kartopu´isimli üyeden Alıntı
Peki fakirler niçin din içinde kalmakta direniyor sorusu gelebilir. Başka tutunacak şey bulamadıkları için olsa gerek.
|
Zaten konumuz tam bu noktayı aydınlatmak içindir.
Halkın tutunacak dalları; bilinçlenme, üretme, devrim, örgütlenme, ekonomi ve yansız eğitim gibi oluşumlardır. Bütün bunlar halkın kulluk ve boyun eğme önündeki engellerdir. Kul sahipleri aynı zamanda ekonomi çarkının sahipleri konumundadır. Bu oluşumları faşizan ve psikolojik engellerle etkisiz bırakarak, halka "ya din ile bana kulluk yapacaksın ya da öleceksin" demektedir.
Halkın kimisi zır cahil olduğundan din ile kulluğu severek yapmaktadır, kimisi de öyle görünmektedir. Sonuçta din ekonomi yoluyla dayatılmaktadır. Ancak halkın genel yapısına baktığımızda kendi çıkarları için her şeyi kabullenme ve kendilerine sunulan her şeyi fırsat sayma gibi bir yapıdalar. Bu yüzden dini dayatan sadece hakim güçler değil, onu çıkar kapısı gören bizzat halkın kendisi de dayatıyor. Çünkü din olmazsa aç kalacağına inanıyor, bir yandan da bananecilik oynuyor.
Ne var ki, benim değinmeye çalıştığım asıl nokta bu değil, bundan daha tehlikeli olduğunu düşündüğüm, boyun eğme süreci ne kadar uzarsa etki-tepki olayı yön değiştirebilir. Yani etki karşısında bir devrim tepkisi olma yerine boyun eğen bir insan nesline doğru evrilme olabilir ve bu düşüncemin de oldukça güçlü olduğunu söyleyebilirim...