Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 28-12-2013, 00:23
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Natürelist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Süre belirtilmesi ve karsiliginda ücret verilmesi = fuhustur

Yoksa baska bunun izahi mi var?
Sevgili Naturelist;

Direk genelleme yapamayiz.
Ornegin; Bugun cesitli sebeplerle bazi ulkelerden kacmak zorunda kalan kadinlar var, oysa bu kadinlar fuhus yapmiyor, fakat dinsel burokrasi geregi, bu tip bir nevi anlasmali evlilik yapip, ulke disina cikabiliyor. Burada Muta nikahini kullanabilir o kadin ve erkek, ama bu onun fuhus yaptigi anlamina gelmez.

Bununla birlikte, muta nikahi fuhus amacli da kullanilir, bu bize gore fuhustur, ancak uygulayana gore, eylemin dinen legal hale getirilmesidir.

Kitap da buna yol verir(2/237), zira nikah yapildigi halde, el degmeden(yani cinsel iliski yasanmadan) bosama olasiligi vardir. Yine eger kisi isterse mehir(bicmisse sayet) verebilir . Bu onun secimine kalmistir.

Hulle kavrami var cunku, hulle disinda gercekten iyi niyetle de bunu yapabilir kisi ayri konu tabi.


Rafizi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sürenin belirlenmesi İslamda yasak degildir.

Hem MUTA NİKAHI DUL KADINLAR İÇİN GEÇERLİDİR

Sayin Rafizi;

Muta nikahi bekar kadina kiyilmaz hukmu kitapta vs. nerede geciyor? Bu konuda bilgi yani delil verir misiniz?

Rafizi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

1 O zaman , nikah da kıyılmasın daimi nikahda . "Tanrı şahidimdir dese nolur, demese nolur ?" öylemi ? )

2. Anlamadığınız şey şudur : "Fuhuş"da kebin yoktur, iddet beklemek yokdur. Ama, muta nigahında vardır.

3. "Fuhuş"da DUL KADIN şartı yokdur. Ama, MUTADA vardır.

4. Şimdi kendi kafanıza göre "şu varsa, o varsa, bu varsa demek ki, fuhuşdur" demekle bir şey fuhuş olmaz

1- Oyle, bildik nikah yoktur zaten, nikah sadece geleneksel uygulamadir. Kitapta gecen nikah, karsilikli soz vermeden, akitlesmeden, mehir bicmekten ibarettir. Erkek-Kadin arasinda. Eger yetiskin degilse, bu kez velisi girer devreye.

Yani kitap size, kiz istemeye gidin, cicek, cukulata goturun, sahitler getirin, konu komsuyu cagirin, din gorevlisi gelip nikah kiysin filan demez. O tur ayetler yoktur kitapta. Bosanirken de durum aynidir, yine sahit gerekmez. Ancak zina veya iftira vs. durumunda olay degisir.

Basit ornek; Muhammed`in Hatice ile evliligi . Islama gore Muhammed, Hatice ile peygamberlik almadan once evlenmistir.

Yani bu durumda, neye gore nikah kiyiyorsunuz siz kendi dinen anlayisinizda?
Geleneksel uygulamaya gore nikah toreni yapiyorsunuz dini olarak. Halbuki, sunnet de deseniz, Muhammed o nikahi yaptiginda peygamber degildi henuz.

2-Muta nikahinda da iddet suresi varsa sayet;

Ornegin, bir sebeple muta nikahi kiyip el surmediginiz kadina, ne sebeple, hangi ayete dayanarak iddet koyacaksiniz?

Sia`da cok eslilik caiz midir, caizdir.
Cok eslilik, Muta, Fuhus diye ayirmak, yani ucu fazla degil mi?

Benzer ornek de, (farkli uygulamalara ait) Misyar nikahidir. Bir de Zevac Misyar vardir.(yazlik veya kislik evlilikler) Kimileri de Muta`yi kabul etmediklerinden mezhep olarak, bu yolla cozum bulurlar. Halbuki hali hazirda normal nikah olasiligi var zaten. Ama dinen 4'u asacagi icin bu yolla cozum bulunuyor.

Yani her turlu fuhus niyeti, din kilifiyla ve mehirle bir nevi legal hale getirilir.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 28-12-2013, 14:20
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

Sayın RAFİZİ

Siz bırakın fuhuşu mutayı recmi de Şia tarihini anlatıverin. Pişmanlıktan doğan mezhebi felsefeden doğan Ehli Sünnet Ve'l Cemaat ile kıyaslamayın.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 28-12-2013, 15:24
Rafizi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rafizi Rafizi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2013
Mesajlar: 201
Standart

marcos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın RAFİZİ

Siz bırakın fuhuşu mutayı recmi de Şia tarihini anlatıverin. Pişmanlıktan doğan mezhebi felsefeden doğan Ehli Sünnet Ve'l Cemaat ile kıyaslamayın.
Güzel qardaşım,

Şialık mezhep degildir.İslamın özüdür. Eger ki, "pişmanlıkdan doğan mezhep" diyorsanız, lütfen izah edin bakalım hangi pişmanlıkdan doğmuş ?
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 28-12-2013, 15:31
Rafizi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rafizi Rafizi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2013
Mesajlar: 201
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Naturelist;





Sayin Rafizi;

Muta nikahi bekar kadina kiyilmaz hukmu kitapta vs. nerede geciyor? Bu konuda bilgi yani delil verir misiniz?



Qardaşım, Genel olarak dul kadınlarla kıyılır bu nigah. Ama, evlenme çağını geçmiş bakire kızlarla da olur. Tabii , rıza, istek, seçenek şartları doğrultusunda.

Bunun için şu makaleleri okuya bilirsiniz.

http://www.abna.ir/print.asp?lang=10&id=467095
http://www.abna.ir/data.asp?lang=10&Id=397483

kaynaklara gelince .. Kaynak masumların açıklamasıdır. Masumlar ise 14dür. ( Peygamber, hazreti Fatıma, 12 imam ) . Onların söyledikleri, eylemleri ve ıkrarları sünnetdır.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 28-12-2013, 16:06
Rafizi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rafizi Rafizi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2013
Mesajlar: 201
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster


1- Oyle, bildik nikah yoktur zaten, nikah sadece geleneksel uygulamadir. Kitapta gecen nikah, karsilikli soz vermeden, akitlesmeden, mehir bicmekten ibarettir. Erkek-Kadin arasinda. Eger yetiskin degilse, bu kez velisi girer devreye.
Geleneksel uygulama degildir, sünnetdir. sünnet - kitapın açıklayıcıdır. Nasıl ki, mesela, bir kitapı okumak yetmiyor, öğretmenin açıklamarı da zorunlu, sünnet de böyledir. Söyledikleriniz geleneksel uygulama degil, sünnetdir. sünnet Kuranın emriyle Kuranın açıklamasıdır.


Yani kitap size, kiz istemeye gidin, cicek, cukulata goturun, sahitler getirin, konu komsuyu cagirin, din gorevlisi gelip nikah kiysin filan demez. O tur ayetler yoktur kitapta. Bosanirken de durum aynidir, yine sahit gerekmez. Ancak zina veya iftira vs. durumunda olay degisir.
Kitapda bu tür ayetler olmamasıyla beraber bunlar sünnet de degildir, evet. Bunlar geleneksel uygulama. Boşanırken durum aynı degildir. Boşanırken de bir çok şeyleri sünnet açıklamışdır.



Basit ornek; Muhammed`in Hatice ile evliligi . Islama gore Muhammed, Hatice ile peygamberlik almadan once evlenmistir.





Yani bu durumda, neye gore nikah kiyiyorsunuz siz kendi dinen anlayisinizda?
Geleneksel uygulamaya gore nikah toreni yapiyorsunuz dini olarak. Halbuki, sunnet de deseniz, Muhammed o nikahi yaptiginda peygamber degildi henuz.
hazreti Muhammedin hatice ile evliliyinde nikah kıyımı vardı. yani, ahitleşme, antlaşma. Böyle bir durum bu evlilikte vardı zaten.
Yani, nikah her zaman vardı. Deyişen sadece şekilleri.

Şimdi, diyelim ki, Hz.Muhammedin peygamber olmamışdan önceki nikah kıyımı şekliyle peygamber olduktan sonrakı nikah kıyımı şekli farklıydı.

Şimdi, hangisi sünnet ? Tabii ki, peygamber oldukdan sonrakı nikah kıyımı şekli sünnetdir. Burda anlaşılmayacak bi durum yokdur. Bunun içinde, şimdiki bilindik nikahda bazı uyqulamalar sünnetdir. Bazıları ise ( çiçek, çikolata ) gelenekseldir. Zaten, bu çiçek, çikolata nikahın içinde degildir. Dışındadır. Yani, bir ritüel, bir tören. Bunlar ayrı, nikah ayrı.


2-Muta nikahinda da iddet suresi varsa sayet;

Ornegin, bir sebeple muta nikahi kiyip el surmediginiz kadina, ne sebeple, hangi ayete dayanarak iddet koyacaksiniz?
Burda daimi nikahdakı kadının durumu nasılsa, muta nikahındakı kadının da durumu aynıdır. Neticede onların ortak yanı "dokunulmamak" ve bu dokunulmamakın şartı neyse , aynen uygulanır. Bu açıdan daimi ve muvakkatı nikah arasında fark yokdur.



Sia`da cok eslilik caiz midir, caizdir.
Cok eslilik, Muta, Fuhus diye ayirmak, yani ucu fazla degil mi?
Çok eşilik bi kere erkekler içindir. Aynı zamanda dört kadınla daimi nikahda ola bilirler. Ama, kadınlar aynı zamanda dört erkekle evli olamazlar. Bu durum Muta ve daimi nikah için aynıdır. Mesela, kadınlar ister daimi nikah olsun ister muta nikahı, bir saat içinde dörd kişiyle , bir gün içinde dörd, beş, on ... kişiyle cinsel ilişkide bulunamazlar. Ama, fuhuşda bir problem yok.

Demek ki, ister daimi olsun, ister muvakkat ( muta ) nikahı eleştirilen taraf kişilerin sayı degildir, beklenilmeyen iddetdir.



Benzer ornek de, (farkli uygulamalara ait) Misyar nikahidir. Bir de Zevac Misyar vardir.(yazlik veya kislik evlilikler) Kimileri de Muta`yi kabul etmediklerinden mezhep olarak, bu yolla cozum bulurlar. Halbuki hali hazirda normal nikah olasiligi var zaten. Ama dinen 4'u asacagi icin bu yolla cozum bulunuyor.
Şimdi, meseleye iddet açısından bakarsak, dediyiniz nikahlarda bir problem yokdur. ( İddet belkeme şartı varsa! ) Ama, bi de şöyle durum var.

Misyer ve yazlık, kışlık evliliklere bakalım )

Mesele nedir ? Aslında bir kadınla daimi nikah kıyılıyor. Ama, maksat ve niyet daimi evlilik degildir. Bunu yalnız erkek biliyorsa, bu kadını dolandırmakdır. Kadın da biliyorsa, ikisinin de rizası varsa, bu da kendi kendini kandırmakdır ) Yani, nikah muvakkati ( mutadakı gibi ) ve bunun böyle olduğunun ikisi de bilinçinde. Yani, ikisi de elma yiyor, ama "armut yiyiyoruz " diyorlar )

Yani, armutun ismini "elma" koyub yiyorlar )

Ama, aslında bir çok şartları muta nikahında olduğu gibi olmadığından hem doğru degildir hem de bidatdir )





Yani her turlu fuhus niyeti, din kilifiyla ve mehirle bir nevi legal hale getirilir.

"FUHUŞ" - "kötü olan şeylerdir" . Şimdi, kötüler de, iyiler de biliniyor. Şimdi, muta ve daimi nikah islam tarafından fuhuş bilinmemekdedir.

Şimdi , siz "bir kadının birden fazla kişiyle cinsel ilişkiye girmesi"ne fuhuş diyorsanız, bu tam anlamıyla böyle degildir. BU cümlede doğruluk payı da vardır, yalnışlık payı da.

Doğruluk payı o ki, evet, fuhuş yapan kadınlar da birden fazla kişiyle ilişgide oluyor. Ama, bunu fuhuş yapan bu degildir. iddet beklememesidir.

İşte fuhuş yapan bir kadın br gün , beş gün , on gün içinde 10-15 erkekle ilişgide ola biliyor. BU fuhuşdur. Bir erkeye bağlı degildir, bağlılık söz konusu degil.

Ama, ister daimi olsun, ister muvakkati ( muta ) ... böyle bi şey yok. Yani, belli bir süre iddet beklemelidir.

yani, İslam kadına da sayıda sınır koymaz aslında. Sadece, zamanlamada sınır vardır. Fuhuşla nikahın farkı da burda.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 29-12-2013, 05:29
Natürelist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Natürelist Natürelist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.289
Standart

Rafizi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
.......(!)..Bu sizin görüşünüzdür. Sizin neye fuhuş deyip neye fuhuş demediginiz bizi bağlamaz. Kurandan ayet getirin net olsun : "SÜRE BELİRLENİRSE FUHUŞDUR" demiş olsun. Yoksa sizin fikirleriniz bizim için önemli degildir )...(!)......
Kur'an da bir cok ayetlerinde diger müminlere de savas esirleri kadinlarin cariye olarak kullanilmasi konusunda izin verilmistir. Kadinlara, kur'anin allahi söyle teklif ediyor; Eger siz (erkek)lerden herhangi birinin inanan hür kadinlarla evlenmeye gücü yetmiyorsa, o zaman cariyelerden alsin, bunu diyen ayetler den birisi de yine Nisa-24

Nisa-24
Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı. O halde onlardan nikah ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdır. O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Peki hic düsündünüzmü kur'an da nicin cariyelik, kölelik vardir

Kur'an neden yasaklamamistir cariyeligi, köleligi? Bunun arkasinda aslinda insanlik adina utanilmasi gereken baska bir davranis var da o yüzden herhangi bir yasaklama da getiremiyor! Neymis bu gerekceler simdi ona bakalim:

Burada her seyden önce cariyeleri hor görmek ahlak kurallarina aykiri davranis olmasi ile birlikte ayni zamanda bir insanlik sucudur ve cok yanlistir, bunu göremeyip düpedüz insanin kör olmasi lazim? ya da iman ettigi kitabinizi tanimiyorsunuz sayin Rafizi?

Kur'ana göre temiz diye nitelendirilen hür kadinlar varsa, öncelikle onlarla evlenmek tavsiye ediliyor bu birincisi, ikncisi eger maddi durumu zor olanlar hür olan kadinlar ile evlenmek mümkün degilse, o zaman cariyelerle yetinin deniliyor. Iste kur'anin allahi savas esiri kadinlara bakis acisi bu. Gercekten de bir kadinin kabül edebilecegi seyler degildir bunlar...

Adaletli diye inandiginiz bir tanrinin, muhammed ve müslümanlara ister karsi taraf hakli olsun ister haksiz, farketmez, cünkü kadinlar hicbir zaman savas nedeni olmamistir, "savaslarda karsi tarafin hanim ve kizlari sizin icin helaldir, siz onlari ele gecirince cariye olarak gece hayatinda kullanabildiginiz gibi, mal olarak da satabilirsiniz" seklinde acikca onay vermesi, gercekten inanilmaz sey!(Arif Tekin) Daha da kotüsü su ayetlerin icler acisina bir bakarmisiniz;

Alalim iki ayeti buraya;

Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. NÛR - 32

Ilk etapta ..."kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin"... demesine der ama, burada iyi davranista bulunmayan cariyeler de var, bunu diyen ayet NÛR - 33

Evlenme imkanı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetli kalmaya çalışsınlar, sahibi bulunduğunuz köle ve cariyelerden, kendi bedellerini ödeyip azad edilmek için anlaşma yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir hayır biliyorsanız, hemen yazılı anlaşma yapın ve Allah'ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici varlığını kazanacaksınız diye, sakın namuslu kalmayı dileyen cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın. Her kim de onları fuhuşa zorlarsa, şüphesiz ki Allah, onların zorla bu işe sürüklenmesinden sonra, onları bağışlar, merhamet eder. NÛR-33

Iste iplerin koptugu an!

Ayetin baslangicinda zaten allah erkeklere; "iyiligim'le zengin olana kadar dürüst davranin diyor! pekii kime karsi dürüst davranin diyor?

......"Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerin, onlarda bir iyilik görürseniz, bedel vermelerini kabul edin".... diyorda o yüzden! cünkü ortada söyle bir durum var; "bedel" verip de hür olmak isteyen seks köle'si kadinlara engel olmayiniz! ve bunu yapinca da yazili olarak antlasma yapin diye hükmediyor. Ve seks kölesi fuhusa yani afedersiniz ******'lukla elde ettigi para'yi veya mal ile ......"Onlara Allah'ın size verdiği maldan verin"...... diye acik acik hükmediyor! yani dürüst davranin diyor.

Bu madalyonun bir yüzü.

Ikinci madalyonun ic yüzüne de bakalim;

....." Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın"...... diyerek burasi bambaska, cünkü allah nazikce erkeklere, "su bir kac günlük dünyada seks kölesi üzerinden para kazanacagim diye dürüst namuslu olmak isteyen cariyelerinizi ******'luga zorlamayin!" demektedir.

....."Allah hiç şüphesiz onu değil zorlanan kadınları bağışlar ve merhamet eder"..... diyerek erkekleri degil fuhus'a ugratilmis kadinlari affedecegini söylüyor! Allah iki seyi ayirt ederek "bir fuhus yapilirsa seks kölelerinize dürüst davranin" der, diger yandan ise "seks kölesi ******'lugu istemiyorsa buna da zorlamayiniz!" acik ve net emrediyor. Evet gördügünüz gibi kur'an fuhusu onaylamaktadir, yalniz bir sart ile; kisinin isteyerek yapmasina baglidir.

***

Konumuza tekrar dönecek olursak,

Ilk etapta allahin emrine göre savas esirleri kadinlar sizlere helaldir dedigi zaman, bu fikir bazi müslümanlarin zoruna gitmis ve bunu kabül etmemislerdir, cünkü cocuklari olacaklarindan korkuyorlardi. Bunun üzerine yukardaki fetva ayetleri inip bu gibi insanlarin itirazlarini yersiz kilmis, onlarda zaman icinde bu ise alismislardir..

Bakiniz ehli- sünnet ne anlatiyor siz kabül etmezsiniz o baska muhterem Rafizi hazretleri;

Hz. Muhammed Huneyn savasinda bir grup arkadasini Evtas bölgesine gönderdi. Onlar Evtaslilari yenince, esir kadinlarini bize getirdiler. Bizim o esnada kadinlara karsi istahimiz cok kabarmisti. Hz. Muhammed en son onlari arkadaslara dagitinca, kimi müslümanlar, müsriklerin hanimlaridir bize nasil olur diye, bunlarla iliskiye girmekten kacininca, konuyla ilgili Nisa Suresi, 24. ayeti indi. Ayetin özü su .."Evli bir kadinla evlenmek haramdir, ancak savas esiri bir kadinsa bunu alabilirsiniz"... Bu ayet inince, artik itirazlar bitiyor ve bu asamadan sonra bu tür kadinlar müslümanlar tarafindan cariye bir ödül olarak kullanilmaya devam ediliyor, bunu söyleyenler: Müslim, Reda, No: 1456; Ebu Davud, Nikah, No: 2155; Tirmizi, Nisa Tefsiri, No: 3016-17; Nesai, Nikah,59, Bab: 6/110.

Yukarda hadisi aktaran Ebu Said el Hudri konuyla ilgili baska bir savasa ait izlenimlerini söyle anlatiyor:

" Ben de muhammed'le beraber Benu mustalik harbi'ne katilmistim. Bu savasta ele gecirdigimiz karsi taraf kadinlariyla sevisirken, hamile kalmasinlar diye spermimizi disari akitirdik. Spermin disari akitilmasinin dinen caiz olup olmadigini muhammed'den sorduk. Kendisi, azil yapmamakta sizin icin bir sakinca yoktur. (Yapabilirsiniz de. Yapmaya bilirsiniz de.) dinen hicbir sakincasi yoktur yanitini verdi. Kaynak: Tecrid-i Sarih, Diyanet Trc. No: 117, 1596 Buhari, Kader 4, Nikah 96, Buyu 109, Megazi 32, Istizan 18, Itk 13, Tevhid, 18: Buhari-Müslim Hadisleri, No:913-14; Müslim, Nikah, No:1438; Ebu Davud, Nikah, No:2172; Tirmizi, Nikah, 40, No:1138, 55, 56/107. No:3326; Imam Malik, Muvatta, Talak,95. bab. (Arif Tekin)

Kimileri, "azl"in ne demek oldugunu bilmedikleri icin bu hadisin anlamini tam olarak anlamamislardir.
"Azl" (azil), cinsel iliski sirasinda, erkegin, meniyi, kadinin cinsel organina bosaltmadan cekmesidir. Yani, meniyi kadinlik organinin disina bosaltmak. Hadiste anlatilanin özeti su:

Müslümanlar, ellerindeki "tutsak kadinlar"la cinsel iliskide bulunmak istiyorlardi. Ama bir sorunlari vardi: Ya cocuklari olursa? iliski kuracaklari bu kadinlardan cocuk olsun istemiyorlardi. Tecrit "mütercim"i Kamil Miras, bu istememeyi, söyle acikliyor:
"Bu suretle (yani meniyi disa bosaltmak biciminde) esir kadinlara yaklasmak istemeleri (su yüzdendir): Yüklü (gebe) veya evlat anasi kadinlar satilamazdi. Halbuki gazilerin paraya ihtiyaclari bulundugundan satmak istiyorlardi." (Bkz. Diyanet yayinlarindan Tecrid, 1596 numarali hadis, not: 1.)

Kisacasi: Tutsak kadinlarin irzina gecebilirlerdi "gaziler". Ama bu isi yaptiktan sonra da "cocuk sorunuyla" karsilasmak istemiyorlardi acikcasi. Cünkü gerektiginde bu tutsak kadinlari satabilmelerine bir engel cikmamaliydi. "Azl" bunun icin istenmis ve "Muhammed"e danismislardi. Muhammed'de temelde bu kadinlarin irzlarina gecilmesinde bir sakinca görmüyordu, buna izin veriyordu.

Bu olayda soru gayet belli, verilen yanit gayet acik. Iste bunun adina tecavüze yesil isik yakarak ruhsat verilmesi demektir...
Bazen öyle oluyor ki, birbirlerine devretmek suretiyle, bir cariyeyle birkac müslüman yatiyordu ve sonucta kadin hamile kaldiginda, onunla yatan erkekler o cocuk icin birbirleriyle kavga ediyorlardi. Bir seferinde 3 kisi bir cariyeyle cinsel iliskide bulunuyor ve sonucta o kadin hamile kaliyor. Her 3 erkek de o cocuga sahiplenmek istiyor. Hz. Ali, kadinin dogurdugu cocuk hakkinda o üc kisiyi uzlastiriyor. Muhammed, Ali'nin onlara önerdigi uzlasma formülünü duyunca, öylesine seviniyor ki, gülmekten kendini alamiyor. Bunu söyleyenler: Ebu Davud, Talak, No:2269; Ibni Mace, Ahkam, No:2348; Neasi, Talak, 6/182

Iste müslümanlar zavalli cariyeleri yani seks kölelerini peskes cekmeleri öylesine yaygindi ki, bunun haddi hesabi yoktu ve hic kimse bu durumdan rahatsiz olmayarak ayiplanmiyordu. Cünkü sonucta tanri adina kur'ana sokulan fetva ayetleriyle bu olay mesru bir hal almisti.

Yine bir örnek daha: Bu sefer Abdullah bin Mesut anlatiyor; "Biz muhammed'le beraber savasa gitmistik, yanimizda hanimlarimiz yoktu ve biz gece hayatinda uzun zaman uzak kalmistik. Muhammed'den, yanimizda hanimlarimiz yok, acaba biz kendimizi igdis yapabilirmiyiz? Bunun üzerine o bize: Siz elbise gibi seyleri (yabanci olan) kadinlara vermek suretiyle (ücret karsiligi) onlarla cinsel iliskide bulunabilirsiniz, dedi ve bize su ayetin indigini söyleyip okudu: "Ey müminler, allah'in size helal kildigini kendinize haram kilmayin. Ayrica siniri asmayin. MÂİDE - 87

Konuyla iliskin Cebir ve Seleme su hadisi aktariyorlar: Biz savasiyorduk; peygamber bize gelip ücretle para karsiligi cinsel iliskide bulunabilirsiniz, bu konuda size izin verilmistir, dedi. Bunlari söyleyenler: Ebu Davud, Talak, No:2269; Ibni Mace, Ahkam, No:2348; Neasi, Talak, 6/182 ve Buhari-Müslim Hadisleri, el-Lü'lüü ve, 1 Mercan, Nikah, No:888

Muhammed'in onlara okudugu ayet Maide Suresi'nde
87 de geciyor. Bu sure, kur'an'in ahkam konusunda inen son suresi dir. Hal böyle olunca, demekki muhammed ömrünün son günlerine kadar, az önce Ibni mesut'un anlattigi gibi bu fuhusluga izin vermeye devam etmistir.... Bakiniz bu konuda Iran da bu sekilde aynen fuhus devam etmektedir MUTA nikahi diye, isteyen bir saatligine isteyen bir-iki günlügüne yada bir kac seneligine bu yöntemle fuhusa ruhsat verir...

***
Abdullah bin Mesut kimdir diyecek olursaniz; Muhammed'in arkadasi ve ilk müslümanlardan biri olarak kabul edilir. Onun rolü Muhammed'in ölümünden sonra zaman icinde farklilasan önemli rivayetleri vardir.

Ancak Osman halife oldugu zaman, imam Ali'ye katildigi icin Osman tarafindan görevinden alinmis..
Halife Ömer zamaninda Küfe valisi olarak görev aldigi zamanlar Kufe'de Alqama ibn Kays el-Naci, Esved bin Yezid, ve Masruq ibn el-Adschda sii müritlerini yetistirmistir. Alqama ve kardesi Ali, imam Ali'nin takipcileri idi. Her ikisi de Siffin Savasina katilmis ve orada da öldürülmüstür.


Rivayetleri, sünni ve sii'lerde de güvenilir olarak kabul edilir...

Nisa-24 de görüldügü gibi Muta nikahi: Bazi yerlerde kadina verilen para karsiliginda yapilan gecici nikah, cinsel iliski icin evlenme, helaldir


Fe mâstemta'tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten).
Artik onlardan faydalanmak isterseniz o taktirde farz olan mehirlerini onlara verin.

Fe mâstemta'tum: artik faydalanmak istediniz sey

Muta: Gecici kazanc, itaat olunan eglendirmek, faydalanmak nese ve zevk almak anlamlarini icerir.

Fuhus: icinde bulunulan toplumun kurallarina uymayan bir bicimde bir veya birkac kisiyle para karsiliginda cinsel iliskide bulunma.

Nikah: Bir erkekle bir kadinin evlilik birligi kurmasini saglayacak yasal islem. Ve bu yönteme Muta ile bir kilif uydurulmus sorun cözülmüs ve helal diye fuhus'u onaylamistir..

Evlilik de yasal islem bu sekilde islemez. Muta sadece fuhus icin kullanilan bir aractir.


Yine diger bir yerde söyle denilyor;

Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar. MU'MİNÛN - 6

Cariyeler nikahli karisi degilse, bu da bir zina sayilmaz mi?

Not: Etiketler Arif Tekin, Kur'an, Hadisler

İnsanlık onuru her şeyden üstündür
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 29-12-2013, 06:01
Natürelist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Natürelist Natürelist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.289
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Naturelist;

Direk genelleme yapamayiz.
Ornegin; Bugun cesitli sebeplerle bazi ulkelerden kacmak zorunda kalan kadinlar var, oysa bu kadinlar fuhus yapmiyor, fakat dinsel burokrasi geregi, bu tip bir nevi anlasmali evlilik yapip, ulke disina cikabiliyor. Burada Muta nikahini kullanabilir o kadin ve erkek, ama bu onun fuhus yaptigi anlamina gelmez.

Bununla birlikte, muta nikahi fuhus amacli da kullanilir, bu bize gore fuhustur, ancak uygulayana gore, eylemin dinen legal hale getirilmesidir.

Kitap da buna yol verir(2/237), zira nikah yapildigi halde, el degmeden(yani cinsel iliski yasanmadan) bosama olasiligi vardir. Yine eger kisi isterse mehir(bicmisse sayet) verebilir . Bu onun secimine kalmistir.

Hulle kavrami var cunku, hulle disinda gercekten iyi niyetle de bunu yapabilir kisi ayri konu tabi....(.)...
Sevgili Neva,

Baska bir ülkeye kacip da orada para karsiligi evliliklerine ben burada yasadigim ülke Almanya'da sahit oldum, yalniz aralarinda herhangi bir cinsel iliski söz konusu degildi. Ülkeye kacak gelip de sonra bu evlilik formalite icabi ile 10 bin € anlasarak ve akabinde calisabilir izni aldiginda, kisi borcunu bitirene kadar yaptigi evlilige bagli kaliniyordu. Yani hic bir cinsel iliski olmaksizin, (iclerinde elbette yapanlar olmustur).

Ancak burada amac beli, sirf o ülkede sürekli kalabilmesi icin buna basvuruluyordu.

Fakat kendi ülkesinde bu durumda olmayanlar biraz farkli. Yukardaki mesajimda bunlarin gerekcelerini belirttim.

Evet bize göre fuhus, bazi inanirlara göre degil, ancak gercektende kazin ayagi dedikleri gibi mi? Bence hayir...Ve okuyanlar karar versinler.

İnsanlık onuru her şeyden üstündür
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 29-12-2013, 09:08
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Natürelist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Neva,

Baska bir ülkeye kacip da orada para karsiligi evliliklerine ben burada yasadigim ülke Almanya'da sahit oldum, yalniz aralarinda herhangi bir cinsel iliski söz konusu degildi. Ülkeye kacak gelip de sonra bu evlilik formalite icabi ile 10 bin € anlasarak ve akabinde calisabilir izni aldiginda, kisi borcunu bitirene kadar yaptigi evlilige bagli kaliniyordu. Yani hic bir cinsel iliski olmaksizin, (iclerinde elbette yapanlar olmustur).

Ancak burada amac beli, sirf o ülkede sürekli kalabilmesi icin buna basvuruluyordu.

Fakat kendi ülkesinde bu durumda olmayanlar biraz farkli. Yukardaki mesajimda bunlarin gerekcelerini belirttim.

Evet bize göre fuhus, bazi inanirlara göre degil, ancak gercektende kazin ayagi dedikleri gibi mi? Bence hayir...Ve okuyanlar karar versinler.
Su acidan bu sekilde ayirdim.

O senin bahsettigin yeni duzende olan biten isler, hos eskinin aynisi bir nevi, ama cinsel iliski soz konusu degil. Sadece ayrinti bakis acisi diyebilirsin hepsi de boyledir diye birsey yok zaten.

Dinen legal hale getirilmesi baska bir aciklamasi yok bunun. (Yani gercekten iyi niyetli olanlari ayirdiktan sonra)

Konu Neva tarafından (29-12-2013 Saat 10:16 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 29-12-2013, 09:45
Rafizi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rafizi Rafizi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2013
Mesajlar: 201
Standart

Natürelist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

[/B]Abdullah bin Mesut kimdir diyecek olursaniz; Muhammed'in arkadasi ve ilk müslümanlardan biri olarak kabul edilir. Onun rolü Muhammed'in ölümünden sonra zaman icinde farklilasan önemli rivayetleri vardir.


Şimdi, yineliyorum :

1. Bi kere konu "recm" ce "muta" nikahı. Öylemi ? Aslında bunlar ikisi ayrı başlıklarda açılmalıydı ki, benim için de rahat olsun.

Bi "recm" hakkında, bir "muta" hakkında yazıyorsunuz . Ha bi de cariyelik hakkında. Zaman zaman başka mevzulara da giriyorsunuz.

Şimdi ben tek kişiyim, siz çoksunuz degilmi ? Bi de üstüne benim şii olduğumu gelelim. Yani, bir mevzuyu ben cevap vermezsem, başka şii kardeşimiz cevap verir, ben de tekrar etmek zorunluluğu duymam. Bu da yok. yani, bu forum din düşmanların forumu. müslümanlar varsa da, şii degiller. Umarım ne dediyimi anlamışsınızdır )

2. BU yüzden işte konuyla alakalı olmuyan cariyelk hakkında yazdıklarınızı bu başlık hakkında cevaplamayı uyğun görmüyorum.

Ama, bununla beraber :

- ayetlerden çıkartmalarınız çoğu yalnış
- doğru olan çıkartmalar etrafında yürütdüyünüz fikirler de KENDİ GÖRÜŞLERİNİZE göre "insanlık dışı", "insanlık haklarına saygısızlık".
- sünni rivayetlere göre " Muhammed böyle yaptı, öyle yaptı" demeniz sünnileri bağlar kardeşim. Eger ki, maksadınız gerçekleri anlatmak o zaman bilin ki, Hz.Muhammed hakkında gerçek olan YALNIZCA TÜM MÜSLÜMANLARIN KABUL ETDİYİDİR. Onun üçün de , tüm müslümanların kabul etdiyi kaynaklara baş vuracaksınız efendim. Bakın mesela örnek verelim. Diye bilirsiniz ki, "Muhammed kendinden bir şey uydurdu : guya, Cebrail gelmiş, göğüsünü yarmış, yüreyini çıkarmış, temizleyip geri koymuş" . Şimdi bu mealde hadis sünni kaynaklı. Bunu şialar kabul etmiyor. Şimdi, kalkar da "Muhammed uydurdu" derseniz, tabii ki, tüm müslümanlar tarafından kabul görmez. neden ? Çünki, bunun zaten Hz.Muhammedin adından uydurulduğunu şii alimler biliyor. Ama, siz uyduran kişinin raviler degil, Muhammedin kendisi olduğunu savunursanız :

a. ) Maksatınız doğru olanları konuşmak degildir. Neden ? En azından "BAZI MÜSLÜMANLARA göre bu böyledir, şu şöyledir"... derdiniz. ""bütün müslümanlar bunu kabul etmese de sünnilere göre böyledir" derdiniz )

b. ) Bu durumda yazdıklarınız Hz.Muhammedin gerçek kişiliyini yansıtmaz. Sünnilerin çizdiyi Hz.Muhammed portresine göre konuşmuş olursunuz.

c.) kitaplarınız sünnileri bağlar.

Arif Tekinin peygamberin vefatı ve vefatı sonrası meseleler hakkındakı fikirlerinin çoku doğrudur. Ama, bu hepsinin doğru olduğu anlamına gelmez.

Tabii , Hz.MUhammedin kendisiyle alakalı, mesela, Hz.Fatımadan önceki kızlarının kendi kızları olmadığını söylemesi de doğrudur. Ama, işte ayet ve hadisleri "ATEİST DÜŞÜNCE AÇISINDAN" degerlendirmesi kendini bağlar.



Gelelim, Abdullah bin Mesuda...

Kardeşim, siz şii hadis üsulunu bilmemekle beraber , ÜMUMEN hadis üsulunu bilmiyorsunuz galiba.

Şimdi, diyelim Abdullah bin Mesud doğru konuşandır şiiler açısından. ( Aslında böyledir ) Ama, onun adından konuşanların ( ravilerin ) hepsi doğru konuşuyor , şiilere göre güvenilirdir anlamına gelmez. Şimdi, her "Abdullah bin Mesud söyledi" degilene inansaydık, zaten her "Hz.MUhammed söyledi" deyilene de inanırdık

Anlata biliyorummu ? )

Ancak Osman halife oldugu zaman, imam Ali'ye katildigi icin Osman tarafindan görevinden alinmis..
Halife Ömer zamaninda Küfe valisi olarak görev aldigi zamanlar Kufe'de Alqama ibn Kays el-Naci, Esved bin Yezid, ve Masruq ibn el-Adschda sii müritlerini yetistirmistir. Alqama ve kardesi Ali, imam Ali'nin takipcileri idi. Her ikisi de Siffin Savasina katilmis ve orada da öldürülmüstür.




Rivayetleri, sünni ve sii'lerde de güvenilir olarak kabul edilir...

Bu meseleyi yukarıda açıkladık.



Nisa-24 de görüldügü gibi Muta nikahi: Bazi yerlerde kadina verilen para karsiliginda yapilan gecici nikah, cinsel iliski icin evlenme, helaldir
"CİNSEL İLİŞKİ İÇİN" olması şart degildir.


"PARA KARŞILIĞINDA OLMASI" onu fuhuş yapmaz.

"FUHUŞ"da İDDET BEKLEME YOKDUR.



Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten).
Artik onlardan faydalanmak isterseniz o taktirde farz olan mehirlerini onlara verin.
kardeşim, mehir konusu zaten nikahla alakalı bir durum )



Fe mâstemta’tum: artik faydalanmak istediniz sey

Faydalanmak yalnız cinsel işilki degildir ki )


Muta: Gecici kazanc, itaat olunan eglendirmek, faydalanmak nese ve zevk almak anlamlarini icerir.

hayır güzel kardeşim, yaknız o anlama gelmez. )


[QUOTE]Fuhus: icinde bulunulan toplumun kurallarina uymayan bir bicimde bir veya birkac kisiyle para karsiliginda cinsel iliskide bulunma.

Bi kere MUTA içinde bulunan toplumun kurallarına uygun )

İkincisi " bir ve ya bir kaş kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma" İDDET BEKLENİLMEZSE fuhuşdur )

Hem önceki fikriniz "inde bulunulan toplumun kurallarina uymayan bir bicimde" fikriniz de yalnış zaten.

Neticede bu da kendi görüşünüz )



Nikah: Bir erkekle bir kadinin evlilik birligi kurmasini saglayacak yasal islem. Ve bu yönteme Muta ile bir kilif uydurulmus sorun cözülmüs ve helal diye fuhus'u onaylamistir..

Kılıf falan uydurulmamış kardeşim. Muta da erkelle kadının evlilik birligi kurmasını sağlayan yasal yöntem. Fark yalnız şu ki, muta da ne zaman boşanılacağı önceden belirleniyor



Evlilik de yasal islem bu sekilde islemez. Muta sadece fuhus icin kullanilan bir aractir.
hayır efendim bu şekilde işlenir )

Size göre muta fuhuş için kullanılıyor.


Yine diger bir yerde söyle denilyor;

Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar. MU'MİNÛN - 6

Cariyeler nikahli karisi degilse, bu da bir zina sayilmaz mi?



yapmaz kardeşim )


Ama, bunun için uyğun bir konu açın lutfen )

Not: Etiketler Arif Tekin, Kur'an, Hadisler
Arif tekinin de tüm yazdıkları , kurandan çıkartdığınız neticeler, uydurulmuş hadisler de bizi bağlamaz )

Teşekkürler )
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 29-12-2013, 09:49
Rafizi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rafizi Rafizi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2013
Mesajlar: 201
Standart

Şimdi uzatmanın bir anlamı yok . konuyu toparlayıp bir neticeye bağlayalım :

1. Muta - Kurana göre fuhuş degildir.

2. Sizin kendi görüşlerinize göre fuhuş ola bilir.

3. Sizin kendi görüşleriniz YİNE SİZİN KENDİ GÖRÜŞLERİNİZE GÖRE mantık çerçevesinde, müslümanların görüşleri mantık çerçevesi dışşında ola bilir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İslamiyette Recm Thunder İslam 10 07-10-2017 18:19
RECM aspartam İslam 58 04-11-2015 04:18
islami fuhuş ruhsatı=muta nikahı Kadın & İslam 31 24-03-2014 19:17
Geleneksel Kabuller Hasan Akçay İslam 45 20-03-2013 21:59
Recm Teşebbüsleri Mutezile İslam 2 21-09-2005 20:56

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:41 .