Evrensel-insan zihniyeti

[Natan]

İnsanoğlundan İnsana Zihinsel/Davranışsal Geçişteki Formül

Evrensel insan zihniyetinin insanoğlunu zihinsel ve davranışsal insanlaştırması adına bilişsel bilim ve felsefe farkındalığı insanoğlunu zihinsel ve davranışsal insana dönüştürme adına, aşağıdaki evrensel insan zihniyetinin farkına vardığı yapılandırılmış ve evrimsel ve doğal olarak algılanan ve insanoğlunu insanlaştırmayan yapı ve işleyişin insanoğlu zihniyeti ile sınırlanmasınİn farkındalığı ile insana dönüşmesinin formuludür. Bu formülün her bir birey bilinci taşıyan ve genelde insanoğlu zihniyetinden ve davranışından öyle ya da böyle rahatsızlık duyan ya da zarar görenin algılaması ve blişselliğine bilinç ve farkındalık ile varmasında
kullanabileceği formüldür.

Formülümüz:

ETİK (ana inanç kökenli) insanoğlu - (eksi/çıkar) evrimsel (doğal) şiddet zihniyeti ve davranışı + (artı/ekle) bilişsel vicdan = birey kökenli evrensel-insan

Yukarıdaki formülle görüldüğü gibi doğal olanın sorgulayarak elimine ve yerine zihinsel olanın bilinci ile farkındalık ve bilişsellik ile eklenmesidir. Kısaca doğal olarak yapılandırılması zihinsel olarak elimine ve bireyin zihin ve davranışından kurtarılmasıdır.

Bu aynı zamanda tarihler boyu insanoğlu türünü her türlü şiddet ile birbirine her türlü zarar ve rahatsızlık vermenin de sonu olacaktır.

Vicdanın evrensel-insan zihniyetinden vicdan kavramına bilişsel olarak verdiği anlam ve içerik 'ne kendine ne de başkasına zihinsel ve davranışsal zarar ve rahatsızlık vermemek.

Bu bugün Anadolu'da yerleşmiş olan her türlü şiddet (dövme tecavüz şantaj korkutma sindirme işkence fiziksel zarar linç katliam savaş köle kul olma ya da öyle görme cinayet kurşuna dizmek diri diri gömme taşlama aç ve susuz bırakma kafa kesme v.s etik temelde töre namus şeref v.s olarak yerleşmiş şiddet kültürünün zihniyet ve davranışıdırve nesillerden nesillere aktarılır.

Buradaki en temel olgu vicdanın ön plana çıkmamasıdır. Aklın bencilliği ya da duygunun kültürü ile vicdanı galeri almamaktır. Eğer şiddetten sonra ortada bir vicdan azabı çekme duygusu belirirse bu da zihinsel ve davranışsal insan olamamanın kişiye bilinçsiz yansısıdır.

İşte tüm zihinsel ve davranışsal insanlık ve insan olma temelidir türlü şiddeti öyle ya da böyle uygulamamaktan ve şiddete ihtiyaç duymamaktan geçer.

Malesef dünyanın her coğrafi ve toplumsal yaşamında en çok zararı şiddeti vicdanı ile kullanmayanlar çeker Yine insanlığını kaybetmemek vicdanını ve insanlığını korumak için canını hiçe sayanlar onlardır.

Toplumda sivrilenler hedef gösterilenler faili meçhul ya da belli olanlar şiddete uğrayanlara yardım eli uzatanlar ve şiddete şiddet ile karşılık vermeyenler onlardır. Toplumu ilerletenler çağdaş olanlar bilmeye ve öğrenmeye aç olanlar işte bu vicdan sahipleridir. En ön logonun farkına vararak ya da varmayarak geliştirebilir ve zihinsel sorgulamasını yapıp düşünce ve davranışını insan kalma ve insanlaşma yolunda vicdanını bencil aklına tercih edenler onlardır.
Her toplumda onları saptamak hiçte zor değildir, çünkü davranışları ile farklarını ortaya bilerek ya da bilmeyerek koyarlar.

İnsanlık tarihi bilimde felsefede sanatta yenilikler onlar ile doludur.

Her nasılsa insanlık tarihi hala insanoğlunun şiddet kültürü ile yönlendirilmekte ve yönetilmektedir.
İşte bu nedenden zihinsel ve davranışsal insan olma eğitimi ve öğretimi verilmez, aksine beyinler yarattıkları ana inançlarla (milliyet,din,töre,izmler, ideolojiler metafizik değer ve hayali karakterler sosyo- etik ve ekonomik kutuplaşmalar, bir dinin milliyetin İzmin ideolojinin törenin kültürün v.s diğeri üzerindeki üstünlük savaşı) insanoğlunu zihinsel ve davranışsal insanlaştırmamaktadır.

Evet şiddetten ve kültürünün her bir çeşidinden kurtulmak her bir birey bilinci almış vicdanının farkında olanın kendi yaşam sağlığı adına vereceği bireysel iç ve toplumsal dış mücadelesidir.

Burada aslında verilen mücadeledeki verdikleri savaşta gözlem veren sorunun vicdan sahiplerinin bir toplumda hak ve özgürlükleri için ortak bir noktada bir araya gelememeleri ve kitleselleşememeleridir.
Bunun nedeni de evrensel-insan zihniyetinin yazılarında belirtilmektedir.

Herkesin şiddetin her türlüsünden kendini eğiterek arındırmak ve kurtulması ve bencil aklı yerine vicdanının farkındalığı ile düşünüp davranmasıdır.



bilişsel felsefe adlı kaynaktan okumak için ...

[Yıldıztozu]

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı

Ben farkin farkindayim,

Sevgili evrensel insan merhaba, şu an nerede olduğunuzu bilmiyorum ama orada havalar nasıl? şarap akan ırmaklarla karşılaştınız mı? En azından meteryalist değildiniz ya o yüzden belki cennet nimetlerinden biraz verirler size.
Öldüğünüzü söylediler. Ölü olmak ne demek? Düşünceleriniz şu an karşımda gayet canlı canlı duruyorlar. Sadece siz bunun farkında değilsiniz. Ben burada olduğunuzu görüyorum, ama siz burada olduğunuzu göremiyorsunuz.
O halde ölü olmaklık ile yaşamı ayıran şey de budur.
Burada olduğunun ''farkına varmak'' ile buradan olduğunun ''farkına varmamak''. Birine yaşam, diğerine ölüm demişiz.

[Khaos]

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı

Sevgili evrensel insan merhaba, şu an nerede olduğunuzu bilmiyorum ama orada havalar nasıl? şarap akan ırmaklarla karşılaştınız mı? En azından meteryalist değildiniz ya o yüzden belki cennet nimetlerinden biraz verirler size.
Öldüğünüzü söylediler. Ölü olmak ne demek? Düşünceleriniz şu an karşımda gayet canlı canlı duruyorlar. Sadece siz bunun farkında değilsiniz. Ben burada olduğunuzu görüyorum, ama siz burada olduğunuzu göremiyorsunuz.
O halde ölü olmaklık ile yaşamı ayıran şey de budur.
Burada olduğunun ''farkına varmak'' ile buradan olduğunun ''farkına varmamak''. Birine yaşam, diğerine ölüm demişiz.

yanlış
o materyalistti
felsefeye diyalektik yanaşamadığı için materyalizmi ontolojinin monizmi zannediyordu.
oysa ontoloji ve epistemoloji diye bi ayrım zaten analitiktir.

şaraplarlar aradığını da sanmam.