Yedi Kat Gök ve Atmosferin Katmanları
Aşağıdaki makale Turan Dursun Sitesi'ne ait MucizeYalanlari.com Sitemizden alıntıdır
ve Mucize Yalanları Sitesi Çalışma Grubumuzun ortak ürünüdür. => Yedi Kat Gök ve Atmosferin Katmanları Sitemizdeki metin, bu başlıktaki öneri, açılım ve eleştirilere binaen veya çalışma grubunun kendi araştırmalarıyla değişebilir. Forumumuzda daha önce bu konu >şu başlıkta< tartışılmıştır. 1. Mucize İddiası 2. Ayet Yorumundaki Keyfilik ve Çarpıklık 3. Atmosferin Katmanları 4. Kuran Öncesi Atmosfer Modelleri 5. ”Yedi Gök” Efsanesinin Kaynakları 6. Sonuç 1. Mucize İddiası Halk arasında yaygın olarak bilinen bu mucize yalanını önce orijinal haliyle okuyalım:
2. Ayet Yorumundaki Keyfilik ve Çarpıklık ”Yedi Gök” (seb’a semâvât) tabiri yukardaki mucize yalanı metninde verilen Bakara/29, Fussilet/12, Nuh/15, Mülk 3 ayetlerinin yanısıra Talak/12, İsra/44, Müminun/86 ve farklı biçimleriyle Nebe/12, Müminun/17 ayetlerinde de yer almaktadır. Önce ”yedi gök” tabirinin yorumunu bir de Elmalılı’dan okuyalım:
Görüldüğü gibi Elmalılı ”yedi gök” ifadesinin iki farklı yorumundan bahsetmektedir ve burada mucize yalancılarının ayetleri ilişkilendirmeye çalıştıkları ”Dünya’nın göğü/atmosfer” geçmemektedir! Birinci görüş, göklerin her birinin Güneş Sistemi’ndeki gezegenler arasındaki mesafe olduğu; -Elmalılı’ya göre daha muteber olan- ikinci görüş ise bu göklerden birincisinin -zaten- tüm evreni/kâinatı oluşturduğu, diğer altısının da ”manevi alem”e ait bulunduğu yorumunu savunlamaktadır. Fakat biz yine de mucize yalancılarının yorumuna göre 7 gökten atmosferin kastedilmiş olması ihtimali üzerine duralım. İlk dikkat çeken husus mucize iddiacılarının ayet yorumunda sergiledikleri pervasızlıktır. Kuran’da geçen ”gök” sözcüğünü işlerine geldiği zaman evren/kainat, işlerine geldiği zaman Dünya’nın göğü/atmosfer anlamında yorumluyor oldukları yukarıya alıntılanan metinde açıkça görülüyor. Üstelik bunu yaparken ne zaman ”evren”, ne zaman ”atmosfer” anlamı kastedilmiş olduğuna dair herhangi bir objektif-hermenötik kriter sunmaya da gerek duymuyorlar. Adeta ”Hangisi işimize gelirse onu kullanırız” demekteler… Hadi bunu da kabul edelim! Yani diyelim ki, tefsir alimlerinin yazdıkları yanlış ve Kuran’da ”gök”ten bahseden ayetlerin -aynen mucize yalancılarının iddia ettikleri gibi- bazılarında ”evren/kainat” ve bazılarında da ”Dünya’nın göğü/atmosfer” kastedilmekte. Bu durumda şunu da unutmamalıyız ki hangi anlam yüklenirse yüklensin ”7 gök” denince her halükarda Dünya’nın göğü (yani atmosfer) kastedilmiş oluyor. O halde mucize iddiacılarının savunuları olan Mülk/3 ayeti ile devamındaki ayetlere bir göz atalım:
Yukarda alıntıladığımız metinde görüldüğü üzere bu ayette geçen ”yedi gök” mucizeciler tarafından atmosfer olarak yorumlanmaktadır. Şimdi devamındaki ayetleri okuyalım:
Bu, mucize iddiacılarının her zamanki çarpıtmaları için güzel bir örnektir. Onlar öncelikle Kuran ayetlerini istedikleri gibi eğip bükmekte, daha sonra da bazı bilimsel gerçeklerle diledikleri gibi uyumlayarak ortaya tezler koymaya çalışmaktadırlar. 3. Atmosferin Katmanları Atmosferin 7 katmanı olduğu iddiası tamamen iradi bir tasniftir. Yani mesele, dünyada kaç kıta olduğu ya da Güneş Sistemi’nde kaç gezegen bulunduğu gibi objektif kriterlere dayalı olarak tespit edilemez. Konu, hangi kıstası/kriteri esas aldığımıza göre şekillenebileceği gibi ne kadar detaylı anlatmak istediğimize göre de değişecektir. Başka bir deyişle bu sınıflandırmalar tamamen insan ürünüdür. Atmosfer katmanlarının belirlenmesinde havanın yoğunluğu, nem oranı, gazların çeşitliliği ve oranları, güneş ışınlarının kırılması-dağılması ve havanın sıcaklığı gibi kriterler birer ayrım unsuru olarak kabul edilir; bunlara göre bir sınıflandırma-ayrım yapma yoluna gidilir. Bu sınıflandırmalar da farklı her parametrik tespite göre farklılıklar gösterecektir. Örnegin Ana Brittanica Ansiklopedisi, “atmosfer” maddesini el aldığı bölümde onu şu bölümlere ayırır: 1. Troposfer 2. Tropopoz 3. Stratosfer 4. Stratopoz 5. Mezosfer 6. Mezopoz 7. Termosfer 8. İyonosfer 9. Homosfer 10. Heterosfer 11. Egzosfer Gene nefes almamız için gereken katmanları ayıracak olursak atmosfer şu bölümlerden meydana gelir : 1 – Troposfer 2 – Stratosfer 3 – Mesosfer 4 – Thermosfer 5 – Exospfer 6 – Tropopause 7 – Stratopause 8 – Mesopause 9 – Exobase 10 – Ionospfer 11 – Exosfer 12 – Magnetosfer 13 – Ozon tabakası 14 – Üst Atmosfer 15 – Van Allen radyasyon kemeri Günümüz bilm dünyasında genellikle 5 katman modeli kabul edilir. Örneğin Amerikan NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Kuruluşu) atmosferi 5 katmana ayırır. bkz. http://www.nasa.gov/audience/forstud…ftoff_atm.html ve http://www.centennialofflight.gov/es…re/DI139G1.htm Batı üniversiteleri de genellikle 5 katmanı kabul eder. Örn: Michigan Üniversitesi Atmosfer araştırma web sitesi (The University of Michigan UCAR, University Corporation for Atmospheric Research): http://www.windows.ucar.edu/tour/lin…re/layers.html Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü‘nün sitesinde de 5 katmanlı model yer almaktadır: http://www.meteor.gov.tr/2006/arasti…rinyapisi.aspx Ayrıca bkz. => Berkeley Üniversitesi => ABD Ulusal Hava Servisi => İngilizce Wiki => Türkçe Wiki => Almanca Wiki 4 Ve 6 katmanlı modeller de oldukça yaygındır. Bunlar dışında da farklı kullanım amaçlarına yönelik çok sayıda sınıflama bulunur. Örneğin bir meteorolog 0.1 derecelik sıcaklık farkını ve gaz oranlarındaki %1′lik oynamayı -ve başka çok detaylı farklılıkları- birer ayırt edici unsur olarak kabul ederek atmosferi 120 katmana ayırmayı da başarabilir. Dolayısıyla elbette ki bu kıstaslarda amaca yönelik olarak istikrarlı bir şekilde oynayınca 7 katmanlı bir atmosfer modeli de bir şekilde bilime uygun olarak oluşturulabilir. Fakat bu, ne tek mümkün olan sınıflandırmadır ne de bilim dünyasında veya meteoroloji gibi pragmatik disiplinlerde yayıngın olan sınıflandırmadır. Atmosferin mutlak anlamda 7 katmanlı olduğu sadece Müslüman çevrelerce -o da Kuran’da yazıyor diye- dile getirilmektedir. 4. Kuran Öncesi Atmosfer Modelleri Tüm bu savunmalar Kuran’dan ve Muhammed’den çok önceki medeniyetler tarafından da araştırılmaya, irdelenmeye çalışılmıştır. Sümerlerde ve eski Mısır’da da bu konuda başarılı araştırmalar olmasına rağmen günümüz bilminin kabul ettiğine en yakın araştırmayı eski Hindistan’da yaşamış bilimci Vimana Shastra yapmıştır. Hem de Kuran’dan yaklaşık 1100 yıl kadar önce. bkz. http://www.bibliotecapleyades.net/vimanas/vimanas09.htm Vimana Shastra çeşitli unsurları dikkate alarak farklı farklı sınıflandırmalar yapmıştır. Ancak bunlar arasında en göze çarpanı Avarthascha olarak adlandırdığı 5 katmanlı olandır. Kuran’dan yaklaşık 1100 yıl önce yapılan bu katmanlama sistemi hava yoğunluğunu esas belirleyici kabul etmesi bakımından günümüz havacılığında da aynen kabul edilen (her pilotun bilmesi gereken) sistemdir ve katmanları şöyledir: 1. Rekha patha – Shaktyavarta 2. Mandal – Vatavarta 3. Kaksha – Kiranavarta 4. Shaktipatha –Shaityavarta 5. Kendramandal – Gharshanavarta 5. ”Yedi Gök” Efsanesinin Kaynakları Kuran’da ”yedi gök” ifadesinin yer almış olmasının o dönemin efsaneleri, bilgileri ve inançları bağlamında anlaşılabilir, makûl ve tarihi sebepleri vardır. Nitekim eski İbrani geleneğindeki efsanelere göre göğün 7 kat olduğu, altıncı katta meleklerin, yedinci katta ise Tanrı’nın bulunduğu bilinmektedir. bkz: GÖK KATLARI 6. Sonuç Müslümanlar arasında çok yaygın olan bu mucize iddiasının savunulabilir hiçbir yanı yoktur. Evvela ayetlerde geçen ”Yedi Gök” tanımını atmosfer olarak yorumlamak tefsir ilmine aykırıdır ve benzer ifadeleri kullanan diğer ayetlerle uyuşmamaktadır. Hepsinden önemlisi atmosfer zaten 7 katmanlı değildir. Tamamen keyfi iradeyle oluşturulmuş bu sınıflama günümüzün teorik bilimlerinde, havacılık-meteoroloji gibi pragmatik disiplinlerinde, üniversitelerde, ders kitaplarında, ansiklopedilerde yer alan bir tasnif değildir. Ayrıca Kuran ve Muhammed’den çok önceki medeniyetlerin atmosfer hakkındaki araştırmaları ve modellemeleri günümüzün bilimine Kuran’daki ifadelere nazaran çok daha uygun ve gerçekçidir. Bu konudaki çok önemli ayrıntı da Kuran’daki ”7 Gök” ifadesi ibrani gelenekten devralınmış bir efsanenin kutsal kitapta devam ettirilmesinden ibarettir. |
"Tüm bu savunmalar Kuran’dan ve Muhammed’den çok önceki medeniyetler tarafından da araştırılmaya, irdelenmeye çalışılmıştır. Sümerlerde ve eski Mısır’da da bu konuda başarılı araştırmalar olmasına rağmen günümüz bilminin kabul ettiğine en yakın araştırmayı eski Hindistan’da yaşamış bilimci Vimana Shastra yapmıştır."
Sema dinlerinden önce de kavimlere elçiler gönderildiğini hatırlatırım. Bazı elçilere sadece en temel katmanlar bildirilmiş olabilir. "Hepsinden önemlisi atmosfer zaten 7 katmanlı değildir. Tamamen keyfi iradeyle oluşturulmuş bu sınıflama günümüzün teorik bilimlerinde, havacılık-meteoroloji gibi pragmatik disiplinlerinde, üniversitelerde, ders kitaplarında, ansiklopedilerde yer alan bir tasnif değildir." Hadi canım. Sizden keyfi iş yapan yok gördüğüm kadarıyla! |
Ben de zamanında aşağıdaki yazıyı yazmıştım bu konuyla ilgili olarak.. Zaten yukarıda da detaylı olarak incelenmiş ama dileyen yararlanabilir;
http://www.khaos.info/94223-post16.html |
peki one allen kusakları da kuranda gecıyor ''bız göğü korunmus bı tavan kıldık'' seklınde bunun curutulmus halı mevcutmu??
|
love
ayet el kürsi okudunuzmu hiç yada duydunuzmu:
"..lehu mafissemavati vema fil erd..." dior " O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır." dikkat edin okurken, gök çoğul ve yer tekildir... önemsiz bir ayrıntı dimi :) gökler ve yerler deil, gökler ve yer.... tabiiki 7 kat gök dünya atmosferi deil, yanından bile gecmior, uzayda ki bölgeler bunlar, stratozfer felan filan, gerek yok bunlara. zaten biliozki 7nci kat gök arş ın olduğu katman, cennet orada, yeri gelmişken cehennem de dünya olacak . arş, nedir? kürsi nedir ? arş, kısaca allah ın evi, betimlemesi ile tabir olunabilir, arş allah ın elipsoidal yörüngediki en f (odak noktasına) (ayrıca elipsde 2 adet f var) en uzak noktayı temsil eder. kürsi, ise bu elipsoidal yörünge ve onun içeriği , yani çembere göre dairevi alan anlamındaki bölge, hepsini tarayarak geçmekde... zor tabirler, hem anlatmak zor, hem de anlamak. anlamak gereklimi acaba ? :S pek gerekli deil, yeterki inanç olsun. sonuç: hepimize doğru yolu diliyorum. |
Alıntı:
|
Bu tip uydurma konuları doğrudan çürütmek için 2 ana kaynak yeterli olur biri mucizeyalanları sitesi diğeri ise:
http://www.answering-islam.org/Quran/Science/index.htm |
Ana Sayfaİletişim ve Site Hakkinda
SİTEYE KAYIT Gökyüzünün Tabakaları Birbirleriyle uyumlu bir şekilde (tabakalar halinde) yedi göğü yaratmış olan odur. Merhametli olanın yaratmasında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevirip gezdir. Herhangi bir çarpıklık(çatlaklık) görüyor musun? 67 Mülk Suresi 3 “Gök” diye çevirdiğimiz Arapça’daki “sema” kelimesinin aynen Türkçe’deki “gök” kelimesi gibi tüm Dünya’nın üstünü tarif ettiğini daha önce söyledik. Nasıl Türkçe’de “gökteki bulutlar” tamlamasında göğü Dünya’nın yakın üstü olarak, “gökteki yıldızlar” tamlamasında ise göğü, Evren’in tümü olarak kullanıyorsak, aynı şey Arapça’daki “sema” kelimesi için de geçerlidir. Bu yüzden Kuran’ın göğün yedi kat olduğu açıklamasıyla, Evren’de yedi ayrı tabakanın, yedi ayrı boyutun veya yedi ayrı çekim alanının olduğu düşünülebilir. Fakat Dünya’nın Atmosfer’ini incelediğimiz zaman çıplak gözle sıradan bir yapıda olduğu zannedilebilecek olan Atmosfer’in, apayrı tabakalardan oluştuğunu farkediyoruz. Ayette “birbiriyle uyumlu bir şekilde” diye tercüme ettiğimiz tabaka kelimesi hem bu anlama, hem de “tabakalar halinde” anlamına gelmektedir. Nitekim bu kelime Türkçe’ye de geçmiştir ve “mutabık” kullanımıyla ilk anlamı, “tabaka” kullanımıyla ikinci anlamı ifade etmektedir. Ayetin ifadesiyle Atmosfer’imizin uyumlu, farklı tabakalardan oluştuğu gerçeği tamamen mütabıktır (uyumludur). Peygamberimiz dönemindeki bilim seviyesiyle ile bu gerçeğin bilinmesi imkansızdır. Atmosfer’in bu şekilde tarifinin rastgele bir şekilde söylenen bir ifadeyle uyum göstermesi de akla aykırıdır. Görüldüğü gibi Kuran’daki bu ayetin en azından bir işareti Atmosfer’deki tabakalardır. Ayrıca tüm Uzay’da da farklı tabakalar, farklı boyutlar olduğu da düşünülebilir. Allah’ın ayrı ayrı tabakalar yaratması ve bu tabakaların birbiriyle uyumu, atomun mikro seviyesinden makro seviyesindeki Evren’imize kadar gözlemlenebilen bir olgudur. Atomu incelediğimizde de çekirdeğin etrafında elektronların oluşturduğu tabakalara, yörüngelere rastlarız. Atomun içindeki bu yörüngelerin maksimum yedi tane olabilmesi, yediden fazla yörüngeli atomun bulunmaması da ilginçtir. Yedi sayısının diğer bir özelliğine de dikkat etmemiz gerekir. Arapça’da yedi sayısı aynı zamanda çokluğu ifade etmektedir. “yedi tabakalı gök” tabiriyle “yedi adet gök” anlaşılabileceği gibi “birçok gök” de anlaşılabilir. Arapça’daki bu özelliği tarih boyunca birçok araştırmacı belirtmiştir. Ayrıca Kuran’da Lokman Suresi 21. ayette “yedi deniz” tabiri geçmesi, Tevbe Suresi 80. ayette Peygamber’e hitaben “Onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları affetmeyecektir.” denmesi; yedi, yetmiş sayılarının Türkçe’deki yüz sayısı gibi çokluk ifade etmek için de kullanıldığı kanısını güçlendirmektedir. 7 rakamının benzer şekilde kullanımına eski Yunan’da ve Roma’da da rastlayabiliriz. ATMOSFER’İN TABAKALARI VE HİZMETLERİ Atmosfer’i incelediğimizde birbirinden ayrı tabakalar halinde katmanlarının olduğunu görüyoruz. Atmosfer’in bu katmanları Dünya’mızda hayatı olanaklı kılmaktadır. Bu tabakalardan herhangi birinin yokluğu Dünya’daki hayatı sekteye uğratacak ve canlılığın yok olmasına sebep olacaktır. Evren’in her yerinde kusursuz sanatını gösteren Allah, Atmosfer’de yarattığı tabakalarda da sanatını göstermekte ve buna ayetlerle dikkat çekmektedir. Her tabaka kendisine verilen görevi yerine getirmekte ve Atmosfer’in katmanları arasında paylaştırılan iş bölümüne uyumlu bir şekilde katılmaktadır. Atmosfer’deki cansız atomların bilinçli bir varlık gibi insana hizmet etmeleri, Allah’ın bizlere olan merhametinin bir sonucudur. Alıntıladığımız ayette Allah’ın merhametinin vurgulanması bu dediğimizi desteklemektedir. Atmosfer’in Dünya’mıza en yakın katmanı Troposfer’dir(1). Bu tabakanın kalınlığı kutuplarda 6 km’ye kadar inmekte, ekvatorda 12 km’ye kadar çıkmaktadır. Hava olayları Troposfer’in 34 km’lik kısmında oluşur. Atmosfer’in gazlarının %75′i bu katmandadır. Troposfer’in üzerinde 50 km. kadar yüksekliğe uzanan Stratosfer (2) vardır. üçüncü olarak Ozonosfer (3), Ozon Tabakası olarak da anılır ve canlılar için öldürücü etki yapan mor ötesi ışınları tutar. Bunun üzerinde Mezosfer(4) vardır. Mezosfer’in üstünde Termosfer(5), Termosfer’in üzerinde yeryüzünden 500 km kadar yükseklikteki İyonosfer(6) vardır. Bu tabaka radyo dalgalarını yansıttığı için yeryüzündeki haberleşmeyi mümkün kılmaktadır. Atmosfer’in en üst katı ise Ekzosfer’dir(7) ve 10000 kilometreye kadar uzanır. Bu katmanda gaz oranı iyice azalmış ve iyonlara ayrılmış durumdadır. Görüldüğü gibi Atmosfer’i 7 tabakaya ayırıp incelememiz mümkündür. Fakat bazı araştırmacılar eğer bu tabakalardan bir kaçını birleştirip incelerlerse 7 sayısının değişmesi mümkündür. Fakat o zaman da ayetteki 7 sayısının çoğul ifadesi düşünülüp, ayetin mucizevi işaretinde bir değişiklik olmaz. 7 sayısının böylece iki türlü değerlendirilmesi, hem “7 katman” izahıyla mutabık olmaktadır, hem de itiraz olarak gelebilecek diğer sınıflandırmalara cevap vermektedir. Tek bir ayetin tek bir kelimesinde bile sayılamayacak kadar incelik olduğu Kuran’ı iyice araştırdıkça ortaya çıkmaktadır. Her durumda Atmosfer’in ayrı ve uyumlu tabakalardan oluştuğunu söylemek son yüzyıllarda mümkün oldu. Kuran’ın indiği dönemlerdeki bilimsel seviye ile Atmosfer’in katmanlarının incelenmesi ve katmanların var olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Fussilet suresi 12. ayette söylenen “… Her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti” ifadesi de katmanların incelenmesiyle anlaşılmakta ve her tabakanın ayrı bir görevle donatıldığı anlaşılmaktadır. Her tabakanın üzerine düşen görevi yerine getirmesi sayesinde Dünya’mızda yaşayabiliyoruz. Diğer bir ilginç nokta da Kuran’da 7 gök tabirinin tam 7 kez geçmesidir. Bu geçişler 2 Bakara Suresi 29, 17 İsra Suresi 44, 23 Muminun Suresi 86, 41 Fussilet Suresi 12, 65 Talak Suresi 12, 67 Mülk Suresi 3, 71 Nuh Suresi 15. ayetlerde gerçekleşmektedir. Yorumlar (18) 18 Yorum »
|
Alıntı:
Ayrıca gökler ve yerler denseydi ona da bir kılıf bulurdunuz merak etmeyin. Artık "çeviri hatası" mı derdiniz yoksa yerin katmanları mı derdiniz bilemem. Ama böyle büyük bir mucize bulmuş gibi davranmanız ilginç açıkçası. |
Alıntı:
bir şeye inanmak isterseniz ona inanmanızı gerektiren yüzlerce kanıt, sayısız mucize bulursunuz. Emin olun eğer İlyada ve Odysseia'yı kutsal bulmak isteseydiniz onda sayısız mucizevi cümle bulacak ve büyülenecektiniz. İnsan psikolojisi bu, bir şeye inanmaya şartlandı mı onu olduğu gibi değil de istediği gibi görür. Yoksa Enbiya Suresi 32.ayetteki "Biz göğü korunmuş bir tavan yaptık" ifadesinin Van Allen Kuşakları ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığı açık. Ayetteki "koruma" eylemi, James Alfred Van Allen'in bulduğu radyasyon kuşaklarıyla değil Kur'an'ın birçok ayetinde geçen "göğü şeytanlardan koruma" ile ilgilidir. Dilerseniz Hicr Suresi 17. ayete ve Saffat Suresi 7. ayete bakabilirsiniz. Hicr/16-17: "Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik. Onu kovulmuş her şeytandan koruduk." Saffat/6-7: "Biz en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık. Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. " Saygılarımla. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:15 . |