin bilmek istediğinden ibaret oluşu yüzünden biz insanlar birbirimize yardım edemiyoruz."
Alıntı ile Cevapla
  #2229  
Alt 18-02-2014, 19:41
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

knowledgetowisdom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
aslında herkesin inanma ve inanmama nedenleri farklı farklıdır desem?
Böyledir tabii, nedenler farklı sonuçta.

Şimdi bu adam daha önce ateistmiş... ve muhtemelen bu sitedeki insanlar gibi falan düşünüyormuş.. yani insan boşu boşuna ateist olmaz... vardır bir gerekçesi...
İllaki var/vardır.
Tabii tersi durumlar geçişler de oluyor, herkes İslamı veya diğerlerini seçmiyor sonuçta, terk edenlerde bir o kadar vardır.

Aslında bu olay burada bahsettiğim gibi Kararsızlık alanında durulamamasından kaynaklanır ki kişi illa bir tarafı seçer.


ben burada şunu merak ediyorum...

ne oldu olanca delilleri?
Bu işler genelde öyle sanıldığı gibi akılla değilde Hislerle olduğu için deliller var da olabilir, yokta olabilir.
Aynen terside öyle olur, hani var idi, n'oldu da yok oldu.
Neticede bunlar insanın İçselidir, iç dünya da gidip gelmeler çok olur, karışmamak gerekir.

Acaba inanmak veya inanmamak tamamen kişisel gerekçelere mi dayanıyor?
Yani, Türklerde tamamen kişisel diyebiliriz ama Araplarda durum farklı onlarda durum kişisellikten öte toplumsal bir yapıya dönüşmüştür.
Bir kişinin kendini kurtarması bile o kişi için yeterli olmaz, çünkü toplumlar genlerle, kuşaklarla birbirlerine bağlıdır.
Milletçilik yanlış algılansada o gizli bir bağdır ve o bağdan herkes sorumludur bir açıdan.
Toplum hasta, siz kendinizi kurtarmışsınız diyelim, bu kurana göre yeterli değildir.

Deliller ispatlar akıl yürütmeler aslında boşuna mı?
Tuhaf gelecek ama aynen öyledir, aslında boşa bir kavga oluyor yeryüzünde.

Ozanımız demiş;
Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa

Başkalaşım denilen şeyde aynılaşımdan başka bir şey değildir.

Eğer yanlış anlaşılmaz ise bu konuda yazdığınız mesajları derleyip yeni bir başlık ile sunmak daha güzel olur diye düşünmekteyim.
Yo neden yanlış anlaşılsın gayette iyi olur, #2220 mesajdan yetkili arkadaşlar bölebilirler konuyu.
Alıntı ile Cevapla
  #2230  
Alt 19-02-2014, 01:36
knowledgetowisdom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
knowledgetowisdom knowledgetowisdom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2014
Mesajlar: 649
Standart

konuyu başlığa tekrar döndüreyim:

Evet Kuran'da "beyin" kelimesi geçmiyor. Bu net...

Bunu mecazlarla açıklamak da mantıklı değil... Evet bazı mecaz kullanımlar var fakat Kuranda neden "beyin" kelimesi geçmiyor bunu tam açıklamıyor...

Ayrıca bazı çevirilerde geçen ifadeleri "beyin" diye çevirmek de soruya tam cevap vermiyor. yanlışlıkla bi tuşa bastığım için yazım yayınlandı bu yüzden iki parça olacak....

neyse bu konuyu geri döndürüş oldu..

"Âdemoğlunun bildiği her şeyin bilmek istediğinden ibaret oluşu yüzünden biz insanlar birbirimize yardım edemiyoruz."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kur-an'da sevgiye yer yoktur! YasasinBilim İslam 136 05-04-2015 00:56
ayetlerde neden kalpten bahsedilir? hak geldi İslam 47 27-07-2010 21:18

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:15 .