Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 29-11-2012, 22:30
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart Ebabil Kuşları ve Fil Olayı

Kutsal kitaplar incelendiğinde, anlatılan pek çok hikayenin ve sözde mucizenin gerçek dünyanın kuralları (ki bunlara fizik kuralları da diyebiliriz) ile çeliştiğini görürüz. Kızıl Denizin ikiye ayrılması, İsa'nın suyun üzerinde yürümesi ya da ölümden dönmesi bunlardan ilk akla gelenleridir. Bu tür iddialar herhangi bir kişi tarafından sorgulandığında ise doğaüstü bir gücün, kendi koyduğu doğa kanunlarını çiğnediği yönlü bir cevap verilir. Olaylara mantıksal bir açıdan bakamayan kişileri her ne kadar tatmin etse de gerçekte tatmin ediciliği bir yana aslında cevap bile sayılmazlar.

Bunun yanında, fizik kurallarının çiğnenmesi ile kolayca açıklanamayacak çok daha iddialı mucize iddiaları da bulunmaktadır. Nuh'un gemisi hikayesi gibi yazının konusu olan "Fil Suresi" de bunlardan biridir. Konuyu şöyle bir hatırlamak için ayetlere bakacak olursak:


FÎL 105/1. Fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
FÎL 105/2. Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı?
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/5. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı.


Pek çok İslami kaynak incelendiğinde, bahsi geçen kuşların "Ebabil Kuşu" olduğu iddia edilmektedir. Ancak, yukarıda alıntılanmış olan Diyanet İşleri kaynaklarına göre ise asıl anlatılan, ayette geçen "sürülerle" ifadesidir. Buna göre, "Tayran Ebabil" ile art arda, sürü halinde uçan kuşlardan bahsedilmektedir. Bu anlaşmazlığı da hesaba katarak, ayetlerde geçen mucize iddiasını iki bakımdan ele alacağım:
1) Bahsi geçen kuş "Ebabil" midir?
2) Kuşların attığı taşlar savaşa katılan askerleri ve filleri yenilmiş ekine çevirir mi?
İlk iddiayı incelemek için "Ebabil" kuşunu incelemek yeterli olacaktır. Öncelikle bahsi geçen Ebabil (Apus apus), sağangiller ailesinden, 16 – 17 cm uzunluğundaki bir kuştur. Kırlangıca olan benzerliği nedeniyle sıklıkla bu kuş ile karıştırılır. Sürüler halinde gezen bir kuş olması nedeniyle ayetteki kuş olma ihtimali doğsa da yaşadığı coğrafya incelendiğinde bunun mümkün olmadığı anlaşılacaktır.

Ancak, buna geçmeden önce, Fil Vakasının geçtiği toprakları incelemekte fayda var. Hikayeye göre, Ebrehe ordusu, Kabe'yi yıkmak üzere harekete geçer. Mekke'ye çok yaklaştıkları bir yerde, sürüler halindeki kuşlarca üstlerine atılan taşlar nedeniyle ordu helak olur ve Kabe kurtulur. Harita üzerinde Mekke ve Ebrehe topraklarını incelersek, Arap Yarımadasının güney batısına denk gelen bir noktada olduklarını görebiliriz.



Haritada gösterilen bölgeleri, Ebabil kuşunun yaşadığı bölgeler ile karşılaştığımızda, birbirinden tamamen alakasız iki farklı coğrafya olduklarını görürüz. Bu bakımdan, ayette geçen kuşların Ebabil kuşları olması mümkün değildir. Bu yönde iddialarını sürdürenlerin, Allah'ın nereye ne yolladığını bilmediğini iddia ettiklerini de peşinen kabul etmeleri gerekir. Aşağıdaki haritada, koyu mavi ve kırmızı ile işaretli bölgeler, Ebabil Kuşlarının yaşam alanlarını göstermektedir.



İddianın, ikinci yönüne gelirsek, kuşlar tarafından atılan taşların insanlar üzerinde bırakacakları etkileri incelememiz gerekecektir. Bunu yaparken, birkaç fizik teoreminden yararlanmamız gerekecek. Bu nedenle biraz teknik bir konu olabilir. Ancak, elimden geldiğince basite indirgemeye çalışacağım.

Kuşlar tarafından bırakılan taşlar, gökyüzünden serbest düşme hareketi ile inişe geçeceklerdir. Yani, aşağı yönlü hareketlerinde herhangi bir başlangıç hızı bulunmayacaktır. Bu sebeple de başlangıç hızarının sıfır alınması yanlış olamayacaktır. Bu harekete maruz kalan bir taşın, indiği yerde bırakacağı etki, uygulayacağı kuvvete bağlıdır. Bu kuvveti hesaplamak için ise bazı değişkenlerin bilinmesi gerekir. Öncelikle, serbest düşmenin başladığı yüksekliği bilmek gerekir. Bunun için ise kuşların uçuş yüksekliği bilinmelidir.

Zamanda geriye gidemeyeceğimize göre, günümüz şartlarına göre bir kıyaslama yaparak, bir kestirimde bulunmamız gerekecek. Stanford Üniversitesinden Paul R. Ehrlich, David S. Dobkin ve Darryl Wheye tarafından yapılan bir çalışmaya göre kuşların uçuş yüksekliği ortalama olarak 500 feet'in (yaklaşık olarak 152,4 metre) altındadır. Göç zamanlarında ise göreceli olarak çok daha yüksek seviyelerde uçarlar. Bunun ortalaması ile 10.000 feet (yaklaşık 3048 metre) civarındadır.

Serbest düşüşün başladığı yüksekliği yaklaşık olarak (152 – 3048 metre arası) bildiğimize göre, kuşlar tarafından atıldığı iddia edilen taşları karşılaştırmamız gereken bir referans bulmamız gerekir. Bu referans ise doğada sıklıkla karşımıza çıkan bir yağış türü olan doludur. Buna göre, büyüklüğü 5 – 200 milimetre (üst sınır 20 cm gibi görünüyor) arasında değişen dolu, 3700 metreye varan bir yükseklikten düşmeye başlar. Bu yükseklik, kuşların nadiren kullandığı (göç ederken) yükseklik olan 3048 metreden daha fazladır.

Tarihteki gözlemlenebilen ve ölümle sonuçlanan en büyük dolu faciası, 1982 yılında Bangladeş'te gerçekleşmiş ve 92 insanın ölümü ile sonuçlanmıştır. Burada ölçülen dolunun ağırlığı ise 2.2 pound (yaklaşık 900 gram)'dur. Fil vakasında bahsi geçen kuşların taşları pençelerinde ve gagalarında taşıdıkları düşünülürse, ölümcül doluların ağırlığının yarısının (hatta üçte birinin) bile kuşların taşıyabileceğinden daha fazla olduğu görülecektir(15 cm ebadındaki bir dolunun 1.1 pound [yaklaşık 450 gr] olduğu ölçülmüştür).

Tüm bu veriler bir araya getirildiğinde, mucize iddiasında incelenen 2 konunun da ayetlerde ve yorumlamalarda aktarıldığı gibi olamayacağı aççıktır. Çünkü; 1) Ebabil kuşları adı geçen bölgelerde yaşamamıştır, 2) Kuşlar, ölümcül olarak nitelenebilecek büyüklükte ve ağırlıkta taşları taşıyamayacaklardır. Atılan taşların kuşlar tarafından bırakıldığı açıkça belirtildiğine göre, konuyu daha mucizevi bir yöne çekmek de mümkün görünmemektedir. Bu bakımdan, fil suresinde anlatılan hikaye her açıdan mantıksız ve uydurmadır.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 30-11-2012, 03:50
Yaltrack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yaltrack Yaltrack isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Oct 2012
Bulunduğu yer: Ne önemi var
Mesajlar: 85
Standart

Sayın İstatistik;
Konu zaten mistik olması dolayısıyla pek fazla dallandırıp budaklandırmayacağım.. Ama bende şunları düşünmeme sevk etmedi de değil..
Öncelikle ebail kuşları hakkındaki bilgilendirme için teşekkürler sizin bize verdiğini bilgiler ışığında ebabil kuşlarının ki bu kuşlara dağ kırlangıçlarıda denirmiş.. Yaşam alanlarını resmetmişsiniz.Yaşam alanları arasında arap yarım adası yok keşke göç yollarınıda verseymişsiniz.. Belkide yukarıdaki haritaya göre güney afrikadan norveçe yada tam tersi göç esnasında bu olay gerçekleşmiş olabilir.. Dolayısıyla göç esnasında daha yüksekten uçuyorsa bu kşlar sizin verdiğiniz bilgiye göre(3048 m) ozaman yüksekliğe bağlı olarak hızda artacak dolayısıyla etkiside fazlalaşacaktır Bir de arap yarım adasında yaşamayan bir kuşun ayete konu olması muhammedin elini güçlenmiş olur kanımca.. Uçan devede olabilirdi konu )
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 30-11-2012, 04:22
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Yaltrack´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yaşam alanlarını resmetmişsiniz.Yaşam alanları arasında arap yarım adası yok keşke göç yollarınıda verseymişsiniz.. Belkide yukarıdaki haritaya göre güney afrikadan norveçe yada tam tersi göç esnasında bu olay gerçekleşmiş olabilir..
Ebabil kuşlarının göç yolları



Kaynak:
http://www.wildlifeextra.com/go/news...acking.html#cr

Başka bir görsel daha



Kaynak:
http://www.bto.org/science/migration...studies/swifts
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 30-11-2012, 09:35
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Istatistik cok guzel bir calisma olmus, tesekkurler.

ALKA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ebabil kuşlarının göç yolları



Kaynak:
http://www.wildlifeextra.com/go/news...acking.html#cr

Başka bir görsel daha



Kaynak:
http://www.bto.org/science/migration...studies/swifts
ALKA, kedi dedi ki; kus kovalayamadan olup gidecegim, bari sunu da ekleyelim fazla bilgi goz cikarmazmis.

http://taxondiversity.fieldofscience...odiformes.html

http://www.natuurinformatie.nl/nnm.d...l/i005205.html


Eocene'e kadar yolu var.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 30-11-2012, 04:44
Jingo Jingo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2012
Bulunduğu yer: cehennemin dibi
Mesajlar: 733
Standart

Sayın "istatistik" araştırmanız için teşekkürler.

Ne yazık ki pek etkili olacağını sanmıyorum.

Nedeni ise gayet açık.

Müslümanlara göre Allah'ın mucizesinin ŞEKLİ yoktur.

Yani Ebabil kuşları, kağıt parçası bile atsa, hatta fillerin üzerine PİSLESE bile onları öldürebilir.

Bu yüzden "taşın büyüklüğü" ile ilgili eleştirinizi kabul etmeyeceklerdir...

* * *

"Ebabil" konusuna gelince...

İlginçtir ki, meallerde "Ebabil kuşları" dememiş çoğu...

İmam İskender Ali Mihr : Ve onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdi (veya uçan ebabilleri gönderdi).
Diyanet İşleri : Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlara, çeşitli yerlerden bölük bölük, birbiri ardınca kuşlar göndermedi mi?
Adem Uğur : Onların üstüne ebâbil kuşlarını gönderdi.
Ahmed Hulusi : İrsâl etti üzerlerine tayrân ebabil'i (Ebabil kuşları).
Ahmet Tekin : Kalabalık sürüler halinde taş taşıyarak, üzerlerinde uçuşan görevli kuşlar gönderdi.
Ahmet Varol : Üzerlerine sürü sürü kuşları gönderdi.
Ali Bulaç : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Ali Fikri Yavuz : Üzerlerine sürü sürü kuşlar salıverdi,
Bekir Sadak : (3-4) Onlarin uzerine, sert taslar atan surulerle kuslar gonderdi.
Celal Yıldırım : Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de,
Diyanet İşleri (eski) : (3-4) Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
Diyanet Vakfi : Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi.
Edip Yüksel : Onların üstüne kuş sürüleri gönderdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Saldı da üzerlerine sürü sürü kuşlar (Ebâbil)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
Fizilal-il Kuran : Onların üzerine sürülerle kuşlar gönderdi.
Gültekin Onan : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Hasan Basri Çantay : O, bunların üzerine sürü sürü kuş (lar) gönderdi,
Hayrat Neşriyat : Hem üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
İbni Kesir : O; bunların üzerine sürülerle kuşlar gönderdi.
Muhammed Esed : Üzerlerine kalabalık sürüler halinde uçan varlıklar saldı,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi.
Ömer Öngüt : Üzerlerine sürü sürü Ebabil kuşları gönderdi.
Şaban Piriş : (3-4) Onların üzerine damgalanmış taşlar atan ebâbil kuşlarını gönderdi.
Suat Yıldırım : Üzerlerine ebabili, sürü sürü kuşları salıverdi.
Süleyman Ateş : Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi,
Tefhim-ul Kuran : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Ümit Şimşek : Üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Gönderdi üzerlerine sürüler halinde kuş,

Acaba buradaki "Ebabil" özel isim mi, yoksa Arapça bir kelime mi?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 30-11-2012, 04:27
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Bu da Doğu Avrupa'daki ebabil kuşu popülasyonların Akdeniz üzerinden Afrika'ya olan göç yolları (İtalya üzerinden):



Kaynak:
http://wildlifenews.co.uk/2012/secre...-be-unraveled/
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 30-11-2012, 04:51
Yaltrack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yaltrack Yaltrack isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Oct 2012
Bulunduğu yer: Ne önemi var
Mesajlar: 85
Standart

Sayın Alka;

Anladığım kadarı ile verdiğiniz linklerde göç yollarından çok azalan sayıları sebebiyle yılın belirli günlerinde İNgiltereden takibini anlatıyor. Tam bir göç yolu değil. Bildiğim kadarıyla göç yolları haritası denen birşeyler vardı yanlış hatırlamıyorsam.

Hoş çok ta ilgimide çekmedi ebabiller)

Gerçi 2. Harita göç yolu gibi duruyor onu görmedim .. Ee ozman ebabilleri biyerden duymuştur.. Ayete konu olmuş... Yada hikmet işte hikmetinden sual olur mu)

Konu murted tarafından (03-12-2012 Saat 01:02 ) değiştirilmiştir. Sebep: Arka arkaya girilen kısa iletiler birleştirildi.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 30-11-2012, 14:13
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

Sevgili istatistik ebabil kuşlarının fiziksel zarar vermeleri verdiğin bilgilere göre mümkün değil. Ancak bu "olayda" ebrehe'nin ordusunu yenilmiş ekin gibi yapanların kimlikleri şüphelidir. (!) (kafileler halinde gelen kuş sürüleri hatta içlerinde anka kuşu bile varmış v.b)

Muhtemelen, dağ kırlangıçlarına ebabil adının verilmesi daha sonraları gerçekleşen bir yakıştırmadır. Kaldı ki doğru bile olsa asyada yaşayan dağ kırlangıçlarının göç yolları da diğer göçmen kuşlar gibi arabistan yarımadasından geçer. Geçmese bile allah küçük bir müdahale ile göç yollarını biraz daha güneye alabilir.

Bu mucizede benim asıl ilgimi çeken (dokuz veya on adet)filler. Yemen'den mekke'ye en iyi ihtimalle kuş uçuşu 550-600 km yol var ve günlük su tüketimi 200 litre olan bu hayvanlar için lojistik desteğin nasıl sağlandığını fena halde merak etmekteyim.

Bir de içinde 300 putun olduğu bir dönemde allah kozmik planlarında küçük bir değişiklik yapıp kabeyi korurken gözbebeği Muhammed Mustafa'nın hak dini yerleştirdiği ve onu kirlerden arındırdığı sonraki dönemlerde örneğin Karmati'lere (*) karşı neden çaresiz bıraktığıdır.

(*)Adını Kufe’li Hamdan Karmat'tan alan, Bahreyn'nin başkenti Hajr ile Doğu Arabistan'ın Lahsa kentlerinin 899 yılında fethini gerçekleştiren ve aslen İran Buşehr Eyaleti Ganaveh şehristanından olan Ebû-Saʿid Hasan bin Behrâm Cennâbî tarafından
İsmailî öğretileriyle birlikte Zerdüştçülük ve İran milliyetçiliğinini harmanlayarak önceleri Ubeydullah Mehdi Billah’ın Fatımiler Devleti’ne karşı bir tepki olarak kurulan, daha sonra ise 930'da Cennâbî'nin oğlu Ebû Tâhir Süleyman el-Cennâbî’in devlet başkanlığı döneminde Mekke'yi yağmaladıktan sonra Hacerü'l-Esved’i çalan,ve ardından da bir yıl geçtikten sonra 931'de Ebû’l-Fadl el-İsfahanî adlı genç bir mahkûmu Mehdi ilân ederek kurdukları Ütopya Cumhuriyetin başına seksen gün süresince geçirerek yüzyıl boyunca devam edecek olan bir terörizm döneminin kıvılcımını ateşleyenlerin ortaya çıkarmış oldukları hareket.(vikipediden alıntı)

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 01-12-2012, 02:11
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

frodo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir de içinde 300 putun olduğu bir dönemde allah kozmik planlarında küçük bir değişiklik yapıp kabeyi korurken gözbebeği Muhammed Mustafa'nın hak dini yerleştirdiği ve onu kirlerden arındırdığı sonraki dönemlerde örneğin Karmati'lere (*) karşı neden çaresiz bıraktığıdır.

(*)Adını Kufe'li Hamdan Karmat'tan alan, Bahreyn'nin başkenti Hajr ile Doğu Arabistan'ın Lahsa kentlerinin 899 yılında fethini gerçekleştiren ve aslen İran Buşehr Eyaleti Ganaveh şehristanından olan Ebû-Saʿid Hasan bin Behrâm Cennâbî tarafından
İsmailî öğretileriyle birlikte Zerdüştçülük ve İran milliyetçiliğinini harmanlayarak önceleri Ubeydullah Mehdi Billah'ın Fatımiler Devleti'ne karşı bir tepki olarak kurulan, daha sonra ise 930'da Cennâbî'nin oğlu Ebû Tâhir Süleyman el-Cennâbî'in devlet başkanlığı döneminde Mekke'yi yağmaladıktan sonra Hacerü'l-Esved'i çalan,ve ardından da bir yıl geçtikten sonra 931'de Ebû'l-Fadl el-İsfahanî adlı genç bir mahkûmu Mehdi ilân ederek kurdukları Ütopya Cumhuriyetin başına seksen gün süresince geçirerek yüzyıl boyunca devam edecek olan bir terörizm döneminin kıvılcımını ateşleyenlerin ortaya çıkarmış oldukları hareket.(vikipediden alıntı)
Aslında bu nokta benim de dikkatimi çekmişti. Zamanın koşullarını düşünürsek konu ile alakasız iki kabilenin Kabe üzerinden birbirlerine güç gösterisinde bulunmasına İslam Tanrısının müdahale etmesi oldukça mantıksız.

ALKA bir eksiği gidererek Kuzey - Güney istikametindeki göç yollarını paylaşmış. Benim değinmemem büyük bir eksiklik olmuş. Şimdi ekleyeyim o zaman.

Doğu - Batı istikametindeki göç yolu, Ebabil kuşunun yaşam alanı olarak sunulan "Kırmızı" alanın tamamıdır. Lejyonerlik faaliyetleri dışında arap yarımadasına uğramıyorlar sanırım

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 01-12-2012, 20:24
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Petra

Arkadaşlar, size bu mesajımda Hasan Akçay tarafından şurada dile getirilen "Ebrehe Kitabesi"nin sonuçları hakkında bilgi vermek istiyorum.

Sözkonusu Güney Arabistan'ın Yemen şehrindeki bir kaya üzerinde keşfedilen bu kitabede şunlar yazılıdır:

"Tanrı'nın izniyle O’nun ulu Hristiyan kralı Ebrehe ki Sebe’nin, Zuridan’ın, Hadrmaut’un, Yemen’in ve sahillerle dağlardaki bütün aşiretlerin kralıdır, yazdı bu dizeleri Ma’ad aşiretiyle Nisan ayında yaptığı el-Rabiya savaşı konusunda. Ve bütün Beni A’amir aşiretleriyle savaşıp Kinda ve Al’a Ebi Cabar’ı; Sa’ad, Murad ve Hadrmaut’a da Bişar bin Hasan’ı yönetici atadı. Kinda’nın Beni Amir’ine karşı ordunun önünde. Ve Turban’a doğru Zu Markh vadisinde Al'a karşı ve Manha vadisinde Murad ve Sa’ad’a karşı. Ve Kralı yakaladı ve öldürdü ve bol bol ganimet ele geçirdi. Ve Halban’da Ma’ad’a yetişerek savaşıp ganimet ve tutsaklar ele geçirdi. Ve sonra Omro bin el-Munzir’i ele geçirdi; onun oğlunu yönetici atadı ve 662'nin Zu A’allan ayında Rahman’ın gücü ile Halban’dan döndü."

Buradan çıkan sonuçlar şunlardır:

1. Kral Ebrehe (Abraha) Sebe’nin, Zuridan’ın, Hadrmaut’un, Yemen’in ve sahillerle dağlardaki bütün aşiretlerin kralıdır ve aynı zamanda Hristiyan Kral'dır. Hani, "Akrep Kral" gibi.

2. Yazıtta geçen "Dhu al Thabithan (Nisan)" ve "Zu A’allan" ayları Sebe takvimine yani Ay takvimine göre yazılmıştır. Bu nedenle yazıttaki 662 yılını Miladi (Güneş) takvime çevirmemiz gerekiyor.

Meto çevrimine göre bu,

(19/235)x12x662=642.2808511 YIL

demektir. Eğer bu sonucu yıl olarak okursak, Kitabe'nin yazıldığı yılı M.S. 642 olarak buluruz ki (şurada Phill'in 552 olarak bulduğu çevirisi yanlıştır) bu, Muhammed peygamberin ölümünden 10 yıl sonrasına denk gelir.

İslami kaynaklara göre, Resulullah (a.s.), Hicri 9 yılında Hz. Ali (r.a.)'yi halkını İslâm'a davet etmesi için Yemen'e gönderdi. Hz. Ali (r.a.)'nin daveti etkili oldu ve Yemen halkı kitleler halinde İslâm'a girdi. Resulullah (a.s.)'ın sağlığında Yemen'de Abhele el-Esved el-Ansi adlı bir kişi peygamberlik iddiasında bulundu ve kendi kabilesini etrafına toplamayı başardı. Etrafına topladığı insanlarla Yemen'in önemli bir kısmını işgal etti...

Oysa bu tarihte (M.S. 631) Yemen'in büyük bir bölümü Hristiyan idi. Çünkü kitabe bundan 11 yıl sonra yazılmıştı ama Ebrehe'nin anlatıklarına göre Yemen'de devamlı surette savaş yaşanıyormuş.

İkinci olarak, Yemen'de ve Güney Arabistan'daki Arapça dili Kuran'daki Arapça'dan farklıdır. Bildiğiniz gibi, Yemen'deki ilk Kuran yazımı M.S. 705'te I. Melik zamanında "Sana Mushafı" ile yapılmıştır. Bu mushaf şimdi kullandığımız Kahire metninin kopyası gibi görünür ama tam bir kopyası değildir.

Ben merak ediyorum; Yemenliler 63 yılda dil devrimi mi yapmışlar ki Kuran'ı Kuzey Arapça ile yazmaya çalışmışlar?

Hasan Akçay'ın bir diğer bulgusu şu idi: "Salih nebi Semud halkını şöyle uyarıyordu (Şu’ârâ 149, Â’râf 74): Dağlara ustaca evler yontuyorsunuz"

Bu ayette geçen Ad kavminin nerede olduğu bilinememektedir. Tarihsel anlamda bir paraleli bilinmemekte, herhangi bir millet ile kesin bir biçimde ilişkilendirilememektedir. Âd kavminin yaşadığı yer "Ahkâf" olarak bilinir. Âd kavminden Kur'an'da yüksek binalar inşa eden, her yüksek konuma anıtlar diken ve bu yaptıkları işin kendilerini ölümsüz kılacağını zanneden bir kavim olarak bahsedilir. Kur'an'a göre yaratılmış en güzel şehir, Âd kavminin yaptığı İrem şehridir. İrem şehri için "sahte cennet" tabiri de kullanılır.

Bazı müfessirler, Yemen ile Umman arasındaki geniş bir beldenin bu isimle anıldığını kaydederler. Kur'an'da:

“Âd (kavmi)ne gelince: Onlar yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve “Kuvvetçe bizden daha güçlü kimmiş!..” dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah’ı -ki o, bunlardan pek kuvvetlidir- hiç düşünmediler mi? Onlar bizim mucizelerimizi bilerek inkâr ediyorlardı”

şeklinde geçmektedir. Hadramevt denilen Yemen'in doğusunda "Ahkaf" diye anılan bir yerdedir ve bu kesindir. Bu yerin haritada gösterimi ise Ptolemy'nin dünya haritasında gösterilmektedir.

Nebatiler'in başkenti Petra da böyle bir yerdir. Örneğin Petra'da başyapıt olarak anılan manastır tam da Kuran'da söylendiği gibi koca bir dağın içi oyularak yapılmıştır.

Şu belgesel sizi bu konuda tam olarak aydınlatır:


Bir ikinci belgesel olarak, "Yahuda Müjdesi"nin "İsa Tapınak Hayali'nin Mecazi Yorumunu Sunuyor" bölümünde buralarda yaşayan insanlar şu şekilde tanımlanırlar:

İsa onlara dedi ki, "Sunakta adakları kabul edenleri görenleriniz- bu sizlersiniz. Bu hizmet ettiğiniz tanrı, ve siz gördüğünüz 12 kişisiniz. Sunakta kurban sunan insanlar da sizin önderliğinizdeki (40) yolundan çıkmışlardır. (...) ayağa kalkacaklar ve ismimi bu yolda kullanacaklar, ve dindar nesiller o'na sadık kalacaklar. O kişiden sonra; zina edenlerden (eşlerini aldatan) bir insan ayağa kalkacak; ve çocukları katleden başka biri ayağa kalkacak, ve erkeklerle yatan başka biri ayağa kalkacak, ve çekinenler, ve diğer kirlilik, kanunsuzluk ve hata içerisindeki diğer insanlar, ve "Biz melek gibiyiz" diyenler; onlar herşeyi bir sonuca getiren yıldızlardır. İnsan nesilleri için denildi ki, "Bak, Tanrı kurbanınızı bir rahip aracılığı ile aldı" - halbuki, o hatanın elçisidir. Ama Efendimiz, kainatın Efendisi, emreder; "En son günde utanç içinde bırakılacaklar" (41)

Yani buraların Sodom ve Gomarrah'tan pek bir farkı yokmuş. Demek ki buralarda her türlü zina yapılıyormuş. Buralarda icat edilen Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet işte asıl bunun önünü kesmek için peydahlanmıştır.

Bakalım, Dana ne diyor Petra hakkında?


AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (01-12-2012 Saat 20:31 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gadir-i Hum Olayı aspartam İslam 16 24-01-2012 01:58
Ebabil Kuşları Hissesi... hackercesur İslam 11 11-12-2010 05:03
Büyü Olayı !!! Mikail16 İslam 44 06-10-2010 13:09
Tor Olayı Averroes Konu-dışı 64 28-03-2008 17:07
Etek olayı oxygen49 Konu-dışı 0 16-05-2006 21:38

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:26 .