Velhelebe´isimli üyeden Alıntı
Binlerce sene önce muhakkak yaşanmıştır ama nüfus çok arttı ve çeşitlilik de bunla beraber arttı, kutuplaşmalarla devletler ortaya çıktı. Sınıfsız, devletsiz yani tek toplum en azından günümüzde mümkün değil gibi, belki bilinç seviyesi artarsa mümkün olabilir. Sosyalizm aşaması için de bilinç artması gerekiyor ama sanki sosyalizm çok daha mümkünmüş gibi görünüyor komünizme nazaran.
|
Kapitalizm mutlak olmayacak sonuçta.
Sosyalizm de sınıflı toplumdan, sınıfsız topluma erimsiz, süreçsiz geçilemeyeceği için(lafızda değil objektif koşullar gereği) bir ara geçiş sürecidir özünde.
Yüzyılın en önemli hatası, acelecilik, sabırsızlık ve objektif koşullarla subjektif koşul ve algı-anlayışın uyuşmamasıyla ilgili.
Öyle oldu, bitti biçiminde düşünülmesi, en temel yanlış olmuştur ve bu yanlış salt isteyenlerde değil, aksi yönde eletirenlerde de mevcuttur.
İnsanlık, kapitalizme, 500 yılı bulan bir aydınlanma süreciyle erişti, öyle saray, kale, koltuk yıkıp, masaya yumrukla olmuyor.
Hasılı komünizmde, bir anda, gökten zembille iner gibi olacak bir sürece sahip değil. Sınıfların oluşumu binlerce yıl almıştır, sınıfların sönümlenmeside bir anda olmayacak çünkü subjektif koşulların değişimi, objektif koşullara bağlıdır ve objektif koşulalr değişse bile, subjektif koşullar bir süre daha eskiyi sürdürme noktasında direnir, ama önü, sonu objektif koşullar belirleyici olur, bu uzun vadeli, oldu bitti değil, süreçle ilgilidir.
Devrim demek, bir şeyleri alaşağı etmek demek değildir, yeni bir şeyi kurmak demektir ve kurmak eylemi, sürece yayılır, bir anda meydana gelmez, objektif koşullar gibi ,subjektif koşullarda sürece tabidir.
Kapitalizmin egemen olduğu koşulalrda, DENEMELER olacak, ve elbette henüz güçlü olan sistem tarafından, güçlü darbeler alacak, bu normaldir. Kapitalizm, feodalite tarafından 500 yıllık bir süreçde defalarca yenildi, bu da diyalektiktir, nesneldir.
çeşitli yerlerde, komün deneyimleri var ve tümü de kapitalizm tarafından katliamlarla sonlandırıldı ve egemen medya kapitalist olduğu içinde, hakim olduğu sürece kurbanı suçlu gösterecek, kurbanın saldırılara karşı savunma ve direnişinide tek taraflı saldırganlık vb olarak işleyecektir.
Örneğin SSCB kurulduğunda, bir düzine kapitalist ülke tarafından işgal ediliyor, fiili ya da lojistik olarak içeride iç savaş, düzenli ordularla destekleniyor, batıdan ve doğudan(örneğin japonya) fili işgale giriyor, SSCB 1918'den, 1922'e kadar işgal ve iç savaş yaşanıyor. Kısaca bu bir fiili savaş ortamı ve kapitalist medya kendi işgal ve katliamlarını dahi, sosyalist sisteme yıkıyor. Bugün Türkiye'de YANDAŞ medya nasıl ise! Uzatmama gerek yok, öngörülen koşullarda, eşyanın tabiatı,
olan ve olmakta olan-gelen ve gelmekte olan- lafzen engellenemez, ancak en fazla dönemsel olarak, dönem, dönem önlemlerle geçici-ertelenebilir. tabi ki bu bir anlık, bir kaç yıllık bir süreç değil, böyle bir süreçten söz etmiyorum, yüzyılları alan-alacak bir süreç,
birikim(kafa sayısı değil, bilinç, deneyim, örgütlenme), diyalektik.
Öyle sabırsızca, köhne bir dinci, mürit gibi de bakılmamalı, dileyen dilediği gibi düşünebilir, inanabilir, zombice inançeri(cihaderi) gibi de düşünmemek, yaklaşmamak vb, ama önü, sonu, öznel koşullar, düşünceler, inanç vb tabanında nesnel koşullar belirleyici olur.