Tekil Mesaj gösterimi
  #29  
Alt 22-07-2013, 10:39
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Serhend´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kehf suresi 86. ayetindeki “onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Garabe) ( مغرب) buldu,” ifadesinden yola çıkarak Kur’an’da güneşin suyun içine battığını söylendiği iddia edilmektedir. Yine bu ayetlerdeki ifadeden dünyanın düz olduğu sonucunu çıkartmaktadırlar. Oysa diğer tüm iddialar gibi bunlar da doğru olmayan iddialardır.

Bu eleştirilerdeki en büyük hata kelimelerin anlamlarını kavrayamamak ve anlayış eksikliğidir.

Bu gösterdiğimiz ayette iki yerde geçen ve Türkçe’ye “batmak” olarak çevrilmiş iki kelime vardır. Bunlara bir daha bakalım:

Sonunda güneşin battığı (mağrib) ( مغرب) yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Garabe) ( غرب) buldu, yanında bir kavim gördü. (18 Kehf Suresi - 86)

Yukarıdaki ayette güneşin suyun içine batıyormuş gibi bir ifade olduğu iddia ediliyor. “Güneşin batması” ile, “bir şeyin suda batması” Türkçe’de aynı kelime olabilir, fakat bu kelimeler Arapça’da ayrı kelimelerdir.

Bu farkın bilinmemesi veya karmaşadan yararlanmak istenmesi, bu son derece yanlış olan iddiada bulunulmasına neden olmuştur.

Güneşin batması “Garebe” fiiliyle ifade edilir. Hatta bu kökten türeyen kelimeler Türkçe’ye de geçmiştir. Örneğin “garb” ( غرب)ya da “mağrib” (مغرب ) aynı kökten türeyen kelimelerdir, “batı” (yön) anlamlarına gelir.

Bir nesnenin suda batması ise “gareke” ( غرق) fiilidir ve “garabe” ( غرب) den farklı bir fiildir.

Bu kelime de aslında Türkçe’ye geçmiştir. Suya gark oldu derken bu fiili kullanırız. Kur’an’da, da bir şeyin suyun içine batması anlamında bu kelime kullanılır, mesela Kehf suresinde:

…. "İçindekilerini batırmak (garake)( غرق) için mi onu deldin?.....” (18 Kehf Suresi - 71) denmektedir

Şimdi güneşin batmasıyla, bir şeyin suda batmasının Türkçe de batmak fiiliyle kullanıldığını, Arapça da ise farklı kelimeler olduğunu açıktır.

Dolayısıyla yukarıdaki ayette de güneşin suyun içinde bir cisim gibi batmasından bahsedilmesi söz konusu değildir. Bizim anladığımız (normal muhakemesi olanların anladığı) şekildeki, güneşin batışıdır.

Aslında buradaki batmak fiilini Arapça karşılıklarını bilinmese bile yukarıdaki eleştirileri yapan arkadaşların anladığı gibi anlamak bir art niyet sonucudur. Acaba biri “Ben dün deniz kıyısında gittim ve güneşin denizde batışını seyrettim.” dese bundan siz güneşin suyun içine battığını mı anlaşılır?

Ya da “güneş her sabah doğuyor” derken güneşin bir annesi var, her sabah bu anne doğum yapıp, güneşi doğurduğu sonucuna mı varılır? Zaten kelimelerin Arapça karşılıklarına bakıldığında konunun çok açık olduğu anlaşılacaktır.

Güneşin battığı yer olarak ayette geçen kelimenin orijinali “mağrib” ( مغرب)kelimesidir. Bu kelime batıda bir yer anlamına gelir. Bu ifade batıda gidilecek en uzak yeri ifade etmektedir.

Mesela Kuzey Afrika ülkesi Fas’a Araplar “Mağrip” derler. Çünkü batı yönünde gittikleri bir yer olduğu için böyle isimlendirmişlerdir. Buradan da dünya düz anlamı kesinlikle çıkmaz.

Mesela günümüzde de Türkçede ya da diğer dillerde benzer ifadeler kullanılır. Japonya bir uzak doğu ülkesidir. (İngilizcede de Türkçedekiyle aynı anlama gelen “Far East” kelimesi vardır).

Doğuda gidilebilecek en uzak ülke Japonya’dır. Japonya’nın dünyanın en doğudaki ülke denmesi dünyanın düz olduğunu göstermez

Sanırım daha tertipli yerine oturmuş ve düzenli görünümü aldı konu hakkındaki izah
Dünyada nereye giderseniz gidin, oranın adına ister doğu deyin isterse batı, o yerin güneşin battığı yer olmadığını bilirsiniz. bence güneşin neyin içine battığından ziyade bu dünyada güneşin battığı yere nasıl ulaşılabildiğini izah etmeniz gerekmiyor mu?

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla