Tekil Mesaj gösterimi
  #12  
Alt 18-04-2024, 22:43
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Spartacus anladığım kadarıyla yine madde kaynaklı bir dalgalanmanın itki etkisi yaratabileceğini ve bu şekilde galaksileri birbirinden itebileceğini ifade ediyorsun.
Tabi bence de bu karanlık enerji diye adlandırılan şey öyle bir gizemli bir güç değil, yine maddenin özelliğinden ve etkileşiminden kaynaklı ortaya çıkan bir itiş kuvveti.
Evet, itmek, çekme, daha doğrusu böyle bir etki oluşması gibi. Sonunda ifadelerimi doğru anlayan birisi oldu.
Zaten ve mantıken, örneğin Einstein uzayın maddeden bağımsız düşünelemeyeceğini ifade etmesinin altında yatan faktör de, yine uzayın -çarşaf örneğinde olduğu gibi, ki bu örnek eksik, o sebebeple onları yazdım- sanki sıvı bir ortamın çökmesi gibi. Tarifinin de kaynağında yatan, uzayın madden oluşudur, ama bu maddeyi, katı formlar gibi düşünemeyiz. Bir un içerisinde elimizi hareket ettirmek gibi düşünelim, bu da bir metafor, yani aslında biz o unun içinde parçalarız, ancak o un parçaları, başka hiç bir parça taşımadığından, kütlesinden söz edemediğimiz, atom altı parçacıklar ebadı ya da onların yapı taşı olacak denli küçükler, fakat uzayın dokusu bundan oluşmakta, bu dokuda meydana gelen çeşitli titreşim dalgalanmalar ise bize etki etmekte ve biz de bu sayede, ışık, ısı, ses gibi kavramlara sahip olmaktayız, böylece o un deryası içinde yolumu bulmaktayız...
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunu big bang'e benzettim. Belli bir noktada/bölgede bir tetikleme sonucu yayılım-genişleme başlıyor.
Evet, galaksiler için de, geniş plazma deryaları için de bu durum böyle, ancak evren bağlamında değil, ada bağlamında, yani evren bağlamında, evren, herhangi bir noktasına, eş zamanlı olarak indirgenemez, lokalize edilemez.Yine de plazma dediğimizde saf maddeye göre çok kaba parçalardan oluşuyor, un örneğinde düşüncemi dile getirmeye çalıştım.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Paralel evren ile çoklu evren farklı şeyler.
Paralel evren daha kurgusal. Önümde çay ve kahve gibi iki seçenek varsa bir evrende çay diğer evrende kahve seçiyorum diyor.
Ama çoklu evren sadece çok sayıda evren olduğunu söylüyor. Eğer big bang'i kabul edersek çoklu evrenler bana makul geliyor. Buna senin deyiminle çoklu adalar da diyebiliriz. Sürekli şişmeler meydana geliyor ve genişlemeye başlıyor. Belki sonunda içine çöküyordur sonra tekrar şişmeye başlıyordur.
Evet, zaten bu sebebeple değindim, senin yazdıklarına dair değildi... Komşu evren derken çoklu evrene dair söyledim, eğer benim bakış açımla bakılmayacaksa. Zira bana göre evren bir yer değil, dolayısıyla sınırlayabileceğimiz bir durumu yok, maddi yoğunluğa nazaran adlandırabileceğimiz adalar var, bu bağlamda adalara evren dersek, bu lokalize etmektir...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla