Bize Kimler Gelmedi ki!

[istatistik]

Dini eleştirmek, her dönemde zor olmuştur. Çünkü, tarihin en eski devirlerinde insanların korktukları, hakkında bir şey bilmedikleri nesnelere saygı duymaları, tapınmaları, merhamet dilemeleri gibi bir dizi eylem ile ortaya çıkan inançlar, zaman geçtikçe, egemen güçlerin halkın kontrolünü sağlamada ve kendi çıkarlarını kollamadaki en büyük silahı olmuştur. Kendi çıkarını kollamada faydalı olması ise “nefret” ve “kulluk” söylemlerine dayandırılmıştır. Öyle ki, “Bize daha fazla toprak, sömürecek daha fazla insan lazım” söylemi ile asla yerinden kımıldatılamayacak insanlar, “Cennete gideceksiniz”, “Bizim dinimizden değiller, Tanrımız için savaşalım” gibi bahanelerle ölmek ve öldürmek için çağlar boyunca koşmuşlardır. İşte tüm bu nedenlerden dolayı da dini eleştirebilmek/sorgulayabilmek büyük bir cesaret gerektirmiştir.

Büyük bir cesaret gerektirmiştir çünkü insanların yıllardır ezberledikleri şeylerin aslında yanlış ve mantıksız olduğunu söylemeniz öldürülmenize, kendi düşüncenizi ifade eden “Allah yok, din yalan” cümlesini halkın görebileceği bir yere yazmanız davalık olmanıza ve halkın nefretini üzerinize çekmenize neden olabilir.

Peki, inançsız bir kişinin cephesinde durum bu kadar vahimken, inanır kişilerin kendilerinden olmayan inanırlara ve inançsızlara yönelik eleştirilerinde durum nedir? Dinlerin, diğer dinler ve inanırları hakkında nefret pompaladıkları bilinen bir gerçek. Her din, kendisine potansiyel bir rakip olan diğer bir dini kıyasıya eleştirir. İbrahimi Dinler olarak adlandırabileceğimiz dinler bile, aşağı yukarı aynı kaynaktan gelen hikayeleri anlatmalarına karşın ortak bir Tanrı üzerinde bile anlaşamamışlardır. Yani, sürekli çekişme içerisindedirler. Ancak, birbirine bu kadar zıt olan bu dinlerin ortak bir paydası da vardır. Bu ortak payda ise inançsızlara olan büyük nefrettir. Tarih boyunca bu 3 İbrahimi Din, birbirleri ile olan mücadelelerinden arta kalan zamanlarda, inançsızlar ile mücadele etmişlerdir. Bu mücadelelerinde, dine zorlamadan tutun da sorgusuz sualsiz öldürmeye ya da düzmece mahkemelerde yargılayıp sözde hukuksal sonuçlar ile idam etmeye kadar pek çok yolu kullanmışlardır. Peki bu mücadelenin ve baskının temelinde ne vardır? İsterseniz alanımızı biraz daha daraltalım konuyu İslama, hatta İslam inanışının çoğunlukta/baskın/baskıcı olduğu ülkemize indirgeyerek bir sonuca varmaya çalışalım.

Ülkemizde farklı inanış gruplarına ve herhangi bir inanca sahip olmayanlara yönelik kitlesel (ya da küçük gruplar halinde) olarak gerçekleştirilen eylemleri konunun dışında tutmak istiyorum. Bunun nedeni, bu olayların sırf dinsel nedenlere dayalı olmayışı, bu sebeple sadece dinsel yönden incelemenin sığ bir bakış açısı olacağındandır. Bunun yerine “Sokaktaki insan” olarak nitelendirebileceğimiz ve bire bir muhatabı olma şansı yakaladığımız kişilerin düşüncelerini ve tepkilerini sizlerle paylaşacağım.(*)

(*)Alıntılanan mesajlar, Turan Dursun sitesine gelip de “Ziyaretçi Mesajı” bırakan kişilere aittir. Kullanılan isimler tarafımdan uydurulmuş olup, gerekli görülen yerler yine tarafımdan sansürlenmiştir.

Rumuz: Alternatif Sunan İnsan
Allah'ın varlığına inanmıyor olabilirsiniz, ama ne olursa olsun bir başkasının inancına saygısızlık yapmak doğru değildir. Bende bazen Dünya'da sahipsiz olduğumu, insanın bir tesadüf sonucu boktan yaratıldığını düşünüyorum sizin gibileri gördükçe. Fakat ben nasıl size buna rağmen boktan yaratılmış, bok beyinli diye hakaret etmiyorsam lütfen sizde hangi din olursa olsun karalamayın. Tapmaya değer hiç bir şey bulamadıysanız buyrun gelin s*kime tapın. Ateistliğin modası geçti, sizde İlahsız kalmayın. S*kim sizi kutsasın!

- Vatandaş burada olaya bizim açımızdan yaklaşmaya çalışırken birden kontrolünü kaybetmiş. Kendi tanrısını es geçip bizi doğrudan kendi cinsel organına tapmaya davet etmiş(Vaftiz etmeyi de unutmamış). Merak ediyorum bu kendi tanrısına şirk koşmak anlamına gelir mi gelmez mi?

Rumuz: Kızgın Adam
Ya bana bak Allah cc var tamam ama senin dediğin gibi değil .mal ahirette bunun hesabını nasıl vercen bakam. eşşek herif şerefsiz.it.

- Özellikle eşek herif kısmında bir çocuğun masumiyetini gördüm.

Rumuz: 5. Boyut
Canım benim bir video hazırlamışsın ve demişsin ki Allah a ulaşmak 50.000 yıl sürüyorsa Cebrail mö 39.000 yıl önce yola çıktı yani yani İncil i ve Tevrat ı o getirmiş olamaz gibi içinde birçok çelişki içeren ve sadece gerçeği inkar etmek için hizmet ettiğiniz yerleri yüceltmek amacı içeren saçma bir söz ve bunun gibi saçma sözlerle yola çıkıyorsunuz. Bu süre insan cinsi ve organik bileşiklerden oluşmuş canlılar için geçerli olan bir süredir. Evren birçok boyutudur ve çeşitli yöntemlerle bunu tek boyutlu bir zamanda gerçekleştirmek isterseniz bu süre 50.000 yıl olur fakat Cebrail boyutlar arası geçiş yapabilen birçok özelliğiyle insanların yapamayacağı bir şekilde hareket etmektedir ve şunu da unutmayın ki Albert Einstein ın birçok söznden anlaşılacağı gibi zaman kavramı hızın geçmesiyle oluşan eskime (yaşlanma) nın bilimsel adıdır .Cebrail için zaman kavramı geçersiz olduğuna göre bence sen ve senin gibilerin hepsi NASA da kaç bilim adamının çalıştığını ve bunların kaçının müslüman olduğunu öğrensin. Lütfen daha iyi şeylerle gelin...

- Işınla beni Scotty! Star Wars? Star Trek? Yoksa Samanyolu TV’nin ibretlik dizileri mi sizi bu hale getirdi? Cebrail var ve boyutlar arası yolculuk edebiliyor ha? Kanıtınız? Anlıyorum.

Rumuz: Elçi
SEVGİLİ TURAN ABİ. SEN BU YAZIMI OKUDUĞUNDA BELKİ BANA KIZACAKSIN AMA ÖNCELİKLE BUNUN GİBİ BİNLERCE MAİL ALDIĞINI TAHMİN EDEBİLİYORUM. BEN SENİN KELİME-İ ŞEHADET GETİRMENİ DİLİYORUM. YANİ ALLAH'A VE HZ MUHAMMED'E İNANMANI İSTİYORUM. ANCAK BU İÇTEN GELEN YANİ KALPTEN GELEN BİR DİLEK. YANİ TANINMIŞ BİR KİŞİ OLMASAYDIN EMİNİM DAHA FARKLI DÜŞÜNEBİLİRDİN. BEN TEBLİĞ GÖREVİ YAPIYORUM. EĞER YAZIMIN BURASINA KADAR HALA BU YAZIYI OKUMAYA DEVAM EDİYORSAN BİR UMUDUM VAR DEMEKTİR. İNSANLARIN YAPTIKLARI YANLIŞLARI KURANA VEYA DİNE ATFETTİĞİNİ GÖRÜYORUM. AYRICA BAZI BİLGİ HATALARIN VAR. HEM HERŞEYİ GEÇTİM KURANIN KUSURSUZ YAZILIŞINA NEDİYCEKSİN. ALTIN ORAN GİBİ YÜZLERCE MUCİZE VAR. UZUNCA YAZMAK İSTERDİM ANCAK OKUYACAĞINI DÜŞÜNMEDİĞİM İÇİN BURADA BİTİRİYORUM. ALLAH VARDIR , DİRİDİR VE MUHAMMED (S.A.V) ONUN KULU VE ELÇİSİDİR.

- Okuduk.

Rumuz: İblis
Allah sizi kahretsin. diliniz eliniz tutula da tek kelime edemeyesiniz. zalimler için yaşaşın cehennem!

- Peki bu bildiklerimizi anlatmaktan bizi alıkoyacak mı? Prof. Hawkings’i hiç duydunuz mu? Belli ki ne siz ne de Muhammed duymamış ki bu bedduanın yeterli olacağını düşünüyorsunuz.

Rumuz: Oduncu
Siz ne gerizekalı adamlarsınız. Allah belanızı versin. dangalaklar. savunduğunuz fikirlere bakya. Cehenneme odun olmaktan başka bir işe yaramazsınız.

Rumuz: Komik Çocuk
ateist ler bu kadar komik olmak zorun da mı ateist kelimesinin anlamı o kadar komik ki saatlerce kahkaha atmak istiyorm bu kelimenin anlamı aklıma gelince bende sivaslıyım ama bu turan dursun nasıl çıkmış sivastan bu zihniyetle hayrett ama kabul edin komiksiniz be abiii hahahahahahahahaha

Rumuz: Biz Bunları Biliyorduk
ALLAH SİZ VE SİZİN GİBİ YOLDAN ÇIKANLARA ACISIN.H.Z MUHAMMED S.A.V SON PEYGAMBERDİR.BUNU ONDAN ÖNCEKİ TÜM PEYGAMBERLER VE İLK İNSAN BABAMIZ ADEM DAHİ BİLİYORDU.İSLAM PUTA TAPMA DEĞİL.ALLAHA YAKARIŞTIR.CİSMİ HİÇBİRŞEYE BENZETİLEMEZ.BULDUĞUNUZ KAYNAKLAR DA SİZİN GİBİ TEK TARAFLI DÜŞÜNENLERİN KAYNAKLARIDIR.

- İyi de neden bu saydıklarınızdan hiçbirisi bu konuda tek kelime etmedi?

Rumuz: Derin Adam
Davanda haklı isen bana adresini ver.

- Turan Dursun’un öldürüldüğünü bilmemesi ayrı bir dert, onu tehdit etmesi ayrı dert.

Rumuz: Çarpıcı Şahsiyet
Kendinizi ıspatlaya bilirmisiniz nasıl yaratıldınız nerden geldiniz nereye gidiyorsunuz diye kıçını yıkamasını bilmeyenler benim dinim hakkıda yorum yapamaz adamın ağzınla burnun yeri değişir adamı tır çarpar otobüs çarpar otomatik kapı çarpar elektirik çarpar cin çarpar Allah çarmaz kahar ismiyle kahreder .Ya KAHAR

Rumuz: Bulanık
hani derlerdi ya eskiden agzi olan konusuyor,
o deyim artik sizin gibiler yüzünden degisti;
PC SI olan sayfa acip sacmaliyor, BEYIN BULANDIRMAYIN !!!!

- Tamam da madem o kadar mantıklı ve anlaşılır bir dininz var, bizim yazdıklarımız neden beyinlerinizi bulandırsın ki? Yoksa bazı şeyler net değil mi? Şüphe mi var?

Bunlar, sitemizde fikirlerimize, yazdıklarımıza karşı herhangi bir karşı fikir geliştirmeyip, sadece yanlış yolda olduğumuz yönündeki düşüncelerini belirtmeyi kendilerine amaç bilmiş kişilerin yolladıkları mesajların küçük bir kısmı. Burada aktardıklarım, üslup konusunda “Hoşgörü” ve “Güzel Ahlak” dini olarak tanıtılan islama pek de uymayanlar. Bunların yanında gayet seviyeli olanları ya da daha da seviyesiz olanları da mevcut. Örneğin:

Rumuz: Firavun
bu olayı çok merak ediyorum kafama takılan tek konu bu diyebilirim.firavunun cesedinin britsh müzesinde olması,secde halinde olması,mumlayanmadığı söyleniyor. bu konuda cevabınız nedir?aydınlatmanız dileğiyle.

Rumuz: Var mısın Yok musun?
sen bilge bir adamsın Turan dursun bey. yazdıklarında hiçbir cahillik sezemedim lakin işgüzarlık diz boyu. neden mi, çünkü ALLAH vardır. mesela bu bilgeliğinizi Allah'ı inkar etme paranoyasından sıyırıp eğitim kategorisinde insanlara sunsanız yani ahlaki değerler hususundan söz ediyorum; belki bir pedagog olabilirsiniz. ancak inançlara saldırmak, tenkid etmek, rencide etmeye çalışmak ahmakça. Çünki b u n u sizde biliyorsunuz ki insan psikolojisinin kabbullendiği varlık, onun için vardır. kabullenmediği ise onun için yoktur. bu sebepledir ki enerjinizi insan yetiştirme hususunda sarf etmenizi tavsiye ederim boş işlerde değil.

- İyi de bir şey ya vardır ya da yoktur. Sana göre vardır bana göre yoktur gibi bir mesele değil ki bu.

Peki kendilerini provoke edecek kitleler bulunmamasına karşı bu insanların bu kadar kindar olmalarının ve hakaretler savurmalarının nedeni nedir? “İslam ahlakı budur” ya da “Müslümanların gerçek yüzü” gibi bir yoruma gitmek işin kolayı olacağı gibi meselenin özünü de yansıtmayacaktır. Peki meselenin özünde ne vardır? İslam’ın sevgi ve hoşgörü dini olduğunu bilmemek mi? İslam içindeki çelişkiler sonucunda yanlış yönlendirilmek mi? Mensubu olduğu din konusunda en ufak bir fikri bulunmamak mı?

Aslında, “Kuran’ı indirildiği dilde okumak makbuldür” safsatası ile mensubu olduğu dinden bihaber olan bir toplum için her 3 önerme de doğrudur. Hakaret eder çünkü “Senin dinin sana, benim dinim bana” ayetini görmemiştir; İslam’daki hoşgörüyü bilmez. “Onları bulduğunuz yerde öldürün[Boğazlarını kesin]” ayetini görmemiştir; İslam’daki çelişkileri bilmez. Ne iyi yanını, ne kötü yanını bilmediğinden de dini hakkında hiçbir fikri yoktur. Bu sebeple de inanışını savunacağı bir fikir üretemez. Kendi dinine olan bu cehaleti, savunmayı, “Benden olmayan yok olsun” görüşünü meşrulaştırmak ve uygulamak olarak algılar. Yani, saldırganlığının nedeni, bilgisizliğinden ileri gelir.

İnternet ortamında hepimizin kolayca ulaşabileceği tartışmaları incelemek, ne demek istediğimin daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır. Birkaç örnek verecek olursak:

• İnanırlar, Kuran’da insanların öldürülmesine yönelik hüküm olmadığını sanmaktadır.
• Kendi kutsal kitaplarını bilmediklerinden, “Bunu ben yazdım. Kuran’a alternatif bir ayet” diyen bir kişiye ve yazdığına, gerçek bir Kuran ayeti olduğundan habersiz küfürler edebilmektedir.
• Kuran’ın köleliği yasakladığını düşünmektedir.
• Kuran’da geçen “Güneşin balçığa battığı” ifadesini bilmeden, modern astronominin temelinin Kuran’da olduğunu sanmaktadır.

Daha kendi dini konusunda bile eğitimini tamamlayamamış bir kişinin, pozitif bilimin ışığında kutsal kitaplardaki çelişkileri irdeleyen bir çalışmayı görmesine imkan yoktur. Eğer buna yönelik bir yazı görürse, yukarıda boyutlar arası yolculuk fikrini ortaya atan ziyaretçi gibi, kendi sözde bilimsel kanıtlarını yaratır. Bu nedenle de bizim gibi eğitim yönünden “başarısız” toplumlarda, hızlı bir aydınlanmanın yaşanacağını beklememek gerekir.

Eğer bir aydınlanmanın yaşanmasını istiyorsak, öncelikli hedefimizin, bilinçli olarak konudan habersiz bırakılan kişilere, kutsal bildikleri kitabın neyi, nasıl anlattığını göstermemiz gerekir. Sadece bunu göstermek de yetmeyecektir. Çünkü asıl mesele sorgulayabilmektedir. Okuduklarını gerçek hayat ile karşılaştırıp sorgulayabilen bireyler gerçeği kavrayabileceklerdir.

Ancak bu yolda, kelimeleri eğip bükenler, sözde bilimi kendi emellerine alet edenler, kitaptan olmadık mucizeler çıkarmaya çalışanlar gibi aşılması gereken birçok engel vardır. Bu da bizi yeniden “Dini kendi çıkarları için kullananlar” ile karşı karşıya getirir.

NOT: Yazıyı hazırlamamda yardımlarını benden esirgemeyen ALKA'ya sonsuz teşekkürler.

[idontneedagod]

Harika bir yazı olmuş. Bir solukta zevkle okudum.

[Olimpiyat]

Güzel bir derleme olmuş.

[ALKA]

Işınla beni Scotty! Star Wars? Star Trek?

Ve çok da esprili bir derleme olmuş değerli istatistik.. Okuyucularımızın bize yazdıkları bu mesajları derleyerek sen de bizi bir bakıma forum dışındaki insanların yanına ışınlamış oldun. Değerli çalışman için tebrikler..

[errata]

İslam'ın belli ölçekte bir hoşgörüsü, ahlaki duyarlılığı varsa bile bu, günümüz sosyal bilimlerinin geldiği noktanın çok aşağısında, artık kıyas dahi yapılamayacak bir yerlerdedir.

Üstelik kendini bu dine tabi sananların %95'i, dinin gerçek içeriğini değil -en azından itilafsız gibi görünen tevhid inancı bağlamında- kabuğunu din sanmakta, dini bir futbol takımını sahiplenir gibi sahiplenmektedir. Yakın zamanda AhbAp arakadaşımız bunu dile getiren bir konu açmıştı. Bu sahiplenme işinin arkaplan çözümlemesi burada söylediğim gibi basit değil, oldukça karmaşık psikolojik tahlilleri gerektiriyor elbette. Dinden yeni sıyrılabilmiş bir çok insan, ilk zamanlar sürekli kendi kendisini ölçerek biçme, törpüleme ve varolan yanılgıları en aza indirme, yeni geliştirdiği bireysel teorisini sürekli geliştirme işinde başarılı olmak ister.

Bugün dinin, bireyin kimliğine istemsiz eklemlenmiş halde bulunan ırk, toprak aidiyeti, milli kültür gibi kendisinin seçemediği kimlik elemanlarından bir farkı yoktur. Bireyin kendisi de bu elemanlar üzerinde etkisiz olduğundan olası hata çıkarsamaları boşa olacak, bireyi çözümsüzlükleri görmezden gelmeye yani kendini kandırmaya itecektir. Ben bireyin kendisinde, bu türden bastırılmış bir çok kendini aldatmalar olduğunu düşünüyorum. İnsanın bireysel gelişiminin önündeki en etkili engeller, kendisi tarafından yaratılan zihin duvarları ile başlıyor ve fiziksel hayatın içerisindeki sorunlara desteklenerek gelişiyor.

Bu konuya malzeme olmuş arkadaşların sinir halini, anlatmak istediklerini anlatamayışlarını sanırım bir zamanlar yaşamayan yoktur. İnsanların konu din olduğunda saldırganlaşması, işin inanç özgürlüğünden sünerek tehdide kadar varması bana yabancı gelmiyor ve o hali anlayabiliyorum.

Bu insanlar gerçekten kötü, tehditkar, saldırgan veya yobaz zihniyetli değil. Hatta ben bir çoğunun iyiliğe son derece meyilli, fiziksel hayatta son derece dürüst, sakin ve tutarlı davrandıklarını düşünüyorum. Bunu görebilmek için gençliğimde çok sevgili aile bireylerimi kızdırmam yeterli idi. Koruduklarının tanrı olduğu düşüncesi, baltaların çıkması için yeterli.

[vartor]

Cok guzel de sevgili shibumi, neden baltayi tanrinin eline almasini bekleyemiyorlar? Belki de inandiklarinin sacmaligini bilincaltindan biliyorlar da kabul edemiyor olmalari inanirlari hircinlastiriyor olabilir mi? Eline saglik sevgili istatistik, devamini bekliyoruz.

[Neva]

Istatistik hislere tercuman olmussunuz cok guzel olmus.

[errata]

Sevgili vartor, bence inanırlar da kendilerini tehdit altında hissediyor. Bu tehdit kutsal kitapla, hutbelerle, hadislerle ve o çok sevgili ramazan sohbetleri aracılığıyla yapılıyor. Kendini ilahi olarak tanıtan bu tehditkar öğreti ve onun nur yüzlü yayıcıları, insanları tanrının savunuculuğunu yapmaya, içsel tehdidi yansıtarak kendi eksikliğini kapamak için saldırgan olmaya itiyor.

Tüm bu tehditler ve cezalar bürokrasisi, temelinde rasyonel olmaya meyilli akıllı insan tarafından aslında pekte ırgalamadığından ortaya "ulviyet" sosuna bulanmış fanatizm ve din bezirganlığı çıkıyor. Nasıl ki son derece zeki, aklı başında insanlar alt tarafı bir spor müsabakası için birbirleriyle dövüşme raddesine geliyor, bu da benzeri bir durum. İçeriksiz aidiyet.

Eğri oturup doğru konuşlaım, uygulama da bir ateistten farksız yaşayıp kendini müslüman sananların sayısı eminim ki %60'ın üzerindedir. Bu insanlar yaşayışta tam bir deist olmalarına rağmen kendilerini müslüman olarak görüyorlar. Dikkatli bakılırsa bizim savaşımız inançlı dindarlarla değil, fanatik deistlerle.

[Hypatia]

Çok güldüm ama ben yaaa

Yani iş yerimde ekrana bakıp gülmek hemde sesli gülmek ne kadar tuhaf bilirsiniz sanırım ,
Beni bu durumdan derhal kurtarın !
yada ben kaçıyorum bu konudan , kaşlarımı çatıp ciddi konulara dalış yapmalıyım , yoksa delirdi bu kız damgasını yemek üzüreyim ,

( ama çok güldüm ben yaaa )

[istatistik]

Öncelikle hepinize teşekkürler arkadaşlar.

Sayın shibumu,

aslında aynı şeyden bahsediyoruz. İnanırların pek çoğu neye inandığını bilmiyor. Sözde bir inanç içindeler. Bu sebeple de nasıl savunma yapacaklarının bilincinde değiller. Bunun yanında, Sayın Vartor'un da dediği gibi, bilenlerin de pek çoğu saçma olduğunun bilincinde. Köşeye sıkıştıklarında zamanın koşulları, orasını biz bilemeyiz vs vs vs... bir çok bahane sıralarlar ya da bir noktadan sonra patlarlar ve yukarıdakine benzer işler ortaya koyarlar.