31-08-2006, 23:47
|
|
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665
|
|
Güzel Türkçemiz
Sevgili Sodomo'nun Türkçemiz üzerine yazdığı bir topic vardı. Bulamadım, yeni bir topic açtım.
Bazen garip şeyler aklıma geliyor. Kızımla sesler üzerine konuşuyorduk. Şunlar aklıma geldi. Hani deriz ya: "Türkçede yazıldığı gibi okunur". Ne demek şimdi bu. Yani yazıldığı gibi okumak ne demektir. Önce her harfin bir okunuşunun olması gerekir. Halbuki birçok harf farklı dillerde değişik okunuyor.
Bir de türkçedeki bazı gariplikleri farketim. Örneğin şu sonradan kaldırılan a'nın üstündeki inceltme işareti. Kağıt sözcüğünde "a" inceltilmiş olarak okunuyor hani. Ama bence olay "a" harfinden değil de "k" harfinden kaynaklanıyor. Aslında Türkçe'de "q" harfimiz olsaydı qağıt diye yazıp sorunsuz okurduk. Örnek bulmakta zorlanıyorum ama "kapı" sözcüğü ile "qapı" sözcüğünü okumayı deneyin. ("qapı" diye bir sözcük yok ama olanını bulamadım) Hah buldum: kar ile qar. Ticaretten "qar" ederiz, yeni yıla ise "kar"la da "qar"la da girmek mümkündür.
Bence "q" harfi gerekli olduğu kadar "ğ" harfi de gereksiz bir harf. Örneğin "kaan" ile "kağan" arasında ne fark var. Hiç bir fark yok bence. Okunuşları aynı, yani "ğ" gereksiz. Gerekli olduğu yerler oluyor. Mesela "dağ". Ama bu sorunları da sesli harfi iki kere yazarak gidermek mümkün değil midir? "daa" yazarız mesela. Ha, bir de bazı durumlarda ğ kullanmıyoruz ve bence yanlış okumuş oluyoruz. Özellikle Arapça'dan falan gelen sözcüklerde böyle bir sorun oluyor sanırım. Örneğin "şair".Aslında biz "şağir" şeklinde okuyoruz bunu, ama "şair" diye yazıyoruz. "ğ"yi kaldırmış olsak nasıl olacak peki. "şaair" olabilir.
Bence "q" harfini Türkçe'ye eklemek lazım. "ğ " konusunda ise fazla iddialı değilim. Tarihsel anılarımızın anısına bile olsa (M.Kemal'in yeni alfabeyi öğretirken hani "ğ"yi gösterdiği resmi vardır ya, onun anısına) kalabilir. Ama yanlış kullanımları da düzeltmek lazım.
|
04-10-2006, 23:52
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jul 2006
Mesajlar: 264
|
|
Re: Güzel Türkçemiz
Sevgili Sargon!
Bence harf ekleyerek veya harf çıkararak değilde elimizdeki harflere sahip çıkarak Türkçemizi korumaya çalışsak çok daha iyi olur kanaatindeyim. Ğ harfinin gereksizliğinden bahsetmişsiniz size katılamıyorum çünkü yağ kelimesini söylerken yaaa diye şaşma ve hayret belirten ünlem ile karıştırabiliriz. Dediğim gibi ben yirmidokuz harfimizin tüm duygu ve düşüncelerimizi anlatabilecek yeterlilikte olduğu kanaatindeyim. Yeterki güzel Türkçemizi diğer dillerin hegamonyası altında bırakmayalım. Mesela geçenlerde bi F klavye Q kavye tartışması vardı. ben tatamen F klavye taraftarıyım nede olsa bize özgü ve herkesin F klavye kullanmasını öneriyorum. hatta okullara bilgisayar alındı bunların bile F kavye olması gerekliliği kanaatindeyim. Saygılarımla dostça kal
Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine
|
05-10-2006, 01:18
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Aug 2006
Bulunduğu yer: Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
Mesajlar: 1.692
|
|
Re: Güzel Türkçemiz
Mesela Kâhya yerine Qahya gibi
Sevgili Sargon
burada unuttuğun bir nokta var, zaten bu bahsi geçen kelimeler öz Türkçe değil, Q harfinede gerek yok...
Bedenimin her zerresi Anadoludur. Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
|
05-10-2006, 03:53
|
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 03 Sep 2006
Mesajlar: 21
|
|
Re: Güzel Türkçemiz
Merhaba arkadaşlar .bence Türkçe üzerinde yüz yıllardır çeşitli oyunlar oynanmakta.Bir ulusu sömügeleştirebilmek için ,önce onun beynini yıkayıp kültürel olarak pasifize etmeniz gerek.
*Örneğin AKIL: arapça bir kelıme, karşılığı US türkçe.
Filan kişi akıllıdır dediğimizde :Aklımıza zeki,gözüaçık,bilgili,herşeyi bilen bir kişilik gelir. Ama filan kişi usludur dendiğinde ise; her şeye boyun eğen,edilgen, bir kişilik aklımıza gelir.
İşte sömürücüler ülkeyi sömürgeleştirebilmek için önce dilimizi,kültürümüzü,yozlaştırıp kedi kültürlerine bağımlı hale getirmekteler.Bu yukardaki kelimelere türkçeye girmiş yüzlerce kelime örnek verilebilir.
|
01-12-2016, 12:57
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 16 Aug 2016
Mesajlar: 139
|
|
Kelimelerde yazı olarak harfin seslerini okuma esnasında okumamak her dilde vardır. Okunmuyor diye çıkarmış olsan bu sefer aynı kelimede başka bir harfi okumayacaksın çünkü olur böyle şeyler. İngilizce 26 harf ama bazı harfler bitişik olarak tek harf olarak kullanmalarının nedeni, 26 harfin özgün sesleri tanımlamada yetersiz olması sebebiyledir. harfleri birleştirerek özgün harf ellde ederler. Almanca 30 ama vardır ve Nietzsche'yi niçe okurlar ama 9 harf harfin 4'ü okunur 5'i okunmaz. Okunmuyor diye Nietzsche'den 5 harf çıkarırsan ne olur düşünmek bile istemiyorum.
|
01-12-2016, 20:35
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 29 Dec 2006
Mesajlar: 146
|
|
"Türkçe yazıldığı gibi okunur" diye yanlış bir kanı var. Her dilde olduğu gibi Türkçenin de yazı dili farklı konuşma dili farklıdır.
Türkçeden "^" şapka işareti kaldırılmamıştır. Sadece kağıt, rüzgar gibi diğer sözcüklerle karışmayacak olanlardan kaldırıldı; kâr ve kar sözcükleri karışacağı için kaldırılmadı.
Milliyette şöyle bir başlık vardı: "Eczacıbaşı: Biz kârımızı herkesle paylaşırız." facia olmuştu.
ğ gerekli çünkü Türkçede sert ünsüzlerin yumuşaması diye bir kural var, ve bu kurala göre k sert ünsüzü ünlü ile başlayan bir eke denk geldiğinde ğ/g dönüşür.
İnsanoğlu binlerce değişik ses çıkarabilmektedir, bu seslerin her birini bir işaretle göstermeye kalksaydık o zaman okuma yazmayı öğrenmek olanaksız hale gelebilirdi.
Tüm dillerde "en az çaba yasası" vardır. Mümkün olan en az harf sayısıyla dil oluşturulur.
Zira Türkler birçok alfabe değiştirmişlerdir.
Göktürk 34 harf
Uygur 14 harf
Arap 36
.................
Allahsız, dinsiz dediler; ama kitapsız diyemediler...
|
01-06-2017, 09:59
|
Üyeliğini Sonlandırmış
|
|
Üyelik tarihi: 24 May 2017
Mesajlar: 1.869
|
|
Türkçeyle ilgili en önemli sorunlardan biri öztürkçecilik hareketiyse, bir diğeri de kalıcı bir imlâsının olmamasıdır. İmlâ sık sık değiştirilmiş şimdiye kadar. Bu da Türkçenin büyük ölçüde "yazıldığı gibi okunan" bir dil olarak kalmasına neden olmuş. Oysa dünyadaki tüm dillerde yazım farklı, söyleyiş farklıdır. Türkçede de öyledir, ama imlâ, yani yazım kuralları sık sık değiştirildiği için söyleyişle yazış arasındaki farklılık da sınırlı kalmıştır.
Günümüzde sosyal medyadaki yazıma bakarsak büyük bir faciayla karşılaşırız. Sosyologlarca incelenmesi gereken bir konu bu. Niye yazım konusunda bu kadar özensiziz, niye noktalama işaretlerine uymaktan adeta korkarız, bilinmez.
80'den sonra yabancı kökten gelen kelimeleri orjinal yazılışıyla yazma adeti çıktı. Bu da Türkçenin imlâsına başka bir sorun ekledi. Kelimeyi orjinal hâliyle yazmak sorun değil de, kelimeye ekleme yapmamız gerektiğinde ne yapmalıyız, apostrof mu koymalıyız, ses uyumuna dikkat mi etmeliyiz, belli değil. Doğru düzgün bir dil kurumumuz yok ki! Mesela "check in" diyoruz. Bunu ismin i hâlinde nasıl yazmalıyız, "check in'ini yaptırdın mı?" şeklinde bir cümle mi olmalı, yoksa apostrofsuz mu yazmalıyız?
"Check in Türkçe değil, Türkçesini bulup yazmalıyız" diyorsanız, Türkçesini de bulamıyoruz. Aynısını, tam karşılığını tutmayabiliyor. Dilimize akın akın yerleşen pek çok kelimenin karşılığını bulma imkanından çok uzak durumdayız.
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:43 .
|