Alevilik ve İslam Farkını Göstermek İçin Neler Yapılabilir?
Alevilik ve islamın farkını göstermek için neler yapılabilir?
Bu başlıkta bu konuda kafa yoralım istedim. Zaten her başlıkta birşeyler söylüyoruz ama daha derli toplu ifade etmiş oluruz en azından.
Öncelikle belirtmek lazım ki ''devlet aklı'' -bunu resmi ideoloji olarak da anlayabilirsiniz- aleviliği sindirmek istiyor. Osmanlı zamanından beri katletti, açıkça katl-i vacip ilan etti; başaramadı. Cumhuriyetle birlikte niyet değil ama taktik değişti. Güler yüzle -laiklik verip- alevi erkanını dağıttılar, cemleri kovuşturdular, aleviliği islamın bir yorumu derekesine indirdiler, alevi köylerine zorla cami yaptılar, tekke ve zaviyeler kapatılınca en büyük darbeyi alevilik yedi, şeyh v.b. sıfatların kullanımı yasaklanınca yine en büyük darbeyi alevilik yedi. Atatürk, ''Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler v.s. ülkesi olamaz'' mealine sözler ederken laikliğe pek bağlı olduğundan değil aleviliğin farklı bir inanç, dolayısıyla azınlık olarak ortaya çıkmasını engellemek için böyle diyordu. Çünkü ülkeyi kuran ulusçu kadroların düşünce evreninde azınlık demek yabancı memleketlerin iç işlerimize müdahelesi demekti. Bu yüzden memlekette azınlık bırakmadılar. Aleviliğin asimilasyonu bu bağlamda değerlendirilmeli. Bu yüzden devletten ya da kemalizmden fayda ummadan bu mücadeleyi vermek gerekiyor.
Aleviliğin farkını ortaya koymak için evvela karşı tarafı sıkıştırmak, ikiyüzlülüğüyle yüzleştirip halk önünde moralman çökertmek lazım diye düşünüyorum.
1- Örneğin; başbakan ve hükümet seçim öncesi aleviliği sapık bir akım ve katli vacip kimseler olarak görüp fetvalar veren Ebu Suud Efendi'yi övmüştü. Ama lafa gelince onlar da aleviliğin islam içi olduğunu iddia ediyorlar. Bu bir çelişki ve tutarsızlıktır. Bununla yüzleşmeleri sağlanmalı.
2- Keza müslümanların içten içe alevilerin farklı olduklarını bildikleri ve Osmanlı'nın yüzyıllarca bu inanca zulmettiği, onu islamdan saymadığı vurgulanıp şimdi neden islam içi olarak tanımladıkları sorulmalı.
3- Herşeyden evvel alevi inancı anlatılmalı ve durumun ibadet etme farklılığından ibaret olmayıp temel teolojik hususlarda köklü ayrımlar bulunduğu insanlara açıkça anlatılmalı. Alevi inancı anlatılırsa zaten başta müslüman halk olmak üzere kimse onu islam içi olarak görmeyecektir. Diyanet'e ve tüm müslümanlara sorulmalı: ''Namazsız, hacsız, orucsuz, cennetsiz ve cehennemsiz, onun yerine devriye inançlı, En el Hakk diyen, Tanrı-tabiat ayrımını reddeden bir islam olabilir mi?''
4- Aleviliğin islam içi olduğunu iddia eden alevi ve müslümanlara dönülüp, ''Eğer alevilik de islam ise o halde iki çok farklı islam var demektir. Doğrusu hangisidir? Sünnilerinki doğru ise aleviliğin ayrı bir inanç olduğunu kabul etmeniz gerekir. Yok eğer alevilik doğru ise, yani alevilik islamın aslı ise o halde sünniler de buyursun alevi olsun'' denebilmelidir.
Bu konuda alevilerin eli çok güçlü. Hala islam içi görülüyorlarsa yeterince bastırmadıkları, anlatmadıkları içindir. Tabi Ali'nin kimliği ve yaşamını, inançlarını da mümkün mertebe tartışmaya açmak gerekecek. İslamın Ali'si ile aleviliğin Ali'sinin farkı da bariz görülecektir. Alevilik ile islam arasındaki farkı ''Alevilik ayrı bir dindir'' diyerek çözmek mümkün ama Ali'nin hangi dinden olduğu konusu işi kızıştıracaktır. Bildiğim kadarıyla tarihsel bir kişilik olan Ali'nin namazında niyazında, savaşçı ve acımasız, çok eşli, şeriatçi bir kişilik olduğu açık. Bu yüzden aleviliğin Ali'sinin tarihsel bir kişilik olan Ali'den farklı olduğu, başka biri ya da bir kavram olduğu belirtilmeli. Bu belirtilmeden tartışma yapılırsa, tarihsel bir kişilik olan Ali'nin kim olduğu netleştikçe alevi halkın inancı sarsılabilir.
Sizler ne düşünüyorsunuz?
Konu Jolly Jocker tarafından (27-01-2012 Saat 11:09 ) değiştirilmiştir.
|