Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > Hristiyanlık

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 26-07-2017, 22:37
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasife;acımasızlık ve kötülük kullanımı antik çağda..Tasavvufta değil..
Aynen, zaten bende buna şaşırmıştım. Fakat üsteki cümlemde sanırım bunu daha net belirtmeliymişim ki yanlış bir anlaşılma olmuş.

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tasavvufta eşek ile,kötü olarak lanse edilen Dünya'yı önemseyen insanlar kastediliyor..Yani nefsine yenik düşenler,kendini bilemeyenler/tanıyamayanlar kastediliyor..Yukarıdaki linkte Mevlana'nın sözü,bu konuda gayet açıklayıcıdır..
Sanırım bu konuda anlaşamayacağız, eşek kötülüğü, kötüyü lanse etmez, anca aptallık olarak ele alınır. Merkep=mürekkep aynı yerdendir mesela.
Ha aptallık "kötü" denirse bu başka, o zaman negatif ne kadar kavram kötü olur ki bunun altından hiç kimse kalkamaz.
Sonuçta aptal kelimesinin bir anlamı vardır, öne çıkan budur. Birde buna şehveti ekleyebiliriz belki ama o daha da az kullanılır.

Dünya kötüdür ama kendisi değil tabi, ona bağlı kalmak, zevkleri, lüksleri vs.leri kötüdür tasavvufta, dediğiniz gibi dünyayı aşırı önemsemek kötüdür.

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kişi mürşidini eşek görebilir..Bunlar bireysel konular..
Bu özel bir konu, evet, dediğim gibi Sufizm içinde anca taban bulur. O da zaten başkalarını bağlamaz. Zaten Sufizm de hiç kimse kimseyi bağlamaz, adeta "kişiye özel" bir yoldur. Genellemek doğru olmaz illaki, geneli yoktur çünkü.
Örnekleme açısından verdim.
Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tasavvufta önemli olan eşeğin,nefsi temsil etmesidir..Yani tasavvufta eşek mutlak kötüdür..
Bunca zamandır bu işin içindeyim "hayvanî nefs, nefsi emmare" gibi şeyler bütün olarak var ama "eşek nefs" hiç duymadım, zaten herhangi bir hayvanda cins olarak çok anılmaz tasavvufta, kurt, köpek vs. hikayelerde temsil edilirler filan ama o kadar.
Eşeklik bir "hâl ve makama" tekabül etmez kısacası.

Hasılı bir şeyler kötüdür ama kendileri değil,
Dünyanın altında ki anlâm, dünyalık.
Hayvanın altında ki anlâm hayvanlık.
gibi.

Fakat bu bile değişir, "haller ve makamlar" denilen bir dünya olay vardır, kim nedir ne olur, kimse detayıyla bile bilmez. Hayvaniyet ayrıca üstün bir makamdır. Bunda kalanlar bile olur, zira hayvaniyetin en büyük özelliği konuşmamaktır. Nefs terbiyesinin doruklarıdır bu.
Tabi tek olay bu da değildir, Nefs ve Ruh birleşmesi de vardır ki olay alır başını gider.

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Nefs kötü olmazsa,kişi nasıl tanrısal ruhu elde edecek,hakikati bulacak ya da erecek?
Tasavvufta tanrı mutlak iyi değil mi?
Yo böyle bir şey yok, mutlak dediğiniz için yok.
Kendini kötüleyen biri, Tanrının iyi olduğunu zannediyorsa, bu daha HAYALDE olduğunu gösterir.
Daha o içsel seviyeye gelmemiş demektir.
Kişi kendini "tam" kötülediğinde "iyi" hiç bir şey kalmaz, Tanrı bile. Bu öyle sıradan bir kötüleme operasyonu değildir, öyle olsaydı çokları başarılı olurdu bu işte. Detaya girmeye gerek yok bu böyledir nihayetinde.
Böyle olmuyorsa dediğim gibi hayaldedir böylesi.

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sizin dediğiniz konu,yani eşeğin mutlak kötü olmadığı antik Mısır'daki Seth için geçerlidir..Seth,şeytanın arketipi olarak görülebilir ama Seth mutlak kötü değildir..
Benim anlamak istediğimde zaten budur, Seth 'in böyle resimlendirilmesi, gerçekte böyle mi olduğuna inanılıyor, yani insandan çok farklı bir varlık mı? yoksa bu bir sembol mü? sonuçta elleri ayakları vs. vücudu var. Bu başın bir anlamı mı var?
Yoksa iyilik kötülük tarafına bir takılmışlığım yok, herkese göre değişir bu kavram.

Sevgiler

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 26-07-2017, 23:16
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Felasife;tasavvufta eşeğin nefse tekabül ettiğini,nefsinin esiri olan insanın da eşekten farksız olduğunu söylüyorum..Şu yazıyı baz alarak;
http://akademik.semazen.net/author_a...nt.php?id=1132

Sufizm kişiye özel bir yol olamaz..''Mürşidi Olmayanın Mürşidi Şeytandır'' denmez mi?

''Eşek nefs'' diye bir kavram yok tabiBu nefsi emmare denilen şeyden bahsediyoruz..

Kendini kötüleyerek tanrıya ulaşabilirsiniz..Herşeyinizi,yaşamla bağınız olan herşeyi kötü görüp,yaşamdan izole olup,mutlak iyiyle bir irtibat kurabilirsiniz..Ben böyle anlıyorum bunu..
Dünya'yı da,içindekileri de,herşeyi kötülemeniz lazım..Herşeyden kurtulmanız lazım..O zaman kendinizi bilebilirsiniz,kendinizi tanıyabilirsiniz..Yani içinizdeki tanrıyı..Gnostisizm denilen şey budur..Tasavvufta farklı bir şey değildir..
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 27-07-2017, 00:04
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasife;tasavvufta eşeğin nefse tekabül ettiğini,nefsinin esiri olan insanın da eşekten farksız olduğunu söylüyorum..Şu yazıyı baz alarak;
http://akademik.semazen.net/author_a...nt.php?id=1132
Yazı çok uzunmuş bilahare bakayım.
Tabi nefsin esiri için, egoistten bencilliğe, putlaştırmadan kendini ilahlaştırmaya kadar pek çok şey de denilebilir, deniliyorda netekim.
Eşekten farksız görmekte bir tercihtir nihayetinde, helede öyle insanlar var ki eşeğe haksızlık olur onları benzetmek.
Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sufizm kişiye özel bir yol olamaz..''Mürşidi Olmayanın Mürşidi Şeytandır'' denmez mi?
Bu bir şeyi değiştirmez ki?
Mürşit sonuçta eğer usta kişi ise onun da bir sınırı vardır ve o sınıra gelince, yollar ayrılır. Ayrılmakta zorundadır.
Bu bazılarında bir kaç senedir, bazılarında Yunus gibi 40 yıldır, hiç fark etmez ayrılık illaki vardır.
Bu da zaten "kişiye özel" olduğu için böyle olur. Öteki türlü olsaydı kimse kimsenin dizinden ayrılmazdı.
Sufilik yalnız bir yoldur.
Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
''Eşek nefs'' diye bir kavram yok tabiBu nefsi emmare denilen şeyden bahsediyoruz..
Eyvallah.
Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kendini kötüleyerek tanrıya ulaşabilirsiniz..Herşeyinizi,yaşamla bağınız olan herşeyi kötü görüp,yaşamdan izole olup,mutlak iyiyle bir irtibat kurabilirsiniz..Ben böyle anlıyorum bunu..
Bunu zaten herkes böyle anlar/anlıyor.
Böylesi kulağa en mantıklısı geliyorda, ondan bu böyle anlaşılıyor, oysa burada tasavvufun belkide en özel başka bir metaforu devreye giriyor ki "akıl ötesi" denen şey, burada mantıkta bir işe yaramıyor.
Bir tek kıvılcım bir ormanı yok ettiği gibi, bu dediğim kötüleme kıvılcımı büyüyünce hiç bir şey bırakmaz. Bırakmamalıdır, bırakıyorsa olmamıştır. Bir nevi zincirleme reaksiyon oluşur. Bunun sonucunu kimse tahmin edemez.

Öteki türlü kötülemeler, eğer bir otokontrol içerisinde gerçekleşiyorsa, bu bile nefsanidir. Çünkü Sufizme göre bu dünyaya gözünü açan nefstir zaten, buna göredir hareketler.
Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dünya'yı da,içindekileri de,herşeyi kötülemeniz lazım..Herşeyden kurtulmanız lazım..O zaman kendinizi bilebilirsiniz,kendinizi tanıyabilirsiniz..Yani içinizdeki tanrıyı..Gnostisizm denilen şey budur..Tasavvufta farklı bir şey değildir..
Tanrı da bu mantıkta dünyanın içindedir, onu ayırmak dediğim gibi "tam" kötüleme olmaz. Tanrı varsa dünyada, dünya kötü değildire gelir bu zaten, ama bu da başka bir şey demektir.
Tanrı hep vardı, kişi de baştan bunu biliyordu, kendini kötüleyerek bildiğine ulaştı, yani Tanrıya ulaştı.
Bu hayaldir!
Yok eğer kişinin içinde ki Tanrı denirsede, mesele gene aynı şeye gelir. Bu da hayaldir, ulaşılan şey anca hayaldir.
Oysa gerçekler acıdır derler, hayalle gerçek arasında dağlar kadar fark vardır.
Hasılı sürprizli bir finali vardır tasavvufun, sonuçta o da biter. Yani tasavvuf biter.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 27-07-2017, 00:14
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Felasife;kötülenen şey maddedir..Tanrı'da Dünya içinde olamaz..Tanrı madde ötesindedir..Tanrı aşkındır..Mutlak iyidir..Birdir..
Gnostisizmde de,tasavvufta bu böyle kabul edilmelidir..Tanrı Dünya içinde,içkindir dediğinizde;bu inanç tümden sarsılır..Çünkü kötülük problemi açıklanamaz..Zaten kötülüğü açıklamak için tanrıyı madde dışına atmışlar,tanrıyı aşkın yapmışlardır..

Tasavvufu detaylı bilmem ama gnostisizmde Dünya'yı yaratan tanrı kötü tanrıdır,demiurgos'tur..Kendini tek tanrı sanan bir zavallıdır..Yahve,bu tanrı olarak lanse edilir..Haliyle madde tamamen kötülüğün eseridir..Esas tanrı yaratmaz..Böyle bir şey yok..Esas tanrı mutlak iyidir..
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 27-07-2017, 00:43
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasife;kötülenen şey maddedir..Tanrı'da Dünya içinde olamaz..Tanrı madde ötesindedir..Tanrı aşkındır..Mutlak iyidir..Birdir..
Gnostisizmde de,tasavvufta bu böyle kabul edilmelidir..Tanrı Dünya içinde,içkindir dediğinizde;bu inanç tümden sarsılır..
Aşkın veya İçkin veya her ne şekilde algılanıyorsa, veya algılanmıyorsa Tanrı diye varsa, bu o kişinin bu dünyada ki algısıdır. Dünya kötü ise bu da maddi manevi boyutu kapsar, algıyı kapsar.
Şu iyi bu kötü diye bir seçim yapmak, ayırmak mantığın işidir ki mantığın sınırı vardır, sınırsız değildir. Onunda ötesi akıl ötesi dediğim şeydir.

Mesela sizin dediğiniz gibide vardır, yok değildir kitaplarda bu geçer zaten, "Fena-Fillah" Allahta yok olmak veya Allahla yok olmak, burada Allah kötü değil bilakis iyidir, zira Allahta dediğiniz gibi Aşkındır, iyidir, birdir vs. Kitaplarda bunun aksi bir şey görülmez.
Bu açılardan Allah dokunulmazdır, bu işin görünen tarafı.
Lakin bu bile hayaldir. Daire ölçüsüne göre yolun sonu bu değildir.

Tasavvufta bunların da ötesi "terkleri de terk!" vardır ki bunun detayları açıklanmaz, yaşamayan bilmez diyerek kestirilip atılır. Doğrusu da budur nihayetinde. Bu baştan ip ucu vermek gibide olur ki kişi sona geldiğinde bildiği bir yere gelmiş olur, oysa amaç zaten hayali yıkmaktır.
Kişi hayalinin yıkıldığını da anlar.

Sevgiler

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 30-07-2017, 15:19
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart KAHAPA Papirüsü'nden.

Evet, buradaki eşek ne anlama geliyor olabilir?


KAHAPA'nın cenaze papirüsünden bir parça.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 31-07-2017, 10:46
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasife;tasavvufta eşeğin nefse tekabül ettiğini,nefsinin esiri olan insanın da eşekten farksız olduğunu söylüyorum..Şu yazıyı baz alarak;
http://akademik.semazen.net/author_a...nt.php?id=1132
Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yazı çok uzunmuş bilahare bakayım.
Hakikaten çüş! dedirtecek kadar çok ve abartılı kullanmış Mevlana, gerçi Mesnevi denen koca bir kitap, tam olarak hepsdini de okumadım hiç ama bu içinde devede kulak bile sayılmaz olsa gerektir.
O devirde şehirlerde bile eşek kullanımı had safhada, eşek fakirin fukaranın yegâne ulaşım aracı.
At çok daha masraflı ama eşek öyle değil hiç bir zaman, gerçi inatçı filan ama insanların az kahrını da çekmemiştir.

upuaut´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet, buradaki eşek ne anlama geliyor olabilir?
Bilemeyeceğim, nedir?

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 31-07-2017, 20:28
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Felasife;fakirin fukaranın kullandığı eşekle,bu konudaki bahsettiğimiz eşek aynı değil..Biri somut,biri soyut..Biz soyut olan eşekten bahsediyoruz..

Salt Mevlana değil konumuz..Tasavvuf ehli,aşkı tatmamış olanları eşek veya hayvan olarak görür..

Muhammed miraca bir atla çıkar..Tasavvufta eşeğin ata dönüşemeyeceği,sufilerin doğuştan sufi olarak doğacağı gibi şeyler söylenir..Yani tanrı katına çıkmak için eşek yanınıza hakim olmalı veya bu yanınızı yok etmelisiniz..Atla miraca çıkma da,muhtemelen arapların ata olan sevgilerinde aranmalı..

Bir de bu konunun dişil yanı var..Sufilerin kadını aşağılamaları altında yatan neden,kadının eşekle bir görülmesidir..Bildiğimiz islamın da kadına bakış açısı buradan kaynaklanır..
İstisnalar bir kenarda tutulursa,kadının tasavvuf ehlince aşağılanması,kadının eşekle bir görülmesi anlamına gelir..Yani kadın nefstir,psişedir,alt benliktir,egodur,hayvani yanımızdır,eşektir..Kadına hakim olmak,eşeğe hakim olmaktır..Muhammed'in çok evliliğinin nedeni bu olabilir mi?

Sufilere göre Dünya bir kadındır,bir gelindir..Yani..Kadın veya gelin kötüdür..Madde kötüdür demiştim ya..
Sufi ne oluyor?Damat oluyor işte..Gelin üzerinde hakimiyet kuran damat..
Yahudilerin ve Hristiyanların tanrısı Yehova,damattır..İslam'ın Allah'ı,aynı tanrı olduğundan,Allah'da öyle..
Bu yüzden sufilerin ben hakkım veya ben tanrıyım veya ben allahım dediklerinde,damat olduklarını,yani gelin(Dünya),yani eşek üzerinde hakimiyet kurduklarını ifade etmiş olurlar..
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 01-08-2017, 12:35
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasife;fakirin fukaranın kullandığı eşekle,bu konudaki bahsettiğimiz eşek aynı değil..Biri somut,biri soyut..Biz soyut olan eşekten bahsediyoruz..
Soyut özelliklerini somuttan alıyor ve bu somutlama olmasa soyutlamada nasıl olacak?
Halk anca somutta olandan soyutu anlayabilir, kıyaslayabilir, bu eşeğinde halkça zaten iyi tanıyor olmasından kaynaklanır. Zira halkla iç içe bir hayvan.

Mevlana bir yazısında, "Bıktım bu yazmalardan çizmelerden, lakin halk istiyor" der.
Zira adam yaşadığı dönemde bile çok meşhur zaten, insanlar kapısının önünden ayrılmıyorlar, sürekli sohbetini dinlemek istiyorlar. Şems'i bile bu yüzden adeta kıskanıyorlar, çünkü daha az sohbetler etmeye başlıyor. O da onlara onların istediğini veriyor! anladığı dilden konuşuyor!

Böyle diyen biri neden eşeği sırf kötülemek uğruna kötüler!
"Ben de cansız varlıktan öldüm, biten boy atıp gelişen nebat oldum; nebatken öldüm, hayvan şekliyle baş gösterdim.
Hayvanlıktan öldüm, insan oldum; artık ölüp azalmaktan, noksana düşmekten ne diye korkacakmışım?" (Mesnevi Cilt 3, sf 273)
"biz Kur'an'ın özünü, ruhunu, içini ve cevherini aldık, posasını köpeklerin önüne attık" diyen biri Mesnevisinde acaba her şeyini açıktan açıklar mı?
Bu mümkün değil, o dediğim gibi halk ne istediyse onlara onu vermiştir.

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir de bu konunun dişil yanı var..Sufilerin kadını aşağılamaları altında yatan neden,kadının eşekle bir görülmesidir..Bildiğimiz islamın da kadına bakış açısı buradan kaynaklanır..
"İmdi, Ruh ile Nefs nikah eyledikçe, ikisinden bir cisim tevellüd eder"
İslamın böyle bir nikah çeşiti mi var ki Sufizm İslamı etkilemiş olsun, veya İslam Sufizmi etkilesin.

Zaten insanların anlamadığı da budur, kitaplarda hep bi NEFS muhabbeti vardır, kuranda da vardır bu, fakat olayın birde RUH yönü vardır.
RUH (erkek) ve NEFS (dişi) ve bunların birleşimi gerektir.

Şimdi nefsini yok eden biri, RUH ile nasıl birleşir? Ortada birleşecek bir nefs yoktur ki? RUH tek başına kalmış demektir bu.
Mesela tarihte böyle kişilerde yok değildir, Meryem, İdris/İlyas tamda böylelerdir, nefslerini YOK etmişlerdir, ve tamamen ruhanileşmişlerdir.
Fakat tasavvufun aradığı arzuladığı şey bu da değildir, bu eksikliktir, onun gayesi "bütünlüktür, "RUH ve Nefs birleşmesidir" amaçta yeniden doğum/doğurma işidir ki kişi yeniden doğsun.

Hatta o bir araya gelemeyen Lilith ve Adem hikayesi gibidir.

Zira Nefste, Ruhta ikiside aynı boyuttan enerjidirler, HÜKMETMEK işini severler, TEK hakim olmak isterler, bu yüzden bencilce de davranırlar. İkisi de BEN der.
O yüzden NEFS terbiyesi vardır ama tasavvufta RUH terbiyesi de vardır. Bunu kimseler bilmez... Bu kitaplarda geçmez... Çünkü onunda terbiyesi gerekir... Sadece Lilith'te problem yoktur ki Adem de vardır.

Hasılı Tasavvuf İnatçı Ruh=Adem=Erkek ve Nefs=Lilith=Dişi 'yi bir araya getirme sanatıdır.

O yüzden bu baştan "kötüleme" olayları duruma göredir, bu önce nefstir, sonrada ruh için geçerlidir. Her birinin dönemleri vardır. Fakat bu sonsuza kadar böyle değildir, "terbiye" nin süresi vardır, çocuk doğunca terbiyeler biter.

Sevgiler

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 01-08-2017, 19:00
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Felasife;konunun başından beri eşeğin neden kötülendiğini anlatıyoruz ama siz Mevlana'nın neden eşeği kötülediğini soruyorsunuz..

Mevlana tamamen mecaz/alegori olarak eşeği kötülüyor ve bunun kökeni/arketipi antik Mısır'dır..Sufizmin,antik Mısır'daki gizem veya Osiris dini ile bağlantısı ortada ve bu bağlantı sonucu Mevlana otomatikman eşeği kötülüyor sonuçta..Mevlana,yaşadığı dönemdeki eşeklerin huyunu bildiği için eşeği kötülemiyor..Geçmişteki mitolojilerden faydalandığı için eşeği kötülüyor..Bu bir miras sadece..

İslam'ın içinden sufizm veya tasavvuf çıkmış olamaz..Ben tam tersini düşünüyorum..Yani tasavvuf islamı doğurmuştur..
Hristiyan zahitler,müslüman ariflere,müslüman arifler de mücahit müminlere dönüşmüştür..

Nefsi yok etmek mümkün değil..Nefs sonuçta Dünya'dır(eşek veya kadın)..Nefsine hakim olabilirsin sadece..Bu hakim olmayı da ruhun ile yapmak durumundasın..İsa'nın eşeğe binmesi,nefsine hakim olma anlamına gelir..Gnostiklerin veya sufilerin de gayesi,eşeğe binmektir..Yani bir İsa haline gelmektir..

Gnostisizm veya sufizm de mevzu ikiyi bir hale getirmektir..Bu iki şey ruh ve nefstir..Bu iki şeyi birleştirmek;aydınlanmak veya inisiye olmak demektir..Burada bir evlilik söz konusu..Erkeğin kadınla evliliği..Erkek ruh,kadın nefs oluyor..
Gnostikler kendilerini GELİNLER olarak görmüşler..Bu gelin işte,nefstir..Kendi nefslerinden kurtulmak(kötülükten,dünyadan,eşekten,kadından) ve tek gerçek olan ruha(erkek,tanrı) ulaşmak için GELİN ODASI dedikleri yerlerde inisiyasyon ritüelleri yapmışlardır..Kabe'de de bence bu ritüeller yapılıyordu..Yani Kabe bir gelin odası idi..

Antik Mısır'da kötülükle (ama salt kötülükle değil) özdeşleşen Seth'in kutsal hayvanı eşeklerin gerçekten öldürülmesi ritüeli,zamanla semavi dinlerin batıni tarafına;nefsi(eşek-kadın-dünya)aşağılamak veya nefse hakim olmak olarak girmiştir..
Kitaplarda yazan budur sayın felasife..
Ayrıca ruh terbiye edilmez..Ruh dediğiniz şey,tanrının ta kendisidir zaten..Mevzu zaten ruh haline gelmek,ruh olmaktır..O yüzden Mevlana gibi isimler kendisinin farkında olmayanları eşek olarak lanse etmişlerdir..
Ya ruhsunuzdur (tanrı-daemon-yüksek kendilik),ya da eşek(nefs,eidolon,aşağı kendilik)..

Mevlana neden öldüğü günü,düğün günü olarak aktarmış?
Yukarıdaki yazdıklarımla alakasını görüyor musunuz?
Ölmek,bu Dünya'dan kurtulmak demektir..Yani nefsten,eşeklikten,kurtulmak demektir..Ruhla bir araya gelmek,ruh olmak demektir..Var olan düalizmin son bulması demektir..Mevlana'ya göre ölüm,gelin odasına,gerdeğe girmektir..Bu yüzden Mevlana ölüm gününü düğün günü olarak aktarmıştır..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:24 .