06-09-2010, 23:41
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 01 Jul 2008
Bulunduğu yer: Almanya
Mesajlar: 912
|
|
[QUOTE=Tebessüm;336061]bu konuda yaklaşımımız şudur:
Biz herkese hakikatleri anlatırız..Bu noktada ateist teist farketmez..Defalarca Allah'ı anlatırız..davet ederiz..Peygamber efendimiz amcası Ebu cehile 150 defa islama davet için gitmiştir..O da kafir idi..
Ancak iman muhafazası için özellikle avamın araya mesafe koyması da doğrudur! Cahiliyeti ile imanı sarsılabilir..
Doğruda buluşalım!
-----------------------------------------------------------------------
isa ateistlerden hic korkmuyordu yani inanmiyanlardan,,birgün inanmiyanlarla oturmus sohbet ederken ,ferisiler aklindan geciriyordu,,bu adam peygamber olsaydi kimlerle oturdugunu bilirdi,oda onlarin düsüncesini bildiyonden geri dönüp onlara,ben günahkarlar icin yollandim dedi veya hic korkmadan kendine inananlari inanmiyanlara yolladi ve onlara her eve girin ve göklerin melakütünü anlatin iman etmiyenler olursa o evden cikisda oradan bir toz dahi beraber götürmeyin ve cikisda ayakkabilarinizi silkeleyin,,,,görüldüyü gibi isa inamiyanlardan müslümanlar kadar korkmuyordu,,,müslümanlarin bu korkusu niye?,saygilar
not..incildeki ayetleri aklimda kaldigi kadar yazdim yanlisliklar olabilir.
Bir dinin tabii olmasi icin akla,fenne,bilime ve mantiga uygun olmasi lazimdir.
M.K.ATATÜRK
Yalan ne kadar büyükse inanani o kadar cok olur.
adolf hitler
Söylesem tesiri yok,sussam gönül razi deyil.Fuzuli
|
06-09-2010, 23:45
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 17 May 2008
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 1.807
|
|
Biz Allahı da Peygamberi de defalarca dinledik hacı. Gördük ki birinin gerçek, diğerinin onun elçisi olduğuna dair deve kılı kadar kanıt yok and olsun ki. Kanıt olmadıktan sonra da, ha Allaha inanmışsın ha Noel Babaya değil mi? İşte genital dönem yönlendirmeleri ileri yaşlarda bu yanılgılara yol açıyor. Tanrı yanılgısı, gulyabani, baba-oğul-bacanak. Denyoluğun haddi hesabı yok. Elimizden acil şifa dilemekten başka bir şey gelmez.
|
06-09-2010, 23:46
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 12 Aug 2010
Mesajlar: 1.423
|
|
Ben inglizce bilmiyorsam bu idda benim icin gecerli degildir !
Ben arapca bilmiyorsam ozaman arapcada benim icin gecerli degildir
Ozaman kuranda benim icin gecerli degildir..
Simdi Allah senin gibimi dûsünüyor tebessüm !
Eger Kuran banada indirilmisse benim anlayacagim bir sekilde olmali baskasinin anliyipda bana izah edecegi bir sekilde degil !
Dikkat etmen gereken iddaniz kuran bütün insanliga inmisdir !
Simdi nedemek istedigimi anliyormusun ?
Dogruda bulusmaya özen göster pls !
Bu toprakta bir kalp çarpar hakkın bilimin aşkına
Bir kalp çarpar her bedende Cumhuriyet uğruna
Bir çarpar ki hep ileri Mustafa Kemal adına
Öyle çarpar ki ritmine cümle alemler aşina
|
06-09-2010, 23:53
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 29 May 2008
Bulunduğu yer: ADANA!!
Mesajlar: 3.673
|
|
darbe nerde?? heralde sivil darbe bu ben sivilleri göremıyorumda....
ÖRGÜTLENİN!!!
|
07-09-2010, 00:19
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jun 2008
Mesajlar: 3.591
|
|
Tebessüm´isimli üyeden Alıntı
Peygamber efendimiz amcası Ebu cehile 150 defa islama davet için gitmiştir..O da kafir idi..
|
Ebul Hakem hazretleri Muhammedin amcası değildi.
SAPERE AUDE!
"Cehennemliklerin en hafifi azaplısı ayaklarına ateşten iki nalın giydirilmiş olan kimsedir. Bu nalınlar o kimsenin beynini tıpkı bir kazan gibi kaynatırlar. Kulakları kor, azı dişleri kor ve kirpikleri yalazdır. Karın boşluğundaki iç organları eriyip ayaklarından akar. Bu kişi en hafif azaplı cehennemliklerden biri olduğu halde en ağır cehennem azabını çekenlerden biri olduğunu zanneder." (Müttefekün Aleyh)
"Onların derileri pişip yandıkça azabı duymaları için onlara yeni cilt giydiririz." (Nisa; 56) Hasan-ı Basri şöyle demiştir: "Onların derileri günde yetmiş bin kere yanar ve yenilenir."
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin alt çeneleri göğüsleri üzerine iner, üst çeneleri de alınlarına kadar çıkar. Bundan sonra sırıtan bir kelle halinde kalırlar." (Tirmizi)
Allah işkence edenlerin en hayırlısıdır.
http://kloroben.blogspot.com/
http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/malumat-i-siddik
|
07-09-2010, 01:01
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 17 Nov 2009
Bulunduğu yer: Galactic Sector ZZ9 Plural Z Alpha
Mesajlar: 3.036
|
|
"If we go back to the beginnings of things, we shall always find that ignorance and fear created the gods; that imagination, rapture and deception embellished them; that weakness worships them; that custom spares them; and that tyranny favors them in order to profit from the blindness of men."
(Paul-Henri, baron d'Holbach / 1723-1789 / System of Nature / 1770)
Bi zahmet...
Teoloji gece yarısı, karanlık bir mahsende, orada olmayan kara kediyi aramaktır. Robert A. Heinlein
|
07-09-2010, 11:06
|
Yasaklandı
|
|
Üyelik tarihi: 28 Aug 2010
Mesajlar: 76
|
|
Ben inglizce bilmiyorsam bu idda benim icin gecerli degildir !
|
Buraya tercümelerde kaç farklı görüş ortaya cıkacağını göstermek için yazdık!
Bunuda isbat etmek üzereydik ki cafe...
Doğruda buluşalım!
|
07-09-2010, 11:30
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 05 May 2009
Mesajlar: 3.495
|
|
İyiki böyle bir başlık açmışsınız sayın Tebessüm.
İnsanların ne kadar önyargılı olduğunu ispatladınız daha ne olsun? Bu bile yeterli aslında kendilerindeki yanlışı görmeleri adına.
Siz bir metnin tercümesini istiyorsunuz, bir başkası başka bir metin veriyor bunu da çevirin diye. Neden? Amaç ne? Maksat ne? Hepsinin cevabı önyargı...
Konuya cevap yazanların çoğuda başlığa takılmış, hani darbe, hani darbe diye.
Başlık, Ateist fikre büyük darbe değilde, İslam'a büyük darbe olsa idi, ne bilimsel yazılar olurdu içinde, bizler cevap verdiğimizde bırak demagoji yapmayı, dinini kurtarma çalışmalarını, cevabın varsa yaz, yoksa sus denilirdi. Başlıkta cafede olmazdı, olması gereken bölümde olurdu.
Ben kendi adıma teşekkür ederim, böyle bir başlık açtığınız için.
Saygılar
Rabbim; Ben hiçim, Azametin karşısında acziyetimin bilincindeyim. Sen ne yazarsan güzel. Sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat. İstediğin gibi öldür.
|
07-09-2010, 12:31
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708
|
|
Böyle bilimsel bir çalışma yok yada olmaz ki, ister teist, ister ateist böyle yollara başvuruyor olsun, bilimsel yazı gelmez....
Tebessüm hangi çeviriyi baz alır onu yazsın önce.... Diyanet mi, Elmalı mı, vs vs vs vs vs mi..... ne gibi farklar var, hangisi tutarlıdır yada hangi konuda ÇEVİRİ TUTARSIZLIĞI çevrilen metnin anlamını bozmuştur vs. Bilimsel çalışma böyle yapılır. Ortaya bir şey söyledi iseniz, dayanaklarınızı herkesce görülebilir, irdelenebilir bir biçimde, her şeyden evvel koyacaksınız ki, kendi dışınıza söy söyleme şansınız olsun.... Bilimsel çalışma böyle yapılır, aklıma esti söyledim bilimsel değildir...
Örnek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Türkçe yazılmamıştır, ister çeviride olsun isterse İngilizce bilen isterse Fransızca bilen, okuyunca ÇEVİRİDEN kaynaklı ne fark görmüştür, görmektedir... İlla orijinal metninde okunmalıdır yoksa anlaşılamayacaktır gibi bilimsel bir tespiti yapabilmek için ne gibi dayanaklara sahibiz ? Hadi her şey bir yana bir nüans bile olamayacak bu şeyin bütünün yanın da önemi ne?
İşte laf ola, kafa dola, dola, doladum dola♪ ♫ ♪
Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
|
07-09-2010, 14:10
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jun 2008
Mesajlar: 3.591
|
|
Kuran'ı anlamak için Arapça bilmek şartsa Savaş ve Barış'ı anlamak için Rusça, Faust'u anlamak için Almanca, Madame Bovary'i anlamak için Fransızca, Demir Ökçe'yi anlamak için İngilizce bilmek lazım ayvayı yedik ne zaman bir kitap okumak istesek o kitabın orijinal dilini öğrenmek zorundayız bu şekilde de ömrümüz dil öğrenmekle geçer. Böyle tuhaf bir durum ortaya çıkıyor ve başlık sahibi ciddiye alınmayı bekliyor. Bu başlığı açana şaşarım, alkışlayana ayrıca şaşarım.
SAPERE AUDE!
"Cehennemliklerin en hafifi azaplısı ayaklarına ateşten iki nalın giydirilmiş olan kimsedir. Bu nalınlar o kimsenin beynini tıpkı bir kazan gibi kaynatırlar. Kulakları kor, azı dişleri kor ve kirpikleri yalazdır. Karın boşluğundaki iç organları eriyip ayaklarından akar. Bu kişi en hafif azaplı cehennemliklerden biri olduğu halde en ağır cehennem azabını çekenlerden biri olduğunu zanneder." (Müttefekün Aleyh)
"Onların derileri pişip yandıkça azabı duymaları için onlara yeni cilt giydiririz." (Nisa; 56) Hasan-ı Basri şöyle demiştir: "Onların derileri günde yetmiş bin kere yanar ve yenilenir."
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin alt çeneleri göğüsleri üzerine iner, üst çeneleri de alınlarına kadar çıkar. Bundan sonra sırıtan bir kelle halinde kalırlar." (Tirmizi)
Allah işkence edenlerin en hayırlısıdır.
http://kloroben.blogspot.com/
http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/malumat-i-siddik
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:35 .
|