Türklerin tarihini biliyoruz. Türklerde kadınların statüsünün İslamiyetten önce hiç de aşağı olmadığını (elbette ataerkil bir toplum çerçevesinde bir ilerilikten sözediyorum), hatta pek çok defa yöneticilik yaptıklarını biliyoruz. Buna fazlaca girmeye gerek yok.
Sorun Araplar'da "cahiliye" devri denen dönemde böyle olayların olup olmadığı. Ben İslamiyetin İslam öncesi tarihi baştan aşağı çarpıttığını ve sağlıklı olarak değerlendirmek istiyorsak çoğu zaman tersten okumamız gerektiğini düşünmeye başladım.
Herşeyden önce "cahiliye" sözcüğü bunu gösteriyor. Ayrıca Muhammed'in düşmanları kabul edilen ve saldırılan kişiler için de aynı şey geçerli. *Bu kişilerden örneğin Ebu Cehil, ki "Cehaletin Babası" demek, gerçekte dönemin *bilgili, saygı duyulan ve dürüstlüğüne güvenlen birisi. Gerçek adı ise Hisam Ebu'l Hakem. Yani bu adamı hakem yapıyorlar, dürüstlüğüne herkes güveniyor. Ancak İslamiyeti kabul etmiyor ve Muhammet hakemlik etmesini ve Ebu'l Hakem diye çağrılmasını yasaklıyor. Adını da Ebu Cehil koyuyor.
http://www.blogcu.com/sargon/Muhammedin_dusmanlari
Bir başka örnek Ömer örneği. Gerçekte adaletsiz, gaddar, kandökücü biri. Ama bir başka halife olan Ömer'İn özellikleri buna yüklenip adalet timsali yapılıyor.
Buna benzer çok örnek sayabilirim İslam tarihinden. Kız çocuklarının diri diri gömülmesi konusuna gelince. Bu konuda şu ana kadar beni ikna edecek hiçbirşey görmedim. Eski Araplarda kız çocuklarının gömülmesi diye bir gelenek olmuş olsaydı, birçok tarihçinin bunu yazmış olması ve bu konuda yüzlerce örnek olması gerekirdi. Çünkü tarih öncesi bir dönemden bahsetmiyoruz. Sadece 1400 yıl önceki bir dönemden bahsediyoruz. Yazı var, tarih bilinci var, bir sürü olanak var. Ama ben böyle bir olayı tarihçilerden hiç duymadım. Sadece müslümanların dillerinde söylenegelen birşey.
Peki bu söylentinin kökeni ne olabilir: Bence bunun kökeni, Kuran ve İslam'daki birçok şeyde olduğu gibi Tevrat'tır. Kuran'da geçen birçok hikaye bildiğiniz gibi Tevrat'tan alınma. Ancak bazen öyle yarım yamalak alıntılar yapılmış ki, öyküyü izleyip anlamak bile zor oluyor.
http://www.blogcu.com/sargon/_Kuran_Okuyorum
Tevrat'ta kız çocuklarının değil ama çocukların yakılmalarına dair anlatımlar var. Tevrat'a göre Kenanların dininde insanlar çocuklarını kurban ediyorlar. Bu iş de Ge-Hinnom yada Ben-Hinnom vadisi denen yerde yapıyorlarmış. Yeremya'da bu konu geçiyor:
Yer.19: 5 Çocuklarını ateşte Baal'a* kurban etmek için tapınma yerleri
kurdular. Böyle bir şey ne buyurdum ne sözünü ettim ne de aklımdan geçirdim.
Yer.19: 6 Bundan ötürü buranın artık Tofet* ya da Ben-Hinnom Vadisi
değil, Kıyım Vadisi diye anılacağı günler geliyor, diyor RAB.
http://www.incil.info/incil-eskiceviri/Yer.htm
Baal adlı tanrıya çocukların kurban edilmesinden bahsediliyor. Hatta Yehova'cılara göre cehennem bu vadiden adını alıyor. Çünkü Musevilikle birlikte bu vadide kurban törenleri yasaklanıyor ve buraya hayvan leşleri ve çöpler atılıyor. Dönem dönem de burası yakılıyor. Gerçekten de Tevrat'ta Cehennem yoktur. İncil'le birlikte İran dinlerinden alınarak cehennem yaratılıyor.
Açıkçası ben Kenanların da çocuklarını kurban ettiklerinden pek emin değilim. Bu aslında çok daha önceki dönemlere ait birşey olmalı. Çünkü Kenan dinine ait bir iki şey okudum, orda da insan kurbanı görmedim. Ancak henüz kapsamlı bir araştırma yapmadan bunu iddia etmek doğru olmaz.
Şunu biliyoruz ki, insan kurbanları çok eski dönemlerde vardı, ancak hiç de söylenildiği kadar büyük yaygınlıkta değildi. Hele hele M.S. 600'lü yıllarda böyle birşeyin sadece kulaklarda yankısı kalmış olmalı. İste bu kulaklarda kalan yarım yamalak söylentilerden kız çocuklarının diri diri gömüldüğü şeklinde uyduruk bir efsane çıkarılmıştır ortaya. Benim iddiam bu. Bu iddianın biraz daha derinleştirilip sağlamlaştırılmaya ihtiyacı olduğunu biliyorum. Ancak konu hakkında bir fikir verebileceğini umuyorum.
İnsan kurban etme ile ilgili:
http://www.blogcu.com/sargon/Insan_Kurban_Etme